Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Bakan Soylu: Bazıları hain olamayacak kadar sefildirler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Dışarıdakileri anlıyorum, Türkiye’nin kalkınmasını istemiyorlar. Ancak içeridekilerin hıncının ne olduğunu anlayabilmek mümkün değil. Hainliğin bile kendine ait bir karakteri vardır. Bazıları hain olamayacak kadar sefildirler” dedi

Ömer Faruk Karataş – Bayram Türüdü
ANKARA
-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İl Emniyet Müdürleri ile 2021 Yılı Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Mehmet Ersoy ile Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin de katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Süleyman Soylu, Türk Polis Teşkilatının tarihinin en başarılı ve en tecrübeli döneminde olduğunu söyledi. Uyuşturucu ile mücadeleye ayrı bir parantez açan Soylu, bu alanda verilecek mücadele için daha fazla mesai harcamaları için il emniyet müdürlerine talimat verdi.

“PKK, Türkiye içinde bitme noktasına gelmişken, YPG nasıl oluyor da sınırımızda bir terör devleti kurmanın taşeronluğuna soyunabiliyor”

PKK ve YPG’nin bitme noktasında olduğunu ve bu yolda mücadele edeceklerini söyleyen İçişleri Bakanı Soylu, “Son yıllarda, güvenlik konusunda yapılan pek çok konuşmada, 21. yüzyılın yeni güvenlik başlıklarını konuşuyoruz, yeni güvenlik paradigmalarını ve yeni suç türlerini konuşuyoruz. Genellikle de nitelik açısından konuşuyoruz ancak; işin nicelik boyutu, sayı ve ölçekteki değişim de bana sorarsanız, kendi adına anlamlıdır. Terör örgütlerinin tarihi çok da eski değildir. İlk örnekleri belki en fazla 1970’lere kadar geri gider. Peki ne oldu ve nasıl oldu da aktif anlamıyla 20-30 yıllık geçmişi olan terör örgütleri, yüzlerce, belki de binlerce yıllık geçmişe sahip devletlerin karşısına, bir tehdit olarak çıkabildi? Bu noktaya nasıl geldiler? DEAŞ’ın sahadaki etkinliğine bakarsak belki 15 yıl bile değil. Ama Suriye ve Irak gibi iki ülkede devlet otoritesini, sadece birkaç yılda tamamen sarstı ve buralarda hala düzen sağlanabilmiş değil. Boko Haram, Afrika’da hala bir tehlikedir. PKK’nın Türkiye içindeki geçmişi yaklaşık 44 yıl, ama uzantısı YPG’nin kuruluş tarihi 2004. Üstelik PKK, Türkiye içinde bitme noktasına gelmişken, YPG nasıl oluyor da sınırımızda bir terör devleti kurmanın taşeronluğuna soyunabiliyor? Buna izin vermedik. Allah’ın izniyle, milletimizin iradesiyle, güvenlik güçlerimizin olağanüstü mücadelesiyle izin vermeyiz de” diye konuştu.

“Siz bir yardım derneği kursanız, on bin lira yardım bulamazsınız. Bu örgütlere batıdan milyonlarca dolar para, tırlarla silah geliyor”

Batılı ülkelerden dünyanın her yerindeki terör örgütlerine yardım yapıldığını ifade eden Süleyman Soylu, “Siz bir yardım derneği kursanız, on bin lira yardım bulamazsınız. Bu örgütlere batıdan milyonlarca dolar para, tırlarla silah geliyor. Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşları, bu örgütlere katılıyorlar. Kimisi ölüyor, kimisi sınırımızdan geçerken yakalanıyorlar. Bunlara ne vadediyorlar? Bu örgütler, inşaatlarını ve lojistik ihtiyaçlarını, küresel şirketlerden karşılayabiliyorlar. Anlaşmalar yapıyorlar, uluslararası para transferleri yapıyorlar. Avrupa’nın göbeğinden aldığı sentetik uyuşturucuyu, Ortadoğu’nun en ücra noktalarına sevk edecek kadar ciddi bir lojistik ağı kurabiliyorlar. Aynı şekilde Afganistan’dan, Yunanistan veya Belarus’a kadar kaçak bir göç yolculuğunu, yerel taşeronlarla birlikte organize edebiliyorlar. Buradaki ölçeği iyi okumak lazım” açıklamasında bulundu.

“Bazıları hain olamayacak kadar sefildirler”

