Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Adalet Bakanı Bozdağ: Türkiye eninde sonunda yeni bir anayasa yapacaktır

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin eninde sonunda yeni bir anayasa yapacağını belirterek, “Üzüntümüz bunun gecikmesindedir. Gecikmesi hem milletimize hem ülkemize kaybettirmektedir. Unutmamak gerekir ki yeni anayasa olmadan yeni Türkiye de olmaz” dedi.

Samet Doğru – Abdullah Çibir
BURSA-
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa Uludağ Üniversitesi 2022-2023 akademik yılı açılışına katıldı. Burada ilk ders niteliğinde bir konuşma yapan Bakan Bozdağ, yeni anayasa ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bozdağ, “Yeni anayasa konusu Türkiye’nin değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez ana gündemidir. Zira 1982 anayasasının yürürlüğe girdiği günden bu yana anayasa parti programına ve seçim beyannamesine koymayan meclis grubu bulunmuş ve halen grubu bulunan siyasi parti yoktur. Hepsi hem seçim hem seçim beyannamelerine hem de parti programlarına yeni anayasayı koymuşlardır. Bu şunun ifadesidir. Türk milletinin ortak talebi ve ihtiyacı yeni anayasadır. Ve kurumu bu ortak talebi ve ihtiyacı görmüş bu konuda muhtelif çalışmalar yapmıştır. İlki 23 Şubat 1993 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un daveti üzerine TBMM başkanlık divanında dokuz partinin genel başkanı bir partinin de genel başkan yardımcısının katılımıyla on parti bir araya gelmiş konuşmuş. Kimler yok ki bunların içerisinde? Bir kısmı rahmete kavuşmuş DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Demirto, IDP Genel Başkanı Aykut Edibali, HEP Genel Başkanı Ahmet Türk. On partinin bir araya geldiği bir toplantı. Hepsinin ittifak ettiği şey yeni anayasa. Ve her parti yeni anayasa için madde madde görüşlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bildirmiş. Ancak yeni anayasa için bir adım atılamamıştır” dedi.

“Şu anda bu on partinin yeni anayasa önerilerini madde madde teklifleri Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivinde bulunmaktadır. 2008 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan yeni anayasa, yeni iç tüzük, yeni siyasi partiler ve seçim kanunu siyasi ahlak ve siyasetin finansmanı konularında milletvekili sayısına bakılmaksızın her partiden ikişer üyenin katılımıyla bir komisyon kurmak istiyor, uzlaşma komisyonu” diyerek sözlerine devam eden Bozdağ, “Bu komisyona dönemin partilerinden AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, HADEP evet cevabını verdi. Ancak CHP yeni iç tüzük komisyonuna üye verdi. Anayasa komisyonuna üye vermedi. Dolayısıyla bir anayasa uzlaşma komisyonu kurulamadı. CHP’nin tutumu nedeniyle. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçilen Cemil Çiçek’in girişimi sonucu 2011 yılında yeni bir anayasa uzlaşma komisyonu kurulması çağrısı yapıldı. Bu dönemde AK Parti, CHP, MHP ve Barış ve Demokrasi Partisinden üçer milletvekilinin katıldığı bir komisyon oluşturuldu. Kararlar oy birliğiyle alınacak dendi. Mesele yeni anayasayı hayata geçirmek bir partinin diğer partiye dayatmasını önlemek oy birliğiyle karar almasını sağlayarak herkesin içine sinen bir anayasayı hayat geçirmekti. Ama maalesef geçen zaman içerisinde komisyon 328 toplantı yaptı. 580 saat çalıştı. 172 maddeyi müzakere etti. 60 madde üzerinden uzlaştı. 112 madde üzerinde farklı görüşler ortaya koydu. Uzlaşamadı. Toplam 14 bin 970 sayfa tutanak tuttu. Sonuç? Nafile. Nitekim 13 Kasım 2013’te Meclis Başkanı bu çalışmaları sonlandırmak zorunda kaldık” diye konuştu.

