Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

İkinci el araç piyasasında son durum

İkinci el araç piyasasının durgun olduğunu söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Otomotiv Ticaret Meclis Üyesi Fahrettin Batı, “Halkımız fiyatların düşmesini bekliyor ama bu konudaki öngörüm zayıf. Eylül ve ekim ayına kadar piyasa böyle gidecek. Ciddi artışları bu saatten sonra kimse beklemesin, araç fiyatlarında daha büyük köpükler oluşmayacak” dedi.

Ardacan Uzun
KOCAELİ-
Kocaeli Oto Ticaret Merkezi Başkanı ve TOBB Otomotiv Ticaret Meclis Üyesi Fahrettin Batı, Kurban Bayramı öncesi ikinci el araç satışında ciddi beklentilerinin olduğunu fakat son günlerde otomotiv sektöründe durgunluk yaşandığını belirtti. Batı, “Bayram sonrası ticaret merkezimizi gezen insanlar vardı ama bunun yansıması bir hafta sonra olur. Önce insanlar araçları gezer, görür ve test ederler. Sonra tespit ettikleri araçların muadillerini araştırırlar ve daha sonra tekrar almaya gelirler. Bu da bir hafta içerisinde etkisini gösterir. Haziranın ilk haftalarındaki hareketlilik ve yoğunluğu bekliyoruz” dedi.

“Ukrayna’da kabloların üretildiği fabrika vuruldu”

İkinci el araç fiyatlarının yüksek olmasının sebebinin çip krizi ve kablo tedariği sorunu olduğunu vurgulayan Batı, şu ifadeleri kullandı:

“İkinci el araçların kesin artış sebebi, sıfır araçların otomobil bayilerinde yeterince olmamasıdır. Bunun sebebi de çip ve kablo tedariği sorunudur. Amerika, Çin ve Tayvan’da dünyada en büyük çip üreten fabrikalar bulunuyor. Buradaki fabrikalar kısıtlamaya gittiler. Kullanılan maddelerin, kimyasalların yeterince dünyadan temin edilemediğini, mal bulmada sıkıntı yaşadıklarını söylediler ama bence altında art niyet var. Üretimi daraltarak, ürettikleri mamulleri birkaç katına satmak istiyorlar. Bir de Ukrayna’da vurulan kablo fabrikası var. Kablo fabrikasını vatandaşlarımız elektrik kablosu gibi sanıyorlar, aslında hiç öyle bir şey değil. Araçlarda kullanılan özel kablolar vardır, bu kabloların üretildiği fabrika vurulduğu için bu iki ana girdiden eksiklik olunca araç üretimi az oluyor.”

“Bu indirimi kimse beklemesin”

Elektrikli araçlarda ÖTV indirimine gidildiğini kaydeden Batı, “Devlet elektrikli araçlarla ilgili ÖTV indirimine gitti, bu iyi bir şey. Bu durum, kendi üreteceğimiz TOGG’un satışına pozitif şekilde yansıyacak. TOGG’un fiyatı makul şekilde kalacağı için ülkemizdeki insanların araca ulaşımı ya da ihraç ettiğimizde dünyadaki satılacağı ülkelerde araca ulaşım daha ekonomik olacak. Dizel, LPG’li veya benzinli hiçbir araçta ne ÖTV ne de KDV indirimi var. Bu da zaten olmaz. Örneğin otomobil bayisi 100 araç bekliyor ama 20 araç geliyor. 100 araç satılmak için isteniyorsa ve 20 geliyorsa devlet olmayan aracın nasıl indirimini yapabilir ki? Bu doğru bir şey değil. Bu indirimi de kimse beklemesin” şeklinde konuştu.

“Eylül ve ekim ayına kadar piyasa böyle gidecek”

Fahrettin Batı, vatandaşların araç fiyatlarının düşmesini beklediğini belirterek, “Halkımız fiyatların düşmesini bekliyor ama bu konudaki öngörüm zayıf. Eylül ve ekim ayına kadar piyasa böyle gidecek. Ciddi artışları bu saatten sonra kimse beklemesin, araç fiyatlarında daha büyük köpükler oluşmayacak. Bayilerdeki sıfır araç fiyatları her şeyin belirleyicisidir. Bir de bayilere ne kadar otomobil geleceği de önemlidir. Döviz ve altında ciddi hareketlilik yok. Onun için bu cümleyi kullanıyorum, ciddi artış olmayacağını söylüyorum. Ama dövizde ciddi artış olursa, araç fiyatlarında artış yaparlarsa yine artışlar devam eder” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TZOB Başkanı Bayraktar: Sera ürünlerinde fiyatlar düşüyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor” dedi.

ANTALYA-
TZOB Başkanı Bayraktar, Türkiye’de örtü altı üretimini, sera ürünlerindeki fiyat düşüşlerini ve çiftçilerin belediyelerden beklentileri ile ilgili bir açıklama yaptı.

Seracılık dünyada önemli bir sektör hâline geldiğini belirten Bayraktar şunları dedi:

“Seracılık ülkemizde de son yıllarda hızla atılım ve gelişme göstermiş olup, dünyada dördüncü, Avrupa’da ise İspanya’nın ardından ikinci sırada yerini aldı.

