Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

TDP lideri Sarıgül: Türkiye’nin garantör bir ülke olması gerçekten gurur vericidir

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, “Türkiye’nin garantör bir ülke olarak seçilme konusundaki yapılan çalışmalar, ülkemiz adına, Türkiye’miz adına gerçekten gurur vericidir” dedi.

Oğuzhan Halil Özbek – İbrahim Çakmak
ANKARA-
TDP Genel Başkanı Sarıgül, partisinin genel merkez binasında MYK Toplantısı öncesi Türkiye ve dünya gündemine dair açıklamalar yaptı. Ramazan ayının bütün insanlığa huzur getirmesini dileyen Sarıgül, “Bu ay önemli bir ay. Mübarek ramazan ayının özellikle bütün İslam alemine, insanlığa hayırlar getirmesini, huzur getirmesini, barış getirmesini temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.

“6’lı ittifaka bakıyoruz yuvarlak masa etrafında adeta toplama çıkarma yapıyorlar”

Seçim Kanunu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edilmesi sonrası muhalefet partilerini eleştiren Sarıgül, “6’lı ittifaka bakıyoruz yuvarlak masa etrafında adeta toplama çıkarma yapıyorlar, bu da bizi alabildiğine üzüyor. Oysa muhalefet partilerinin yapması gereken; ilkeleri konuşmak, prensipleri konuşmak özellikle anayasanın değişmez ilk 4 maddesini konuşmak, dar bölge tercihli oy konuşmak, Türkiye milletvekilliğini konuşmak, ileri demokratik ve medeni ülkelerde seçim barajı kaçsa onu konuşmak” değerlendirmesini yaptı.
“TDP ordumuza da sahip çıkan bir partidir”

“TDP noksansız demokrasi, güçlü ekonomi ve kudretli ordu demektir” diyen Sarıgül şöyle devam etti:

“TDP ordumuza da sahip çıkan bir partidir. Çünkü ordumuz, yurt savunmasında son derece önemlidir. Ordusu zayıf olan, inancı olmayan ülkelerin ne hale geldiğini görüyoruz. Onun için TDP, noksansız demokrasi, güçlü ekonomi ve kudretli ordu diyen bir siyasi partidir”.

“Bütün yurttaşlarımızın el ele, kol kola ve omuz omuza olmasını istiyoruz”

Kardeşlik hukukunu ve toplumsal barışı koruyan bir parti oldukları belirten Sarıgül, “Kardeşlik hukuku bizim için son derece önemlidir. Kardeşlik hukukunda aynen olayımız şudur: Kürt yurttaşlarımız da bizim, Alevi yurttaşlarımız da bizim, Laz ve Çerkez yurttaşlarımız da bizim. TDP olarak bütün yurttaşlarımızın el ele, kol kola ve omuz omuza olmasını istiyoruz. TDP, ülkemizde barışı, huzuru ve kardeşliği sağlayacak olan tek partidir. Bir kere daha ifade etmek istiyorum ki özellikle Rusya Ukrayna savaşını gördükten sonra, Türkiye’mizde ve dünyanın her tarafında silahların gidip barışın gelmesini istiyoruz. Ülkemizde barışı, huzuru bozan kim olursa olsun onlara kesinlikle izin vermeyeceğiz. Ama ülkemizde barışı bozan yurttaşlar değil, ülkemizde barışı bozan silah tüccarları, silah fabrikalarının sahipleri. Çünkü silahtan geçimini sağlayanlar barışın olmasını istemezler. Dünyada en büyük silah sektörü Amerika Birleşik Devletleri’nde. O nedenle Amerika, dünyanın hiçbir yerinde huzurun olmasınız istemez hep savaşın olmasını ister. Bir kez daha haykırıyorum, bir kez daha söylüyorum Kürt yurttaşlarımız ve Türk yurttaşlarımız kardeştir, kalleş olan Amerika’dır” açıklamalarında bulundu.

“Türkiye’miz adına gerçekten gurur vericidir”

Dış politikada izlenen çalışmaları takdir ettiğini ifade eden Sarıgül, “Dış politikada özellikle Ukrayna Rusya Dışişleri Bakanlarının ülkemizde bulunması, Türkiye’nin garantör bir ülke olarak seçilme konusundaki yapılan çalışmalar, ülkemiz adına, Türkiye’miz adına gerçekten gurur vericidir. Çünkü TDP olarak ‘Önce bayrağımız sonra partimiz’ diyen bir partiyiz” diye konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasetin yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.

