Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldık

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ve Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda iki ülke arasında suç önlemeye yönelik adımlar atıldığını kaydeden Soylu, “Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülke ile yürüttüğümüz, ortak mekanizma kurma kararı aldık” dedi.

Oğuzhan Halil Özbek
ANKARA-
Türkiye ile Avusturya arasında güvenlik konuları hakkında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Soylu, Avusturya Dışişleri Bakanı Schallenberg ve Avusturya İçişleri Bakanı Karner, Dışişleri Bakanlığı’nda görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından dört bakan basın toplantısı gerçekleştirdi.

“Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldık”

Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldıklarını belirten İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülke ile yürüttüğümüz, ortak mekanizma kurma kararı aldık. Bakanların koordinasyonlarında ve ilgili yetkilendirecekleri kişi ve heyetler ile birlikte bunu Avusturya ve Türkiye’nin gerek uyuşturucuyla, gerek güvenlik, gerek terörle, gerek kaçak göçle ve diğer göçlerle, gerek mali suçlarla, gerek bilişim suçlarıyla, gerekse sanal kumar ile mücadele dahil olmak üzere birçok sınır aşan suçlarla mücadelede önemli bir adım olduğunu değerlendirmek isterim. Onun için de sayın bakana teşekkür ederim. İnanıyorum ki bu mekanizma iki ülke arasındaki güvenlik alanındaki hem yeni iş birliklerin hem yeni pencerelerin hem de yeni adımların atılmasına vesile olacaktır” ifadelerine yer verdi.

“Terör örgütü ile ilgili ortak mücadele etmenin zeminin karşılıklı değerlendirdik”

Görüşmede, Türkiye ve Avusturya arasında terörle mücadele konularının masaya yatırıldığının altını çizen Soylu, “Elbette içinde bulunduğumuz süreç açısından terörle mücadeleyi konuştuk. PKK,KCK, PYD, FETÖ, DHKP-C, MLKP gibi birçok terör örgütü ile ilgili ortak mücadele etmenin zeminin karşılıklı değerlendirdik. Yine aynı zamanda Türkiye’nin DEAŞ ile yaptığı mücadeleyi masada hep birlikte konuşmuş olduk. Belki de 21. yüzyılın ve bizim de çok önem verdiğimiz kripto para gibi sermaye aktarma sebebiyet verecek araçlar nedeni ile mali suçların bütün ülkeler üzerindeki yaygınlığına hep birlikte tedbir almanın önemli olduğunun altını çizdik. Bütün bunlarla birlikte ülkelerimizin ve nesillerimizin en önemli meselelerinden birisi olan uyuşturucuda bugüne kadar ortaya koyduğumuz iş birliğinin bugünden sonra da aynı şekilde devam edilmesinin altı çizildi” değerlendirmesinde bulundu.

“21. asrın ortak meselesi göç meselesi”

Dörtlü görüşmede, göç meselesinin göçün kaynağında bitirilmesi gerektiğinin vurgulandığını kaydeden Soylu, “Aynı zamanda ortak bir meselemiz var. Aslında 21. asrın ortak meselesi göç meselesi. Gerek kaçak veya düzensiz olarak nitelendirdiğimiz göç gerekse iç savaşlardan kaynaklanan kitlesel göçler. Elbette bunlarla ilgili de Türkiye’nin ne noktada olduğunu, nasıl bir süreci göğüslediğini ve göğüslemeye çalıştığını ama esas itibariyle yapılması gerekenin göçü kaynağında durdurmak olduğunu, temel politikanın bu olması gerektiğini, yani göçün kaynağı olan ülkelere yönelik yapılacak iyileştirmelerin gerek oradaki istikrarın sağlanması gerek gelir eşitsizliğinden oluşan süreçlerin bir şekilde destekler ile şekillendirilmesinin göçün kaynağından hareket etmesinin engellemekle en önemli süreç odluğunu beraber değerlendirdik. Şunu ifade etmek istiyorum, bizim de bilgilendiğimiz, bizim de bu formattaki bir toplantıda önemli bir zemin bulduğumuz adım oldu. Sadece karşılıklı yaptığımız değerlendirmeler değil aynı zamanda böyle bir formatın daha güç kazandırdığının da altını çizmek isterim. Ortak bir mekanizmanın kurulması bizim açımızdan da önemliydi” diye konuştu.

