Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Çavuşoğlu: Suriye’den Libya’ya Kıbrıs’tan Ege’ye ve Akdeniz’e kadar hakkımızı hukukumuzu korumakla mükellefiz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere Fransa’da yaptığı açıklamada, “Suriye’den Libya’ya Kıbrıs’tan Ege’ye ve Akdeniz’e kadar hakkımızı hukukumuzu korumakla mükellefiz” dedi.

STRASBOURG-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Fransa’nın Starsbourg kenti Türk vatandaşlarla bir araya geldi. Çavuşoğlu vatandaşlar ile buluşmasında yaptığı konuşmada, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı’nın eski başkanları bir araya getirmek üzere yaptığı davet üzerine Strazburg’a geldiğini aktararak, “Sizler de kısa bir süre içinde bilgi verilmesine rağmen bu toplantıya katıldınız. Hepinize canı gönülden teşekkür ediyorum. Kıymetli Başkonsolosumuza bu toplantıyı düzenledikleri için huzurlarınızda teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşlara selamlarını ileten Çavuşoğlu, “Biraz önce vatandaşlarımız, Sayın Cumhurbaşkanımızı Fransa’ya davet ettiler. Tabi ki bu davetinizi ileteceğiz. Ama öncesinde tabi Sayın Macron’u Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’ye davet etti. Önümüzdeki süreçte bu ziyaretin de gerçekleşmesi için Fransa Dışişleri Bakanıyla birlikte koordinasyonu inşallah sağlayacağız” dedi. Çok yoğun bir diplomasi trafiği içinde olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Bir hafta içinde üç ülkeye gittik. Önce Milli Savunma Bakanımız, Enerji Bakanımız, Ticaret Bakanımızla beraber Libya’daydık ve dört tane önemli anlaşma imzaladık. Arkasından Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber Prag’a Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesine katılmak için gittik” dedi.

Yurt dışına yaptığı ziyaretlerde mutlaka o ülkede yaşayan Türklerle bir araya geldiğini belirten Çavuşoğlu, “Vatandaşlarımızı dinlemeden dönmek bizi rahatsız eder. Tabi dış politikamızı da katılımcı bir anlayışla oluşturuyoruz, uyguluyoruz, geliştiriyoruz. O nedenle sizleri de dinlemek, sizlerin de görüşlerini almak bizim için faydalı” dedi.

Dünyanın hızla değiştiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, “Sadece şu son üç yıla baktığımız zaman önce küresel bir salgın Covid-19 başladı. Arkasından iklim değişikliği ve çevre krizi hepimizi etkiliyor” dedi. Pakistan’da yaşanan sel felaketine değinen Çavuşoğlu, “Kardeş Pakistan’da aylardır devam eden sel felaketi var. Biz de Türkiye olarak kardeşlerimizin yanındayız. Sürekli yardımlarımızı götürüyoruz. Ne ihtiyaçları varsa bir taraftan trenler gidiyor. Bir taraftan uçaklarımız kalkıyor. Çünkü Kurtuluş Savaşı sırasında altınını, parmağındaki yüzüğü, bileziğini imkanlarını, her şeyini toplayıp bize gönderen Pakistan halkını tabi yalnız bırakmamız mümkün değil” dedi.

“Kanıksadığımız imkanlar artık lükse dönüşüyor”

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Avrupa’nın tam ortasında herkesi etkileyen bir savaş olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Elektrik, yakıt, benzin, su, hatta gıda gibi bugüne kadar kanıksadığımız imkanlar artık lükse dönüşüyor. Bunlara çare bulmamız gerekiyor. Tabi bu süreç bu hızlı değişen ve de insanları, hepimizi sarsan, günlük hayatımızı kökten etkileyen bu süreç ciddi değişiklikleri de beraberinde getirecek. O Avrupa Siyasi Topluluğu biraz önce bahsettiğim zirvenin de esas amaçlarından bir tanesi ya da sebeplerinden bir tanesi bu. Bu dünya bu kadar hızlı değişirken hepimizi etkilerken, Avrupa’nın ortasında savaş devam ederken neler yapabiliriz? Ne yapmak lazım? Onu konuştuk. Tabi biz böyle bir durumda öncelikle hak ve çıkarlarımızı korumak zorundayız. Yani bu krizlerin ülkemize ve milletimize etkisini en aza indirmek bizim görevimiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde de bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“İnşallah Türkiye 21’inci yüzyıla damgasını vuracak”

Türkiye’yi gelecek yüzyıla hazırlayan bir projeksiyon olduğunu aktaran Çavuşoğlu, “Bir vizyon ortaya koyduk. 2023, 2053, 2071, hedef ve vizyonları içi boş sloganlar değil. Türkiye asrı diyoruz ve inşallah Türkiye 21’inci yüzyıla bu yüzyıla damgasını vuracak” dedi.

