Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Sigortalı çalışan sayısı yüzde 4,9 arttı

Sigortalı çalışan sayısı yıllık olarak yüzde 4,9 oranında artarak 22,4 milyon olarak gerçekleşti.

İSTANBUL-Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstihdam İzleme Bülteni’nin 113. sayısı yayımlandı. Buna göre, sigortalı ücretli çalışanların yüzde 52,7’sini oluşturan 3 ana sektörde son altı ayın en düşük istihdam artışları gerçekleşti. Toplam sigortalı ücretli çalışanların yüzde 27’si imalat, yüzde 15,3’ü toptan ve perakende ticaret ve yüzde 10,4’ü inşaat sektörlerinde istihdam edildiği görüldü. Yıllık değişimlere bakıldığında, inşaat ve imalatta yüzde 8’in üzerinde artışlar görülürken, söz konusu oranlar yıl içindeki düşük seviyelere işaret etti. Öte yandan sigortalı ücretli çalışanların yüzde 8,5’ini oluşturan dördüncü ana sektör olan idari ve destek faaliyetindeki istihdam son bir yılda yüzde 9,1 oranında geriledi. SGK Ekim ayı verilerine göre, sigortalı çalışan sayısı yıllık olarak yüzde 4,9 oranında artarak 22,4 milyon olarak gerçekleşti. Toplam sigortalı çalışanların yüzde 72,6’sını oluşturan sigortalı ücretli çalışan grubu yıllık olarak yüzde 5,9 (899 bin) arttı. Esnaf-çiftçi grubundaki değişim yüzde 4,2 artış yönünde olmakla beraber alt sınıflarda eğilimler farklılaştığı belirtildi. Bu dönemde esnaf sayısında yüzde 6,9 (159 bin) artış, çiftçi sayısında ise yüzde 11,9 (67 bin) düşüş görüldü. 2013 yılında 1 milyonun üzerinde olan sigortalı çiftçi sayısı, uzun dönemdir gerileme eğilimindeyken, Ekim 2021 itibarıyla 500 bin seviyesine düştü. Bu dönemde, kamu sektöründe sigortalı çalışan sayısındaki artış ise yüzde 0,7 ile sınırlı olduğu görüldü.

89 alt sektörün 15’inde sigortalı ücretli çalışan sayısında azalış görüldü. En çok daralan sektör 116 binlik istihdam kaybı ile bina ve çevre düzenleme faaliyetleri sektörü olduğu görüldü. Güvenlik ve soruşturma faaliyetleri (23 bin) ile büro yönetimi, büro desteği faaliyetleri (18 bin) de istihdamı çalışan sayısı olarak en çok daralan diğer sektörler oldu. Oransal olarak bakıldığında ise istihdam en hızlı bilgi hizmet faaliyetleri sektöründe (yüzde 38,1) geriledi. Bu sektörü yüzde 24,7’lik azalışla hane halkları tarafından kendi ithalat faaliyetleri sektörü ile yüzde 19,2’lik gerileyen bina ve çevre düzenleme faaliyetleri sektörleri takip etti.

Kadın çalışan sayısı geçen yıla ve Eylül ayına göre yükseldiği görüldü. Ekim 2021’de sigortalı kadın çalışan sayısı bir yıl öncesine göre 379 bin, Eylül ayına göre ise 35 bin arttı ve en yüksek düzeyi olan 5,1 milyona ulaştığı görüldü. Toplam istihdam içindeki payı da yüzde 31,3’e yükseldi. Sigortalı ücretli kadın çalışan sayısında yıl başından itibaren gözlenen genel artış eğiliminin sonucunda kadın çalışanların toplam istihdamdaki payı Covid-19 salgını öncesi seviyesi olan yüzde 31,3’e Ekim ayı itibarıyla ulaştığı görüldü.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TZOB Başkanı Bayraktar: Sera ürünlerinde fiyatlar düşüyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor” dedi.

ANTALYA-
TZOB Başkanı Bayraktar, Türkiye’de örtü altı üretimini, sera ürünlerindeki fiyat düşüşlerini ve çiftçilerin belediyelerden beklentileri ile ilgili bir açıklama yaptı.

Seracılık dünyada önemli bir sektör hâline geldiğini belirten Bayraktar şunları dedi:

“Seracılık ülkemizde de son yıllarda hızla atılım ve gelişme göstermiş olup, dünyada dördüncü, Avrupa’da ise İspanya’nın ardından ikinci sırada yerini aldı.

Ülkemizde 73 ilde, toplam 764 bin 207 dekar alanda örtü altı üretim yapılıyor.

Örtü altı üretim alanlarının yüzde 40,7’si Antalya’da, yüzde 24,6’sı Mersin’de, yüzde 15,6’sı Adana’da ve yüzde 4,3’ü Muğla’da bulunuyor.