Göçmen meselesi hakkında varılan mutabakatın güncellenmesi konusunda Türkiye ve Avusturya’nın ortak hareket edeceği hakkında sorulan soruya Soylu, “Göçü yöneteceğimiz alan da göçe kaynaklı ülkelerde. Formül ve mühendislik açık olarak ortada. Eğer göç bizi yönetmeye başlarsa farklı tartışmaların içerisine hep beraber gireriz. Daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi göç 21. Yüzyılın gerçeğidir. Bu yüzyıldaki farkı, hem ekonomik göçler hem gelir eşitsizliğinden kaynaklanan göçler hem de iç savaşlardan kaynaklanan göçler bugün bütün dünyaya ciddi bir şekilde sonuç ve maaliyet üretmektedir. Bunun için şunun altını çizmek gerekir, göç bir sınır meselesi değildir. Türkiye ile Yunanistan arasında, Türkiye ile Suriye arasında, Türkiye ile İran arasında, İran ile Afganistan arasında değerlendirilirse göç meselesi de alt düzeyden bir bakış ortaya çıkar. Bunu engelleyebilmek de mümkün değildir. İnsanlar ölümü göze alarak açlıktan ve yokluktan kaçıyorlar veya iç savaşlardan kaçıyorlar. Bizim yapmamız gereken ortak bir mutabakatla göçü kaynağında engelleyecek bir meseleyi ortaya koymaktı” dedi.

“Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldık”

Türkiye ile Avusturya arasında ortak mekanizma kurma kararı aldıklarını belirten İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülke ile yürüttüğümüz, ortak mekanizma kurma kararı aldık. Bakanların koordinasyonlarında ve ilgili yetkilendirecekleri kişi ve heyetler ile birlikte bunu Avusturya ve Türkiye’nin gerek uyuşturucuyla, gerek güvenlik, gerek terörle, gerek kaçak göçle ve diğer göçlerle, gerek mali suçlarla, gerek bilişim suçlarıyla, gerekse sanal kumar ile mücadele dahil olmak üzere birçok sınır aşan suçlarla mücadelede önemli bir adım olduğunu değerlendirmek isterim. Onun için de sayın bakana teşekkür ederim. İnanıyorum ki bu mekanizma iki ülke arasındaki güvenlik alanındaki hem yeni iş birliklerin hem yeni pencerelerin hem de yeni adımların atılmasına vesile olacaktır” ifadelerine yer verdi.

“Terör örgütü ile ilgili ortak mücadele etmenin zeminin karşılıklı değerlendirdik”

Görüşmede, Türkiye ve Avusturya arasında terörle mücadele konularının masaya yatırıldığının altını çizen Soylu, “Elbette içinde bulunduğumuz süreç açısından terörle mücadeleyi konuştuk. PKK,KCK, PYD, FETÖ, DHKP-C, MLKP gibi birçok terör örgütü ile ilgili ortak mücadele etmenin zeminin karşılıklı değerlendirdik. Yine aynı zamanda Türkiye’nin DEAŞ ile yaptığı mücadeleyi masada hep birlikte konuşmuş olduk. Belki de 21. yüzyılın ve bizim de çok önem verdiğimiz kripto para gibi sermaye aktarma sebebiyet verecek araçlar nedeni ile mali suçların bütün ülkeler üzerindeki yaygınlığına hep birlikte tedbir almanın önemli olduğunun altını çizdik. Bütün bunlarla birlikte ülkelerimizin ve nesillerimizin en önemli meselelerinden birisi olan uyuşturucuda bugüne kadar ortaya koyduğumuz iş birliğinin bugünden sonra da aynı şekilde devam edilmesinin altı çizildi” değerlendirmesinde bulundu.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı AKYUZ-PEN-1024x1024.jpg

“21. asrın ortak meselesi göç meselesi”

Dörtlü görüşmede, göç meselesinin göçün kaynağında bitirilmesi gerektiğinin vurgulandığını kaydeden Soylu, “Aynı zamanda ortak bir meselemiz var. Aslında 21. asrın ortak meselesi göç meselesi. Gerek kaçak veya düzensiz olarak nitelendirdiğimiz göç gerekse iç savaşlardan kaynaklanan kitlesel göçler. Elbette bunlarla ilgili de Türkiye’nin ne noktada olduğunu, nasıl bir süreci göğüslediğini ve göğüslemeye çalıştığını ama esas itibariyle yapılması gerekenin göçü kaynağında durdurmak olduğunu, temel politikanın bu olması gerektiğini, yani göçün kaynağı olan ülkelere yönelik yapılacak iyileştirmelerin gerek oradaki istikrarın sağlanması gerek gelir eşitsizliğinden oluşan süreçlerin bir şekilde destekler ile şekillendirilmesinin göçün kaynağından hareket etmesinin engellemekle en önemli süreç odluğunu beraber değerlendirdik. Şunu ifade etmek istiyorum, bizim de bilgilendiğimiz, bizim de bu formattaki bir toplantıda önemli bir zemin bulduğumuz adım oldu. Sadece karşılıklı yaptığımız değerlendirmeler değil aynı zamanda böyle bir formatın daha güç kazandırdığının da altını çizmek isterim. Ortak bir mekanizmanın kurulması bizim açımızdan da önemliydi” diye konuştu.

