Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

40’lı yaşlardan sonra böbrek tümörü riski artıyor!”

Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Şevket Tolga Tombul, böbrek tümörlerinin 40’lı yaşlardan sonra en sık gördükleri tümörlerden bir tanesi olduğunu vurgulayarak; “Böbrek kitlesi ne kadar küçük çapta ve erken evrede tanı alırsa kapalı ya da robotik yolla cerrahi işlemle çıkartabilmek mümkün olabilmektedir” dedi.

Turan Bulut
KAYSERİ-
Tüm dünyada son yıllarda böbrek kanserlerinin görülme sıklığında artış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Şevket Tolga Tombul; “Böbrek tümörleri; tüm tümörlerin yüzde 3’ünü oluşturan küçük bir havuz ancak 40-50 yaşlarından sonra bizim en sık gördüğümüz üriner sistem tümörlerinden bir tanesidir. Böbrek tümörleri açısından risk faktörlerine baktığımızda hipertansiyon, yüksek kilo ve sigara kullanımı önemli risk faktörleri arasında yer almaktadır. Hayat standartlarının düzeltilmesi, kilo verilmesi, düzenli egzersizler ve sigaranın bırakılması, böbrek kanserleri koruyuculuğunda önemli bir rol oynamaktadır. Böbrek kanserleri son 20 yıldır dünya genelinde ve ülkemizde de görülme sıklığı artmaktadır. Geniş çapta radyolojik tetkiklerin yapılabilir hale gelmesinden dolayı erken evrede tanı almış böbrek kanserlerinin tanısı ciddi oranda artmıştır. Bu nedenle böbrek kanserlerinin çok büyük bir kısmına artık semptom vermeden tanı konabilmektedir” diye konuştu.

“Ailede böbrek kanseri varsa kontrol yaptırın”

Böbrek kanserinde önemli bir nokta ise ailede böbrek kanseri öyküsü olması. Dr. Şevket Tolga Tombul, bu kişilerin mutlaka düzenlik kontrol yaptırması gerektiğini belirterek şunları söyledi: Ailede birinci derece akrabalarda böbrek kanseri riski söz konusuysa, ailenin diğer üyelerinin düzenli kontrol yaptırmasını öneriyoruz. Bu hastalarımızın mutlaka 35-40’lı yaşlardan sonra yılda 1 kez rutin olarak ultrasonla kendilerine baktırmalarını erken tanı için öneriyoruz. Eğer hastamızda obezite, hipertansiyon ve sigara kullanımı varsa hayat standartlarının daha düzenli hale getirilmesini koruyucu olarak öneriyoruz.”

“İleri evrelere geçtikçe böbreğin tamamını almak gerekebiliyor”

Hastalığın tedavisinde erken tanının önemine değinen ve tedavisi hakkında bilgiler veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Şevket Tolga Tombul erken teşhisin önemine vurgu yaparak tedavi konusunda şunları söyledi;

“Böbrek kanserinin tanı üçlemesi vardır. Bunlar; böğür ağrısı, idrarda kanama ve ele gelen kitledir. Artık bunu hastalarımızın yüzde 30’unda dahi görmüyoruz, çok daha az bir kısmında görüyoruz. Çoğu hiçbir semptom vermeden ortaya çıkıyor. Check up sırasında veya başka bir sebeple yapılan karın ultrasonlarında böbrekte lokalize küçük kitleler ortaya çıkabiliyor. Bu şekilde erken evrede tanı alındığı zamanda böbrek kanserinin tedavisinde cerrahi önemli bir noktaya gelmektedir. Son zamanlarda olan gelişmelere paralel olarak da böbrek cerrahisinde de yaklaşımlar değişmekle birlikte erken evrede tanı almış hastalıkta cerrahi ön plana çıkabilmektedir. Böbrek kitlesi ne kadar küçük çapta ve erken evrede tanı alırsa kapalı ya da robotik yolla cerrahi işlemle çıkartabilmek mümkün olabilmektedir. Bu küçük kitlelerin ana tedavi şekli cerrahi işlem ile kitlenin tamamen böbreği koruyarak çıkartılmasıdır. İleri evrelere geçtikçe hastalıktan kurtulmak için böbreğin tamamını almak gerekiyor. Bu evreden sonra eğer vücudun başka yerlerine yayılmış bir hastalık varsa da böbreğin çıkartılmasıyla birlikte ek onkolojik tedaviler (hedeflenmiş tedaviler gibi) gerekebilmektedir. Bunu da onkoloji bölümüyle birlikte planlayarak hastalarımıza uygulamaktayız. Bu nedenle ultrasonda böbrek kitlesi gözüken bir hastada mutlaka ileri yöntemlerle MR, tomografi ile değerlendirmeler yaparak, vücut içerisindeki yayılma durumunu değerlendiriyoruz. Hastaların yaşı, genel sağlık durumları, cerrahiye uygun olup, olmadıkları cerrahi tedavi için önemli bir kriter olabiliyor. Bazen küçük boyutlu kitleleri olabilmekte ama hastalarımızın yaşı cerrahiye uygun olmadığı zamanda lokal ablatif tedaviler dediğimiz yöntemler de gündeme gelebilmektedir.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Sağlık

Tevfik Özlü: Türkiye’de yılda 15 bin kişi, başkasının dumanından ölüyor

Sigaranın Türkiye’de yol açtığı ölüm oranları hakkında istatistikler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Ülkemizde her yıl aktif tütün içimine bağlı 100 bin, pasif içime bağlı ise 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” dedi.

