AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Tuzla Belediyesi’nin destekleriyle Tuzla Kent Konseyi’nin düzenlediği Tuzla Kent Festivalini ziyaret etti. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ile birlikte stantları gezen Kabaktepe, “Bu ve benzeri programlar özellikle üreten, iş yapan ve toplumun hayat alanlarının tamamına katılımı sağlayan etkinliklerdir. AK Parti yaparsa böyle yapar” dedi.
Sevgi Canpolat İSTANBUL-Tuzla Belediyesi ve Tuzla Kent Konseyi işbirliğinde ‘Tuzla Kent Festivali’ başladı. El emeği vazolardan el örgülerine, avizelerden tablolara, seramikten midye kabuklarına kadar birbirinden farklı ürünler satışa sunuldu. İstanbulluların yoğun ilgi gösterdiği festivale, Tuzla’yı ziyaret eden AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, AK Parti Tuzla İlçe Başkanı Av. Talha Tayfur ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte ziyaret etti. Başkan Kabaktepe, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ile birlikte stantları gezerek üreten kadınlar ile sohbet ettiler. Başkan Kabaktepe, Türkiye’nin dört bir yanında alan el ile veren eli buluşturan Tuzla Belediyesi Gönül Elleri Çarşısı’nın standını da gezdi. Tuzla Belediyesi Gönül Elleri Çarşısı’nın takip ettiği özel çocuklardan olan Doğukan Canpolat, Başkan Kabaktepe’ye özel çocukların el emeği ile üretilen çerçeveyi hediye etti. Kabaktepe’nin ve Doğukan’ın sıcak anları kameralara yansıdı.
“Kadının elinin değdiği her şey güzelleşir” AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe,” Tuzla’da güzel bir açılışa denk geldik. Tuzla ziyaretimiz dolayısıyla ziyaret etme fırsatı bulduk. Sık sık kullandığım bir cümle var. Kadının elinin değdiği her şey güzelleşir diye. Burada hem belediyemizin kadın çalışmaları hem belediyemizin desteklediği sivil toplum kuruluşları, hem de kadınlarımızın kendi yaptığı çalışmalarla sergiledikleri bir programın açılışını yapmış olduk. Türkiye’mizin üreten gücü, Türkiye’mizin geleceği açısından bizim insanlarımızın her birinin sanatta veya diğer alanlarda üretken hale gelmesini sağlamak çok önemli. Bu ve benzeri programlar özellikle üreten, iş yapan ve toplumun hayat alanlarının tamamına katılımı sağlayan etkinliklerdir. Bu anlamda kadınlarımıza böyle güzel imkan sağlandığı için Belediye Başkanımızın şahsında tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. AK Parti yaparsa böyle yapar” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nde bir büyük demokratik devrimi yapacağız. Adayımızı belirleyeceğiz. Yola çıkacağız. Bu iktidarı değiştireceğiz. Ve o gün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini yerel seçimde birinci yaptığımız gibi ilk genel seçimde birinci olacak; Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacak” dedi.
Ersan ERDOĞAN MANİSA-CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa ziyaretleri kapsamında ilk olarak Ahmetli Belediye Başkanı Fuat Mintaş’ı ziyaret etti. Özel, burada yaptığı konuşmada, Ahmetli ilçesinde her iki kişiden birini oyunu aldıklarını belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanımız da Türkiye’deki bütün büyükşehirler içinde ilk üçe girmiş, üçüncü sırada yer almış. Çok önemli bir başarı elde etti. Şimdi de memnuniyette Türkiye’de üçüncü ve artırarak devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
Özel daha sonra CHP Ahmetli İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada kendisini karşılayan partililere seslenen Özel, “31 Mart seçimlerinden sonra 414 belediye başkanımız haklı olarak ziyaret bekliyor. Manisa’da da halen daha gidemediğimiz birçok belediyemiz var. Zira 2014 seçimlerinde Büyükşehir Yasası çıktığında büyükşehirle birlikte 18 belediyenin hiçbirini alamamıştık. O günden bugüne, birine de liste yetişmediği için giremedik. 18 belediyeden 17’sine aday gösterebildik. 15’ini kazandık. Ahmetli’yi 2004’te son kez CHP kazanmıştı. 20 yıllık hasreti bitirdik” diye konuştu.
