Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı: Piyonları bugüne kadar muhatap almadık, bundan sonra da muhatap almayacağız

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ortaya attığı iddialara yönelik konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “İddiasını müddei ispatla mükelleftir. Hakimler, savcılar yerlerindedir. Yalanları ve provokasyonları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da engelleyeceğiz ve çözeceğiz. Piyonları bugüne kadar muhatap almadık. Bundan sonra da muhatap almayacağız. Türkiye, bu piyonların sahiplerine bugüne kadar dirayetli politikalarıyla cevap vermiştir. Bundan sonra da verecektir” dedi.

Ali Nargüner – Sadettin Aliusta
ANKARA-
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, bakanlığın konferans salonunda düzenlediği aylık basın bilgilendirme toplantısında ülkede son bir ayda yaşanan olaylar ve gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamaların muhatabının Türk milleti olduğunu söyleyen Çataklı, “Bugünkü toplantımızın ağırlıklı konusu, 11 yıldır yönettiğimiz ve bugün birtakım odaklar tarafından istismar alanı olarak belirlendiğini gördüğümüz göç meselesi olacaktır. Şunu ifade etmek isterim ki, birazdan paylaşacağımız gerçekler ve veriler, televizyon stüdyolarından ve Twitter’dan çıkmadan göç üzerinden ahkam kesenlere, kaos oluşturmak amacıyla çekilmiş kısa filmlere, siyaset senaristliğinden film senaristliğine yatay geçiş yapanlara; İran içlerinde, hatta İran-Afganistan sınırında çekilmiş görüntüleri Türkiye diye servis edenlere cevap niteliğinde olmayacaktır. Muhatabımız onlar değildir. Bugünkü açıklamalarımızın tek muhatabı aziz milletimizdir; maksadımız da vatandaşımızın kafasındaki sorulara, yalan yanlış bilgilere, toplumun zihnine atılan fitnelere doğru bilgilerle cevap vermektir” diye konuştu.

“Resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız”

Resmi verilerin itibarını zedeleyecek art niyetli çalışmalar olduğuna değinen Çataklı, “Ne yazık ki son aylarda resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız. Binlerce kişinin çalıştığı, pek çok dijital altyapının, veri kayıt sistemlerinin olduğu kurumların paylaştığı resmi verilerin yerine, hiçbir bilimsel temeli olmayan, tamamen uydurma, hesabı kitabı olmayan, sosyal medyada gelişigüzel telaffuz edilen maksatlı sayılara itibar etmemiz isteniyor” dedi.

“Elinde sistem olmayanın verdiği bilgi, hayal ürünüdür”

Ülkeye giren herkesin kaydının tutulduğunu belirten Çataklı, “Her bir düzenli göçmenin statüsü, uyruğu ve diğer bilgileri burada kayıt altına alınır. Elinde böyle bir sistem olmayan birisinin, ister parti başkanı olsun, ister milletvekili, ister tıp profesörü olsun, Türkiye’deki göçmen sayısıyla ilgili verdiği bilgi, hayal ürünüdür. Biz idare olarak Türkiye’de şu kadar göçmen var dediğimizde bunları isim isim sayabiliriz. Acaba her akşam televizyondan, sosyal medyadan kafasına göre sayı veren kişiler bunları tek tek, isim isim sayabilir mi? Ellerinde böyle bir sistemleri var mı? Bizim var” ifadelerini kullandı.

“Kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir”

Yapılan provokasyonların algı oyunu olduğunu ifade eden Çataklı, “Bu işlerin sahada fiilen nasıl yürüdüğünü bilmeyen insanların, FETÖ ve PKK menşeli sosyal medya hesapların desteğiyle yaptıkları, kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir. Bunun içinde sayı manipülasyonu da var, sahte videolar da var, başka yerlerde çekilmiş videoların servis edilmesi de var. Sosyal medyada her gün ırkçı başlıklar öne çıkıyor. Bunları özellikle bot hesaplarla gerçekleştiriyorlar. 30-40 tane hesap, bazen tek kişi tarafından yönetiliyor. Bunların hepsini Siber Suçlar Daire Başkanlığımız tespit ediyor” şeklinde konuştu.

“Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor”

Gündemde yer alan ‘Sessiz İstila’ isimli kısa film hakkında da konuşan Çataklı, “Sessiz istila etiketi altında paylaşım yapan hesapların yüzde 41.54’ünün bilgisayar tarafından yönetilen bot hesaplar olduğunu görüyoruz. Yani neredeyse yarıya yakını bilgisayar tarafından yönetilen hesaplar. Geriye kalan kısmının içinde de hepimiz biliyoruz ki kendi isimleri yerine başka isimler kullanan önemli bir bölüm var. Bot hesapların örgütsel dağılımına baktığımızda da yüzde 31’inin FETÖ yanlısı, yüzde 12’sinin de PKK/KCK yanlısı olduğunu görüyoruz. Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor değil mi?” dedi.

“Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır”

Ülkede bulunan toplam yabancı uyruklu kişi sayısını açıklayan Çataklı, “Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır ve bunların tamamı sığınmacı değildir. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemize sığınmış 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altında Suriyeli bulunmaktadır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 2017 yılından bu yana artmamaktadır. Bu sayının 122 bini iki yıldır pasif kayıttır. Yani Türkiye’de bulunduklarına ilişkin hiç bir işaret yoktur. Toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancının içinde 320 bin uluslararası koruma kapsamında işlemleri yürümekte olan yabancı bulunmaktadır. Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişi ülkemizde ikamet izin ile bulunan düzenli göçmenlerdir. Zaten bu 1.4 milyon insanı da sanki ülkemize sığınmacı olarak gelmiş Suriye ve Afgan uyruklular olarak göstermeye çalışıyorlar. Oysa bu sayı, ülkemizde resmi ikamet izinli olarak bulunan bütün yabancıları kapsamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişi”

Her yabancı uyruklu kişinin göçmen olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Çataklı, “Kimse kusura bakmasın, bu ülkeye Ortadoğu’dan sadece göçmen gelmiyor, turist de geliyor. Geçen yıl turizm amaçlı ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişiydi. Dolayısıyla sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak doğru değildir. Birileri Türkiye’nin turizmini hedef almaktadır. Özellikle İslam coğrafyasından gelen turistler hedef alınmakta, hepsi düzensiz göçmenmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bunun ülke ekonomimiz için nasıl sonuçlar doğurabileceğini herkesin iyi hesap etmesi gerekir” diye konuştu.

“Toplam 8 milyon göçmen stabil halde tutulmuştur”

Türkiye’nin düzensiz göçle başarılı bir şekilde mücadele ettiğini dile getiren Çataklı, “Türkiye’nin bir göç politikası vardır. Bugün İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde toplam 6 milyon, sınırın İran tarafında da 2 milyon olmak üzere toplam 8 milyon göçmen stabil halde tutulmuştur. Son 5 yılda toplam 2 milyon 602 bin 925 düzensiz göçmenin ülkemize girişi engellenmiştir. Türkiye şu anda sınır güvenliğine en ciddi yatırımı yapan ülkelerden biridir. 911 kilometrelik Suriye sınırımızın 837 kilometresinde duvar ve sınır güvenlik yolu vardır. Türkiye 2016 yılından beri 1 milyon 208 bin 992 kaçak göçmeni de içeride yakalamıştır. Bu sayılar, dünyada başka hiçbir ülkenin maruz kalmadığı sayılardır. Bizim sınır güvenliği performansımızı eleştirenler, lütfen bizi hangi ülkeyle kıyasladıklarını da söylesinler” ifadelerine yer verdi.

“Türkiye’nin göç politikası defalarca kamuoyu ile paylaşıldı”