“Türkiye’nin en önemli anahtarı yeni anayasadır”

Çalışmalar Cumhuriyet Halk Partisi ve değişik partilerin kırmızı çizgileri nedeniyle ilerleme imkanını kaybettiğini dile getiren Adalet Bakanı Bozdağ, “Yani parlamenter sistem olmazsa biz hiçbir şeyi görüşmeyiz, konuşamayız. Parlamenter sistemi bir kenara koyup sistemi en sona bırakalım dediler. Tartışma yaptılar, konuştular. Uzun uzun çalıştılar. Ama yine netice alınamadı. Nitekim Meclis Başkanı İsmail Kahraman döneminde yani iki bin on beş seçimlerinden sonra da bu sefer Anayasa mutabakat komisyonu adında bir başka komisyon kuruldu. AK Parti, CHP, MHP ve HDP üye verdi. Ama bu komisyonun ömrü çok kısa oldu. 4 Şubat 2016’da kurulan komisyon 12-16 Şubat 2016’da meclis başkan açıklamasıyla görevini sonlandırdı. Çünkü burada yine hükümet sistemi tartışması nedeniyle yeni anayasa mutabakat komisyonu çalışma imkanı ve ortamı maalesef bulamadık. Bütün bu çalışmalar bize bir şeyi gösteriyor. Türk milletinin ve Türkiye’de siyaset kurumunun yeni anayasa konusunda müttefik olduğunu gösteriyor. Ama yeni anayasayı hazırlama kabul etme ve uygulamaya koyma konusunda henüz uzlaşma zemininin oluşmadığını da bize çok açıkça göstermektedir. Türkiye eninde sonunda yeni bir anayasayı yapacaktır. Üzüntümüz bunun gecikmesindedir. Gecikmesi hem milletimize hem ülkemize kaybettirmektedir. Unutmamak gerekir ki yeni anayasa olmadan yeni Türkiye de olmaz. Büyük Türkiye de olmaz. Büyük Türkiye’nin ve yeni Türkiye’nin en önemli anahtarı yeni anayasadır. Bu kapıyı yeni anayasayla açacağız” ifadelerini kullandı.

“Dil birliği olan yeni anayasa acil ihtiyaçtır”

Bakan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhuriyetin ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı ilk şey yeni anayasadır. 1924 anayasasıdır. Şimdi cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa ederken yeni bir anayasayla yola çıkması milletimizin de, devletimizin de her bir insanımızın da ortak çıkarınadır. Neden derseniz, biraz bu nedenleri izninizle açmak isterim. Osmanlı dönemini geride bırakırsak, Kurtuluş Savaşı yıllarında hazırlanan 1921 anayasası ve savaş yıllarının sonunda cumhuriyetin başında inşa yıllarının zorlukları içerisinde hazırlanan 1924 anayasası ve 1961 ve 1982 darbe anayasaları. Dikkat edilirse bu anayasaların hiçbirisi olağan bir dönemde hazırlanmamış. Kimisi darbe döneminde, kimisi Kurtuluş Mücadelesi yıllarında biri de savaşın bitiminden sonra yeniden başlangıç ve inşa sürecinin zorlukları içerisinde. O yüzden Türkiye’de herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda ve olağan bir dönemde yeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı var. Bizim olağan dönemde anayasa yapma irademizi ortaya koymamız ve bu iradeyi hayata geçirmemiz bizim gücümüze çok büyük güç katacaktır. 1982 anayasası yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar en çok değişikliğe uğrayan anayasa unvanı durumdadır. Zira bugüne kadar 19 değişiklik paketi gelmiş. 44 anayasa maddesi yürürlükten kaldırılmış. Mülga edilmiş. 179 Y maddede değişiklik yapılmış ve anayasamızın toplam 223 noktasına dokunulmuştur. Bu son derece önemli değişikliklerin sonucunda anayasa dil birliği, insicam bozulmuştur. Anayasadaki maddelerin isimlerine baktığınızda orada bile farklılıklar var. Bizim anayasamızda madde var. Değişik madde var. Geçici madde var. Ek geçici madde var. Hepsi madde. Fıkralara baktığınızda değişik fıkra var. Ek fıkra var. Değişik son fıkra var. Fıkrada değişiklikler var. Cümlelere baktığınızda ek cümle var. Efendim değişik birinci cümle var. Değişik ikinci cümle var. Değişik son cümle var. Ek hüküm var, mükerrer değişiklik var. Anayasanın içindeki maddelerin, fıkraların, hükümlerin, cümlelerin bile isimlerinin birbirinden çok farklı olduğu ve isimlerin adeta yarışa girdiği bir yerde elbette ki dil birliğini ve insicamı bu anayasanın muhafaza ettiğini söylemek mümkün değildir. O yüzden dil birliği olan, insicamı olan, iç bütünlüğü yerinde olan yeni bir anayasa Türkiye’nin acil ihtiyacıdır.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Genel

Samsun’da iç sularda av yasağı 1 Nisan’da başlıyor

 Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Samsun’da iç sularda av yasağının 1 Nisan’da başlayacağını hatırlatarak, “Sürdürebilir avcılığın sağlanması, ekosistemin koruması için her balığa en az bir kere üreme hakkı verilmesi ancak av yasaklarının getirilmesi ile mümkündür” dedi.

