Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Antalya’nın başarısı, Türkiye’nin başarısıdır

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Kıbrıs’ın Fethinin 450. Yılı Uluslararası Sempozyumu nedeniyle Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ve sempozyum paydaşlarına teşekkür etti. Tatar, sempozyumun KKTC’nin sesini dünyaya duyurduğunu vurguladı. Sempozyumda konuşan Ersin Tatar, Turizm anlamında Antalya’nın örnek bir başarı sergilediğine değinerek, “Türkiye’nin turizminin büyük oranı Antalya’da gerçekleşiyor, bu anlamda Antalya’nın başarısı Türkiye’nin başarısıdır” dedi

ANTALYA-Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Sivil Toplum Kuruluşları iş birliği ile düzenlenen ‘Kıbrıs’ın Fethinin 450. Yılı Uluslararası Sempozyumu’ nedeniyle KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve sempozyum paydaşlarının katılımıyla çevrim içi değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediyesi Muhittin Böcek, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ertürk, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Güven Dinç, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Antalya Şube Başkanı M. Vural Önal, Akdeniz Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği Özer Satılmış Özgüç, Antalya Türk Ocakları Başkanı Abdullah Uysal katıldı.

“Dünyaya KKTC’nin mesajları iletildi”

Kıbrıs’ın Fethinin 450. Yılı Uluslararası Sempozyumunun düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sempozyumda emeği geçenlere teşekkür etti. Bilimsel toplantılarla Kıbrıs davasının dünyaya anlatılmasının önemine dikkat çeken Tatar, “Siz değerli insanlarla temasta olabilmek, sizlere bunları paylaşabilmek ve verilen bu mesajları kendi çevrenize ve öğrencilere aktarabilmeniz bizlere güç vermektedir. Düzenlediğiniz sempozyum için çok teşekkür ederim. Bu tür etkinlikler kalıcıdır, mesajları dünyaya iletilir” diye konuştu. Antalya ile her zaman özel bağlarının olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Turizm anlamında da Antalya’ya çok fazla gidilip geliniyor, Turizm anlamında Antalya bizim için örnek bir başarıdır. Türkiye’nin turizminin büyük oranı Antalya’da gerçekleşiyor, bu anlamda Antalya’nın başarısı Türkiye’nin başarısıdır” dedi.

“Birbirimize olan desteğimiz çok kıymetli”

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da güçlü bir Türkiye için güçlü bir Kıbrıs, güçlü bir Kıbrıs için güçlü bir Türkiye gerektiğinin altını çizerek “Maalesef Türkler çok yalnız dünyada, bu sebeple birbirimize olan katkımız, desteğimiz çok kıymetli” dedi. Sempozyum raporlarını incelediğini ifade eden Rektör Özkan, İngiltere’deki Fransızlardaki kütüphanelerdeki kayıtlar hala çevrilmemiş, çok geç kalmışız bu noktada. Ayrıca medyayı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni anlamak ve inandırmak için daha çok kullanmak gerekiyor. Belki ünlü bir yönetmenle anlaşıp KKTC ile ilgili projeler yapılabilir. Ben bunun tüm dünyada çok ciddi bir imaj oluşturacağını düşünüyorum” diye konuştu. Bu bağlantıların da giderek artmasını dileyen Rektör Özkan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı konuşmacı olarak Akdeniz Üniversitesi’nde ağırlamaktan şeref duyacağını kaydetti.

“Kıbrıs için her zaman ev sahipliği yapmaya hazırız”

Kıbrıs için her zaman ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi Muhittin Böcek ise, “Yapılması gereken ne varsa yapmaya hazırız. Kıbrıs ile bağımız her zaman var, bundan sonrada var olacak. Antalya olarak her zaman emrinizdeyiz” dedi. “Kıbrıs’ın Fethinin 450. Yılında Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu” 22-24 Kasım 2021 tarihinde Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya Büyükşehir, Konyaaltı, Muratpaşa ve Kepez Belediyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Antalya Başkonsolosluğu, Türk Ocakları Antalya Şubesi, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türk Hava Kurumu Antalya Şubesi, Çam Limanı Akademi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Akdeniz Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği destekleri ile düzenlendi.

