Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

AÜ Rektörü Özkan: İnsanlık çevreyi yok ederken kendi geleceğini yok ediyor

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Çevre Hizmet Ödül Töreni düzenlendi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “İnsanlık çevreyi ve canlı türlerini yok ederken, aslında bindiği dalı kesiyor ve kendi geleceğini de yok ediyor” dedi.

ANTALYA-
Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından bu yıl 24.’sü düzenlenen Çevre Hizmet Ödül Töreni gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katılımlarıyla Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Alanya Belediye Başkanı Murat Adem Yücel, Konyaaltı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Canan Otruş, AKÇAM Müdürü Prof. Dr. Şule Orman, Genel Sekreter Ali Evren İmre, Dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

“Kampüs ülkelerle yarışacak düzeyde”

Törenin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya’nın Türkiye’nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip şehri olduğunu söyleyerek, “Kampüsümüz 21’i endemik olmak üzere 438 bitki çeşidi ile adeta şehirlerle değil ülkelerle yarışacak sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Geleceğe taşımakla sorumlu olduğumuz bu büyük emanet, üniversite olarak ayrıca bize önemli bir de sorumluluk yüklüyor. Bu nedenle Akdeniz Üniversitesi olarak çevre sorunlarını çok önemsiyoruz. Öğrencilerimizin donanımlı bir eğitim alması kadar, çevre bilincine sahip, yaşadığı dünyaya duyarlı, sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi için de gayret gösteriyoruz” diye konuştu.

“Bütüncül yaklaşımlar geliştirmeliyiz”

Sanayileşme ve nüfus artışının etkisiyle çevrenin ciddi bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Rektör Özkan, küresel ısınma, iklim değişikliği, çevre kirliliği, doğal kaynakların yok olması, çölleşme ve kuraklığın, günümüzün en önemli sorunları arasında yer aldığını ve bu sorunların sadece çevreyi değil, ekonomiyi, güvenliği ve sosyal hayatı da çok yakından ilgilendirdiğini söyledi. Artan kaynak tüketiminin çevre üzerindeki baskısının artık daha fazla sürdürülemeyeceğini ifade eden Rektör Özkan, “Tüm canlıları ve yaşamı tehdit eden bu soruna karşı vakit kaybedilmeden önlem almalıyız. Ancak günübirlik tedbirlerle değil, bu büyük ve derin sorunun çözümü için küresel ölçekte iş birliği yapmamız, bütüncül yaklaşımlar geliştirmemiz ve kolektif bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Bunun için de toplumsal duyarlılığın artması çok önemli” dedi.

“Ekosistem çöküşü yaşanıyor”

Çevre Hizmet Ödülleri’nin 24’üncü yılında olduklarını belirten Rektör Özkan, “Töreni ilk düzenlediğimiz günden beri dünyada Çin Nehir Yunusu, Siyah Batı Gergedanı, Pirene dağ keçisi gibi pek çok canlının nesilleri tükendi. Liste daha çok uzun. Gelecek 20 yılda da 500’den fazla hayvan türünün yok olması bekleniyor. Adeta bir ekosistem çöküşü yaşanıyor. Konunun uzmanları her konuşmasında geri dönülmez bir yola girmenin eşiğinde olduğumuzu söylüyor. Ancak insanlık çevreyi ve canlı türlerini yok ederken, aslında bindiği dalı kesiyor ve kendi geleceğini de yok ediyor” ifadelerini kullandı.

“En uzun soluklu organizasyonlar arasında”

Çevre Hizmet Ödül Töreni gibi etkinliklerin çevre konusunda hassasiyetin artmasına katkı sağlayacağına olan inancını vurgulayan Rektör Özkan, “Dilerim bu acımasız sistemin devam edemeyeceğini hep birlikte idrak edebiliriz” dedi. Çevre alanında ülkemizdeki en uzun soluklu organizasyonların da başında gelen Çevre Hizmet Ödülleri’ne Türkiye genelinden gösterilen ilginin oldukça memnuniyet verici olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “İyi örneklerin yaygınlaşmasına katkı sağladığına inandığım bu etkinlikte bu prestijli ödülü kazananları da şimdiden tebrik ediyorum” dedi.

“Toprak tüm sektörler için vazgeçilmezdir”

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. Şule Orman ise konuşmasında aynı zamanda Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi olduğunu belirterek toprağın öneminden bahsetti. Prof. Dr. Orman, su ve hava gibi yaşamın vazgeçilmez unsurlarından olan toprağın üretilemeyen, çoğaltılamayan ve sınırlı bir doğal varlık olduğunu 1 cm toprağın oluşması için 100-1000 yıl; ortalama 400 yıl gibi süre geçmesi gerektiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 17 maddelik ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan bahseden Prof. Dr. Orman, bu amaçlardan bir tanesinin Karasal Yaşam ile tarımın yani toprağın canlılar için hayati önem taşıdığını ve doğal yaşamın korunması ve biyoçeşitliliğin kaybının azaltılmasının hedef haline getirildiğini söyledi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Çevre

Bursa Valiliği’nden toz taşınım uyarısı

Bursa Valiliği tarafından vatandaşlara toz taşınımı uyarısı yapıldı.

BURSA-
Bu gece 23:59’a kadar sürmesi beklenen meteorolojik olayla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Yapılan son değerlendirmelere göre; Çarşamba günü bölge genelinde (Eskişehir, Bursa, Kütahya, Bilecik) toz taşınımı beklenmektedir. Toz taşınımı nedeni ile görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.”

Okumaya devam et

Çevre

Tokat’ta 191 konut zarar gördü, 2 bin yıllık köprüde çatlak bile yok

Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremde üç ilçede toplam 191 konutta hasar oluşurken, 2 bin yıllık tarihi köprüde çatlak dahi oluşmadı.

Yasin Kıras – Yunus Çiftci
TOKAT-
Tokat, aynı gün içinde üst üste gelen depremlerle sarsıldı. Önceki gün meydana gelen 4.7, 4.1 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerinde ve 30 köyde 191 konutta hasar tespit edildi. Deprem sonucunda ahır duvarları yıkıldı, cami minareleri hasar gördü ve birçok evde çatlaklar oluştu. Ancak ilçe merkezinde bulunan ve halen çevre köylere ulaşımı sağlayan Roma döneminden kalma tarihi Sulusaray Köprüsü depremde zarar görmedi. 2 bin yıllık tarihi yapı, köylere olan karayolu ulaşımını güvence altına almaya devam ediyor.
Öte yandan, depremin etkileri gün ağarırken dronla havadan görüntülendi.

Okumaya devam et

Çevre

Deprem uzmanından uyarı: Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı

Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti.

Muhammed Musab Gümüşer – Tolga Başer
ANKARA-
Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti.

Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti.

“Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır”

Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
“Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.”

“Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz”

Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.