Terör örgütlerine yardım eden ülkelerin Türkiye’de işbirlikçileri olduğunu ve bu işbirlikçilerin her fırsatta batılı ülkeler tarafından beslendiğine vurgu yapan Soylu, “Amerika’nın, Avrupa’nın vakıflarından beslenip, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine çalışan, sabahtan akşama kadar video çeken, ülkemizde herkese hakaret eden, şaklabanları var. Üzerinde elbise alacak parası olmayan adam yüzlerce kişiyi yanında çalıştırıyor. Çeşitli vakıflar sabahtan akşama kadar bunları fonluyorlar. Bunu hepimiz görüyoruz. Alenen casusluk yapıyorlar, alenen bu ülkenin topraklarına, aziz ve asil millete ihanet ediyorlar ve bir yerlerde itibar görüyorlar. Dünyanın en büyük ülkesi addedilen ülkenin büyükelçisinden aldıkları talimatla ülkemizin içerisini karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Darbelerle, ekonomik saldırılarla, Türkiye’de kurgulanan oyunların içerisinde bunlar vardır. Çok zorlandıklarında iş dünyasını derneklerinden destek almaları çok zor değil. Düğmeye basıp onları harekete geçirme kabiliyetleri elbette ki söz konusudur. Dışarıdakileri anlıyorum, Türkiye’nin kalkınmasını istemiyorlar. Ancak içeridekilerin hıncının ne olduğunu anlayabilmek mümkün değil. Hainliğin bile kendine ait bir karakteri vardır. Bazıları hain olamayacak kadar sefildirler. Amerikan Büyükelçisiyle 5 defa oturacaksın, bunu matah olarak servis edeceksin, yazıklar olsun. Sonra da siyasetçiyim diye gezeceksin. Cumhuriyetin 1’inci asrı bize emanet edildi. Bu ülkede 15’liler var, Kara Fatma’lar var. Bu ülkede evladıyla beraber cephede can veren kahramanlar var. Hem de bugünkü imkanlarımız dahilinde değil. Bu iş elin oğluyla el tutarak olmaz. Bu iş, büyükelçilere, dış dünyaya Türkiye’yi şikayet ederek, birtakım karalamalar yaparak olmaz” dedi.

“Tarihin en büyük terör kuşatmasıyla karşı karşıyayız”

Meclisteki bütçe görüşmelerinde, terör örgütlerine yönelik açıklamada bulunmadıklarını ifade ederek muhalefeti eleştiren Bakan Soylu, “Tarihin en büyük terör kuşatmasıyla karşı karşıyayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bütçe görüşmelerinde bir tek muhalefet partisinin terör örgütleri ile ilgili tek bir cümle söylemediği, Türkiye’nin terörle mücadelesine tek bir atıfta bulunmadığı bir tabloyu yaşadık. Emniyet teşkilatımıza, güvenlik güçlerimize, bizim mücadele ederek peşinen suçlu diye koştuğumuz, Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için ellerinden gelen her şeyi yapıp, TBMM’ye kapağı attıktan sonra o sıralardan bize hakaret edenler, iftira atanlar ve bu kahraman teşkilatı iftira atanlara rast geldik. Demokrasiyi, milli iradeyi, suçu saklama merkezi haline getirmeye çalışanlara elbette müsaade etmeyeceğiz. Demokrasi de müsaade etmez. Böyle bir şey kabul edilmez ve siyasetin de, demokrasinin de, milli iradenin de masuniyetine zarar getirir” ifadelerini kullandı.

“Uzaklaştırma kararı alınan eşlerle koruma eşliğinde görüşülmeli”

Türk Polis Teşkilatı’nın tarihinin en başarılı döneminde olduğunu söyleyen Soylu, bu tecrübenin aktarılması gerektiğine dikkat çekti. Bakan Soylu, teşkilatın her alanda mücadeleye devam edeceğini söyleyerek, uyuşturucu ile mücadelede başarının Avrupa ülkelerinden fazla olduğunu, buna rağmen çok daha arzuyla bu alanda mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. Bu yıl 34 kadının uzaklaştırma tedbiri alındığı halde hayatını kaybettiğini belirten Bakan Soylu, eşleri için uzaklaştırma kararı alan kadınlara uyarıda bulundu. Uzaklaştırılan eşlerin barışmak vaadiyle kadınlara yaklaştığını ve bu esnada saldırıda bulunduklarını söyleyen Soylu, buluşmalar için Emniyet görevlilerinin emirlerinde olduklarını ve emniyet mensuplarının gözetiminde buluşmalarını talep etmelerini söyledi.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Genel

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu

İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan Mehmet Ali Yılmaz, 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı.

İSTANBUL-
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu. Mehmet Ali Yılmaz, 21 Ekim 1948 günü Trabzon’da dünyaya geldi. İstanbul Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesini bitirdi. Bankacılık, Basın alanlarıyla ilgilendi. Tek-Art Holding ve Yılmaz Yayınları AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Güneş Gazetesi sahibi, Titibank Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzonspor Kulübü Başkanı, Mühendisler Odası, Müteahhitler Sendikası, İstanbul gazeteciler Cemiyeti, Gazete sahipleri Sendikası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Üyesi olarak görev yaptı.

Yılmaz, 1991 genel seçimlerinde DYP’den Trabzon Milletvekili seçilerek, 20.10.1991-24.12.1995 arası TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı. 49. ve 50. Hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Bakanlığı döneminde Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getirdi. Futbolda havuz sistemini düzenleyen kişidir. Trabzonspor’a tesis kazandırdı. Evli, 5 çocuk babasıdır.

Okumaya devam et

Genel

Bakan Tunç: Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun

Adalet Bakanı Tunç, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı.

Burak Can Ekizoğlu
ANKARA-
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Tunç paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Şanlı tarihimizin en önemli sembollerinden biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli iradenin tecelligahıdır.

Geleceğimizin teminatı evlatlarımız istiklalimize daima sahip çıkacak, Gazi Meclisimiz ilelebet millet egemenliğinin ve demokrasinin merkezi olmaya devam edecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve tüm çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.”

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.