Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Bakan Çavuşoğlu: Avrupa’nın enerji krizinin hafifletilmesinden yanayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz Avrupa’nın enerji krizinin hafifletilmesinden yanayız. Avrupa’nın zayıflaması Türkiye’nin çıkarına değildir” dedi.

İSTANBUL-
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Avrupa’nın zayıflaması Türkiye’nin çıkarına değildir”

Rusya Lideri Putin’in Türkiye’de gaz merkezi kurulmasına yönelik önerilerini değerlendiren Çavuşoğlu, “Putin’den böyle bir teklif geldi. Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2’de sabotaj oldu. Dolayısıyla güvenilir bir güzergah olmaktan çıktığını düşünüyor Rusya. O nedenle Türkiye üzerinden boru hatları ile Avrupa’da isteyen ülkelere gaz tedariğinin yapılabileceğini söylüyor. Türkiye’nin bu anlamda bir merkez olmasını istiyor. Bugün enerji konusunda da Katar önemli bir aktör olduğu için fikir alışverişinde de bulunduk. Şu anda zaten Türkiye’de önemli Türkiye üzerinden petrol ve boru hatları geliyor, Güneydoğu Avrupa ülkelerine kadar gidiyor. Türk Akım 1 kendi ihtiyacımız için inşa edildi. Türk Akım 2 ise Güneydoğu Avrupa ülkelerine gaz tedariği için gerçekleştirilen bir proje. Biz Avrupa’nın enerji krizinin hafifletilmesinden yanayız. Avrupa’nın zayıflaması Türkiye’nin çıkarına değildir. Avrupa’nın enerji sorununun aşılmasında katkı sağlıyoruz sağlamak da isteriz. Tahıl anlaşması sadece Avrupa’nın değil dünyanın içinde olduğu bir krizin hafifletilmesine katkı sağladı. Fiyatlar da ilk defa uzun aradan sonra bu kadar düştü. Sonuç itibariyle Cumhurbaşkanımızın dün basın mensuplarına söylediği gibi bunun iyi şekilde çalışılması gerekiyor. Yapılacak yatırımlar var bunların incelenmesi lazım. Borsanın oluşabilmesi için belli sayıda ülkede gazın Türkiye’ye gelmesi lazım ki o sayıya ulaştık ve belli miktarda olması lazım. Şu anda bile gaz fiyatlarının belirlenmesi için bir merkez olma hüviyetini kazandık. Bir taraftan bu yatırımların yapılması lazım, diğer taraftan bu arz talep meselesi. Ne kadar Avrupa ülkesi böyle bir projeden gaz almaya hazır tüm boyutlarını beraberce çalışmak lazım. Ondan sonra aşama aşama bilgiler verilir” ifadelerini kullandı.

“Şartlı şekilde kullanamayacağımız şeyi almanın faydası olmaz”

ABD’den Türkiye’ye F-16 satışı konusunda gelinen son noktayla ilgili bir soruya yanıt veren Çavuşoğlu, “Teknik düzeyde görüşmelerin çok iyi geçtiğini söylemiştim. Biz daha sonraki aşamada yönetimin de destek verdiğini söylemiştik gerek Biden’ın, gerek Dışişleri Bakanlığının. Fakat kongreden bazı kararlar alınırken koşullarla ilgili değişiklik önergeleri verilmişti. Bunlar kabul edilmişti. Bu şartlarda almanın bir anlamı olmadığını da söyledik. Özellikle yönetimin kongre düzeyinde kendi çabalarına ilaveten bizim de kendilerine katkı sağlamamız yönünde talepler gelmişti. Bir taraftan milletvekillerimiz ABD’ye giderek kongre düzeyinde girişimlerde bulundular. Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında ABD’li senatörlerle bir araya geldi. Bu konudaki düşüncelerimizi kendileri ile paylaştık. ABD, yönetimin ve Pentagon’un görüşü F-16’ların Türkiye’ye verilmesi sade Türkiye’nin yararına değil NATO’nun da yararına dolayısıyla ABD’nin de çıkarına uygun olduğunu söylüyorlardı. Bu doğrultuda geçti ama bunun bir an önce neticelendirilmesi lazım. Aleyhte kampanya yürüten senatörler oldu onlarla da konuşuldu. Büyükelçiliğimiz sürekli temas halindeler. Umarım sorunsuz neticelenir. Şartlı bir şekilde kullanamayacağımız şeyi almanın faydası da olmazı” açıklamalarında bulundu.

