Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki vahim çatışmaları yatıştıracak, bu konuda arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmış durumdadır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye, siyasi ve stratejik konumu gereğince Rusya ile Ukrayna arasındaki vahim çatışmaları yatıştıracak, bu konuda arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmış durumdadır” dedi.

Utku Şimşek
ANKARA-
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin Grup Toplantısında konuştu. Konuşmasında Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalara da değinen MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Türkiye, siyasi ve stratejik konumu gereğince Rusya ile Ukrayna arasındaki vahim çatışmaları yatıştıracak, bu konuda arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmış durumdadır. Rusya’nın mütecaviz askeri operasyonları son bulmalıdır. Ateşkes ortamı mutlak surette tesis edilmelidir. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ekonomik, ticari, insani ve vicdani faturasının gittikçe ağırlaştığı görülmektedir. Masumlar hedef alınmaktadır, can kayıpları fazlalaşmaktadır, insani kriz korkunç seviyelere tırmanmaktadır, sınırlar yerinden yurdundan kopan insanlarla dolup taşmaktadır. Sadece Türkiye’ye gelen Ukraynalı sayısı şu ana kadar 20 bini bulmuştur. Putin’in, bir yanda müzakere çağrılarına olumlu cevap verip kurulan müzakere masalarına görevli heyetlerini gönderirken, diğer yanda askeri operasyonların belirlenmiş plan ve programa uygun şekilde yürütüldüğünü ifade etmesi son derece ikircikli bir tutumdur” ifadelerini kullandı.

“İlk kurşunu atan, Ukrayna topraklarına musallat olan Rusya’dır”

Rusya-Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmelerin bugüne kadar sonuç vermediğine dikkat çeken Bahçeli, “Karşımızda Rusya’nın iddia ettiği gibi iki taraflı bir anlaşmazlık değil, tek taraflı bir işgal tahakkümü söz konusudur. Burada asıl ve öncelikli sorumluluk Rusya’nındır. Çünkü ilk kurşunu atan, Ukrayna topraklarına musallat olan Rusya’dır. Dışişleri Bakanımızın Antalya Diplomasi Forumu’na Rusya ile Ukrayna Dışişleri Bakanlarını davet etmesi, bu davete iki ülkenin dışişleri bakanlarının gelmeye karar vermeleri ve 10 Mart’ta tarihi buluşmanın yapılacak olması her şeye rağmen kayda değer ve ümit verici bir gelişmedir” şeklinde konuştu.

“Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların kazananı değil, sayıca kalabalık kaybedenler kulübü olacaktır”

Ukrayna işgalinin taşları yerinden oynatmakla kalmayacağını, müteakiben benzer skandalların dünyanın farklı coğrafyalarında sahnelenmesine de emsal teşkil edeceğini vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti:

“Barış yanlısı olmak, barışın safında toplanmak huzurlu ve güvenli bir dünyanın yegane çaresidir. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların kazananı değil, sayıca kalabalık kaybedenler kulübü olacaktır. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke bu savaşın ekonomik, ticari, insani ve diplomatik temelli vahim sonuçlarına direkt maruz kalmaktadır. Zira gelişmelerin seyir ve serencamı bunu göstermektedir. Buğday ithalatımızın yüzde 87’si Rusya ve Ukrayna’dan karşılanmaktadır. Doğal gaz ithalatımızın yüzde 40’ıyla, petrol ithalatımızın yüzde 25’i tek başına Rusya’dan temin edilmektedir. Bu ülkeden gelen yaklaşık 7 milyon turist ülkemizde ağırlanmaktadır. Savaşın sürmesi, daha vahimi uzaması, ticaret kanallarını tıkayacak, diyalogları kapatacak, ülke ekonomilerini koronadan sonra öngörülmesi çok zor olan şiddetli bir türbülansa sokacaktır.”

“İnternette oluşan kara borsada sanki altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır”

Son günlerde ayçiçek yağları konusunda yaşanan spekülasyonlara da değinen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Talebi kamçılayarak ayçiçek yağının fiyat artışını tetikleyen fırsatçılar, rafların boşalmasıyla birlikte internette oluşan kara borsada sanki altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır. 5 Litrelik yağın fiyatı bir gün içinde 150 lira sınırına dayanmıştır. İstanbul ve Ankara’daki marketlerde milletimizin asaletine yakışmayan ilkel görüntüler herkesin, hepimizin yüreğini sızlatmıştır. Sosyal medya üzerinden provokasyon rüzgarı estirilmiştir. Yağ fiyatlarının zamlanacağı, stokların ise tükendiği iddia edilmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı bu kuyruklu yalanı tekzip etmiş olsa da, marketlerde izdiham oluşmuş, raflar hücuma uğramış, insanlarımız birbirine girmiştir. Toplam ayçiçek üretimimizin 2021 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 17 yükseldiği, iç tüketim ve talebin artmasından dolayı yağ ihtiyacının bir bölümünün ithalat yoluyla karşılandığı bilinen bir husustur. Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan kaynaklanan sorunların telafisi ve bitkisel yağ arzında herhangi bir sorun yaşanmaması maksadıyla gerekli tedbirlerin alındığı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. Ülkemizde 1 ya da 1,5 aylık tüketime yetecek ayçiçek tohumu ve ayçiçek yağı kaldığına dönük iddialar bütünüyle yalandır, aldatmadır, saptırmadır. Çok nazik ve hassas günlerden geçtiğimiz bir sırada, iç işgal cephesinin yağ üzerinden gerçek dışı beyanlarla toplumsal panik halini körüklemesi en hafif tabirle şerefsizliktir.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