Yaklaşık 500 bin Suriyelinin güvenli bölgelere gönderildiğini aktaran Çataklı şunları dedi:
“Gerek Cumhurbaşkanımız, gerek İçişleri bakanımız, pek çok programda, çeşitli konuşmalarında Türkiye’nin göç politikasını, burada 10 yıl içinde yapılanları defalarca kamuoyu ile paylaştı. Ne yazık ki dinlemek istemiyorlar. Mevzuatından, göç başkanlığına, göç kurulundan, strateji belgelerine, karşı ülkelerle işbirliğinden sınır ötesinde güvenli yerleşim yerleri oluşturmaya kadar her adımı atan bir ülkeye hala utanmadan ‘göç politikası yok’ diyebiliyorlar. 497 Bin 926 Suriyelinin güvenliği sağlanan bölgelere gönüllü geri dönüşü sağlanmıştır. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri politikamızın eksenini oluşturmaktadır. Uzun süredir çalışmaları devam eden, 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak olan çalışmalar son aşamaya gelmiştir. Bu konuda Cumhurbaşkanımız tarafından gerekli açıklamalar yıllar önce yapılmıştır. Toplam olarak 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacı ülkemizden ayrılmıştır. 2011 yılından bu yana 200 bin 950 Suriyeli vatandaş yapılmış olup, bunların 47 bini Türkmen’dir. 17 bin Afganistan Türkü, 101 bin 995 Ahıskalı, 6 bin 787 Uygur Türkü vatandaş yapılmıştır. Ayrıca 2 bin Uygur Türkü’nün vatandaşlık süreci devam etmektedir.”

“Türkiye’nin büyümeye endeksli ekonomisi hedef alınmaktadır”

Türkiye’nin kararlı duruşunun bozulmak istendiğini vurgulayan Çataklı, “Bu provokasyonun amacı nedir diye sorabilirsiniz. Burada öncelikle 2023 seçimleri hedef alınmaktadır.

Türkiye’nin büyümeye endeksli ekonomisi hedef alınmaktadır. Turizmi hedef alınmaktadır. Suriye’de oluşturulan güvenli bölge hedef alınmaktadır ve son Ukrayna örneğinde de görülebildiği gibi, bölgesinde ve dünyada oluşturduğu etki ve güven hedef alınmaktadır. Buradan değerli vatandaşlarımıza, aziz milletimize çağrımız şudur: lütfen, sosyal medyadaki laf cambazlıklarına, kaynağı belirsiz videolara itibar etmeyiniz. Her yabancıyı göçmen, her göçmeni düşman gösteren, göçe nefretle bakan, bunu da vatanseverlik kisvesine bürüyen anlayışlara itibar etmeyiniz” değerlendirmesinde bulundu.

“Toplam 94 terörist etkisiz hale getirilmiştir”

Nisan ayında terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyona ait detayları da paylaşan Çataklı, şu bilgileri verdi:

“2022 Nisan ayında PKK terör örgütüne yönelik kırsal alanda 14’ü büyük, 45’i orta çaplı olmak üzere toplam 9 bin 439 kırsal operasyon ve tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik bin 324 operasyon yapılmıştır. Bu operasyonlarda aralarında turuncu kategoride aranan Hakkari sözde bölge sorumlusu Reber kod adlı Semih Sayılğan isimli teröristin de bulunduğu toplam 94 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen teröristlerden 63’ü PKK/KCK, 31’i DEAŞ terör örgütü mensubudur. Yapılan tüm terör operasyonları neticesinde nisan ayında 138 sığınak/barınak/mağara kullanılamaz hale getirilmiştir. 44 silah, 31 adet mayın/EYP, 238 adet el bombası, bin 536 kg patlayıcı madde, 5 bin 193 adet muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir. Ayrıca 2022 yılı nisan ayında toplam 15 terör eylemi engellenmiştir. Siber suçlarla mücadelede ise 2022 yılı Nisan ayında terör suçlarında 17 bin 626 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 7 bin 203 kişi hakkında yasal işlem yapılmış, 208 şüpheli yakalanmıştır.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Genel

Samsun’da iç sularda av yasağı 1 Nisan’da başlıyor

 Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Samsun’da iç sularda av yasağının 1 Nisan’da başlayacağını hatırlatarak, “Sürdürebilir avcılığın sağlanması, ekosistemin koruması için her balığa en az bir kere üreme hakkı verilmesi ancak av yasaklarının getirilmesi ile mümkündür” dedi.