“Türkiye’nin Rusya ile Batı’yı bir araya getirme girişimi hiçbir zaman olmadı”

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya ile Batı ülkelerini bir araya getirme girişiminin olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:
“Türkiye’nin Rusya ile Batı’yı bir araya getirme girişimi hiçbir zaman olmadı. Ama Zelensky ile Putin’i kendilerinin de talebi üzerine geçmişte tarafları bir araya getirme çabası oldu. Dışişleri Bakanları ve müzakere heyetleri düzeyinde bir araya getirdik. Fakat liderler düzeyinde savaş ilerledi, ateşkes olasılığı azaldı, böyle bir ihtimal şu anda yakın zamanda görülmüyor ama inşallah olur. Cumhurbaşkanımızın özellikle Prag toplantılarında söylediği şuydu; ‘Rusya ve Putin’i eleştiriyorsunuz doğru, biz de Rusya’nın yanlış politikaları olduğu zaman reddettiğimizi söylüyoruz. Ama diğer taraftan diyaloğu koparmamak lazım’. Cumhurbaşkanımız her iki tarafla da görüşmenin faydalarını anlattı. Batıya da tamam yaptırım yapıyorsunuz ama sadece eleştirmek yetmez, bu savaşın sona ermesi için her iki tarafla temasta olmakta fayda var. Bu teklif değil tavsiyedir. Rusya ile diyalog sayesinde tahıl anlaşmasının başarı ile sonuçlandırıldığı, esir takasının gerçekleştirildiğini anlatıyor. Sonuçta mutlaka bir barış olacak ama ne zaman olacak. Bunun Ukrayna için adil bir barış olması lazım. Yaptırımların kaldırılması hangi şartlarda olacak. Batı ile Rusya arasında müzakere edilmesi gereken birçok konu var. Yarın bu noktaya gelindiğinde bu temaslar zaten olacak. Böyle bir noktada her zaman katkı sağlarız ama şu anda somut bir girişimimiz yok.”

Genel

CHP lideri Özel: 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Maalesef Milli Eğitim Bakanı 2024’te, 2023 yılında emekli olan kadar öğretmen atayacaklarını söyledi. Sayın Erdoğan da ‘Bir miktar atama yapacağız’ dedi, gençleri de çok üzdü. Bu rakam maalesef 23 bin 900’dür. 23 bin 900 öğretmenin atanması asla kabul edilemez” dedi.

Ömer Faruk Karataş
ANKARA-
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Özel, öğretmen atamalarının daha yüksek oranlarda yapılmasını ve atamalarda mülakatların kaldırılması gerektiğini söyledi. 1 Mayıs hakkında da konuşan Özel, Taksim Meydanı’na kefil olduklarını ve kutlamaların orada olması gerektiğini ifade etti.

“Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur”

Anayasa değişikliği konusunda öncelikle herkesin anayasaya uyması gerektiğini, sonrasında bu konuda değişiklik için destek verebileceklerini söyleyen Özel, “Türkiye Cumhuriyeti bir anayasa devletidir. Sahip çıktığımız maddelerin yanında elbette eleştirdiğimiz, değiştirilmesini istediğimiz maddeler olabilir. Ama bu ülkede eğer devlet olacaksa, yani insanların canı ve malı güvende olacaksa bu ülkede en üstteki cumhurbaşkanından en sade vatandaşa kadar herkes bu anayasaya bağlı olacak. Bir ülkede anayasanın işine gelen kısımlarını uygulayıp, oradan güç alıp, yetki alıp kullanıp, işine gelmeyen kısımlarını ihlal edersen bu hak bir kişide değil herkeste olur. Orada devlet ortadan kalkar, anayasal düzen ortadan kalkar ve keşmekeş olur, karmaşa olur. İşte o zaman beka sorunu olur. O yüzden bu ülkedeki en sade yurttaştan en yeni kamu görevlisine, en kıdemli devlet memurundan cumhurbaşkanına kadar herkesin bu anayasaya harfiyen öncelikle uyması gerekir. Anayasaya uymak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına, bağlayıcılığına uymakla olur” ifadelerini kullandı.