2023 yılında seralarda yapılan toplam üretim 8 milyon 956 bin 951 ton olup bu üretimin yüzde 89’unu sebzeler oluşturuyor.

Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor.

Bu illerde son 15 günde biber ortalama 45 liradan 15 liraya, salatalık ortalama 17 liradan 3 liraya, domates 21 liradan 15 liraya, patlıcan 27 liradan 6 liralara kadar düştü.

Bu fiyatlarla çiftçilerimiz zarar ediyor.

Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklığıyla sera üretiminde artan verim ve ürünlerin erken hasat olgunluğuna gelmesiyle arzda artış görülüyor.

Arzda yaşanan artışın yanı sıra, bu günlerde ihracata giden ürünün azalması ve özellikle Ramazan Bayramı nedeniyle zincir marketlerin alımlarında görülen azalmayla fiyat düşüşleri yaşanıyor.”

“Çiftçinin ürettiği yok pahasına satılmaması için pazarlama sorunu çözülmelidir”

“Çiftçimiz her zaman olduğu gibi üreterek ülkemizin gıda ihtiyacını karşılamak adına gereğini yapıyor. Ancak, zaman zaman ürettiği ürün çiftçilerimize sorun oluyor.

Özellikle yaş sebze ve meyve çabuk bozulduğu için pazarlama sorunu daha fazla yaşanıyor” diyen Bayraktar şöyle devam etti:

“Bu nedenle yaş sebze ve meyve pazarlamasının ayrı bir önemi bulunuyor.

Örtü altı üretimin yaygın olduğu illerde yaş sebze ve meyve pazarlanmasına yönelik üretici birlikleri ve kooperatifler mevcut olsa da, bu birliklerin piyasayı etkileyecek ve düzenleyecek gücü bulunmuyor.

Hatta kurulan bazı birlikler ne yazık ki varlığını sürdüremeyerek, kapandı.

Ürün pazarlamaya yönelik örgütlerin mali ve idari yönden güçlenmesi ve tarımsal pazarlamada etkin olması için mevzuatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır.”

“Semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılmalı, üretici pazarları her ilçede kurulmalıdır”

Çabuk bozulabilen sebze ve meyvelerde arzda dönemsel yaşanan yoğunluklarda çiftçilerin zarar etmemesi ve yetiştirilen ürünlerin heba olmaması için, belediye adına alımlar yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı:

“Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde pazar yerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmü bulunuyor.

Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır.

Bu sınırlama özellikle ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor.

Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticilerimizin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır.

Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketler konusunda belediyelerde denetimlerini artırmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulamalıdır.”

“Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine destek vermelidir”

Yerel seçimler öncesi 6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumluluklarının arttığını, çiftçilerin belediyelerden beklentileri olduğunu dile getirdiklerine dikkat çeken Bayraktar, “Bugün tekrar ifade etmek istiyorum ki Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine her türlü desteğini yapmalıdır” diye konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Kurbanlık telaşı erken başladı

Kurban Bayramının yaklaşmasıyla vatandaşlar büyükbaş ve küçükbaş hayvan üreticilerini ziyaret etmeye başladı.

İbrahim Acıkara
DENİZLİ-
Denizli’de Kurban Bayramında kurbanlık kesmek isteyen vatandaşlar 2 ay öncesinden üreticileri ziyaret etmeye başladı. Buldan ilçesi Türlübey mahallesinde hayvan yetiştiriciliği yapan Murat Taşkıner, bu yıl hayvan üretiminde büyük zorluklar yaşadıklarını dile getirerek “Müşterilerimiz geliyorlar. Yaşadıkları ekonomik sıkıntıları dile getiriyorlar. Ancak bizimde girdi maliyetlerimiz oldukça yükseldi. Yem, ilaç ve veteriner kontrolleri ne yazık ki hayvan fiyatlarının artmasına neden oldu. Hayvan yetiştiriciliği gerçekten çok zor. Koyun ve keçi kurbanlıklarımız 15 bin ila 25 bin TL arasında. Allah hepimizin yardımcısı olsun” dedi.

Buldan Kadıköy mahallesinde büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Zafer Özinsel ise, bu yıl canlı büyükbaş hayvan kilogram fiyatlarının 125 ile 150 TL’den belirlediklerini ifade etti.

Okumaya devam et

Ekonomi

Palandöken: Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, “İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın” dedi.

Billur Çetinkaya
ANKARA-
Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2024’te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli. Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim. Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor. Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı” diye konuştu.

“2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti”

Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız. Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023’te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor” diye konuştu.

“Turizmi yılın 12 ayı canlı tutmalıyız”

Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, “Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız. Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.