Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

“PKK ile YPG arasında çıkacak çatışma iç infazları başlatacaktır”

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kültürel ve Sosyal Çalışmalar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Adem Palabıyık, “PKK ile YPG arasında çıkacak çatışma iç infazları başlatacaktır” dedi

Vahit Olcay
BİTLİS
-Doç. Dr. Adem Palabıyık, PKK ile özellikle bazı ülkeler tarafından açıkça destek gören YPG’ye dair değerlendirmede bulundu. PKK’nın bir süre sonra YPG tarafından dışlanacağını ve bu sebepten iç infazların başlayacağını dile getiren Palabıyık, “Terör örgütleri ‘iç infazı’ ve ‘infazı’ kendi geleceklerinin bir teminatı olarak gördükleri için cana kıymanın kendileri adına pek de sorun olarak kabul edildiği söylenemez. Hatta infazı, kendilerini deşarj etmenin bir parçası olarak dahi görebilirler. İnfazların genellikle ajanlık ve benzeri bir kavramsallaştırmalar ile birlikte gerçekleştiği bilindiği için, örgüt içindeki bu tür olaylar bir süre sonra güç gösterisine dönüşerek liderin diğer kadrolara gözdağı verme niyetini de ortaya koyar. Özellikle PKK’nın sadece 2011’e kadar 178 kişiyi infaz ettiği ve infaz edilenlerin örgüt üyesi olduğu ya da örgütle bağlantılı olduğu TBMM komisyon raporunda da yer almıştır. Sadece bununla da kalınmamış, Kürt sol örgüt ve derneklerin üyeleri de önce tehdit edilmiş sonra da öldürmüştür ve bunların sayısı da 532 civarındadır. Öldürülen kişiler arasında liderliğe karşı muhalif olan ve liderlik için tehdit sayılan isimler de mevcuttur. Fakat bazı isimler öldürülememiş, örgütten kaçmayı başarmış ve ifadelerinde iç infaza dair birçok örnek vermişlerdir” diye konuştu.

PKK’nın, YPG karşısında pasif kalmasının PKK içinde kaosa sebep olacağını ifade eden Doç. Dr. Palabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Uluslararası mekanizmaların PKK’yı terör örgütü olarak görüp YPG/PYD’yi terör listesine dahil etmemeleri önce PKK’nın sonra da HDP’nin güç ve meşruluğunun sorgulanması anlamına gelecektir. Ayrıca, YPG/PYD örgütlenme biçiminin ABD tarafından desteklenmesine rağmen HDP ve PKK’nın illegal görülmesi yukarıda bahsi geçen iç çatışmayı daha da körükleyecektir. Her ne kadar ‘sırtımızı YPG/PYD’ye dayadık’ denmiş olsa dahi HDP, Türkiye sınırları içinde siyaset yapan bir yapıdır ve PYD kazanmış olduğu siyasal alanı HDP ile asla paylaşma niyetinde olmayacaktır. Aynı durum YPG için de geçerlidir. PYD’nin savaşçı kanadı olan YPG de, HDP’nin savaşçı kanadı olan PKK ile kendi alanını paylaşmayacaktır. Duran Kalkan veya Cemil Bayık gibi PKK terör örgütünde yöneticilik yapan isimler ile Polat Can ve Sipan Hemo gibi YPG terör örgütünde liderlik yapan isimler, liderlik mücadelesi için çatışmak zorunda kalacaktır. Çünkü terör örgütlerinde liderlik çatışmaları hep vardır ve süreç iç infazlarla ilerlemektedir.”

