Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayeti ayıbından kurtarmakta kararlıyız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hukuki, adli, idari ve en önemlisi zihinleri ve kalpleri kuşatacak kapsamlı adımlarla ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayet ayıbından kurtarmakta kararlıyız. Şiddetin kendisiyle birlikte sebepleri kaldırana kadar amasız, fakatsız bu şekilde mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Mehmet Başa
İSTANBUL-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şiddet mağduru kadınların aileleri ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’ndeki iftarda bir araya geldi.

“Kadın cinayetlerini öne çıkmasının tek sebebi cehalettir”

İftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yakınları aramızda bulunan kardeşlerimiz başta olmak üzere şiddet mağduru tüm kadınlarımızı tanzimle yad ediyorum. Şule’ye, Nuray’a, Azra’ya, Dilek’e, Sıla’ya, Dilara’ya, Başak’a, Sezen’e, Emine’ye, Pınar’a, Müzeyyen’e, Özgecan’a, Hatice’ye, Hafize’ye ve diğer tüm şiddet mağduru kızlarımıza, kadınlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Anneleri, babaları, kardeşleri ve diğer yakınları olarak sizlerin yaşadığı kaybın acısını tarif etmek elbette mümkün değildir. Ülkemizde şiddet mağdurları ve kadın cinayetleri konusunda hayli yüksek hassasiyet oluşmaya başlaması tek teselli kaynağımızdır. Bununla birlikte büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki, dünyanın hemen her yeri gibi ülkemizde kadına yönelik şiddet vakaları ve kadın cinayetler halen sürmektedir. Temelde insanın insana şiddet uygulaması can yakması hele hele can alması kabul edilemez. Konu kadın olduğunda bu durum çok daha vahim, adaletsiz, yürek yaralayıcı bir hal almaktadır. Bizim medeniyetimizde kadın merhametin, sevgininim, özverinin sembolüdür. İnancımızın muhatabı da kadın veya erkek değil, cinsiyeti, ırkı dili bütün farklıların ötesinde bizatihi insanın kendisidir. Cezalar ve yükümlüler bireyle ilgilidir. Her ne kadar geçmişinden habersiz birileri farklı fotoğraflar çizmeye çalışsa da bizim tarihimizde kadınlar sosyal hayatta daima çok önemliyi, belirleyici ve saygıdeğer bir yere sahip olmuştur. Nasıl oluyor da böyle bir toplumda kadın cinayetleri bu derece öne çıkabiliyor. Diğer pek çok mesele gibi bununda bir tek cevabı vardır. O da cehalettir. Cehaleti sadece okuma yazma bilmeme, üniversite eğitimi olarak düşünmeyin. Gelişmiş, medeni, modern olduğunu söyleyen batı ülkeleri kadına şiddet ve cinayette ilk sıralarda yer alıyor. Demek ki eğitim ve refah seviyesinin ötekinde bir sorunla karşı karşıyayız. Bizi biz yapan değerleri, inancımızı medeniyetimizi bilmemekten kaynaklanan cehalettir. Biz kadına şiddetin kaynağı olan işte bu cehaletle mücadele ediyoruz” dedi.

“Ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayet ayıbından kurtarmakta kararlıyız”

“Aileden başlayıp toplumun tüm kademelerine ve devlete kadar uzanan mücadelede en önemli adımlar bizim dönemimizde atılmıştır” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hukuki, adli, idari ve en önemlisi zihinleri ve kalpleri kuşatacak kapsamlı adımlarla ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayet ayıbından kurtarmakta kararlıyız. Şiddetin kendisiyle birlikte sebepleri kaldırana kadar amasız, fakatsız bu şekilde mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadına şiddetin karşısında yer almayı yöneticilik görevimizin bir parçasını teşkil etmesinin ötesinde insanı vebal, rahmetli annem ve eşime ve kızlarıma karşı sorumluluğumun gereği olarak görüyorum. Hatırlarsanız, bölücü terörü kökünden bitirmek için analar ağlamasın demiştik. Şimdi aynı sözü kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda söylüyoruz. Anaların, babaların, kardeşlerin bu sebepten ağlamayacağı günler inşallah çok uzak değildir. Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçmek için hukuki ve idari olarak pek çok düzenlemeyi geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdık. Anayasamızda 2004 ve 2010 yılında yapılan değişiklerle bu mücadeleyi, hukuki açıdan en güçlü zemine kavuşturduk. Mecliste kurulmasını teşvik ettiğimiz, kadın erkek fırsat eşitliği komisyonuyla da yasama tarafının da meseleye sahip çıkmasını sağladık. Bakanlıklarımızın her biri kendi görev alanlarıyla ilgili olarak tarihi önem ve reformları hayata geçirdiler. Mesela 2005 yılında yürürlüğüne giren Türk Ceza Kanunu kadın cinayetlerin verilen cezaların artırılması için çok daha önemli bir dönüm noktası olmuştur. Hiç şüphesiz bu konudaki en büyük devrim, 2012 yılında çıkardığımız ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi kanunudur. Bu kanunla ilk defa şiddet ev içi şiddet kadına yönelik şiddet gibi kavramlar tanımlanarak hayatın her alanında kadının korunması sağlanmıştır. Özellikle şiddet önleme ve izleme merkezlerinin yaygınlaşmasıyla kadınlarımıza rehberlik edecek mekanizmalar oluşturulmuştur” diye konuştu.

