Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Kılıçdaroğlu sordu, salon ayakta alkışladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınız da isteyerek ya da istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin. Beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” dedi. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri, salonda ayakta alkışlandı.

Ceren Atmaca Özden – Ali Gözeten – Sinan Yeniçeri
İZMİR-
Yeni yasama yılı öncesi Türkiye Millet Meclisi (TBMM) CHP Grubu, İzmir Seferihisar’da kamp yapıyor. Toplantıya başkanlık eden Kılıçdaroğlu’nun mesaisi, dün başladı. Öğlen saatlerinde kente gelen Kılıçdaroğlu, ilçede buluna otele eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile birlikte giriş yaptı. Dün akşam serbest zamanın ardından partililerle akşam yemeğinde bir araya gelen CHP lideri, partililerle yapacağı toplantı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantının ana gündem maddesi ekonomi olurken, Kılıçdaroğlu, “Bazen çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Sokaktaki vatandaşımız da biliyor. Ezen sisteme beraber direnmek zorundayız ki bizden sonra geleceklere güzel bir Türkiye bırakabilelim. Biz cesaretle çalışmaya devam edeceğiz. Bu tabloyu değiştirmek zorundayız. Sürekli yürümeye ilerlemeye kararlıyım. Hiçbir şey inandığım yoldan geri çeviremez. Bu ülkeyi seven insanların umutları ve duaları her yerde bizimle birlikte yürüyor. Özgürlük, doğruluk, adalete susamış halka kurtuluşu beraber getireceğiz ama şunu da artık bilme zorundayım. Gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınızın da isteyerek ya da istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin. Beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” diye konuştu.

“Umutsuzluğa yer yok”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşmasına atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “Soyer, derin bir umutsuzluktan söz etti. Bütün arkadaşlarım emin olsun; bizim kitabımızda umutsuzluğa yer yoktur. Derin bir yoksulluk var ama umutsuzluk yoktur. Biz umudu büyütmek, umudu yeşertmek ve bunun mücadelesini vermek zorundayız. Salı günü Elazığ’da grup toplantısı yaptık ama bir gün önce bütün billboardlarda halkı tahrik etmeye çalışan afişler asılmıştı. Milletvekili arkadaşlarımız yapılanın doğru olmadığını duyurmaya çalıştılar ama ben ‘Afişler kalsın’ dedim ve afişlerin önünde fotoğraf verdim. Bu ülkenin insanı kışkırtmalara asla kapı aralamayacaktır ve Elazığ bizi kucakladı. Caddelerinde, sokaklarında milletvekili arkadaşlarımız gezdiler. Elazığlılara buradan yürekten teşekkür ediyorum. Bir insanı karalamaya kalkılıyorsa artık ‘Ben ülkeyi yönetemiyorum’ noktasına gelmiştir” sözlerine yer verdi.

“Kurt geçirdiği kışı bilir ama yaşadığı ayazı unutmaz”

“Türkiye’nin yönetilmediğini gayet iyi biliyoruz” diyen CHP lideri, “Sadece ben değil esnaftan ev kadınına; çiftçisinden sanayicisine kadar herkes bu ülkenin yönetilmediğini görüyor. Türk lirasının eridiğini görüyoruz. Merkez Bankasının banka olmaktan çıktığını biliyoruz. Hayat pahalılığını biliyoruz. ‘128 milyar dolar nerede?’ diye afişler asmıştık. 128 milyar dolar buharlaştı ama yılbaşından bu yana 75 milyar dolar daha buharlaştı. Fiyatlar düşmedi, enflasyon inmedi, bütçe açığı kapanmadı, dış ticaret açığı kapanmadı. Kurt geçirdiği kışı bilir ama yaşadığı ayazı unutmaz. Bu millet her şeyin farkındadır” ifadelerini kullandı.

“Bize katılın”

CHP olarak bilinmeyenlere ışık tuttuklarını, geniş kitlelerin bunu bilmesi için çaba harcadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “’Biz faize karşıyız’ diyorlar. Faize karşı olmadıklarını, tam tersine bu süreçte cumhuriyet tarihinde görülen bir olağanüstü olumsuz olaya imza attıklarının farkında olmamız lazım. Bütün arkadaşlarımızın halka anlatması lazım. Milyonlarca insandan bir avuç kişiye kaynak aktarıyorlar. İlk 8 ayda kur korumalı mevduat dahil faiz ödenen faiz miktarı 250 milyar lira. 250 milyar lira ödüyorlar ama çiftçiye yaptıkları yardım 8 ayda 25 milyar lira. Oysa kanuna göre 143 milyar lira vermesi lazım. Ama biz vereceğiz. Gittiğiniz her yerde çiftçilere ‘Payı size vermiyorlar, iktidara geldiğimizde size vereceğiz’ deyin. Bir garabete imza attılar. AK Parti’ye, MHP’ye oy veren kardeşlerim; Allah aşkına bir bankaya gidin kredi çekmek istediğinizi söyleyin. Bakın bakalım yüzde 12 faizle veriyorlar mı? Vermeyecekler. Bankaların karı 1 yılda yüzde 500’Ün üzerinde artış gösterdi. Esnafa soruyorum; yüzde 500 gelirin arttı mı? Sizin geliriniz yüzde 500 arttı mı? O zaman oturup düşüneceksiniz. Bu iktidar kime hizmet ediyor düşüneceksiniz. Bu tabloyu kesinlikle değiştireceğiz. Kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Bize katılın. Beraber değiştireceğiz.”