“Örgüt içi infazlar artacaktır”

Türkiye’nin özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği önemli operasyonlar sonucunda PKK’nın Doğu ve Güneydoğu bölgeleri üzerindeki etkisinin minimize edildiğini ve PKK’nın neredeyse Kandil’e gömüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Palabıyık, “Kendi sınırları içerisinde dahi manevra yapamayan örgüt artık hiçbir düzlemde eylem gerçekleştirememekte ve kaybettiği üye sayılarıyla birlikte yok oluşa doğru sürüklenmektedir. PKK’nın güç kaybı ve psikolojik olarak yıpranmasındaki ikinci ana faktör ise Diyarbakır anneleri ve evlat nöbetindeki ailelerdir. Özellikle PKK’dan kaçarak gelenlerin sayısı arttıkça devlete olan güven artmış ve PKK, alanının daraldığını iyice hissetmiştir. Elbette PKK’nın bu süreçte sığınacağı tek kapı ise YPG/PYD’dir. YPG/PYD, PKK için şimdiki süreçte can simidi olmuş ve Öcalan’a rağmen PKK’nın hamisi haline gelmiştir. ABD ve bazı AB ülkelerinin YPG/PYD ile temas halinde olmasına rağmen PKK ile birlikte hareket edilmemesi muhtemeldir ki, ileri ki dönemde PKK ile YPG/PYD arasında ciddi iç çatışmaların yaşanmasını tetikleyecektir. PKK’nın kurucu kadrosu yıllardır savaştığı için kendi alanlarını tehdit edebilecek her türlü liderlik muhalifini acımadan infaz edebilir, lakin YPG/PYD şu an ABD dostu olarak göründüğü için PKK kendisini üvey evlat olarak görecek ve infazları bekletecektir. PKK’nın köşeye sinikliği ise örgüt içinde ciddi rahatsızlıkların oluşmasına sebep olabilir, çünkü yıllardır mobil olan PKK’lı teröristlerin YPG/PYD karşısında neredeyse diz çöktürülüp pasif hale getirilmesi emre itaatsizliklerin de yolunu açacaktır. Sadece 2021 yılı içinde teslim olanların sayısı 157’yi bulmuştur. PKK’nın, YPG/PYD karşısındaki üvey evlatlık rolü devam ettiği müddetçe de bu parçalanış devam edecektir. PKK’nın lider kadronun hoşnutsuzluğu ve YPG/PYD karşısındaki sessizliği de yeni iç infaz veya çatışmaların temelini hazırlıyor görünmektedir. Muhtemeldir ki, bir süre sonra PKK ile YPG/PYD arasında liderlik sebebiyle iç ve karşılıklı çatışmalar başlayacaktır” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Çevre

7 dakikada tsunami uyarısı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 19 adet yeni ‘Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı’ istasyonunu devreye aldı. Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, “Uluslararası standartlarda biz bir deprem olduktan sonra 7 dakika içerisinde bir tsunami olup olmayacağını AFAD üzerinden vatandaşlarla paylaşacağız. Dolayısıyla uluslararası standartlar 7 dakika, Marmara Denizi için istasyon sayımızı ne kadar arttırırsak bu uyarı mesajını daha erken verme şansımız var. Bu biz bunu 4-5 dakika civarlarına indirmeyi planlıyoruz” dedi.

Feridun AÇIKGÖZ
İSTANBUL-Beklenen İstanbul depreminin yıkıcı etkisi kadar Marmara Denizi kıyılarında oluşturacağı tsunami ihtimali de endişe yaratıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında yerleştirilmesi planlanan 20 adet yeni ‘Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı’ istasyonlarından 19’unu devreye aldı. Yapımı devam eden İmralı istasyonunun devreye alınmasıyla birlikte daha önce yapılan 28 istasyonla birlikte toplam erken uyarı sistemi sayısı 48’e ulaşılmış olacak. Türkiye genelinde faaliyet gösteren istasyonlar sayesinde depremin ardından 7 dakika içerisinde tsunami olup olmayacağı yönünde vatandaşların uyarılabileceğini belirten Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, istasyon sayısını arttırarak süreyi 4 dakika seviyesine indirmeyi planladıklarını söyledi.

