Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

Türkiye’de her yıl 100 bin kişi sigara yüzünden ölüyor

Yaşar Üniversitesi İletişim Topluluğu öğrencileri, tütün bağımlılığının ele alındığı 2. Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı çerçevesinde 4 gün boyunca etkinlikler düzenledi. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oya Mortan Sevi, sigaranın sağlığa zararları ile ilgili istatistikler vererek, “Dünyada 1,3 milyar kişi tütün ürünü kullanıyor, her yıl 6 milyon insan sigara nedeniyle ölüyor. Türkiye 11’inci sırada yer alıyor ve her yıl yaklaşık 100 bin kişi sigara nedeniyle ölüyor” dedi.

İZMİR-
Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oya Mortan Sevi, İzmir Demokrasi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Yüksel ve Dr. Sibel Akkol’un tütün bağımlılığı ile ilgili bilgiler verdiği panelle başlayan etkinlik, 4 gün boyunca devam etti. Çalıştay sonunda, Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi, İzmir Ekonomi İletişim Fakültesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden 30 öğrenci, gruplar halinde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Onat’ın yaptığı bilgilendirme doğrultusunda tütün bağımlılığına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla iletişim projeleri tasarladı.

Tütün ürünlerini tüketmeyenleri hiç başlamama konusunda ikna etmek, bağımlılığın sosyal ve ekonomik sonuçlarını göstermeyi amaçlayan New Cool, Derin Bir Nefes Al, Rengini Belli Et, Duman İter Çiçek Çeker adlı projeler arasından Safe Zone birinci seçildi. Safe Zone projesinde öğrenciler, sigara bağımlılığı yerine sağlıklı beslenme iç görüsünü ele alarak kampüslere ve çeşitli yerlere kare kodlar yerleştirip hedef kitlelerinde sağlıklı beslenme konusunda motivasyon oluşturmayı amaçladılar.

“Sigara içenlerin kalbi 10 birim daha fazla atar, bu da kalbin yorulmasına neden olur”

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oya Mortan Sevi, sigaranın sağlığa zararları ile ilgili istatistikler vererek, “Dünyada 1,3 milyar kişi tütün ürünü kullanıyor, her yıl 6 milyon insan sigara nedeniyle ölüyor. Türkiye 11’inci sırada yer alıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 bin kişi sigara nedeniyle ölüyor. Sigara içenlerin kalbi 10 birim daha fazla atar, bu da kalbin yorulmasına neden olur. Dünya Sağlık Örgütünün 2016 yılı verilerine göre, 15-24 yaş aralığındaki kadınların yüzde 22,4’ü, erkeklerin yüzde 40,9’u her gün sigara kullanıyor. Kız öğrencilerin yüzde 17,6’sı, erkek öğrencilerin ise yüzde 30,6’sı sigara içiyor” şeklinde konuştu.

“Dünya genelinde her yıl 65 bin çocuk pasif içiciliğe bağlı hastalıklar nedeniyle ölüyor”

İzmir Demokrasi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Yüksel, elektronik sigarayla ilgili verilere dikkat çekerek, “Dünya genelinde her yıl 65 bin çocuk pasif içiciliğe bağlı hastalıklar nedeniyle ölüyor. Yangınların yüzde 50’ü sigara yüzünden çıkıyor. E-sigarayla ilgili de çok fazla tartışma var. 2019 yılından itibaren ABD’de elektronik sigara kullanımına bağlı akut solunum yetmezliği ile çok sayıda insan hastaneye başvurmuş, yoğun bakım yatışları ve ölümler olmuştur. EVALI (e-sigaraya bağlı akut akciğer hasarı) ismi verilen bu hastalık çok sayıda gencin ölümüne yol açmıştır. En son 2020’nin şubat ayında 2 bin 807 EVALI vakası ve 68 ölüm olduğu bildirilmiş” dedi.

“Tütün şirketleri filmlerde sigara içilen sahneler için Hollywood’a para ödüyor”

Tütün şirketlerinin çok güçlü olduğunu aktaran Prof. Dr. Yüksel, “Tütün şirketleri filmlerde sigara içilen sahneler için Hollywood’a para ödüyor. Bu şirketler oluşturdukları hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere 206 milyar doları 25 yıllık bir sürede ödemeyi kabul etti. Türkiye’de her yıl tütün şirketlerine 25 milyar dolar kazandırıyoruz. Kuralları çiğnemeyi seven anomik bir toplum olduğumuz için tütün bağımlılığına karşı mücadelede gevşemeler oluyor. Sigara zamları gençleri, yeni başlayanları koruyan bir şey. Öncelikle zihniyeti değiştirmek, sağlıklı aktivitelerle deşarj olmayı özendirmek gerekir. Karşımızda güçlü bir endüstri var; ama aslında işimiz çok zor değil. Ümitsiz olmamak gerekiyor Belli bir değişimi toplumun yüzde 15 seviyesinde kabul edildiğinde, tüm topluma yayılabiliyor. Buna ‘Tipping Point’ diyoruz” diye konuştu.