TRABZON-
Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Trabzon Yeşilay Şubesi’nin Trabzon Merkez Fen Lisesi’nde düzenlediği organizasyonda Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Sigaranın Zararları’ hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.

“Ölümlerin yüzde 23’ü tütün nedeniyle oluyor”

Etkinlikte sigaranın sağlığa zararları ve sigara kullanımına bağlı ölüm oranları hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Her 6 saniyede bir kişi sigara içtiği için ölüyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri 16 milyon kişi tütün kullanıyor ve ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı. Türk erkeklerinin yüzde 31’i, kadınlarının ise yüzde 10’undan fazlası tütün yüzünden hayatını kaybediyor. Ülkemizde her yıl aktif içime bağlı 100 bin, pasif içime bağlı 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” diye konuştu.

“Sigara içen kadınlarda KOAH gelişimi 40 kat fazla”

Aynı yoğunlukta sigaraya maruz kalan kadınlarda akciğer kanseri gelişme riskinin erkeklere göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Sigara içen kadınlarda, içmeyenlere kıyasla KOAH gelişimi 40 kat fazla” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakmak isteyen kişilere şu önerilerde bulundu: “Kararlı olun, özgüveninizi yüksek tutun, bırakma nedenlerinizi iyi bilin ve sık hatırlayın, sigaralı çevrelerden uzak durun, sigarayı hatırlatacak eşyaları ortadan kaldırın, çay-kahve alışkanlığınızı kontrol edin, meşguliyet ve hobi edinin, spor ve egzersiz yapın, diyet yapın, bol sıvı alın, sigaraya ayırdığınız parayla kendinizi ödüllendirin, jer şey bir taneyle başlar, unutmayın.”

Organizasyon sonrası İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun ve Trabzon Yeşilay Şube Başkanı Av. Işıl Demir Güner katılımlarından dolayı Prof. Dr. Tevfik Özlü’ ye plaket takdim etti.

Okumaya devam et

Sağlık

Uzmanından kalp krizine karşı uyarı: Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun

Son zamanlarda gençlerde kalp krizi geçirme oranında ufak da olsa artış gözlemlediklerini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, gençlere uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Arbatlı, “Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun” dedi.

İSTANBUL-
10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında Ataköy Medicana Hastanesi, ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ seminerine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Işıl ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp sağlığıyla ilgili tüm soruları cevapladı. Kalp hastalıkları belirtilerini anlatan Prof. Dr. Aydın Yıldırım bunların; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrılar olabileceğini, bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

“Türkiye’de ‘kalp krizi’ ölüm sebebi arasında en başta”

Ölüm oranının en fazla kalp hastalıklarında görüldüğünü belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” açıklaması yaptı.

“Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış var”

Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış olduğuna da değinen Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” dedi.

“Gençler biraz sakin, yaşlılar ise biraz daha hareketli olsun”

Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” şeklinde konuştu.

“Kişiler eğitimle bu konuda bilinçlendirilmelidir”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

“30 dakika yürüyün, tuz tüketimini azaltın”

Prof. Dr. Aydın Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” açıklaması yaptı.
Gün içinde minimum 30 dakika yürüyüş veya aktivite yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım şu önerilerde bulundu:

“Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.”

Okumaya devam et

Sağlık

Bayram tatili sonrası hastaneler doldu taştı

Samsun’da 9 günlük bayram tatilinin ardından hastanelerde yoğunluk yaşandı.

SAMSUN-
Ramazan Bayramı tatili, 14 Nisan Pazar günü sona erdi. Kamu kurumu çalışanları 15 Nisan Pazartesi günü mesaiye başladı. Mesainin başlamasıyla birlikte özellikle devlet hastanelerinin polikliniklerinde hasta yoğunluğu oluştu.

Randevularını bayram sonrasına alabilen vatandaşlar, 9 günlük resmi tatilin ardından ilk çalışma günü olan 15 Nisan Pazartesi günü, adeta hastanelere akın etti. Bazı vatandaşlar poliklinik ve hastane koridorlarında kendilerine sıranın gelmesini beklerken, bazıları ise hastane bahçesinde randevu saatini bekledi.

Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) tarafından hastalara gönderilen SMS’lerde, iptal edilmeyen randevulara gidilmemesi durumunda 15 gün boyunca randevusuna gidilmeyen klinikten randevu önceliğinin olmayacağı belirtiliyor. Ayrıca 1 gün önceden de randevuya gelip gelemeyeceği teyit ediliyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.