Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD başkanının İsveç ve Finlandiya konusundaki açıklamalarına tepki göstererek, “TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir bugün iki ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun, önce haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya‘ya karşı tavır alıyoruz. İsveç’in, Finlandiya’nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız” dedi.

Hülya Keklik
ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasının başında bir müjdeyi paylaşan Erdoğan, “Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve kamuoyunda öğrenci affı diye bilinen teklifi, önümüzdeki günlerde Meclisimizin takdirine sunuyoruz. Lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerini bırakmak zorunda kalanlara okula dönüş yolunu açıyor” dedi.

“Şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız”

Efes 2022 Tatbikatı için gittiği İzmir’de Ege’deki gelişmelerle ilgili mesajlarını muhataplarına net bir şekilde ilettiğini aktaran Erdoğan, “Tarihte hep olduğu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. Sorun Yunanistan’ın bu oyunun farkında olmaması veya bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunmasıdır. Biliyorsunuz film çekimleri boyunca en çok yorulan, yıpranan, hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır. Ama sahnede onların ismi cismi asla gözükmez. Yunanistan’ın başına geçmişte gelen budur. Şayet yanlışta ısrar ederse bundan sonra da gelecek olan budur. Biz bölgemizde ve dünyada küresel siyasi, ekonomik, askeri bir güç olarak varlığımızı tahkim ederek hep sürdüreceğiz ama onlar bu kafayla yevmiyeyle çalışan figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir. İzmir teşkilatımızda coşkusuyla bu mesajlarımıza çok güzel destek oldu” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin çıkarlarını koruyamamış bu parti bize ders veremez”

CHP’nin NATO tutumuna tepki gösteren Erdoğan, “Bizi NATO konusunda taktik hata yapmakla suçlayan CHP’ye iki çift sözümüz var. Ülkemizde zor şartlarda kurulan uçak, silah, makine fabrikalarını kapatarak, savunma sanayimizi dışa bağımlı hale getiren, adalar meselesinde dirayetli duruş sergilemeyen, ülkemizi bugünkü duruma düşüren, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel yönetim sisteminde ülkemizin hak ettiği konumda yer almasını sağlayamayan, taktik değil stratejik hatalarıyla Türkiye’nin çıkarlarını koruyamamış bu parti bize ders veremez. Kılıçdaroğlu, ‘CHP eski CHP değil’ diyor. Millet bunların eskisinden ne hayır gördü ki yenisinden fayda görsün. Onlar önce kendi içlerindeki Rum, Yunan, Avrupa, Amerika, PKK, FETÖ sevdalısı 5. kol elemanlarını temizlesinler. Ülkenin diğer tüm mesellerini milletimizin desteği ile biz hal yoluna koyarız” dedi.

“TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin”

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki tavrının aynı olduğunu bildiren Erdoğan, “NATO meselesinde de İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut, kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir bugün iki ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun, önce haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz, dış politikada İsveç, Finlandiya‘ya karşı tavır alıyoruz. İsveç’in, Finlandiya’nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız” dedi.

“TÜSİAD bu gidişi ile devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın”

Erdoğan, “TÜSİAD siz onların yanında yer alabilirsiniz, biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız. Bunu bilesiniz. Batı’yı görüyoruz. Almanya’da caddelerde Alman polisi nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa’da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere’de hakeza öyle. Avrupa’nın bütün ülkelerinde aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız. Kusura bakmayın sizden önce gelen ağababalarınız da aynı kafadaydılar. Görüyorum ki siz de aynı kafadasınız. Eğer TÜSİAD bu gidişi ile devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmaz. Ve görüyorum ki sizler, aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağababalarınız da öyle konuşuyordu, siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır. Yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır. Toprağa düşen vatan evlatlarının acısıyla her gün yüreğimiz dağlanırken kimse bizden farklı hareket etmemizi beklemesin. Bu konuda ülkemizin temennilerle ucu açık bizden önceki yönetimlerin düştüğü hataya düşmeyecek, aynı delikten bir daha asla ısırılmayacağız” ifadelerini kullandı.