“13 FARKLI ÜLKEDE 19 TANE KURUMA TSUNAMİ UYARI MESAJI YOLLUYORUZ”

Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, “Hepimizin bildiği gibi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü sadece Türkiye’de değil, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde tsunami uyarı merkezi. Bu merkezin görevi sadece Türkiye’ye değil bize abone olan 13 farklı ülkede 19 tane farklı kuruma biz tsunami uyarı mesajı yolluyoruz. Bir denizde bahsetmiş olduğum denizlerde veya karadan 100 kilometre içeride, 5 buçuğun üzerinde bir deprem olduktan sonra bu depremlerin tsunami yaratma riski bulunuyor. Enstitümüzde bu konuda bir depremden sonra arkadaşlarımız bir algoritma çalıştırdıktan sonra bunun bir tsunami yaratma imkanı varsa bunu Türkiye’de AFAD aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor. Onun dışında dediğim gibi farklı ülkelere gönderiliyor” ifadelerini kullandı.

“MARMARA DENİZİ’NDE HEYELANLARDAN DOLAYI TSUNAMİ OLMA RİSKİ VAR”

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 10 yılı aşkın süredir bu konuda yetkili olduğunu söyleyen Haluk Özener, “Sadece Türkiye içinde değil, bakın şu ana kadar Harita Genel Müdürlüğü’nün kurmuş olduğu 20 tane deniz seviyesi istasyonlarının verileri Kandilli’ye geliyor. Bizim kurmuş olduğumuz 8 tane daha öncesinde deniz seviyesi istasyonları var. Tsunami istasyonları diyoruz, mareograf diyoruz. Fakat önceki 8 tanenin farklılıkları, içinde sismik gözlem yapan cihazların da olmasıydı. Bununla birlikte İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında, tabii ki bunun büyük ölçekteki organizasyonda TARAP, Türkiye Afet Risk Azaltma planı. Marmara Denizi çevresinde yakın alan tsunamisini belirlemek için Kandilli’ye verilmiş bir görev var. Yani hepiniz biliyorsunuz olası bir Marmara depremi, Marmara Denizi içinde olacak ve özellikle meydana gelecek heyelanlardan dolayı tsunami olma riski var. Biz de mümkün olan en kısa sürede vatandaşlarımıza tsunami riskine karşı haberdar etmek için bu istasyonları kuruyoruz. Bu görev bize verildi” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Trafik kazalarında 5 yılda 20 bin kişi öldü

TESK, trafik kazalarına dikkat çekmek için trafik kazalarında ölenleri sergi ile anacak…

ABDULLAH GONCA
HABER MERKEZİ-Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun (TŞOF), Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Trafik Kazalarında Kaybettiğimiz Değerler” konulu fotoğraf sergisi, TESK Sanat Galerisi`nde açıldı. Karayolu Trafik Haftası kapsamında açılan sergi hakkında bilgi veren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Son 5 yılda meydana gelen 4 milyon 143 bin 376 trafik kazasında 18 bin 546 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1 milyon 251 bin 310 kişi yaralandı. Bu yılın ilk 4 ayında ise 184 bin 590 trafik kazasında 665 kişi hayatını kaybederken 107 bin 410 kişi de yaralandı. Canımızı acıtan bu trafik kazalarına dur demek için her yıl geleneksel haline gelen sergimizde trafik kurallarına uymamanın doğurduğu sonuçlara dikkat çekmek istedik” dedi.

