Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Kültür Sanat

Türkiye’nin ilk Peynir Müzesi Kars’ta

Kars, turizmine kazandırılan Peynir Müzesi, Dünya’nın 18’inci ve Türkiye’nin ilk ve tek müzesi olarak yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Peynir Müzesi’ni 3 ayda 12 bin kişi ziyaret etti.

Işık Çapanoğlu
KARS-
30’dan fazla peynir çeşidinin sergilendiği, “Dünya’nın 18. Peynir Rotası” olarak tescillenen, Türkiye’de ilk ve tek olan ‘Peynir Müzesi’ Kars’ın yeni turizm destinasyon noktası olarak öne çıkmaya başladı.

“Tarihimizi de anlatmamız gerekiyordu”

Peynir Müzesi’nde tarihi anlatmak gerektiğini belirten Müze Müdürü Yeşim Koç, “Burası aslında 1734 yılında yapılmış bir tabya, ismi Süvari Tabya olarak geçiyor. Aynı zamanda Dere Tabyası olarak biliniyor. Özellikle tarihi açıdan bizim için önemliydi bu bina, tarihimizde mutlaka gelen misafirlerimize anlatmamız gerekiyordu” dedi.

Koç, “İçerisine girdiğimiz zaman burada özellikle Kars peynirlerini tanıtmaya çalışıyoruz. Kültürümüzü tanıtmaya çalışıyoruz. Kars peynirlerinin tamamıyla imalatından satışına kadar anlatmaya çalışıyoruz. Yayla bölümümüz var, süt sağım alınımız var. Endemik bitki bölümümüz var. Gravyer imalat bölümümüz var. Osmanlı evler, Rus binalarını tanıttığımız bölümlerimiz mevcut” diye konuştu.

“3 ayda 12 bin kişi ziyaret etti”

Peynir Müzesi’nin yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Müze Müdürü Yeşim Koç, “Yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Hem turizm açısından aslında burası çok önemli oldu. Hem de Kars halkı tarafından da yoğun bir ilgiyle karşılaştık. 3 aylık bir müzeyiz. Şubat ayından beri açık müzemiz, Şubat ayından bugüne kadar gelen ziyaretçi sayımız 12 binin üzerinde, bu yönüyle gurur verici, inşallah daha fazla olacaktır, daha da artacaktır ziyaretçi sayımız” şeklinde konuştu.

Kars Peynir Müzesi’nde ahır bölümü, içi süt dolu güğümler, yaylalardaki yaşam ve peynir yapımı, peynirin imalat serüveni anlatılırken, geçmişten günümüze peynir yapımında kullanılan araç ve gereçler de sergileniyor.

Dere Tabyası’nın tarihçesinin de anlatıldığı bölümün de yer aldığı müzede temsili Kars Garı, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Garı, gravyer yapım salonu, peynir salonu, Kars evleri, şefin bölümü, atölye bölümleri de bulunuyor.

Peynir yapımının hareketli olarak canlandırıldığı Peynir Müzesi’ni 3 ayda 12 bin kişi ziyaret etti.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Kültür Sanat

Şehr-i Canik Ramazan Serüveni başlıyor

 Canik Belediyesi’nin ödüller, geleneksel Ramazan şenlikleri ve etkinliklerle dolu programı Şehr-i Canik Ramazan Serüveni başlıyor.

HAMİDE GONCA

SAMSUN-Geleneksel Ramazan şenliklerinin yer aldığı, Hacivat ve Karagöz gösterileri, akrobasi gösterileri, ikramlar, müzikal oyunlar ve ödüllü yarışmaların gerçekleştirileceği Şehr-i Canik Ramazan Serüveni programlarında çocuklar ve gençler için birbirinden özel etkinlikler düzenlenecek. Şehr-i Canik Ramazan Serüveni programlarıyla çocukları ve gençleri geleneksel Türk Ramazan şenlikleriyle tanıştırmayı amaçladıklarını ifade eden Canik Belediye Başkanı ve Adayı İbrahim Sandıkçı, “Canik’te geleneksel Ramazan kültürümüzü sürdürecek, çocuklarımızı ve gençlerimizi hediyelerle buluşturacağız” dedi.

Her gün farklı bir mahallede

Şehr-i Canik Ramazan Serüveni program çadırında 7’den 70’e tüm vatandaşları ağırlayacaklarını ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “İlçemizde geleneksel hale getirdiğimiz Şehr-i Canik Ramazan Serüveni programlarımızda, çocuklarımız ve gençlerimiz için birbirinden özel etkinlikler düzenleyeceğiz. Her gün farklı bir mahalleye kuracağımız Şehr-i Canik Ramazan Serüveni etkinlik çadırında çocuklarımız ve gençlerimiz için sahne gösterileri, ödüllü yarışmalar ve birçok farklı etkinlik gerçekleştireceğiz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin unutulmaz bir Ramazan ayı geçirmelerine vesile olacağız” şeklinde konuştu.

Canik Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, Şehr-i Canik Ramazan Serüveni program çadırının belirlenen günlerde farklı mahallelere kurulacağı bildirilirken, vatandaşların etkinlik takvimi ile ilgili detaylı bilgiye Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı ve Canik Belediyesi sosyal medya hesapları üzerinden ulaşabileceği kaydedildi.

Okumaya devam et

Kültür Sanat

RTÜK’ün 4. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu’nun ana gündemi Gazze olacak

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) dördüncüsünü gerçekleştireceği Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu, ‘Küresel ve Yerel Boyutlarıyla İslamofobi’ temasıyla 14 Mart’ta Ankara’da düzenlenecek.