Siyaset

Dışişleri Bakanı Fidan: Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır

 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır” ifadelerini kullanarak, “Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz” dedi.

DOHA-
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Fidan ve Al-Thani ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, Al-Thani ile iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgesel konular açısından çok yoğun ve nitelikli bir koordinasyonu olduğunu belirterek, “Sürekli bölge meselelerini bir koordinasyon ve danışma içerisinde beraber götürmekteyiz” dedi.

Katar ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son on yılda müstesna bir düzeye ulaştığına dikkat çeken Bakan Fidan, “İşbirliğimizin temelinde Sayın Cumhurbaşkanımız ile Katar Emiri Şeyh Tamim’in ortaya koyduğu kuvvetli irade bulunmaktadır. Yüksek Stratejik Komite’nin dokuzuncu toplantısını liderlerimizin başkanlığında biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda Doha’da gerçekleştirmiştik. Bir sonraki toplantıyı bu yıl içinde inşallah Türkiye’de düzenleyeceğiz” dedi.

“Görüşmelerimizde askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de görüştük”

Bugünkü görüşmelerde Türkiye ve Katar arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını aktaran Bakan Fidan, “Kısa ve orta vadedeki hedefimiz olan 5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşabileceğimize inanıyoruz. Keza yatırımlar, turizm ve enerji gibi alanlardaki mevcut işbirliğimizi daha da derinleştirme imkanlarını ele aldık. Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması geçtiğimiz şubat ayında bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmıştı. Bunun ekonomik ve ticari ilişkilerimizde hedeflerimize ulaşmada önemli bir ivme oluşturacağını düşünüyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ve ülkemiz arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin yeniden başlatılması kararı Katar’la ticaretimize de katkı sağlayacaktır. Körfez İşbirliği Konseyi ile kurumsal ilişkilerimizi güçlendirmek için Katar ve diğer üye ülkelerle birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Görüşmelerimizde askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de görüştük. Doha’da bulunan Türk Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığımızın faaliyetlerini değerlendirme imkanımız oldu” dedi.

“Biz İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik”

Bölgedeki son gelişmeleri de ele aldıklarını aktaran Bakan Fidan, “Biz İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik. Tırmanma ve yayılma ihtimaline karşı uyarılarımızı yapmıştık. Geçtiğimiz hafta sonu yaşananlar, bölge dışı ülkelerin de dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını hepimize bir kez daha gösterdi. Bu risk maalesef hala devam etmekte. Olaylar başlamadan önce gerilimin nispeten kontrollü şekilde aşılması için yoğun bir çaba harcadık. Bazı görüşmelerimiz oldu. Bu çalışmalarımızı halen sürdürmekte ve itidal mesajlarımızı tüm ilgili taraflara iletmekteyiz. Bölge dışı güçlerin de gelişmelere soğukkanlı yaklaşması gerekmektedir. Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz” dedi.

“Uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır”

İran’ın İsrail’e 13 Nisan’da düzenlediği saldırıya değinen Bakan Fidan, “13 Nisan’da yaşananlar bizim için çok önemli dersler ortaya koymakta. Birinci olarak uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır. Küresel düzeyde barışın ve istikrarın anahtarı uluslararası hukuka uyulmasıdır. İkinci olarak, Netanyahu’nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır. Netanyahu’yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler, tutumlarını acilen gözden geçirmek zorundadırlar. Üçüncüsü ve en önemlisi yaşanan olayların temelinde Gazze’de İsrail tarafından uygulanan şiddet ve zulüm yatmakta. Şu hususun altını çizmek istiyorum. Şu anda mağdur olan ne İsrail ne de İran’dır. Mağdur olan Gazze halkıdır. Hepimiz Gazze’de yaşanan felaketi sona erdirmek için daha fazla çaba harcamalıyız. İsrail’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2728 sayılı kararını ve Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı ihtiyati tedbirleri harfiyen uygulaması şarttır” dedi.

“ABD başta olmak üzere İsrail üzerinde etkisi olan ülkelerin ortak tutum sergilemeleri ve İsrail’e dur demeleri gerekmektedir”

Gazze Şeridi’nde bir an önce acil ve kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğine vurgu yapan Bakan Fidan, “İnsani yardımlara izin verilmelidir. Sonrasında ise iki devletli çözümü hayata geçirmeye dönük adımları ivedilikle atmalıyız. Batılı ülkelerin İran karşısında tek bir ses olarak tepki vere bildiklerini gördük. Şimdi de aynı şekilde ABD başta olmak üzere İsrail üzerinde etkisi olan ülkelerin ortak tutum sergilemeleri ve İsrail’e dur demeleri gerekmektedir” dedi.

“Tüm bu yaşananlar Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur”

Türkiye’nin Katar’ın ateşkes için yürüttüğü çalışmaları desteklediğini belirten Bakan Fidan, “Kendilerine de canı gönülden teşekkür ediyoruz. Sürecin Filistin halkının vazgeçilmez haklarına ve istikbaline halel getirmemesi için çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm bu yaşananlar Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu amaca yönelik olarak tüm tarafların yapıcı tutum sergilemesin de büyük fayda görmekteyiz. Nihai amacımız adil ve kalıcı barışın tesisidir. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını desteklemeye var gücümüzle devam edeceğiz. Bu ziyaretin Filistin halkı, Türkiye-Katar ilişkileri ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.



Okumaya devam et

Siyaset

Dışişleri Bakanlığı’ndan Lübnan’daki Türk vatandaşları için seyahat uyarısı

Dışişleri Bakanlığı, İsrail-Filistin arasında yaşanan son gelişmeler neticesinde Lübnan’da bulunan Türk vatandaşlarına Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri uyarısında bulundu.

Oğuzhan Halil Özbek
ANKARA-
Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’daki Türk vatandaşları için Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel şehirlerine seyahat uyarısı yaptı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Bölgemizdeki son gelişmelerin Lübnan’a yansımaları çerçevesinde Lübnan’da bulunan vatandaşlarımızın tedbirli olmaları ve zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri tavsiye olunmaktadır. Gelişmelerin Bakanlığımızın ve Beyrut Büyükelçimizin resmi web sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından takip edilmesi yararlı olacaktır. Acil durumlar için Beyrut Büyükelçiliğimize aşağıdaki telefonlardan ulaşılabilmektedir. ‘+961 3 944 904 / +961 70 622 012’” denildi.

Okumaya devam et

Siyaset

Bakan Güler: Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız” dedi.

Doğukan Gürel
ANKARA-
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirdiği grup toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Terörle mücadele konusunda faaliyetlerin devam ettiğini hatırlatan Bakan Güler, “Planlamalarımızı yaptık, onlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Pazartesi günü Irak’la uzun yıllar sonra ilk defa stratejik bir anlaşma imzalayacağız. Iraklı dostlarımız; PKK ile ilgili terör örgütü demese de ona yakın bir ifadeyi ilk defa kabul ettiler. Bu da memnuniyet verici. Faaliyetlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyareti sırasında Erbil’i ziyaret edip etmeyeceği hakkındaki sorusuna, “Cumhurbaşkanımız açıklar herhalde. Biz Irak’ı biliyoruz” cevabını veren Yaşar Güler, terörle mücadele konusuna ilişkin ise, “30 kilometrelik güvenli hat oluşturulmuş durumda ancak orada yapmamız gereken bazı işler var. Onlarla ilgileniyoruz, çalışıyoruz onları da halledeceğiz” şeklinde konuştu.
Bakan Güler ayrıca Gara ve Kandil’i işaret ederek, “Onlarla da uğraşacağız” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.