Göçmen meselesi hakkında varılan mutabakatın güncellenmesi konusunda Türkiye ve Avusturya’nın ortak hareket edeceği hakkında sorulan soruya Soylu, “Göçü yöneteceğimiz alan da göçe kaynaklı ülkelerde. Formül ve mühendislik açık olarak ortada. Eğer göç bizi yönetmeye başlarsa farklı tartışmaların içerisine hep beraber gireriz. Daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi göç 21. Yüzyılın gerçeğidir. Bu yüzyıldaki farkı, hem ekonomik göçler hem gelir eşitsizliğinden kaynaklanan göçler hem de iç savaşlardan kaynaklanan göçler bugün bütün dünyaya ciddi bir şekilde sonuç ve maaliyet üretmektedir. Bunun için şunun altını çizmek gerekir, göç bir sınır meselesi değildir. Türkiye ile Yunanistan arasında, Türkiye ile Suriye arasında, Türkiye ile İran arasında, İran ile Afganistan arasında değerlendirilirse göç meselesi de alt düzeyden bir bakış ortaya çıkar. Bunu engelleyebilmek de mümkün değildir. İnsanlar ölümü göze alarak açlıktan ve yokluktan kaçıyorlar veya iç savaşlardan kaçıyorlar. Bizim yapmamız gereken ortak bir mutabakatla göçü kaynağında engelleyecek bir meseleyi ortaya koymaktı” dedi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı dilek-market-1-1024x1024.jpg

“510 bin Suriyeli kardeşimiz güvenli bölgelere gönüllü bir şekilde gitmişlerdir”

Suriye sınırındaki operasyonel faaliyetlerin göçün kaynağında çözüm üretmeye dayalı olduğunu dile getiren Soylu, “Fırat Kalkanı Harekatıyla, Zeytin Dalı Harekatıyla, Barış Pınarı Harekatıyla hem sınırdaki terör tehdidini ortadan kaldırmaya hem güvenli bölge oluşturmaya hem de Türkiye’deki Suriyeli vatandaşların o güvenli bölgelere gidişini temin etmeye çalışan biz strateji ve politikayı uzun dönemlerdir devam ettirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar 510 bin Suriyeli kardeşimiz güvenli bölgelere gönüllü bir şekilde gitmişlerdir. Bu durum, orada hayatın olan akışının sağlıyor, günlük ticareti, günlük eğitimin, sağlık hizmetlerin devam etmesini ve oluşmasını sağlıyor. Göçün oradan tekrar Türkiye’ye cazibeli bir şekilde de akışını engelliyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de bulunan göçmen sayısının 5 milyon 500 olduğunu açıklayan Soylu, “Türkiye son 5 yılda 2 milyon 700 bin civarında kaçak göçmenin Türkiye’ye girişini engelledi. Aynı zamanda 1 milyon 300 bin kaçak göçmen yakalandı. 3 milyon 700 Suriyeli, 300 bini aşkın çeşitli uyruklardan mülteci ve sığınmacı, 1 milyon 200 bin civarında ikameti bulunan mülteci bulunmakta. Toplamda mülteci sayısı 5 milyon 500 bin. Son 5 yılda deniz ve kara dahil olmak üzere Avrupa’ya geçen toplam sayı 700 bin. Bizim kendi ülkelerine gönderdiğimiz mülteci sayısı ise 400 bin. Türkiye burada göç ile mücadelesinde gerek dünyanın diğer ülkelerinden göç hareketini durdurmak için gerek başka ülkelere göç akımını engelleyebilmek için elinden gelen mücadeleyi hem insani şekilde hem de tüm kuralları ile yerine getirmeye çalışmaktadır. Onun için 18 Mart Mutabakatını tekrar değerlendirmek elbette en önemli önümüzdeki süreçlerden birisi olarak durmaktadır” dedi.

AIOSEO Ayarları

Paneli aç/kapa: AIOSEO Ayarları

 WP Customer Reviews

Paneli aç/kapa:  WP Customer Reviews

Enable WP Customer Reviews for this pageYesNoReviews will be displayed below your page content by default. To insert reviews in the middle of your post, add [WPCR_INSERT] in the contents where you would like the reviews to be displayed.
Hide review formYesNo (Default)If this is set to Yes, users will NOT be able to submit reviews.
Review FormatBusinessProductWill visitors be reviewing a business or a product?
Business Name
Street Address 1
Street Address 2(optional) Leave blank if this does not apply.
City / Locality
State / RegionFor USA, use 2 letters such as “CA”
Postal Code
CountryUse the 2-letter or 3-letter country code such as “USA”
TelephoneExample: 520-555-5555 or (520) 555-5555
Website URLExample: https://www.bompus.com/

Video/Audio Embed

Paneli aç/kapa: Video/Audio Embed

Enter your video or audio embed code.