“Boynumun borcu”

“Bu ülkeye aydınlığı getireceğiz” diyen CHP lideri sözlerine şöyle devam etti: “Her kuruşun hesabını halka vermeyen siyasal iktidarın bu ülkeye getireceği hiçbir şey yoktur. Halkın ödediği vergilerin nereye harcadığının hesabını millete vermektir. Bir avuç azınlığa çalışıyor demektir. İktidar dini kullanarak bir avuç azınlığa milyarlarca lira aktarıyor. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygılıyız ama millete yalan söylemek bizim kitabımızda yoktur. İktidar olduğumuzda bütün dünya görecek. Demokrasinin ne olduğunu, saydam devletin, dürüst çalışmanın, liyakatin ne olduğunu göstereceğiz. Çiftçiye, üretene, alın teri dökene, ne veriyorlar? 85 milyon insanın karnını doyması için çiftçiyi toprağa küstürmeyeceksiniz. Pamuk ve şeker pancarında fiyatlar hala belirlenmiş değil. 34 yıl sonra ülkenin şeker ithal ettiğini AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşimin unutmaması lazım. Bu nasıl bir milliyetçilik ve devlet yönetimi anlayışıdır? Bu millete sözüm var bu milleti soyanlardan bunun ahını almak benim boynumun borcudur.”

“Çökme vergisi”

Elazığ ziyaretine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Elazığ’da çökme vergisinden söz etmiştim. Çökme vergisi şu; saray iktidarı diyor ki ‘Herkes fabrikasının çatısına güneş enerjisi sistemi kursun.’ Güzel. Allah’ın güneşi bedava. Sonra zaman geçiyor. Elektriği elde ediyorsunuz, gayet güzel. ‘Artan elektriği bana satacaktınız, şimdi ben bunu parayla almayacağım. Bana mecburen vereceksiniz’ diyor. Bu çökme vergisidir. Böyle bir rezalet dünyanın hiçbir demokrasisinde yaşanmaz. ‘Ben senden zorla alacağım yani zapt edeceğim’ diyor. ‘Vermezsen cezalandıracağım’ diyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. O sanayici arkadaşlarım da unutmasınlar. Düne kadar alkışladıkları AK Parti’yi unutmasınlar. Ne zaman ki onların elektriğine çöktüler şimdi uyanmaya başladılar. Şimdi elektriğe çöktüler, yarın fabrikalarınıza da çökebilirler. Halkın desteğiyle iktidar olduğumuzda sanayicinin hangi partiye ilgi duyduğuna bakılmaksınız kim üretiyorsa bizim başımızın üstünde yeri olacak. Biz onlar gibi ayrımcılık yapmayacağız” dedi.

“Yeni bir şey söyleyemiyorlar”

2011’de koruma altına alınmadan aile yanında destek verilen çocuk sayısının 34 bin 982 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “2022 temmuzunda bu rakam 147 bini aştı. ‘Türkiye büyüyor’ diyorlar ya, 147 bin çocuğa aile yanında destek veriliyor. Bu rakam bu tablo böyle devam ederse her yıl artacak. Bizim üzerimize çok büyük görevler düşüyor. Tarihi bir sorumluluğu bilmek ve yerine getirmek zorundayız. Sizden bizden ayrımı yapmadan toplumun her kesimini kucaklamak zorundayız. Öyle bir noktaya geldiler ki; milletvekilleri, il başkanları, kadın kolları halkın arasına giremeyecek noktaya geldiler. Gidemiyorlar, dert dinleyemiyorlar. Onların hiçbirisinin yetkisi yok ve yeni bir şey söyleyemiyorlar. İradelerini bir kişinin iradesine bağlayan bir iktidarın geleceği yoktur. Devlet memurlarına diyor ki; ‘Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfımızın çalışanları sizleri hanelerinizde ziyaret ederek bir bardak soğuk suyunuzu, bir demli çayınızı içecek. Kah derdinizi dinleyecek, kah sohbetinize eşlik edecek’. Hani senin milletvekillerin gidiyordu? Devlet memurlarını görevlendiriyor. Devlet memurları sarayın kölesi değildir. Siz sarayın memuru değilsiniz. Siz bir siyasi partinin de memuru değilsiniz. Siz onurlu Türkiye Cumhuriyeti’nin memurlarısınız. Saray memurları ayrı ama onurlu Türkiye Cumhuriyeti’nin memurları, savcıları ve hakimleri ayrı.”

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.