Ülkemizde 73 ilde, toplam 764 bin 207 dekar alanda örtü altı üretim yapılıyor.

Örtü altı üretim alanlarının yüzde 40,7’si Antalya’da, yüzde 24,6’sı Mersin’de, yüzde 15,6’sı Adana’da ve yüzde 4,3’ü Muğla’da bulunuyor.

2023 yılında seralarda yapılan toplam üretim 8 milyon 956 bin 951 ton olup bu üretimin yüzde 89’unu sebzeler oluşturuyor.

Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor.

Bu illerde son 15 günde biber ortalama 45 liradan 15 liraya, salatalık ortalama 17 liradan 3 liraya, domates 21 liradan 15 liraya, patlıcan 27 liradan 6 liralara kadar düştü.

Bu fiyatlarla çiftçilerimiz zarar ediyor.

Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklığıyla sera üretiminde artan verim ve ürünlerin erken hasat olgunluğuna gelmesiyle arzda artış görülüyor.

Arzda yaşanan artışın yanı sıra, bu günlerde ihracata giden ürünün azalması ve özellikle Ramazan Bayramı nedeniyle zincir marketlerin alımlarında görülen azalmayla fiyat düşüşleri yaşanıyor.”

“Çiftçinin ürettiği yok pahasına satılmaması için pazarlama sorunu çözülmelidir”

“Çiftçimiz her zaman olduğu gibi üreterek ülkemizin gıda ihtiyacını karşılamak adına gereğini yapıyor. Ancak, zaman zaman ürettiği ürün çiftçilerimize sorun oluyor.

Özellikle yaş sebze ve meyve çabuk bozulduğu için pazarlama sorunu daha fazla yaşanıyor” diyen Bayraktar şöyle devam etti:

“Bu nedenle yaş sebze ve meyve pazarlamasının ayrı bir önemi bulunuyor.

Örtü altı üretimin yaygın olduğu illerde yaş sebze ve meyve pazarlanmasına yönelik üretici birlikleri ve kooperatifler mevcut olsa da, bu birliklerin piyasayı etkileyecek ve düzenleyecek gücü bulunmuyor.

Hatta kurulan bazı birlikler ne yazık ki varlığını sürdüremeyerek, kapandı.

Ürün pazarlamaya yönelik örgütlerin mali ve idari yönden güçlenmesi ve tarımsal pazarlamada etkin olması için mevzuatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır.”

“Semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılmalı, üretici pazarları her ilçede kurulmalıdır”

Çabuk bozulabilen sebze ve meyvelerde arzda dönemsel yaşanan yoğunluklarda çiftçilerin zarar etmemesi ve yetiştirilen ürünlerin heba olmaması için, belediye adına alımlar yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı:

“Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde pazar yerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmü bulunuyor.

Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır.

Bu sınırlama özellikle ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor.

Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticilerimizin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır.

Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketler konusunda belediyelerde denetimlerini artırmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulamalıdır.”

“Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine destek vermelidir”

Yerel seçimler öncesi 6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumluluklarının arttığını, çiftçilerin belediyelerden beklentileri olduğunu dile getirdiklerine dikkat çeken Bayraktar, “Bugün tekrar ifade etmek istiyorum ki Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine her türlü desteğini yapmalıdır” diye konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Kurbanlık telaşı erken başladı

Kurban Bayramının yaklaşmasıyla vatandaşlar büyükbaş ve küçükbaş hayvan üreticilerini ziyaret etmeye başladı.

İbrahim Acıkara
DENİZLİ-
Denizli’de Kurban Bayramında kurbanlık kesmek isteyen vatandaşlar 2 ay öncesinden üreticileri ziyaret etmeye başladı. Buldan ilçesi Türlübey mahallesinde hayvan yetiştiriciliği yapan Murat Taşkıner, bu yıl hayvan üretiminde büyük zorluklar yaşadıklarını dile getirerek “Müşterilerimiz geliyorlar. Yaşadıkları ekonomik sıkıntıları dile getiriyorlar. Ancak bizimde girdi maliyetlerimiz oldukça yükseldi. Yem, ilaç ve veteriner kontrolleri ne yazık ki hayvan fiyatlarının artmasına neden oldu. Hayvan yetiştiriciliği gerçekten çok zor. Koyun ve keçi kurbanlıklarımız 15 bin ila 25 bin TL arasında. Allah hepimizin yardımcısı olsun” dedi.

Buldan Kadıköy mahallesinde büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Zafer Özinsel ise, bu yıl canlı büyükbaş hayvan kilogram fiyatlarının 125 ile 150 TL’den belirlediklerini ifade etti.

Okumaya devam et

Ekonomi

Palandöken: Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, “İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın” dedi.

Billur Çetinkaya
ANKARA-
Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2024’te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli. Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim. Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor. Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı” diye konuştu.

“2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti”

Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023’te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız. Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023’te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor” diye konuştu.

“Turizmi yılın 12 ayı canlı tutmalıyız”

Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, “Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız. Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.