SAMSUN-
İl Müdürü Sağlam, Samsun’da su ürünleri kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacı ile tüm göl, gölet, baraj gölleri, akarsu, çay, dere gibi tüm iç sularda su ürünleri avcılığının 1 Nisan-30 Haziran 2024 tarihleri arasında yasaklandığını söyledi. Sağlam, “Artan nüfus ve gelişen ihtiyaçlar doğal kaynakların daha fazla kullanılmasına, doğal balık stoklarının olumsuz etkilenmesine neden olmaktayken, sürdürebilir avcılığın sağlanması, ekosistemin koruması için her balığa en az bir kere üreme hakkı verilmesi ancak av yasaklarının getirilmesi ile mümkündür. Su ürünleri av yasağı denetimleri il ve ilçe tarım ve orman müdürlüklerinde görevli teknik personel, emniyet ve jandarma personeli ile belediye zabıtaları tarafından yapılmakta olup, ticari ve amatör su ürünleri avcılığı yapan vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için su ürünleri av yasaklarına uymaları hem kendi menfaatleri hem de su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Yasak öncesi avlanan balıkların stok tespitinin yapılması gerekiyor”

İç sularda sazan, kadife, siraz, yayın, tatlı su kefali ve diğer balık türlerinin avlanmasının yasak kapsamında olduğuna değinen İl Müdürü Sağlam, “Av yasağının başlaması ile birlikte balıkçılarımızın kayıklarını karaya çekmeleri zorunludur. Av yasağının sona ereceği 1 Temmuz 2024 tarihine kadar balıkçı teknelerinin iç sulara açılması, gerek teknelerde gerekse kıyıda av araç ve gereçlerinin bulundurması da yasak kapsamında olduğu unutulmamalıdır. Av yasağının başlaması ile birlikte yasaktan önce avlanılan balıkların en geç 3 gün içerisinde il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerine stok tespitinin yaptırılmasını takiben satışı yapılabilecektir. Tespiti yapılmayan ürünlerin nakline ve pazarlanmasına izin verilmeyecek ve ilgililer hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Stok tespiti yaptırılan balıkların satışında ‘stok tespit belgesi’ bulundurulmalı ve bu balıkların 7 gün içinde satışının gerçekleştirilmesi veya işlenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Balıkçıların ve vatandaşların bu yasaklara dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çeken Sağlam, denetimlerin çok yönlü olarak yapılacağını, yasak dönemde avcılık yapanların ihbar edilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlam, yasak ve sınırlandırmalara uymayanlar hakkında ‘Su Ürünleri Kanunu’ gereğince idari para cezası uygulanacağını da sözlerine ekledi.

Okumaya devam et

Genel

Başkan Demirtaş’tan “Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz” uygulaması

Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı ve Adayı Necattin Demirtaş, “Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz” uygulaması ile halk pazarlarında yürümekte zorluk çeken 65 yaş üstü yaşlıları elektrikli mopedlerle evlerine bırakacaklarını söyledi.

HAMİDE GONCA
SAMSUN-
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmaya yarayan çalışmalara devam ediyor. Başkan Demirtaş, bu sefer de halk pazarlarında alışveriş yapan yaşlıların ulaşım sorununa el attı. Demirtaş, yürümekte zorlanan ve yorulan 65 yaş üstü yaşlıları 3 tekerlekli mopedlerle evlerine kadar bırakacaklarını ifade etti.

“Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz”

Büyüklerin ve yaşlıların bir yük değil nimet olduğunu ifade eden Başkan Demirtaş, “Bu anlayışla hizmet etmeye, şehrimizi inşa ederken hayatın her alanına dokunan çalışmalarımızla da insanımızı ihya etmeye çalışıyoruz. Yaşlılarımızın gönüllerini ve hayır dualarını alıyoruz. Zor durumda ve yardıma muhtaç vatandaşlarımıza destek olmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz inşallah. Bu şiarla Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz uygulamamızla ilçede kurulan halk pazarlarında yürümekte zorluk çeken 65 yaş üstü eli öpülesi büyüklerimizin pazar alışverişleri sonrası elektrikli 3 tekerlekli mopedlerle evlerine bırakacağız. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ediyoruz. Sosyal politikalarımızda önceliğimiz her zaman ilçe halkımız oldu. İnsan ve toplum odaklı projeler üretiyoruz. Vatandaşlarla sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ortak akılla projelerimizi hayata geçiriyoruz. Huzur içerisinde yaşanacak bir İlkadım inşa etmenin kaygısı içerisindeyiz” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.