‘PATRON MİLLETTİR’
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Turgut Özal, bizim rekabet ettiğimiz siyasi partilerin liderleriydi ama bir tanesi barajlar kralı, bir tanesi milli motorun mucidi. Bizimki Kıbrıs Fatihi Ecevit ama hep beraber bu ülke için yarışıldı, çalışıldı. Sandık kutsal. Kim derse o olacak. Ahmetli’ye 16 yıl AK Parti’nin seçtiği belediye başkanlarının katıldığı törenlere geldim. Arkasında milletvekili olarak sıramı bekledim. Manisa’yı AK Parti yönetti, saygı gösterdik. MHP yönetti saygı gösterdik. Patron millettir. Oyu kime veriyorsa, orayı o yönetir. Bu iktidar da öyle geldi. Erdoğan Siirt’te bir şiir okudu. Buradan suç çıkardılar, dört ay hapis yatırdılar. Seçilmişin görevinden alınmasına, ceza verilmesine karşı çıktık. Seçimlere sokmadılar. Erdoğan genel başkandı ama başbakan değildi. Deniz Bey, ‘Anayasa’yı birlikte değiştirelim, yasağını kaldıralım, partisinin başındaysa hükümetin de başı olsun’ dedi. Siirt’teki bizim de onların da milletvekili istifa ettirildi. 90 gün sonra seçim yapıldı. Milletvekili olup başbakan oldu. Bunları unutmasın.”
‘MİLLET NE DEDİYSE O OLMASI LAZIM’
31 Mart’ta milletin kararını verdiğini söyleyen Özel, “Türkiye’nin 65’ini bize verdi. Ekonominin yüzde 80’i CHP’li belediyelerde, Manisa’da yüzde 93’ü bizde ve bize vermediği yerde DEM Parti kendi adaylarını seçti. MHP’nin birkaç belediyesi var. İYİ Parti’nin bir il belediyesi var. Millet ne dediyse o olması lazım ama bunu hazmedemedi. Geçtiğimiz aylarda Siirtlilerin seçtiği belediye başkanına kayyım atadı. Bugün Van’daki belediyeye kayyım atıyor. Suçu varsa belediye meclisinin içinden seçer. Ceza konuşulduğu anda mahkeme kararını bekleseniz, kesinleşse, kesinleşince belediye meclisinden seçseniz bir şey olmaz. İstanbul’daki belediyeme kayyım atadı. Beşiktaş Belediye Başkanımı içeriye attı. Ovacık Belediye Başkanına kayyım atadı. Hazmedemiyor ve sürekli belediye meclis üyelerini alıyor, tutukluyor. Bu adamlara temiz kağıdı vermişsin. Aday gösterirken devlete soruyorum, teminatım devlet. Aday oldular. Belediye meclis üyelerinden suçlu icat ediyor. Türkiye ittifakı diye bir şey var. Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Kürt demokratların, vatana, millete bayrağa, Atatürk’e saygılı olan bütün demokratların partisidir. Listelerimde eski AK Parti’li de var MHP’li de var eski DEM’li de var. Yeter ki temiz kağıdını alsın, getirsin. Patron millettir. Millet seçince kendini patron görüp, milleti küçük görenlere bunun hesabını soracağız. Millet kimi seçtiyse baş tacı. Milletin seçtiği yönetir. Katlanacaksın. Suçu varsa ayırırsın, belediye meclisinin içinden seçtirirsin ama böyle hazımsızlık doğru bir mesele değildir” açıklamalarında bulundu. (DHA)
Bakan Yumaklı: 2,2 milyar lira tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerin hesaplarına aktardık
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2 milyar 251 milyon 749 bin TL tarımsal destekleme ödemesinin çiftçilerin hesaplarına aktarıldığını açıkladı.
Gizem CENGİL ANKARA-Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2 milyar 2 milyon 224 bin 799 TL Hububat Desteği, 199 milyon 755 bin 800 TL Hayvan Gen Kaynakları Desteği, 49 milyon 769 bin 36 TL Kırsal Kalkınma Yatırım Desteği olmak üzere toplamda 2 milyar 251 milyon 749 bin 635 TL tarımsal destekleme ödemesini, bugün çiftçilerin hesaplarına aktardıklarını belirtti. Bakan Yumaklı, Hububat Desteği’nin; Kırıkkale, Kayseri, Antalya, Çanakkale, Uşak, Nevşehir, Bolu, Niğde illerinde buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ürünleri için ödeneceğini açıkladı. (DHA)
TBMM İliç Maden Kazası Komisyonu raporu: Cezalar artırılmalı
TBMMİliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu, taslak raporunu tamamladı. Raporda; Madencilik Politikaları Üst Kurulu’nun oluşturulması, madencilik ile ilgili mevzuatın güçlendirilmesi, maden kazaları nedeniyle verilen cezaların artırılması, devletin altın madenlerinden elde ettiği gelirlerin artırılması ve ilkokulda müfredata, ‘Afet ve Yer Bilimleri’ dersinin eklenmesi yönünde tavsiyede bulunuldu.
