Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İş insanlarımızla bazı müjdeleri paylaşmamak olmaz. Yemek ödemelerinde restoran, lokanta ve yemek kartı kullanma zorunluğunun kaldırıyoruz. Artık çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli tutarları da vergi istisnası kavramına girecektir. İşverenlerin 2023 Nisan ayı sonuna kadar çalışanlarına yapacakları elektrik, doğalgaz, ısınma gideri desteklerinin bin liraya kadar olan kısmını hem gelir vergisinden hem de sigorta prim kesintisinden muaf tutuyoruz” dedi.

Doğan Can Cesur – Mehmet Başa – Selim Bayraktar
İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen İstanbul Ticaret Odası 140. Yıl Özel Ödülleri törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen törende restorasyon, kültür-sanat, turizm, teknoloji, girişimcilik ve dönüşüm olmak üzere 6 kategoride ödül verildi. Ödül töreninde konuşan Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında gayretlerimizden en büyük desteği yine İstanbul’dan ve elbette İstanbul Ticaret Odamızdan bekliyoruz. Ülkemize son 20 yılda kazandıklarımızın demokrasi ve kalkınma hamlelerini meyvelerini toplam vaktidir. Gücü ve etkisi genişleyen Türkiye’nin uç beyleri her dönemde olduğu gibi ticaret insanlarımız, iş dünyamızın elemanları olacaktır. Hem kendimiz kazanacak, hem dostlarımıza ve kardeşlerimize kazandıracağız, hem de daha adil bir dünya için siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel her anlamda medeniyetimize yakışır duruşumuz göstereceğiz. Velhasıl kardeşlerimiz yapacak çok işimiz var. Tüm bunları hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirecek, sizlerle başaracağız. Emeğimiz, gayretimiz, vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

“Türkiye artık eski Türkiye değil”

“Ülkemize yönelik pek çok saldırı ve tuzaklarla mücadele ettik” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakından bildiğiniz gibi Türkiye’nin son 20 yılında tarihimizin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken aynı zamanda pek çok saldırı, tuzak ve oyunla mücadele ettik. Ekonomimiz bu saldırılardan nasibini almıştır. Önceleri uluslararası finans mekanizmaları üzerinden sinsice yürütülen saldırılar 2018 Ağustos ayından itibaren açık bir meydan okumaya dönmüştür. Türk ekonomisini bu çalkantılı süreçten geleneksel yöntemle kurtarmanın mümkün olmadığını gördük. Bu tablo karşısında aslında çok önceden başlatmamız gereken alternatif ekonomi politikasını süratle hayata geçirdik. Zaman içerisinde küresel gelişmelere ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modelinin hedefi ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmek olmuştur. Önce salgın, ardından Rusya-Ukrayna savaşı dünyadaki tüm dengeler gibi ekonomik işleyişi kökünden sarstı. Ülkemizi uyguladığı ekonomik model sebebiyle en ağır şekilde eleştirenler geldiğimiz noktada bizimle aynı çizgiye yönelmişlerdir. İşte bunu son Semerkant zirvesinde ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Türkevi’ndeki tüm liderlerle onların ifadeleriyle tespit ettik. Türkiye artık eski Türkiye değil. Bütün bu liderleri evimizde ağırladık. Türkevi’nde misafir ettik. Orada kendileriyle dünyadaki son gelişmeleri görüşme imkanımız oldu. Bu imkanları bizlere lütfeden bahşeden Allah’ımıza hamd olsun. Çalıştık oldu, 20 yıldır çalışıyoruz oluyor. Daha nice nice altyapı, üst yapı, uluslararası anlamda inşallah yatırımlarımız olacak” diye konuştu.

“Kamu bankaları olmak üzere düşük faizle sizlere yatırıma davet ediyorum”

“Yıllardır ülkemize dayatılan faiz, enflasyon, kur dengesi teorilerini aslında hiçbir soruna çözüm sağlamadığını bizzat bu işin sahipleri de ikrar ediyor” diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ederseniz enflasyonu faiz oranlarını artırarak kontrol edilme yaklaşım artık hiç kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor. Artık büyük liderler bile yükseltmek değil, faizi düşürmenin faydası olduğunu söylemeye başladı. Öncelikle Rusya sayın Putin geçmişte yüksek faizi savunurken, şimdi oda faizi düşürmeye başladı ve 8,6’ya kadar indirdi. Gelişmiş ülkeler dahil, eski modele göre davranarak ekonomisin durgunluğa sokmayı ve böylece ortaya çıkacak sosyal sorunlarla boğuşmayı göze almıyor. Kimi ülkeler enflasyon oranlarıyla mukayese edilemeyecek derece küçük faiz artırımlarıyla vakit kazanmaya çalışırken, kimileri de bizim gibi faiz düşürerek yoluna devam ediyor. Ben şimdi buradan haber veriyorum, karşımda yatırımcılar var. Sizlere sesleniyorum. Gelin biz başta kamu bankaları olmak üzere düşük faizle sizlere yatırıma davet ediyorum. Çünkü düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar istihdam sağlayacak, üretim, ihracatı artıracak ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir. Bu konuda kararlı mıyız? Eğer kararlıysak bizde sizin yanınızdayız. 18 yılında biz ekonomi politikasında istihdam ve üretim odaklı bir tercihte bulunduk. Hamdolsun bugüne kadar gelişmeler bu tercihin doğrulunu teyit etmiş, uyguladığımız programı kararlılıkla sürdürmemiz gerektiğini göstermiştir. Bu yılın ilk yarısında yüzde 7,5 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranımız, 31 milyona dayanan istihdam rakamımız, 300 milyar dolara doğru giden ihracatımız, 40 milyar dolara dayanan turizm gelirlerimiz hedeflere doğru ilerlediğimiz işaretidir. Elbette her ülke gibi bizde küresel krizin bedellerini ödedik, ödüyoruz. Ama bizim ülkemiz diğerlerinde bilhassa gelişmiş ülkelerden farklı olarak ekonomik işleyişteki döviz ağırlığı nedeniyle çok daha ciddi sınamalarla karşı karşıya kalmıştır. Ekonomimize yönelik saldırıların çıkış noktasının döviz kuru olmasının sebebi budur. Aldığımız tedbirler, kaynaklar, iş dünyasının üretim gayretleriyle bu sıkıntıyı önemli ölçüde kontrol altına aldık” şeklinde konuştu.

“Karadeniz’den doğalgazı halkımıza ulaştırınca devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır”

Enerji ve emtia fiyatlarında yükselişlerden kaçamadıkları için göğüslemek zorunda kalındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna rağmen enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişler gibi istesekte etkisinden kaçamayacağımız olumsuzlukları göğüslemek zorunda kalıyoruz. Enerji fiyatlarındaki aşırı yükselişten vatandaşlarımızı ve üretim tarafını korumak için gerçekten çok büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Öyle ki, 2021 ve 2022 enerji sübvansiyonlarımız yarım trilyonlara yaklaşmıştır. Hem milletimizin refahını korumak, hem üreticilerimizi desteklemek için kamu olarak biz üstleniyoruz. Bu fedakarlıkların bedelini alacağımızdan şüphe duymuyoruz. Ülkemiz ve ekonomiye hiçbir zaman rakamların zaviyesinden bakmadık. Bizim için asıl olan insandır. İnsanımızın huzuru, geleceği, güvenliği, refahıdır. İnşallah Karadeniz’den doğalgazı halkımıza ulaştırınca devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır” dedi.