Featured Headline

Paneli aç/kapa: Featured Headline

Featured Image Caption

Paneli aç/kapa: Featured Image Caption

  • Yazı
  • Blok

Durum ve görünürlük

GörünürlükHerkese açıkYayımlaHemenYazı biçimiGaleriStandartVideoBlogun en üstüne sabitleİnceleme bekliyorYazarO Haber NeydiO Haber NeydiRıdvan YENERAMP’yi etkinleştirÇöpe taşı

AIOSEO

Kalıcı bağlantı

YAZIYI GÖRÜNTÜLE

https://ohaberneydi.com/?p=52218(yeni sekmede açılır)

Kategoriler

Kategorilerde araAsayişBelediyelerBusinessÇevreDünyaEğitimEkonomiEntertainmentFashionFirma TanıtımGenelGündemKültür – SanataKültür SanatKültürveSanatNEWSonecıkarPoliticsSağlıkSiyasetSporSportsTarımTechTeknolojiUncategorizedVideo HaberYeni kategori ekle

Etiketler

Yeni etiket ekle

Virgül veya Enter tuşuyla ayırın.

EN ÇOK KULLANILAN

  • samsun
  • samsun haber
  • o haber
  • OHABERNEYDİ
  • O HABER NEYDİ
  • atakum
  • İLKADIM
  • tekkeköy
  • ilkadım
  • CANİK

Öne çıkan görsel

Optimum kullanıcı deneyimi için sunulan resim seçmeniz önerilir.Öne çıkan görsel belirle

Özet

Özet yazın (isteğe bağlı)Elle yazılan özetler hakkında daha fazlasını öğrenin(yeni sekmede açılır)

Tartışma

Yorumlara izin verGeri bildirimlere ve geri izlemelere izin ver

Post Template

Paneli aç/kapa: Post Template

Post Gallery Show/Hide

Paneli aç/kapa: Post Gallery Show/Hide

Featured Image Show/Hide

Paneli aç/kapa: Featured Image Show/HideYayımlama panelini aç

  • Yazı

“510 bin Suriyeli kardeşimiz güvenli bölgelere gönüllü bir şekilde gitmişlerdir”

Suriye sınırındaki operasyonel faaliyetlerin göçün kaynağında çözüm üretmeye dayalı olduğunu dile getiren Soylu, “Fırat Kalkanı Harekatıyla, Zeytin Dalı Harekatıyla, Barış Pınarı Harekatıyla hem sınırdaki terör tehdidini ortadan kaldırmaya hem güvenli bölge oluşturmaya hem de Türkiye’deki Suriyeli vatandaşların o güvenli bölgelere gidişini temin etmeye çalışan biz strateji ve politikayı uzun dönemlerdir devam ettirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar 510 bin Suriyeli kardeşimiz güvenli bölgelere gönüllü bir şekilde gitmişlerdir. Bu durum, orada hayatın olan akışının sağlıyor, günlük ticareti, günlük eğitimin, sağlık hizmetlerin devam etmesini ve oluşmasını sağlıyor. Göçün oradan tekrar Türkiye’ye cazibeli bir şekilde de akışını engelliyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de bulunan göçmen sayısının 5 milyon 500 olduğunu açıklayan Soylu, “Türkiye son 5 yılda 2 milyon 700 bin civarında kaçak göçmenin Türkiye’ye girişini engelledi. Aynı zamanda 1 milyon 300 bin kaçak göçmen yakalandı. 3 milyon 700 Suriyeli, 300 bini aşkın çeşitli uyruklardan mülteci ve sığınmacı, 1 milyon 200 bin civarında ikameti bulunan mülteci bulunmakta. Toplamda mülteci sayısı 5 milyon 500 bin. Son 5 yılda deniz ve kara dahil olmak üzere Avrupa’ya geçen toplam sayı 700 bin. Bizim kendi ülkelerine gönderdiğimiz mülteci sayısı ise 400 bin. Türkiye burada göç ile mücadelesinde gerek dünyanın diğer ülkelerinden göç hareketini durdurmak için gerek başka ülkelere göç akımını engelleyebilmek için elinden gelen mücadeleyi hem insani şekilde hem de tüm kuralları ile yerine getirmeye çalışmaktadır. Onun için 18 Mart Mutabakatını tekrar değerlendirmek elbette en önemli önümüzdeki süreçlerden birisi olarak durmaktadır” dedi.

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.