“Suriye’den Libya’ya Kıbrıs’tan Ege’ye ve Akdeniz’e kadar hakkımızı hukukumuzu korumakla mükellefiz”

Öncelikleri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Ülkenin hak ve çıkarlarını korumak. Suriye’den Libya’ya aynı şekilde Kıbrıs’tan Ege’ye ve Akdeniz’e kadar hakkımızı hukukumuzu korumakla mükellefiz. İkincisi ise bölgesel ve küresel krizlere barış ve refah yoluyla katkı sağlamaktır. Yani bu sorunların çözümüne katkı sağlamak aynı zamanda barışa ve refaha katkı sağlamak Türkiye’nin hedeflerinden bir tanesi elbette mazlumun, düşkünün yanında olmak da bizim için bir görev. Afganistan’dan Libya’ya, Ukrayna’dan Somali’ye, etkin varlığımızla barış ve istikrara destek oluyoruz. Bu rolü bugün Türkiye’ye kadar etkili kullanan başka bir aktörün olmadığını da maalesef. Yani biz kendimizi övmek için söylemiyoruz. Ama maalesef bu bir gerçektir” dedi.

“(Rusya-Ukrayna Savaşı) Siyasi süreçte en aktif ülke Türkiye”

Türkiye’nin dünyadaki çatışmalar, krizler ve savaşlardaki ara buluculuk rolüne değinen Çavuşoğlu, “Tabi ara buluculuk ve kolaylaştırıcılık rolümüz daha da etkin hale geldi. Biliyorsunuz Türkiye olarak biz hem Birleşmiş Milletler’de hem Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda hem de bizim girişimimizle İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Barış İçin Ara Bulucuk Dostlar Grubu’nun eş başkanlığını yapıyoruz. BM’de Finlandiya’yla beraber Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda Finlandiya ve İsviçre’yle beraber İslam İşbirliği Teşkilatı’nda da Sekreterya, Suudi Arabistan ve Gambia ile beraber Ara Bulucuk Dostlar Grubu’na başkanlık ediyoruz. Bu sadece gidip orada oturmak değil, toplantılar düzenlemek değil, bugün dünyadaki ara bulucuları da İstanbul’daki programımızda eğitiyoruz, yetiştiriyoruz. Buna da çok ihtiyacımız var. Bu rolümüz konusunda uzağa gitmeye gerek yok. Şu Ukrayna Savaşı’nda bile maalesef halen devam ediyor. Siyasi süreçte en aktif ülke Türkiye. Ara bulucu ve kolaylaştırıcı olarak ateşkesin tesis edilmesi için en çok çaba sarf eden, somut adım atan Türkiye” dedi.

“Tahıl krizine çözüm bulan ülke BM’yle birlikte Türkiye”

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın neden olduğu küresel gıda krizine değinen Çavuşoğlu, “Yine dünya bir gıda kriziyle, özellikle tahıl kriziyle karşı karşıya kaldığı zaman. Tahıl krizine çözüm bulan ülke BM’yle birlikte Türkiye. Bugün BM Genel Sekreteri’nin açıklamalarına baktığınız zaman görev süresince yaptığı en iyi işin, en faydalı işin tahıl krizini çözmek olduğunu söylüyor” dedi.

“(Rusya-Ukrayna Savaşı) Herkes Türkiye’nin bu rolünün devam etmesini istiyor”

BM gibi çatı kuruluşların bile bugün Türkiye gibi önemli aktörler olmadan yetersiz kaldığını söyleyen Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanımız durup dururken dünya beşten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür demiyor. Çünkü sistem gerçekten yetersiz. Yine en son esir takası konusunda da Türkiye’nin aktif rolünü görmüşsünüzdür. Yine bu Zaporijya’daki nükleer enerji santral konusunda da önce Rus ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı uzmanlarının İstanbul’da bir araya getirdik. Daha sonra uzmanların Zaporijya’ya gitmesini sağladık ve görüşmeler devam ediyor. Son günlerde savaşın alevlendiği bir ortamda herkesin tabi bu santralle ilgili endişesi var. Bir de nükleer silah kullanılır mı? Kullanılmaz mı? Endişelerin olduğunu da görüyorsunuz. Herkes Türkiye’nin bu rolünün devam etmesini istiyor. Bunu BM Genel Kurulu marjında tüm görüşmelerimizde ve bizim bile olmadığımız toplantılarda, platformlarda konuşan herkesin vurguladığı bir unsur” dedi.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Bakan Işıkhan: SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tokat’ta yaptığı açıklamada 2023 yılında Türkiye ekonomisin yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olduğunu söyledi.