“Sempozyumun sonuç bildirgesi yayımlandı”

Üç gün boyunca 12 oturum halinde gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesi yayımlandı. Alanında uzman yaklaşık 50 bilim insanının katılımıyla yapılan sempozyum sonunda yapılan değerlendirmelerde Kıbrıs’ın tarihin hiçbir döneminde Yunan adası olmadığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: “Dünya ve Türk kamuoyuna yaygın olarak kabul ettirilmek istenildiği gibi Doğu Akdeniz’de stratejik ve jeopolitik bir konumu bulunan Kıbrıs Adası’nın eski dönemlerinden beri bir Yunan/Rum adası olduğu iddialarıyla oluşturulma istenilen algının gerçekle ilgisinin olmadığı, tamamen gerçek dışı olduğu; buna karşın Kıbrıs Adası’nda İslâm hakimiyetinin VII. yüzyıl ortalarında başladığı, Anadolu Selçukluları’nın bölgenin stratejik önemine binaen XII. yüzyılda Doğu Akdeniz’i kontrollerin altına aldıkları, Kıbrıs’taki Türk hakimiyetinin ise XIII. yüzyılda Memlûk Devleti döneminde başladığı, açık bir biçimde anlaşılmıştır.”

“Kıbrıs araştırmaları artırılmalı”

Kıbrıs’ın tarihi ve kültürel gerçeklerinin dünya kamuoyuna yeterince tanıtılmadığının ortaya konulduğu ve bu yönde çalışmaların yoğunlaştırılması vurgusunun yapıldığı Sonuç Bildirgesinde; Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde milli eğitim tarih dersleri içinde ve bağımsız olarak Kıbrıs tarihi ve kültürel değerlerinin anlatıldığı yeni bir yapının oluşturulması amacıyla iki ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı’nda ivedilikle program ve planlama yapılmasının önemli bir adım olacağı görüşü önerildi. Ayrıca, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’in tarihi, kültürel ve stratejik önemini araştıran ve kamuoyuyla paylaşan araştırma merkezi, enstitü, kurum ve kuruluşların sayısının artırılması gereği vurgulandı.

“Tarihi gerçekler dünya kamuoyuna etkili bir biçimde duyurulmalı”

Bildiri de son olarak tarihi ve bilimsel gerçekleri bütün dünya kamuoyuna etkili bir biçimde duyurmak için örgütlü, programlı ve sistematik çalışmalara ihtiyaç olduğu vurgulanarak; “Kıbrıs Adası ve Doğu Akdeniz tarihi ile ilgili olarak başta Yunanistan olmak üzere bazı çevrelerin sistematik olarak yaymak istedikleri evrensel insan hakları değerlerine aykırı algıların bilinen ve inkâr kabul etmeyen gerçeklerle taban tabana zıt olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden, tarihi ve bilimsel gerçekleri, bütün dünya kamuoyuna etkili bir biçimde duyurmak için örgütlü, programlı ve sistematik biçimde, uzun vadeli ve kalıcı, kurumsal çalışmaların yapılması gerektiği tüm aydınlar, uzmanlar ve yöneticiler tarafından çok iyi bilinmeli ve bu yönde çalışmalar sürdürülmelidir. Bu bağlamda, bildirilerde ve sonrasında yapılan tartışmalarda tarihi gerçeklerin siyaset, diplomasi ve uluslararası platformlarda egemen olabilmesi için ileriye doğru atılması gereken adımlar konusunda özellikle son dönemde dijital teknoloji ve sosyal medyanın gücü kullanılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti aleyhinde ortaya çıkan bilgi kirliliği, bilimsel olmayan ve gerçek dışı propaganda, beşinci kol faaliyetleri ve psikolojik algı operasyonları karşısında müdahale edecek alt yapının uzman akademisyenler aracılığıyla gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” ifadeleri yer aldı.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Genel

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan Mehmet Ali Yılmaz, 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı.

İSTANBUL-
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu. Mehmet Ali Yılmaz, 21 Ekim 1948 günü Trabzon’da dünyaya geldi. İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesini bitirdi. Bankacılık, Basın alanlarıyla ilgilendi. Tek-Art Holding ve Yılmaz Yayınları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Gazetesi sahibi, Titibank Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonspor Kulübü Başkanı, Mühendisler Odası, Müteahhitler Sendikası, İstanbul gazeteciler Cemiyeti, Gazete sahipleri Sendikası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Üyesi olarak görev yaptı.

Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde DYP’den Trabzon Milletvekili seçilerek, 20.10.1991-24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı. Evli, 5 çocuk babasıdır.

Okumaya devam et

Genel

Bakan Tunç: Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Adalet Bakanı Tunç, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı.

Burak Can Ekizoğlu
ANKARA-
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Tunç paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Şanlı tarihimizin en önemli sembollerinden biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli iradenin tecelligahıdır.

Geleceğimizin teminatı evlatlarımız istiklalimize daima sahip çıkacak, Gazi Meclisimiz ilelebet millet egemenliğinin ve demokrasinin merkezi olmaya devam edecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve tüm çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.