MİKAİL BIYIKLI – ERDİ DEMİR
İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı’da bulunan konutundan çıkarak, Cuma namazı için Çilehane Camii’ne geçti. Burada cuma namazını kılan Erdoğan, cami çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Özgür Bey şu anda CHP’de genel başkan oldu. Genel başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet arasında aslında olumlu bir gelişme oldu. Bundan önceki süreçlerde bu tür maalesef adımlar atılmadı. Ve bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türk siyasetinin buna ihtiyacı var. Ve ilk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum. Bu adımı da atacağız” dedi.(DHA)

Okumaya devam et

Eğitim

Canik Belediyesi’nden mesleki istihdama katkı

Samsun Canik Belediyesi’nin ilçede gerçekleştirdiği ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri vatandaşların yoğun ilgisiyle devam ediyor. Vatandaşların mesleki istihdamına katkılar sunan eğitim programında, sözlü iletişim, okuma, yazma ve dil bilgisi konularında eğitimler gerçekleştiriliyor.

RÜMEYSA BULUT
SAMSUN-Canik Belediyesi ve RET International Derneği Samsun Temsilciliği iş birliğiyle ilçe sakinlerinin hizmetine sunulan Benim Hayatım Toplum Merkezi’nde, vatandaşlar ücretsiz Mesleki Türkçe Eğitimleri ile bir araya geliyor. Mesleki istihdama katkılar sunan Mesleki Türkçe Eğitimleri çerçevesinde, kursiyerlere zihinlerinde düşünüp tasarladıklarını, gördüklerini, izlediklerini, sözlü ve yazılı bir biçimde anlatabilme becerisi kazandırılıyor. Uzman eğitmelerin eşliğinde sürdürülen Mesleki Türkçe Eğitimleri’nde konuşma pratiği çalışmaları da gerçekleştiriliyor. (DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bahçeli’den ‘Türkçülük Günü’ mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum” dedi.

ANKARA-Bahçeli, 3 Mayıs Türkçülük Günü mesajında, “Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu fikriyatı, Türk milletinin kurtuluş ilhamı, aynı zamanda var oluş iradesidir. Merhum Peyami Safa’nın isabetle temas ettiği üzere, yeni Türk devletinin iki ana davasından birisi çağdaşlaşmak ise diğeri milliyetçiliktir. Şayet millet ortak değerler etrafında kenetlenmişse, şayet birlik ve dayanışma hissiyatıyla kaderini tayin etmişse, bunun dibacesi, en bariz dinamiği milliyetçiliktir.

3 Mayıs meşalesi, esas itibarıyla Türk milliyetçilerinin iç ve dış çalkantılar karşısında göstermiş oldukları direncin aydınlığı; baskı, dayatma ve zor şartlarda sivil, meşru ve demokratik duruşun ahkamıdır. Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dediği gibi, 3 Mayıs milli şuurun ayağa kalkışı, küresel güç blokları arasında sarkaç gibi gidip gelen köşesiz politikalara karşı Türk milliyetçilerinin hür ve ahlaki direniş kararıdır. Bugün bir bayram veya kutlama gününden ziyade bir idrak, bir ifade, bir anma, istikbale yönelik milliyetçi çağrının maşeri vicdanda kök salma özleminin bir hamlesidir” dedi.

Bahçeli, 1 Mayıs kutlamalarına değinerek, “Emek ve değer nedir bilmeyen, adalet ve hukuk nedir tanımayan; yağma, talan ve yıkımı ideoloji haline getiren başıbozuk güruhun 1 Mayıs’ta sahneledikleri vandallıklar medeniyet ve meşruiyet ölçüleriyle bağdaşmazken, Türk milliyetçilerinin tam 80 yıl evvel kanuni sınırlar içinde, fikir ve demokrasi namusuna riayet ederek yaptıkları gösteriler hala takdir ve tazimle hatırlanmaktadır. Diyor ya Merhum Hüseyin Nihal Atsız; ‘Maviyi unutsak bile mazi kökümüzdür, en tatlı gülen yüz bize mazideki yüzdür.’ İnancım odur ki, mazinin parlayan yüzü hiç solmayacak, Türk tarihinin derinliklerinden çağlayarak yükselen milliyetçi çağrı Türk milletinin diriliş azmini canlı tutacak, geleceğini de inşa ve ihya edecektir. Dünyanın çetin ve çetrefilli bir tarih aralığında, İkinci Dünya Savaşı’nın beşeriyeti yakıp yıktığı bir zaman sürecinde Merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın devrin Başbakanına yazmış olduğu iki açık mektup sonucunda başlayan 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası’nın 80’inci yıl dönümünde, Türk milliyetçiliğinin merhum ve muhterem inanç anıtlarını rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum. 3 Mayıs ruhunun, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelesinde sahip olduğumuz milli şuura daha da güç ve feyz vermesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. (DHA)



Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.