YEDAŞ, 564 personel, 265 nöbetçi ekip, 226 araç ve ilave tedbirler ile seçim günü teyakkuzda olacak

 Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), 31 Mart yerel seçimlerinde kesintisiz enerji için ilave tedbirler aldı. YEDAŞ, 564 personel, 265 nöbetçi ekip, 226 araç ve ilave tedbirler ile seçim günü teyakkuzda olacak.

SAMSUN-
Elektrik dağıtım şebekesini sürekli geliştiren, teknoloji entegrasyonu ile akıllı şebeke sistemlerini kullanan YEDAŞ, 31 Mart Pazar günü kaliteli ve kesintisiz elektrik hizmeti sunmak için ilave tedbirleri aldı. Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren YEDAŞ, 31 Mart yerel seçimlerinde kesintisiz enerji için sahada olacak. Seçim nedeniyle sahadaki personel sayısını arttıran YEDAŞ, toplam 564 personeli ile 31 Mart Pazar günü 5 il ve 66 ilçede teyakkuz halinde hazır bekleyecek. YEDAŞ ayrıca, enerji arz güvenliği için hizmet bölgesindeki mülki ve idari birimlerle koordineli bir çalışma sergilemek için tüm planlamalarını tamamladı.

Arızlara en hızlı müdahale için ‘Mobil İş Gücü Yönetimi’ uygulaması kullanılacak

Elektrik firmasından yapılan açıklamada, “YEDAŞ, seçim günü daha hızlı hizmet vermek amacıyla olması muhtemel arıza ve kesintilere müdahale için ekiplerin vardiya planlarını, operasyonel süreçleri ve ekipmanları hazırladı. Şebekede ve izleme sistemlerinde uygulamaya aldığı siber güvenlik önlemleri ile elektrik dağıtım sistemlerinin güvenliğini sağladı. İzleme sistemleri üzerinden şebekede yaşanan değişiklikleri anlık kontrol eden şebeke yönetim operatörleri, arıza veya kesinti yaşanan bölgeye en yakın ekibi yönlendirecek. Mobil İş Gücü Yönetimi uygulamasının navigasyon özelliği sayesinde ekipler en kısa yoldan kesinti yaşanan bölgeye ulaşarak hızlı bir şekilde çözüm üretecek. Çağrı merkezi temsilcileri, tüketicilerin talep, şikayet ve sorularına cevap verecek. Ekipler kesinti veya arızayı gidermeye çalışırken YEDAŞ, özellikle seçim bölgelerine jeneratörlerle elektrik vermeye devam edecek” denildi.

Çağrı merkezinde ‘acil durum’ ekibi

Açıklamada ayrıca alınan tedbirler hakkında şu bilgiler verildi:
“Önemli bir kamu hizmeti veren YEDAŞ, tüketicilerin talep ve şikayetlerini dinleyerek tüketici memnuniyetini de en üst seviye çıkarmaya özen gösteriyor. Her şartta tedarik sürekliliği ve kalitesi için çalışan YEDAŞ, çeşitli nedenlerle meydana gelebilecek olağanüstü durumlarla mücadele için ‘Kriz Masası’ oluşturdu. Yaşanması muhtemel çağrı yoğunluğunda, tüm müşterilerin talep ve şikayetlerine hızlı dönüş sağlamak adına iletişim planı hazırlandı. Sürekli olarak görev başında olacak şekilde, maksimum sayıda vardiya planı oluşturuldu. Tüm bu organizasyonun eksiksiz ilerlemesini sağlayacak iletişim ekibi YEDAŞ Genel Müdürlük binasında konumlandırıldı. Buna ek olarak, muhtar grupları ile de koordineli şekilde iletişimin sürdürülmesi planlandı.”

Okumaya devam et

Genel

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.

Salih Hüdaverdi
ANKARA-
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nca Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un ‘Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü’ başlıklı 100’üncü maddesinin birinci fıkrasında, ‘Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır’ hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK’nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple ‘oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine’ oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Okumaya devam et

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.