-“KAZALARIN BAŞLICA SEBEBİ EĞİTİMSİZLİK VE DİKKATSİZLİK”

Her yıl Mayıs ayının ilk haftasının Karayolu Trafik Güvenliği Haftası olarak belirlendiğini hatırlatan Palandöken, “Tüm sürücü ve yayaların trafik kazaları konusunda duyarlılığının artırılması, trafik kuralları hakkında daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Trafik kazalarının en büyük sebebi trafik canavarı değil, eğitimsizliktir. 2020’de 983 bin 808 olan kaza sayısı 2021de 1 milyon 186 bin 353e yükseldi. 2022 yılında ise toplam kaza sayısı 2020 ve 2021 yılına göre daha da artarak yüzde 10`a yakın yükseldi. 2023 yılında ise toplam kaza sayısı ciddi bir şekilde gerileyerek 555 bin 668 oldu. 2023 yılında meydana gelen trafik kazalarında 2 bin 424 kişi hayatını kaybederken 354 bin 323 kişi de yaralandı. Ancak trafik kazası sayılarındaki düşüş yeterli değil” ifadelerini kullandı.

-“TRAFİKTE KAYBETTİKLERİMİZİ SERGİ İLE ANIYORUZ”

‘Trafikte Kaybettiğimiz Değerler’ isimli sergi ile trafik kazalarına yönelik farkındalık oluşturmak istediklerinin altını çizen Palandöken, “Trafik kurallarına uyulması ve bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılık yaratmak istiyoruz. Trafik kazaları can alırken yaşa, cinsiyete veya unvana bakmıyor. Bu durumun örnekleri olan trafik kazalarında kaybettiğimiz değerler arasında maalesef siyasetçilerimizden futbolcularımıza, gazetecilerimizden şarkıcılarımıza kadar birçok önemli isim var. Vali Recep Yazıcıoğlu, Eski Bakanlarımızdan Mustafa Taşar, Sanatçılarımızdan Barış Akarsu, Kıvırcık Ali, Sporcularımızdan Metin Oktay, Ahmet Çalık ve niceleri gibi” diye konuştu.

-“DAHA ÇOK DİKKAT ETMELİYİZ”

Sürücü kusurlarından kaynaklanan kazaların oranının yüzde 90`ın üzerinde olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Kültürümüzü, devlet adamlarımızı, siyasetçilerimizi, birçok değerimizi bu kazalar neticesinde yitiriyoruz. Bu değerler geri gelmiyor. Yola, araca, yayaya haddinden fazla dikkat etmeliyiz” diye konuştu.

Aralarında Recep Yazıcıoğlu (vali), Metin Oktay (futbolcu), Kerim Tekin (sanatçı), Barış Akarsu (sanatçı), Kıvırcık Ali (sanatçı), Ercan Arıklı (gazeteci), Erdal Tosun (oyuncu), Ahmet Çalık(futbolcu) gibi ünlü isimlerin fotoğraflarının yer aldığı sergi, vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı.


Okumaya devam et

Asayiş

İstanbul Havalimanı’nda uçak gövde üstü indi

İstanbul Havalimanı‘nda kargo uçağı gövdesi üzeri iniş yaptı. Edinilen bilgiye göre FEDEX şirketine ait kargo uçağının iniş takımları açılmadı. Uçak gövdesi üstü indi. Olayda ölen yada yaralanan olmadığı öğrenildi.

İbrahim YILDIZ 
İSTANBUL-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan olayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Bugün FX6238 Fransa/İstanbul kargo seferi yapmakta olan Fedex Havayolları’na ait N110FE tescil işaretli, Boeing 763 tipi hava aracı, saat 07:55 lokalde (pilot ifadesine göre hidrolik arızası nedeniyle) ön iniş takımının açılmadığı bilgisini İstanbul Havalimanı ATC ünitesine bildirmiş ve 08:17 lokalde ön iniş takımı kapalı vaziyette 16R pistine iniş yapmış ve pist içerisinde kalmıştır.

Havalimanına iniş yapan uçağa Havalimanı Kurtarma ve Yangınla mücadele Servisi ekipleri (ARFF) tarafından müdahale edilmiş olup, pist notamlanmıştır. Kazada ölen ya da yaralanan olmamıştır. Başkanlığımız tarafından uzmanlar görevlendirilerek araştırma ve inceleme çalışmaları başlatılmıştır”(DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.