Burak Can Ekizoğlu
ANKARA-
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 4’üncüsünü düzenlediği Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu, 14 Mart tarihinde ATO Congresium’da düzenlenecek. Teması ‘Küresel ve Yerel Boyutlarıyla İslamofobi’ olarak belirlenen formun paydaşları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, SETA, Ankara Bilim Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ile Türk Telekom ve Halkbank olacak. Her yıl akademisyen, uzman ve fikir insanlarının katılımlarıyla İslam düşmanlığı sorununun giderilmesi için çözüm aranan toplantı zincirinin bu yılki ana konularından birisi Gazze olacak.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun’un açış konuşmalarıyla başlayacak forumda, daha sonra iki ayrı oturumda İslam karşıtlığı konusu ele alınacak.

Yaşananları Filistin’in Ankara Büyükelçisi Abd Mustafa anlatacak

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim’in moderatör olduğu ‘Küresel Boyutlarıyla İslamofobi’ başlıklı birinci oturumun ilk konuşmacısı Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Halid Abd Mustafa olacak. Ardından İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özcan Hıdır, Tulane Üniversitesi’nden Prof. Dr. Raymond Taras ve Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu İslamofobi hakkında konuşacak.

Yerel Boyutlarıyla İslamofobi konusu ele alınacak
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’ın moderatörlüğünü yapacağı ikinci oturumda başlık ‘Yerel Boyutlarıyla İslamofobi’ olacak.

İkinci oturumda dikkat çeken konuşmacı ise Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Doç. Dr. Hasan Doğan ‘Tarihten Günümüze Bir Hukuk Problemi Olarak İslamofobi’ konusunu anlatacak.

Hasan Doğan’dan sonra, SETA’dan Prof. Dr. Muhittin Ataman ve International Balkan Ünivesitesi’nden Prof. Dr. Shener Bilalli İslam düşmanlığıyla mücadele stratejilerini ortaya koyacak.

Okumaya devam et

Kültür Sanat

Fırat Nehri kıyısındaki 30 hektarlık alan tescillenecek

Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan çok katlı mağaraların bulunduğu Fırat Nehri kıyısındaki 30 hektarlık alan tescillenecek.

Ahmet Arslantaş
ADIYAMAN-
Fırat Nehri’nin her iki kıyısında bulunan kayalıklarda binlerce yıllık mağaralar bulunuyor. Mağaraların yanı sıra çeşitli tarihi eserlerin bulunduğu kıyı boyunca birbirinden ilginç mağaralar, antik dönem yürüyüş yolları, sunu çukurları ve mezarlar da yer alıyor. Fırat Nehri kıyısında alt katları sular altında kalan çok katlı ve birbirine geçişlerin olduğu mağaralar Neolitik, Roma, Bizans ve İslami Döneme ev sahipliği yaptı.

Fırat Nehri üzerinde bulunan binlerce yıllık tarihi mağaraların bulunduğu alanda arazi taraması yapan Adıyaman Müze Müdürlüğü yetkilileri, yaklaşık 10 kilometrelik nehir boyunca 30 hektarlık bir alanda daha önce kısmen olan tescilli alanı büyüterek tamamını tescilleyecek. Balıkçı teknesiyle kıyı boyunca gezen Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan ve Müze Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik, tescilli olmayan eserleri Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna tescile sunacak.

Gümüşkaya Köyü’ne gelerek buradan Fırat Nehri’ni ve tarihi yapıları izleyen turistler ise karşılaştıkları doğa ve kültürel varlıklar karşısında hayranlıklarını dile getiriyor. Fırat ve Göksu nehirlerinin birleştiği Adıyaman’ın Gümüşkaya ve Besni ilçesinin Kızılin Köyleri arasında bulunan tarihi Kızılin köprüsü geçtiğimiz yıllarda Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek ulaşıma açılmıştı. İki yıl önce Göksu Nehri ve Fırat Nehri’nin birleştiği noktada Kürek Maratonu düzenlenmişti.

“Doğa ve kültür turizmi bir arada”

Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan konuşla ilgili yaptığı açıklamada, “Fırat Nehri’nin her iki yakasında bulunan çok katlı mağaralar ve tek katlı mağaralar ile birlikte burada çok kompleks bir alan bulunuyor. Burada antik dönem yürüyüş yolları, M.S. 2. Yüzyılda Pottinger haritasında belirtilen ve günümüzün anıtsal köprüsü olan Kızılin Köprüsü ile birlikte yaklaşık 10 kilometre mesafede çok katlı mağaralar bulunuyor. Özellikle Roma Dönemine ait mezarlar ve sunu çukurlarıyla birlikte burası çok önemli bir yapıya sahiptir. Antik dönemde Fırat’a inen yolların olması burada daha önceki ulaşımında kayıklarla yapıldığını gösteriyor. Burada doğa turizmi kültür turizmi ile bir arada yer alıyor. Yaptığımız incelemeler sonucunda çok katlı mağaraların olması, Roma Dönemi’ne ait mezarların olması ve mezarlar içerisindeki sunu çukurlarının bulunması ve antik dönem yollarının bulunması nedeniyle bir kısmı tescilli olan bu alanın tescilsiz olan diğer kısımlarını kurula sunacağız ve tescilleyecek. Yaklaşık 30 hektarlık bir alan tescillenecek” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.