Sağlık

Tevfik Özlü: Türkiye’de yılda 15 bin kişi, başkasının dumanından ölüyor

Sigaranın Türkiye’de yol açtığı ölüm oranları hakkında istatistikler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Ülkemizde her yıl aktif tütün içimine bağlı 100 bin, pasif içime bağlı ise 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” dedi.

TRABZON-
Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Trabzon Yeşilay Şubesi’nin Trabzon Merkez Fen Lisesi’nde düzenlediği organizasyonda Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Sigaranın Zararları’ hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi.

“Ölümlerin yüzde 23’ü tütün nedeniyle oluyor”

Etkinlikte sigaranın sağlığa zararları ve sigara kullanımına bağlı ölüm oranları hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Her 6 saniyede bir kişi sigara içtiği için ölüyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri 16 milyon kişi tütün kullanıyor ve ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı. Türk erkeklerinin yüzde 31’i, kadınlarının ise yüzde 10’undan fazlası tütün yüzünden hayatını kaybediyor. Ülkemizde her yıl aktif içime bağlı 100 bin, pasif içime bağlı 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” diye konuştu.

“Sigara içen kadınlarda KOAH gelişimi 40 kat fazla”

Aynı yoğunlukta sigaraya maruz kalan kadınlarda akciğer kanseri gelişme riskinin erkeklere göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Sigara içen kadınlarda, içmeyenlere kıyasla KOAH gelişimi 40 kat fazla” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakmak isteyen kişilere şu önerilerde bulundu: “Kararlı olun, özgüveninizi yüksek tutun, bırakma nedenlerinizi iyi bilin ve sık hatırlayın, sigaralı çevrelerden uzak durun, sigarayı hatırlatacak eşyaları ortadan kaldırın, çay-kahve alışkanlığınızı kontrol edin, meşguliyet ve hobi edinin, spor ve egzersiz yapın, diyet yapın, bol sıvı alın, sigaraya ayırdığınız parayla kendinizi ödüllendirin, jer şey bir taneyle başlar, unutmayın.”

Organizasyon sonrası İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun ve Trabzon Yeşilay Şube Başkanı Av. Işıl Demir Güner katılımlarından dolayı Prof. Dr. Tevfik Özlü’ ye plaket takdim etti.

Okumaya devam et

Sağlık

Uzmanından kalp krizine karşı uyarı: Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun

Son zamanlarda gençlerde kalp krizi geçirme oranında ufak da olsa artış gözlemlediklerini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, gençlere uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Arbatlı, “Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun” dedi.

İSTANBUL-
10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında Ataköy Medicana Hastanesi, ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ seminerine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Işıl ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp sağlığıyla ilgili tüm soruları cevapladı. Kalp hastalıkları belirtilerini anlatan Prof. Dr. Aydın Yıldırım bunların; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrılar olabileceğini, bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

“Türkiye’de ‘kalp krizi’ ölüm sebebi arasında en başta”

Ölüm oranının en fazla kalp hastalıklarında görüldüğünü belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” açıklaması yaptı.

“Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış var”

Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış olduğuna da değinen Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” dedi.

“Gençler biraz sakin, yaşlılar ise biraz daha hareketli olsun”

Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” şeklinde konuştu.

“Kişiler eğitimle bu konuda bilinçlendirilmelidir”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

“30 dakika yürüyün, tuz tüketimini azaltın”

Prof. Dr. Aydın Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” açıklaması yaptı.
Gün içinde minimum 30 dakika yürüyüş veya aktivite yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım şu önerilerde bulundu:

“Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.”

Okumaya devam et

Sağlık

Bayram tatili sonrası hastaneler doldu taştı

Samsun’da 9 günlük bayram tatilinin ardından hastanelerde yoğunluk yaşandı.

SAMSUN-
Ramazan Bayramı tatili, 14 Nisan Pazar günü sona erdi. Kamu kurumu çalışanları 15 Nisan Pazartesi günü mesaiye başladı. Mesainin başlamasıyla birlikte özellikle devlet hastanelerinin polikliniklerinde hasta yoğunluğu oluştu.

Randevularını bayram sonrasına alabilen vatandaşlar, 9 günlük resmi tatilin ardından ilk çalışma günü olan 15 Nisan Pazartesi günü, adeta hastanelere akın etti. Bazı vatandaşlar poliklinik ve hastane koridorlarında kendilerine sıranın gelmesini beklerken, bazıları ise hastane bahçesinde randevu saatini bekledi.

Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) tarafından hastalara gönderilen SMS’lerde, iptal edilmeyen randevulara gidilmemesi durumunda 15 gün boyunca randevusuna gidilmeyen klinikten randevu önceliğinin olmayacağı belirtiliyor. Ayrıca 1 gün önceden de randevuya gelip gelemeyeceği teyit ediliyor.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.