Yasin Kıras
TOKAT-
Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Tokat’a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Belediye Nikah Salonu Kültür Sarayı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı Buluşmaları” toplantısına katıldı.

“Son 5 yılda yaşadığımız afete rağmen vatandaşımızın yanındayız”

Burada konuşan Bakan Işıkhan, “Biliyorsunuz bu hafta 2023 yılı işgücü verileri açıklandı. 2023 yılında işsizlik oranı 1 puanlık azalışla yüzde 9,4 seviyesine geriledi. Toplam işsizlik oranı ve genç işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine geldi. İşsiz sayısı 2023 yılında, bir önceki yıla göre 318 bin kişi azaldı. Hem kadın hem genç hem de toplam istihdam oranı ve iş gücüne katılım oranı son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Ayrıca; 2023 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir de, 13 bin 110 dolarla, tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki; pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Artık bu güçte bir devletiz. Dolayısıyla; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız. Bu yüzyılı; emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacağız. Şurası çok önemli; ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icra atlarımızın de o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki; gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar” dedi.

“SGK’ya en çok borçlu 5 belediyenin 5’i de CHP belediyesi”

SGK’ya en fazla borcu olan 5 belediyenin 5’inin de CHP Belediyesi olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Her geçen gün CHP’li belediyelerin borçları giderek artıyor. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borç durumu o kadar vahim hale geldi ki, toplam borcu son 5 yılda 20 katına çıkmış. Ankara büyükşehir iflasa sürükleniyor. Biz bu gerçeği ortaya koyunca, 30 büyükşehir belediyesinin borcunu açıklamamız yönünde bir talep geldi. Ben de şimdi, büyükşehir borçları ile ilgili bilgileri vermek istiyorum. Aziz milletimiz, görsün, takdir etsin. Ankara, İzmir, İstanbul, Adana Büyükşehir Belediyelerinin borcu tüm büyükşehirleri aşmış. Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi var. Bu 30 belediyenin toplam borcu 20 milyar lira. 30 Büyükşehir’den 11’i CHP’li ve bu 11 CHP’li belediyenin toplam borcu 15 Milyar lira. Yani; 30 Büyükşehir’den yalnızca 11’i CHP’li olmasına rağmen, 30 Büyükşehir Belediyesinin toplam borcunun yüzde 75’i tek başına CHP’ye ait. Ankara için durum daha da vahim. 30 Büyükşehir’in toplam borcunun yüzde 25’i tek başına Ankara Büyükşehir Belediyesine ait. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcu 4,5 milyar lira ve CHP’li olmayan 19 büyükşehir belediyesinin tamamının borcu toplamına eşit düzeyde. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de yaşayan vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Ortada borcunu 20 kata kadar artıran bu belediyelerin yaptıkları elle tutulur bir hizmet de yok, yatırım da yok. Peki bu kadar parayı nereye harcıyorlar? Bu çok haklı ve yerinde bir soru. Bu kritik sorunun cevabını da ben aziz milletimizin takdirine bırakıyorum” diye konuştu.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan: Türkiye genelinde esen bir rüzgar var, o rüzgarın adı Yeniden Refah rüzgarı

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Kayseri’de düzenlediği mitingde, “Türkiye genelinde esen bir rüzgar var, o rüzgarın adı Yeniden Refah rüzgarı” dedi.

