Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

‘Tahıl Koridoru Anlaşması’nda kritik tarih ‘19 Kasım’

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, ‘Tahıl Koridoru Anlaşması’nın ‘19 Kasım’da biteceğine dikkat çekerek, “Umarız 19 Kasım’da diplomatik ilişkiler tahıl koridorunun devamı için gerekli şartları oluşturur” dedi.

Furkan Abrek Ünal
SAMSUN-
Rusya’nın çekildiğini açıkladığı tahıl koridor anlaşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girmesiyle devam kararı alınmıştı.

Ulusoy, 24 Şubat 2020’de Rusya-Ukrayna savaşı başladığından itibaren enerji gibi tahıl sektörünün de en çok etkilenen alan olduğunu hatırlatarak, 19 Kasım’da ilk anlaşmanın biteceğine dikkat çekti. 1 Ağustos tarihinde tahıl koridorundan sevkiyatlar başlayana kadar 5 ay boyunca Ukrayna’dan hiç sevkiyat gerçekleştirilemediğini belirten Ulusoy, “Bu dönemde tüm dünyada tahıl fiyatlarının yüzde 60’a kadar yükseldiğini gördük. 22 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen tahıl koridoru antlaşması ile 1 Ağustos’ta başlayan sevkiyatlarla piyasa gerçek bir rahatlama yaşadı. 29 Ekim tarihine kadar 408 tane gemiyle 9 milyon 350 bin tonluk tahıl koridorundan sevkiyat gerçekleşmişti. Bu gerçekleşen sevkiyat içerisinde en fazla ihracat yapılan 3 ülkeye baktığımızda yüzde 19’unun İspanya, yüzde 13’ünün Türkiye, yüzde 9’unun da İtalya olduğunu görüyoruz. Ürün desenine baktığımızda 4 milyon tonluk mısır sevkiyatı, 2 buçuk tonluk buğday sevkiyatı ardında da yağlı tohumlar, arpa, yem hammaddeleri gibi ürünler geliyor. Ukrayna’nın tahıl koridorunun çıkışlarında bu gibi ürünler geliyor. Rusya’nın tahıl koridorunu durdurmasıyla piyasalar hemen buna bir cevap verdi. Cumhurbaşkanımızın konuya hemen müdahil olmasıyla bu sorunun çözülmesi piyasalarda tekrardan bir rahatlamaya sebebiyet verdi” diye konuştu.

Ancak şuan antlaşmanın geçerlilik süresinin yine bir darboğaz olarak durduğunu vurgulayan Ulusoy, “19 Kasım’da ilk antlaşma bitecek. Rusya’nın da açıklamaları var. ‘19 Kasım tarihine gelindiğinde şartlara bakacağız’ diye açıklamaları var. Dolayısıyla şuan koridorun açılmış olmasıyla sektördeki herkesin bir memnuniyeti söz konusudur. Umarız 19 Kasım’da diplomatik ilişkiler tahıl koridorunun devamı için gerekli şartları oluşturur” şeklinde konuştu.

Dünyanın en önemli gündemi ‘resesyon’

Resesyonun şu anda dünyanın en önemli gündemi olduğunu kaydeden Ulusoy, şöyle devam etti: “Enflasyonu durdurmak için artırılan faizler şu anda ekonomileri soğutuyor. Bizim tahıl sektörümüz arz tarafında yaşanan bu şoklardan dolayı Rusya-Ukrayna ve kuraklık nedeniyle bizim fiyatlarımız diğer ürünlere oranlara pandemi sonrası kazandığı ivmeyi kaybetmedi. Bu koridorun kapandığı dönemde bu arz için önemli bir şok demektir. Fiyatların yüzde 10’a kadar hareket yaptığını oradan sonra tekrar gevşediğini görüyoruz. Bu da bize 1 yıl önceki durumdan resesyon şartları nedeniyle biraz daha stabil fiyatlar görebileceğimizi gösteriyor. Dünya üzerindeki bu para miktarının bu resesyondan dolayı giderek azalmasından dolayıdır.”

Türkiye’de un sektörü

Türkiye’de, un sektöründe nüfus büyüme hızının üzerinde bir büyüme görüldüğünü belirten Ulusoy, “85 milyonluk nüfusumuz her sene 1.2, 1.3 artarken un pazarı da 1.6 ile 1.8 arasında büyüme gösteriyor. İhracat tarafına döndüğümüzde Türkiye uzun yıllarda dünyanın en büyük un ihracatçısıdır. 2014 yılından beri bu birinciliği korumaktadır. Ancak 3 buçuk milyon tonluk zirve ihracatımızı 2018 yılında yapmışken 2021 yılını 3 milyon ton ile kapattık. Şu anda 2022 yılının gidişi de bu 3 milyon tonu hemen hemen yakalayacak şekildedir. Eylül sonuna baktığımızda geçen seneye göre miktar olarak yüzde 5’lik bir düşüş var. Tutar olarak baktığımızda yüzde 27’lik bir ihracat görüyoruz. 2022 yıl sonunda 1 buçuk milyar doları un sektörü ihracatta yakalamayı hedefliyor” açıklamasında bulundu.