SAMSUN-
İl Müdürü Sağlam, Samsun’da su ürünleri kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacı ile tüm göl, gölet, baraj gölleri, akarsu, çay, dere gibi tüm iç sularda su ürünleri avcılığının 1 Nisan-30 Haziran 2024 tarihleri arasında yasaklandığını söyledi. Sağlam, “Artan nüfus ve gelişen ihtiyaçlar doğal kaynakların daha fazla kullanılmasına, doğal balık stoklarının olumsuz etkilenmesine neden olmaktayken, sürdürebilir avcılığın sağlanması, ekosistemin koruması için her balığa en az bir kere üreme hakkı verilmesi ancak av yasaklarının getirilmesi ile mümkündür. Su ürünleri av yasağı denetimleri il ve ilçe tarım ve orman müdürlüklerinde görevli teknik personel, emniyet ve jandarma personeli ile belediye zabıtaları tarafından yapılmakta olup, ticari ve amatör su ürünleri avcılığı yapan vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için su ürünleri av yasaklarına uymaları hem kendi menfaatleri hem de su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Yasak öncesi avlanan balıkların stok tespitinin yapılması gerekiyor”

İç sularda sazan, kadife, siraz, yayın, tatlı su kefali ve diğer balık türlerinin avlanmasının yasak kapsamında olduğuna değinen İl Müdürü Sağlam, “Av yasağının başlaması ile birlikte balıkçılarımızın kayıklarını karaya çekmeleri zorunludur. Av yasağının sona ereceği 1 Temmuz 2024 tarihine kadar balıkçı teknelerinin iç sulara açılması, gerek teknelerde gerekse kıyıda av araç ve gereçlerinin bulundurması da yasak kapsamında olduğu unutulmamalıdır. Av yasağının başlaması ile birlikte yasaktan önce avlanılan balıkların en geç 3 gün içerisinde il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerine stok tespitinin yaptırılmasını takiben satışı yapılabilecektir. Tespiti yapılmayan ürünlerin nakline ve pazarlanmasına izin verilmeyecek ve ilgililer hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Stok tespiti yaptırılan balıkların satışında ‘stok tespit belgesi’ bulundurulmalı ve bu balıkların 7 gün içinde satışının gerçekleştirilmesi veya işlenmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Balıkçıların ve vatandaşların bu yasaklara dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çeken Sağlam, denetimlerin çok yönlü olarak yapılacağını, yasak dönemde avcılık yapanların ihbar edilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlam, yasak ve sınırlandırmalara uymayanlar hakkında ‘Su Ürünleri Kanunu’ gereğince idari para cezası uygulanacağını da sözlerine ekledi.

Okumaya devam et

Genel

Başkan Demirtaş’tan “Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz” uygulaması

Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı ve Adayı Necattin Demirtaş, “Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz” uygulaması ile halk pazarlarında yürümekte zorluk çeken 65 yaş üstü yaşlıları elektrikli mopedlerle evlerine bırakacaklarını söyledi.

HAMİDE GONCA
SAMSUN-
İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmaya yarayan çalışmalara devam ediyor. Başkan Demirtaş, bu sefer de halk pazarlarında alışveriş yapan yaşlıların ulaşım sorununa el attı. Demirtaş, yürümekte zorlanan ve yorulan 65 yaş üstü yaşlıları 3 tekerlekli mopedlerle evlerine kadar bırakacaklarını ifade etti.

“Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz”

Büyüklerin ve yaşlıların bir yük değil nimet olduğunu ifade eden Başkan Demirtaş, “Bu anlayışla hizmet etmeye, şehrimizi inşa ederken hayatın her alanına dokunan çalışmalarımızla da insanımızı ihya etmeye çalışıyoruz. Yaşlılarımızın gönüllerini ve hayır dualarını alıyoruz. Zor durumda ve yardıma muhtaç vatandaşlarımıza destek olmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz inşallah. Bu şiarla Büyüklerimiz Bize Yük Değilsiniz uygulamamızla ilçede kurulan halk pazarlarında yürümekte zorluk çeken 65 yaş üstü eli öpülesi büyüklerimizin pazar alışverişleri sonrası elektrikli 3 tekerlekli mopedlerle evlerine bırakacağız. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket ediyoruz. Sosyal politikalarımızda önceliğimiz her zaman ilçe halkımız oldu. İnsan ve toplum odaklı projeler üretiyoruz. Vatandaşlarla sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ortak akılla projelerimizi hayata geçiriyoruz. Huzur içerisinde yaşanacak bir İlkadım inşa etmenin kaygısı içerisindeyiz” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.