“1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum”

1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nın açılması gerektiğini söyleyen Özel, “Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum. Var mısın? Ben kefilim, orada olacağım. İşçilerle birlikte, bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın, 31 Mart’ın mesajını aldığınızı anlatın. Açın, özgüvenli olduğunuzu gösterin. Ben 31 Mart’ın birinci partisinin genel başkanı olarak, son genel seçimlerin birinci partisinin genel başkanına diyorum ki ‘Elimizi uzatıyoruz, elimiz emekçinin elidir, elimiz barışır elidir, elimiz öz güvenin elidir. 1 Mayıs’ta Taksim’in kazanılması, bu ülkenin yeni iklimine hizmet edecektir.’ Emekçilerin elini havada bırakmayınız, elimizi havada bırakmayınız” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Siyaset

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısı

Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı son Toplantısı’nda görüşülen 4 madde, karara bağlanarak onaylandı.

Erdi Demir
SAMSUN-
Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan Ayı 2. Birleşimi, Samsun Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 4 gündem maddesinin 1’i oy birliği ile 3’ü ise oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Meclis gündem maddeleri arasında yer alan yatırım kapsamında Gülsan Sanayi Sitesi’nin kamulaştırılması için kullanılması planlanan 600 milyon TL (ana para) kredi kullanım yetkisi teklifi maddesi ile ‘güvence bedeli’ olarak kullanılmak kapsamında talep edilen 20 milyon TL gayrinakdi kredi kullanım maddeleri; CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyelerinin ‘hayır’ oylarına rağmen AK Parti ve MHP meclis üyelerinin ‘evet ‘ oylarıyla oy çokluğu ile kabul edilerek karara bağlandı.

Tekkeköy’deki 100 bin m2’lik arsa satışında oy çokluğu

Gündem maddeleri arasında yer alan “Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait Tekkeköy’de bulunan 100 bin m2’lik arsa vasıflı taşınmazın, belediyenin hayata geçirmeyi planladığı projelere kaynak sağlaması amacıyla satışında encümene yetki verilmesi teklifi” maddesi de meclisten oy çokluğu ile geçti.

CHP, İYİ Parti, BBP ve YRF meclis üyeleri söz konusu teklifte satışa karşı çıkmadıklarını fakat satılan alana sanayi tesisi yapılmasının ilçedeki hava kirliliğine ve birçok konuda olumsuz etki edebileceğini belirterek, ‘ret’ oyu verdiler. Madde üzerinde oylamadan önce söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Certel, “Söz konusu teklif, arsanın satışı için encümene yetki verilmesi teklifidir. Burası herkese açık ihale usulü ile satışa çıkacaktır. Burada bir yere hedeflenmiş, oranın alacağı şekilde bir algı doğru değildir. Buraya girmek isteyen, maddi durumu müsait olan çevrelerin de ihaleye girerek, buranın daha yüksek fiyata satılmasının önünü açabilirler. Madde üzerinde meclis üyelerinden birçok öneri geldi. Satışa çıkartılacak alanın konut alanına ya da başka bir ticari faaliyete çevrilmesi şeklinde ama burası sanayi alanı olan bir bölge. Samsun’da sanayi alanı olan bölge zaten yeterince yok. Hem azot hem de bakır fabrikasının olduğu bölgede sanayi imarlı bir yerin konuta çevrilmesi hem ekonomik değil, hem de sağlık açısından bir tereddütleri var ise o açıdan da doğru değil. Fabrikalara yakın olmayı kimse tercih etmeyecektir. Satış açısından da düşünülüyorsa rantabl olmayacaktır. Dolayısıyla burada belediyemize gelir getirmesi, faiz ödemelerinin yükselmemesi ve borçlanmanın azaltılması manasında bu tür yerlerin belediyemizin gelir kaynağı olarak kullanılması doğrudur” dedi.

Okumaya devam et

Siyaset

Yeniden Refah lideri Erbakan: İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi.

Ahmet Umur Öztürk – İbrahim Berat Yılmaz
ANKARA-
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı.

Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ‘İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi

“Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu”

Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu.

Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, “Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.