Mükremin Kaya
KAYSERİ-
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, Kayseri İl Başkanlığı önünde kurulan alanda miting düzenledi. Kayserili vatandaşlara seslenen Erbakan, üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük 3’üncü partisi konumunda olduklarını söyledi. Erbakan, “Türkiye genelinde esen bir rüzgar var. O rüzgarın adı da Yeniden Refah rüzgarı. Milli Görüş rüzgarı. Meydanlar ‘Yeniden Refah’ diyor. Caddeler, sokaklar, anketler, milletimiz ‘Yeniden Refah’ diyor. Bu işin uzmanları, siyaset bilimciler ‘Yeniden Refah’ rüzgarını söylüyor. ‘Bu seçimde oylarını artıracak tek parti Yeniden Refah Partisi’ olacak’ diyorlar. Bunun en önemli göstergesi ve ispatı Yeniden Refah Partimizin resmi üye sayılarıdır. Yolda gelirken, bana son rakamı bildirdiler. Yeniden Refah Partimizin üye sayısı 516 bin 800’e yükseldi. Seçime yaklaşırken, öyle muazzam bir bereket var ki biz 6-7 ay evvel günde bin üye kaydediyorduk. Son 5 ayda günde 2 bin 500 üye kaydetmeye başladık. Şimdi seçim yaklaşırken, günde 5 bin üye kaydediyoruz. 516 bin 800 ne demek; MHP ile İYİ Parti’yi üye sayısı bakımından geride bıraktık. Türkiye’nin üye sayısı bakımından en büyük 3’üncü partisi olduk. Seçimlerden sonra bu hızla devam edeceğiz ve en kısa zamanda 1 milyon hedefine ulaşacağız. Önce 31 Mart’ta yerel yönetimlerde iktidar arkasından da 2028 yılında iktidar olacağız inşallah. 31 Mart’ta Yeniden Refah sandıkları patlatacak ve Milli Görüş şahlanacak” şeklinde konuştu.

“1989 ve 1994’deki belediyecilik hizmetlerini bu millet çok iyi hatırlıyor”

Vatandaşların değişim istediği için Yeniden Refah’a koştuğunu dile getiren Erbakan, “Allah 1 Nisan’da ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmayı nasip eylesin. Milletimiz neden Yeniden Refah’a koşuyor? Çünkü artık değişim istiyor. Adaletsizlikten, çifte standarttan, faizden, borçtan, kibirden, rantçı belediyecilikten bıkmış usanmışlar. Borçtan, vergiden, faizden, zamdan, enflasyondan, hayat pahalılığından, fakirlikten, yoksulluktan, açlık sınırının altındaki maaşlardan bunalmış ve Yeniden Refah’a koşuyor. Millete tepeden bakan, belediye bütçesini borca ve faize batıran, israfa, lükse, şatafata düşkün, milletin derdi ile dertleneceğine, makam aracının rengi ve modeliyle uğraşan millete hizmet yapacağına makam odalarının mobilyalarını değiştirmekle uğraşan, vatandaşa değil yandaşa çalışan anlayışı artık milletimizi usandırmıştır. Millet neden Yeniden Refah’a yöneliyor. Çünkü 1989 ve 1994’deki belediyecilik hizmetlerini bu millet çok iyi hatırlıyor. O efsane hizmetleri o bütün yokluklara ve zorluklara rağmen sözünü yerine getiren Milli Görüş belediyelerini bu millet çok iyi hatırlıyor” dedi.

“Türkiye’de Milli Görüş ekonomisi uygulanacağına, borç, faiz, vergi ekonomisi uygulanıyor”

Necmettin Erbakan’ın iktidarında Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en bolluk ve bereketlilik döneminin yaşandığını aktaran Erbakan, “Bir kalemde bir holdingin borcunu siliyor. Ondan sonra da çiftçiye para yok, emekliye para yok, asgari ücretliye para yok. Neden? Çünkü paylaşımlı adalet yok. Çünkü Milli Görüş ekonomisi uygulanacağına, borç, faiz, vergi ekonomisi uygulanıyor. Yeniden Refah’ın temsil ettiği görüş, Erbakan hocanın iktidarda olduğu dönemde Cumhuriyet tarihinin en büyük bolluk ve bereket dönemini yaşamıştır. Mesele çok net Erbakan hoca 11 ayda Milli Görüş ekonomisiyle, adil ekonomik düzenle paylaşımlı adaleti sağladı. Önce millet, önce ezilenler, önce mazlumlar anlayışıyla bu milletin imkanı olan hakkı millete verdi. İşçiye, memura, emekliye yüzde 120, yüzde 200, Bağ-kur emeklisine yüzde 320 zam verdi. Eskişehir’de emekli amcamızın bir tanesi bizim adayımıza; ‘Erbakan hoca gelmeden önce bizimki maaş değil, harçlıktı’ diyor. Yüzde 320 maaş zammı demek, bu ay 10 bin TL alan emeklinin, önümüzdeki ay maaşının 42 bin TL olduğunu görmesi demek. 2028’de yine geleceğiz. Yine Milli Görüş’le, yine Refah’la 10 bin TL’yi 42 bin TL’ye çıkaracağız” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da terör ve terör örgütü güdümlü siyaset dışı bir çözüm sürecine işaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı’nda Diyarbakırlı seçmenlerine seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında terör örgütü ve terör örgütü güdümünde olan siyasi partiler dışında bir çözüm sürecine işaret ederek, “Bu ülkede 85 milyonun huzuru esenliği için bir şey yapılacaksa hemen yapılmalıdır. 40 yıl boyunca terörle bedel ödetildi, bir 40 yıl daha buna tahammülümüz yok. Artık ülkemizi bu yükten sadece güvenlik açısından değil, diğer tüm boyutlarıyla tamamen kurtarma vakti. Bunun için ipleri başkasının elinde olmayan herkesle oturur konuşuruz. Herkesle oturur konuşuruz ama kapımız teröristlere de, terör örgütü güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır” dedi.