Aliekber METE ANKARA-Erzincan’ın iliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni Ocağında meydana gelen ve 9 işçinin göçük altında kaldığı toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, taslak raporunu tamamladı. AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığındaki komisyonun hazırladığı rapor, milletvekillerinin görüş ve önerilerinin ardından esas rapor haline getirilerek TBMM Başkanlığına sunulacak.
‘SIKI BİR ŞEKİLDE DENETLENMESİ ELZEMDİR’
Komisyon Başkanı Uslu, taslak raporun sunuş bölümünde yaptığı değerlendirmede, ‘Önce insan, önce çevre, sonra güveli madencilik’ anlayışının yaşanan maden kazası ile birlikte bir kez daha önem kazandığını belirterek, “Bu kaza, sadece ülkemizin madencilik sektörü için değil, aynı zamanda madencilik mevzuatı, çevresel sürdürülebilirlik ve üretim güvenlik standartlarının yeniden ele alınması adına dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, kazadan çıkarılacak dersler ışığında güvenliği ön planda tutan daha güçlü yasal düzenlemeler yapılması, sürdürülebilir ve güvenli maden üretimi mimarisini geliştirecek eğitim süreçlerinin düzenlenmesi ve uygulamaların sıkı bir şekilde denetlenmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.
‘ALINAN AKSİYONLAR YETERSİZ’
Madeni işleten Anagold Madencilik Şirketi’nin komisyona gönderdiği yazıya atıf yapılan raporda, “Yığın liçinde çatlakların oluşması ve çalışanlar tarafından bunun tespit edilmesini müteakip şirket tarafından alınan aksiyonların yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Olayın olduğu gün, çatlakların oluşmasının ardından, e-posta yoluyla yurt dışındaki şirket merkezi de dahil olan üzere yürütülmeye çalışılan iletişim, kamyonların sahada faaliyetlerine devam etmesi ve günlük yapılan rutin patlatma işinin o gün de ifa edilmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde, her ne kadar bazı maden erişim yolları kapatıldığı ifade edilse de şirketin yığın liçinde çatlak oluşması gibi bir acil durum karşısında haberleşme, organizasyon ve tahliye konularında acil durumun etkilerini azaltmaya yönelik yeterli eylemlerde bulunmadığı değerlendirilmektedir” denildi.
TASARIM VE İŞLETME SÜREÇLERİ KRİTİK BİR GEREKLİLİK
Maden kompleksinin 2019 ile 2023 yılları arasında 18 kez denetime tabi tutulduğu ifade edilen raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2022 yılında verdiği, ‘Madencilik faaliyetlerini durdurma’ kararına atıfta bulunuldu. Raporda, madenin tasarımı ile yığın liç kapasitesi arasında farklılıklar olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi;
“Tasarım aşamasında mühendislik sınırlarının zorlanması veya uygun şekilde ele alınmaması ile başlayan süreçte, işletme aşamasında ortaya çıkan değerlerin dikkate alınarak ve güncellenip süreçlere entegre edilmediği, edilemediği, örneğin cevher yapısında meydana gelen değişikliklerin veya su dengesi özelindeki parametrelerin tasarımının ve bu tasarıma ilişkin hesaplamaların uygun zaman dilimi içerisinde güncellenmediği bunun da operasyonel faaliyetlerde geri dönülmesi güç koşullar yarattığı ve bu sebeple de kazanın meydana geldiği değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, tasarım ve işletme süreçleri arasındaki dinamik bağın doğru yönetilmesi ve değişken parametrelere hızlı adaptasyon sağlanması, sistemin başarısı için oldukça kritik bir gerekliliktir. Bu olayda tasarımın güncel verilerle gerçekleştirilmemiş olan hesaplamaları kadar, ilgili firma ve ilgili tasarım firmalarınca izleme ve müdahale süreçlerinin tasarıma senkronizasyonunun eksikliği de dikkat çekmektedir. Değişim gösteren kritik parametrelerin ilgili firma veya tasarım ve mühendislik firmalarınca operasyona yönelik karar alma süreçlerinde etkin bir şekilde değerlendirilmemesinin müdahale süresinin aşılmasına yol açmış olduğu söylenebilir” denildi. (DHA)