“Milli hava yolumuz uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil, Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır”

Erdoğan, Türk Hava Yolları’nın ismi konusundaki tartışmalarına ilişkin de, “Dünyada ülkemizin adını Turkey’den Türkiye’ye dönüştürmeyi başarıyla hayata geçirirken, diğer alanlarda aynı yöntemi takip edeceğimizi hatırlatmak istiyorum. Bu çerçevede artık milli hava yolumuz uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil, Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır. Bu kadarı öküz altında buzağı arayanlara herhalde yeter” dedi.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Van ziyaretiyle ilgili konuşan Erdoğan, ”Van’daki her anımızda vatandaşlarımızla samimi ve coşkulu bir şekilde hasret giderdik. Bu gidişimizde terör gölgesinden kurtulan, depremin ardından yeniden inşa ettiğimiz altyapısıyla yüzünü geleceğe dönen bir Van gördük. Gençlerle Van Denizi’nde bir araya geldik. Bilerek söylüyorum. CHP coşabilir orası göl diyebilir, biz neyin göl neyin deniz olduğunu iyi biliriz. Biz Karadeniz uşağıyız. Dolayısıyla biz deniz neresi, göl neresi iyi biliriz. Tarımdan sanayiye ve turizme kadar her alanda kabına sığmayan, büyüme ve gelişme yolunda koşmak için sabırsızlanan bir Van gördük. Van sadece bölgesinin değil, ülkemizin en önemli lokomotiflerinden biri olmaya hazırlanıyor. Bundan 11 yıl önce Van depreminden hemen birkaç saat sonra şehre vardığımda karşılaştığım manzara ile bugünkü fotoğraf arasında asırlık fark var. Bu güzel şehri ayağa kaldırma, şehrin insanlarına umut aşılama şerefine biz nail olduk. O zaman terör örgütünün belediye başkanı oraya su dahi getiremedi” ifadelerini kullandı.

“Her ne kadar muhalefet tarafı hala erken seçim lafları etmeyi sürdürüyorsa da seçim takvimi kendi mecrasında ilerliyor”

“2023 seçimlerini zaferle neticelendirmeliyiz “diyen Erdoğan, “Böylece hem milletimizin 20 yıllık kazanımlarına sahip çıkacak, hem 2023 hedeflerimizden geri adım atılmasına izin vermeyecek hem 2053 vizyonumuzu güçlendirecek bir başarı kazanmış olacağız. İnşallah 2023‘ten sonra da 23 milyon üye hedefi ile daha çok çalışarak vatan topraklarının her karışına izimizi ve terimizi bırakmayı sürdüreceğiz. Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri önümüzdeki yılın aşağı yukarı bugünlerinde yapılacak. 2023 seçimleri için geri sayımın başladığını söyleyebiliriz. Her ne kadar muhalefet tarafı hala erken seçim lafları etmeyi sürdürüyorsa da seçim takvimi kendi mecrasında ilerliyor. Aslında muhalefetin erken seçim istediği yok. Hatta bizim ülkemizde muhalefet mümkünse hiç seçim olsun istemez. Çünkü bunlar herhangi bir sorumluluk üstlenmeden sadece konforunu yaşayarak siyaset yapmaya alışmışlar. Milletin derdi ile dertlenmek, bölgesel ve küresel krizlerle boğuşmak, eser ve hizmet peşinde koşmak bunların yapacakları, yapmak isteyecekleri bir iş değildir. Sel felaketinde İstanbul’un halini gördük, İzmir’in, Ankara’nın halini gördük, görüyoruz. Herhangi bir altyapı çalışmaları var mı, yok. Hiçbir altyapı çalışmaları olmadığı için bu felaketlerde bakıyorsunuz birisi Bodrum’da seyahatte, birisi Eskişehir’de, öbürü nerede olduğu belli değil. Böyle bir garip yapı var. Bunlar dertli değil. Kazara bir sorumluluk altına girdiklerinde ortaya çıkan manzarayı hep beraber gördük. Her gün seçim lafı ettiği halde daha adayının adını zikredemeyenlerin amacının ülkeye, millete hizmet etmek olmadığını anlamak için derin analize gerek yoktur. Her şey gün gibi ortada. Bir masa kurmuşlar, buradan çıkan hiçbir siyaset, karar, irade mevcut değil” dedi.