Abdulkerim Kantarcıoğlu – Rıdvan Kılıç – Muhammet Hüseyin İçli
DİYARBAKIR-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı’nda 70 bin kişiye hitap ettiklerini söyledi. Erdoğan, “Bölgede İslam’a kapılarını ilk açan şehir Diyarbakır ile aynı sevdaya mensup olmaktan dolayı iftihar duyuyorum. Allah’ın izni ile bizim Diyarbakır ile kardeşliğimizi kimse yıkamayacak” diye konuştu.

“DEM benim Kürt kardeşimin iradesini işportaya çıkarmıştır”

CHP ile DEM Parti’nin kirli bir ittifak kurduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama her iki partideki bir avuç siyaset baronu ne olup bittiğini bilmiyor. Bavul bavul dolarlar nereden geliyor nereye gidiyor. Meclis üyeliklerini neyle satın alıyor, bunların yaşandığı bir yerde ilkeli bir ittifaktan söz edebilir mi? DEM benim Kürt kardeşimin iradesini işportaya çıkarmıştır. Dikkat ederseniz seçmenin fikrini, zikrini düşünen kimse yok. Birilerinin ihtiraslarına uyan kirli pazarlıklar var. Kürt kardeşlerim böyle bir hakareti ve yok sayılmayı asla hak etmiyor. Türkiye geçmişte omurgasızlığın, riyakarlığın sembolü zübük siyasetin acısını çok çekti. Demokratik siyaset palavraları ile oylarınıza ipotek koydular. Diyarbakır huzuru da özgürlüğü de yatırımı da hizmeti de refahı da AK Parti döneminde görmedi mi? Onlar sizin iradenizle seçtiğiniz belediye başkanlarını dağdan getirdikleri teröristlere mahzenlerde tokatlatırken, biz Diyarbakır yıldızını parlatmak için uğraşmadık mı? Onlar Sur’da hendek kazarken biz sorunları bitirmek için uğraşmadık mı? Onlar her evden bir cenaze çıkarırken biz evlatlarımızın geleceği için çırpınmadık mı? Onlar esnafımızı haraca bağlarken biz açtığımız üniversitelerle çocuklarımıza daha güzel bir gelecek için çalışmadık mı? Onlar yollara mayın döşerken biz kalkınmanın düşlerini kurmadık mı? Onlar ülke ve millet düşmanı ne kadar marjinal varsa hepsini Diyarbakır’a getirip propaganda peşinde koşarken, biz sadece sizlerin kalbini kazanmanın yollarını aramadık mı? Onlar kan dökerek iradenizi haczederken, biz demokrasiyi güçlendirmedik mi? Bu örnekleri saatlerce saymak mümkün. Bu söylediklerimizde eksik varsa dilediğiniz tasarrufu yapma hakkına sahipsiniz” şeklinde konuştu.

“Gelin Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim”

Diyarbakır’dan tüm Kürt seçmenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etme çağrısında bulundu. Erdoğan, “Gelin yeni bir dönemin kapılarını birlikte aralayalım, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Bugün de Diyarbakır’a 21 yıldır yürüttüğümüz demokrasinin yeni safhasında desteğinizi istemeye geldim. 31 Mart’ta sandıklar değil, eser ve hizmet siyaseti ile istismar ve pazarlık siyaseti yarışıyor. Milli çıkarlarımızı savunurken kimin kuyruğuna bassak hemen soluğu PKK’nın yanında alıyor. DEAŞ denen emperyalist kuklasına göz açtırmıyoruz PKK’yı da sınırlarımız içinde eylem yapamaz hale getirdik, sınırlarımız ötesinde de adım adım güveni oluşturuyoruz. Bu durum karşımızda isteyen herkesin ülkemize karşı kullanabileceği bir maşa olduğunu değiştirmiyor. Çevremizdeki ülkeler kan ve ateş çemberinde kıvranırken bizim huzurumuzu ve güvenimizi bozmaya müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.