Ulusoy, şunları söyledi: “Türkiye dünyadaki büyük ithalatçılara baktığımızda Mısır, Endonezya, Çin’in ardından 4. sırada geliyor. 9 milyon tona yakın bir ithalatımız var. Tabii bu ithalata biz hep yanında ihracatla birlikte bakıyoruz. Biraz önce anlattığımız un ihracatı gibi makarna, bisküvi, bulgur gibi tüm buğday mamulleri ihracatları ithalatla gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bu ithalatın yaklaşık 6 milyon tonluk kısmı ihracata yöneliktir. 2 buçuk 3 milyon tonluk kısmı ise yurt içi tüketime yöneliktir. Bu üretimimizde eksiklik olduğu senelerdedir. İçinde bulunduğumuz sene TÜİK’in ikinci bitkisel üretim tahminine göre 19.8 milyon tonluk bir üretimimiz söz konusudur. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yurt içinden satın aldığı 7 milyon tondan fazla bir tahıl söz konusudur. Dolayısıyla tahıl koridorunu gelişmelerini bir arada değerlendirdiğimiz de Türkiye geçtiğimiz sezona göre bu sezon çok daha güçlü stoklara sahip olduğunu söyleyebiliriz”.

Türkiye dünyanın tahıl üssü

Ulusoy, Türkiye’nin tahıl koridoruyla birlikte dünyanın tahıl üssü konumuna geldiğine de dikkat çekti. Ulusoy, “Bu koridorun en kritik yönü dünyanın buğday arzına sağlamış olduğu katkı. Çünkü Ukrayna’da üretilmiş ürünler dünyaya ulaşamadığında dengeyi sağlamak mümkün değil. Koridor sayesinde bu denge için çok önemli bir adım atıldı. Türkiye, tüm dünyaya bu gıdadaki krizi aşacak bir fırsatı verdi. Tahıl koridorundan ürün sevkiyatı gerçekleştirilen ülkeler arasında, 1.8 milyon tonla İspanya birinci, Türkiye 1.3 milyon ton ile ikinci sıradadır. Türkiye bu anlaşmanın hem garantörlüğünü yaptı hem de önemli miktarda ürünü bu koridordan temin etti. Kapalı olduğu dönemde diğer alternatif tedarik ülkeleri ile görüşmeler oldu. Türkiye, koridor olmasa da alternatifleri olan bir ülkedir. Bu sene rekolte yağışlar sayesinde geçen seneden daha iyi, koridorun kapalı olduğu durumda dahi bizim başka ülkelerden ithalat takviyesi ile dengeyi sağlama şansımız var. 19 Kasım’da sona eren anlaşmada, Türkiye Ukrayna’da yüklenecek ve yüklenmiş gemilerin kontrolünü yapan Müşterek Kontrol Merkezi’ne (JCC) ev sahipliği yaptı. 19 Kasım sonrasında, anlaşmanın devam edip etmeyeceği, ederse hangi şartların ilave olacağı bilinmiyor. Ama yorumlar arasında, doğalgazda öngörülen gibi, Türkiye’nin ürünlerin indirildiği, depolandığı ve tekrar gönderildiği bir transit nokta olarak kullanılması da var. 8.5 milyon tonluk lisanslı depo kapasitesi, limanlardaki depolama kapasitesi ile Türkiye’nin bunun yapabilecek yeterli bir altyapısı var. Türkiye, koridordan emin olunamadığı bir durumda böyle bir rolü de üstlenebilir” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Borsa İstanbul’da tarihi zirve

 Borsa İstanbul BIST 100 endeksi 10.000 puanı aşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü.

İSTANBUL-Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Haftaya 76,83 puan ve yüzde 0,77 artışla 9.992,45 puandan rekor seviyede başlayan BIST 100 endeksi, tarihinde ilk kez 10.000 puanı aştı.

Okumaya devam et

Ekonomi

2024’TE EVLENMENİN MALİYETİ 750 BİN TL

ABDULLAH GONCA
ANKARA-
Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yuva kuracak çiftlerin yaptığı harcamalar başta mobilyacı, beyaz eşyacı, kuyumcu, tekstilci olmak üzere 415 meslek koluna birden etki ediyor. 2023 yılında 565 bin çift evlendi. Bu yıl da artan nüfusa rağmen yaklaşık 600 bin çiftin evleneceğini öngörülüyor. Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi.

-“ALTIN FİYATLARI SON 1 YILDA YÜZDE 100’E YAKIN ARTTI”

Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Günümüz koşullarında ortalama bir düğün yapmanın maliyeti beyaz eşyasından koltuk takımına, düğün salonundan ziynet eşyalarına, kuaförden organizasyon giderlerine kadar 500 bin TL’den başlıyor, 750-800 bini hatta neredeyse 1 milyonu buluyor. Ancak döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma olanaklarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu.

-“GEÇTİĞİMİZ YIL DÜĞÜNLER PİYASAYA 300 MİLYAR TL KATKI SAĞLADI”

Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ekonomik güven endeksi 99,0 oldu

 Ekonomik güven endeksi Mart ayında 100,0 iken, Nisan ayında yüzde 1,0 oranında azalarak 99,0 değerini aldı.

İSTANBUL-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Mart ayında 100,0 iken, Nisan ayında yüzde 1,0 oranında azalarak 99,0 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Nisan ayında tüketici güven endeksi yüzde 1,4 oranında artarak 80,5 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi aynı düzeyde kalarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,8 oranında azalarak 117,1 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,9 oranında artarak 115,5 değerini, inşaat sektörü güven endeksi aynı düzeyde kalarak 88,6 değerini aldı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.