Muhalefetin ‘Erken açıklanırsa aday yıpranır’ tezini eleştiren Erdoğan, “Önce oturma sırasında anlaşabilirsek bir araya geleceğiz diyorlar. Sonra yine başarabilirsek ilkeleri, prensipleri, öncelikleri belirleyeceğiz diyorlar. Ardından uzun bir aday listesi çıkaracak, her adayın artılarını ve eksilerini tespit edeceğiz diyorlar. Şayet masanın etrafındakilerinden biri arıza çıkarmazsa uzun listeyi biraz daha kısaltacağız diyorlar. Kısa listedeki adayları herkes irtibat halinde olduğu yabancı büyükelçilere sunacak, onların icazet ve kararını bekleyeceğiz diyorlar. Tüm bunları atlattıktan sonra adayları tekrar görüşecek, tekrar tartışacak, yeniden masaya yatıracağız diyorlar. Bu süreç içinde şayet seçimi kaçırmaz, sandığa gitmeyi de unutmazsak milletimizin huzuruna bir adayla çıkacağız diyorlar. Nasrettin Hoca’nın ektiği çalılarla borcunu ödeme ihtimali, altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirleme ihtimalinden daha fazladır. Aylarca masada kimin nerede oturacağının kavgasını vermiş bir curcuna ittifakından ne beklenebilir ki. Henüz kendi temel meselesini çözmeyi beceremeyenlerin milletimizin derdine derman olması mümkün mü. Her hafta bir kumpas, siyasi ayak oyunuyla gündeme gelenlerin bırakın seçimleri, 2023‘ü görmeleri dahi muhaldir. Altılı masa tarafı adaylarını açıklamama stratejilerinden birini de yıpranma korkusu olduğunu söylüyor. Şayet adaylarını bugünden ilan ederlerse bir sene içinde o isim yıpranabilirmiş. Bu nasıl aday ki ismi gündeme gelir gelmez hemen yıpranıyor? Bu nasıl aday ki millet tanıdıkça sevme, teveccüh etme yerine ondan soğuyor, sırt çeviriyor. Zaman geçtikçe, güneşi gördükçe eriyen buz misali itibar ve zemin kaybediyor. Bu nasıl aday ki siyaset sahnesinde kaldıkça boyası dökülüyor, makyajı akıyor, gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Bunun adı strateji değil siyasi hokkabazlıktır. Milleti kandırma gayretidir. Anlaşılan o ki bunlar defolu ürün satan gözü açık tüccar misali el çabukluğu ve katakulli ile adaylarını sandıktan çıkarabilme peşindeler. Şark kurnazlığı ile sadece kendi seçmenlerini değil milletimizin tamamının basiret ve ferasetini hafife alıyorlar. Milletimiz bu abra kadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu. Sandıkta seçmeni aldatmaya çalışanlar kendi çapsızlıklarını, kifayetsizliklerini ortaya döktüklerini farkında değiller” dedi.

“Kılıçdaroğlu’na tekrar söylüyorum. Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na adaylığını ya da adayını açıklaması çağrısı yapan Erdoğan, “Milletimize olan saygımızdan dolayı yaptığımız çağrılarla Bay Kemal başta olmak üzere altılı masayı bu utanç girdabından çıkarmaya çalışıyoruz. Kılıçdaroğlu’na tekrar söylüyorum. Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla. Bunu söylediğimden bu yana ortadan kayboldu. Her gün bir kurumun kapısına dayanıyor. Her gün bir yerlere ya bana katılın ya önümden çıkarak kürsü yumruklayan, her gün bir başka yalan ve iftira üzerinden hesaplaşacağız diye höyküren, daha düne kadar yere göğe sığmayan bu zatın sesi birden kısılıverdi. Kürsüye çıkıp bir şeyler söylüyor ama üzerinde belirgin bir yılgınlığın, çekingenliğin, korkaklığın izini görmemek mümkün değil. Birileri kendisine biz kararımızı verene kadar sen otur oturduğun yerde dediler. Halbuki bu zat genel başkanlığının 12. ve ömrünün 73. yılında nihayet kendini göstereceği, isim yapacağı, nam salacağı bir fırsatı yakaladığına inanıyordu. Bürokraside iken batırdığı kurumların, siyasette girdiği her seçimde yenildiği partisinin, bir türlü gün yüzü görmeyen bahtının son deminde şöyle bir efsane giriş yapmaya hazırlanıyordu” dedi.

“AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tehlikeli tartışmada duruşumuz nettir”

Kılıçdaroğlu’na yönelik “Alevi” tartışmasının kabul edilir olmadığını ifade eden Erdoğan, “Birileri hemen devreye girip ülkemizin tamamen geride bıraktığını düşündüğümüz bazı tartışmaların fitilini yeniden ateşlemekten çekinmediler. Henüz altılı masanın adayı bile belli değil iken, tuttular bir meşrep fitnesi ortaya attılar. Meşrep fitnesi. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tehlikeli tartışmada duruşumuz nettir. Eski Türkiye’ye ait ön yargıların artık Türk siyasetinde yeri yoktur. Bay Kemal senin meşrebin ne olursa olsun biz senin meşrebinle ilgilenmiyoruz, merak etme. Çık ortaya mert, namert değil mert ol, adaylığını açıkla veya adayını açıkla. Allah’ın izni ile iktidarda olduğumuz müddetçe hiç kimse bu ülkenin vatandaşlarını meşrebi, kökeni, kimliği, siyasi görüşü dolayısı ile ötekileştiremez, hor, hakir göremez. Biz bu zatın siyasetteki beceriksizliğini, kifayetsizliğini her fırsatta yüzüne vururuz ama asla kimliği, geçmişi, diğer vasıflarıyla uğraşmayız. Bu ülkede anayasada belirlenen şartları taşıyan her bir insanımız cumhurbaşkanı adaylığı dahil her türlü hakka sahiptir. Osmanlı’nın son döneminde ülkeye en büyük hizmetleri vermiş, hakanına istibdat iftirası atan cahillere ileri geri konuşmak yerine önce dizlerini kırıp tarihlerini öğrenmesini tavsiye ediyorum. Madem millete hizmet iddiasındasınız, yalancıların iftira dolu hezeyanları yerine önce bu milletin tarihini, kültürünü, inancını doğru şekilde öğrenin. Kürsülerden milletin değerlerini aşağılayan kitapları sallamak yerine, gidin milletimizin bu zihniyete verdiği dersleri öğrenin. Şanlı tarihimizi bilmeden, insanımızı tanımadan, asırlardır bizi bir arada tutan kadim değerleri öğrenmeden ne bu ülkeye ne bu millete hizmet edemezsiniz. Bunlar milletimizin önüne çıktıkça, ajansların güdümünden çıkıp kendileri gibi hareket etmeye başladıkça gerçek sorularla, sorunlarla yüzleştikçe asıl kalibreleri daha iyi anlaşılacaktır. Milletimiz onlar hakkındaki nihai hükmünü önümüzdeki yıl haziran ayında sandıkta verecek. Altılı masanın altındaki gizli ortak HDP’nin terör örgütü elebaşlarının emriyle geçtiğimiz günlerde yol açtığı rezalet görüntülerini unutmadık” dedi.

“Kendisinden bu ihanetinin bedelinin hukuk önünde sorulmasının sonuna kadar takipçisi olacağız”

DBP’li Salihe Aydeniz’in polise yumruk atmasıyla ilgili konuşan Erdoğan, “İstanbul Kadıköy’de işlenen rezaletin başrolünde yer alan sözde milletvekili, onun yanındaki arkasında yer alan milletvekillerinin geçmişte hangi provokasyonda yer aldığını, hangi karanlık niyetlere alet olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu kadının dosyası çok kabarık. 60 küsur dosyada suç var. Kendisinden bu ihanetinin bedelinin hukuk önünde sorulmasının sonuna kadar takipçisi olacağız. Açık ve net söylüyorum. Süratle dokunulmazlığının kaldırılıp, süratle bu türlerinin artık bu kutlu çatı altında yer almalarının mümkün olmadığını AK Parti olarak bizler ortaya koyuyoruz. Meclisin de bu hususta üzerine düşeni yapacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin son 20 yılda önemli tecrübeler edindiğini ifade eden Erdoğan, ”Dünyayı sarsan 2008 küresel finans krizinden güçlenerek çıktık, Avrupa’yı sarsan 2011 borç krizinden yara almadan çıktık. Gezi olaylarıyla başlayıp nice darbe ve kaos denemesi ile süren sinsi saldırılardan hep dimdik ayakta çıktık. İnsanlığın üzerine kabus gibi çöken koronavirüs salgınından en az hasarı, en fazla kazancı sağlayarak çıktık. Karadeniz’in kuzeyinde başlayan malum savaşın olumsuz etkilerinden yine en az kayıpla ve önümüze gelen fırsatları değerlendirerek çıkmanın gayreti içindeyiz. Ekonomik olarak en büyük bedeli bu son dönemde ödüyoruz. Küresel piyasalardaki dalgalanmalar sürüyor. Amerika, Almanya, İspanya gibi ülkeler başta olmak üzere tüm ekonomiler enflasyonda 40 yıldır görmedikleri seviyelerle boğuşuyor” dedi.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.