Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

“Emekliler ile emekli olmadan çalışanların arasındaki SGK prim farkı giderilecek”

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol, “Emekliler ile emekli olmadan çalışanların arasındaki SGK prim farkı giderilecek” dedi.

Doğukan Gürel – Mert Cerrahoğlu
ANKARA-
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışma takviminin belirlendiği toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yapıldı. Bakan Vedat Bilgin ile görüştükten sonra TİSK Başkanı Akkol, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ve belirlenecek asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu. İşverenler ve çalışanlara yönelik ideal bir çözümün üretilmesi için kamu-işçi-işveren ayrımı yapmadan belirli önerilerin paylaşıldığını dile getiren Akkol, “Çalışma hayatı için ve işverenler için birkaç süreçle ilgili önemli bir gün yaşıyoruz. EYT, uzun süredir çalışma hayatının gündeminde. Milyonlarca çalışma arkadaşımızın da çözüm beklediği bir konu. Devletimiz son birkaç haftada yoğun olmak üzere bu konunun çözülmek üzere olduğunu ve yakın zamanda da bu konuyla ilgili bir açıklama yapılacağını birkaç kez paylaştı” ifadelerini kullandı.

“Emekliler ile emekli olmadan çalışanların arasındaki SGK prim farkı giderilecek”

İşverenlerin beklentileriyle ilgili geniş çerçeveli bir çalışmanın bugün tekrardan Bakan Bilgin’e sunulduğunu belirten Akkol, “Emekli olup çalışmaya devam edecek arkadaşlarımızın SGK primi ve işveren maliyeti artıyor. TİSK bir anket yaptı Temmuz ve Ağustos aylarında, oldukça yüklü sayıda EYT çerçevesindeki çalışanın katıldığı. Şunu gördük yüzde 80’in üzerinde çalışma arkadaşımız iş hayatına devam etmek istiyor. Devletin emeklilik maaşını almak ama aynı zamanda da işletmesinde çalışmaya devam etmek istiyor. İşverenlere sorduğumuzda da yine çok büyük bir oranda işveren bu istihdam işini devam ettirmek istiyor. Bir uyum görüyoruz, bu uyumun kaybolmamasını istiyoruz. SGK’da bir maliyet artışı söz konusu eğer emekli çalıştırırsanız. Bu hem istihdamın devamı hem işverenler için bir risk. Dolayısıyla bu konuyu birkaç aydır gündeme getiriyoruz. Bakanımız müjdeli haberi geçtiğimiz haftalarda kapalı bir toplantıda vermişti. Emekliler ile emekli olmadan çalışanların arasındaki SGK prim farkı giderilecek. İşverenlere ilave bir maliyet olmadan istihdam ilişkisi devam edecek” diye konuştu.

Kıdem tazminatları için işverene düşük faizli kredi imkanı sunulacak

Emekli olacak çalışanların kısa bir süre içerisinde emekli olması durumunda işveren için ağır yük olacağını dile getiren Akkol, “Emekli olacak çalışanların aynı anda, hatta aynı günde emekli olması durumunda işverenler için çok ciddi bir finansman problemi doğması söz konusu. Büyük ve küçük işletmeleri düşünün oldukça yüklü sayıda emekliden bahsediyoruz. Aynı gün kıdem tazminatının alınması durumunda bir finansman sıkıntısı içine girme durumu. Bu durumda da çalışanın mağdur olma ihtimali var. Sayın bakanımız az evvel yine müjdeyi verdi; Hazine ve Maliye Bakanımızın da destek olduğunu ifade etti. Kredi Garanti Fonun’dan (KGF) işverenlerin yalnız bırakılmayacağı müjdesini az evvel aldık. Kıdem tazminatları ile ilgili çok uygun kredi faiziyle bu anlamda işverenlere destek olunacak. Kıdem tazminatları da dolayısıyla çalışanlara gidecek” şekline konuştu.

“Yüzlerce kişinin aynı anda emekli olması durumunda üretimi, ihracatı etkileyen durumlar olabiliyor”

Akkol şöyle devam etti:
“Kritik bazı sektörlerde ve şirketlerde yüzlerce kişinin aynı anda emekli olması durumunda üretimi, ihracatı etkileyen durumlar olabiliyor. Bazı departmanlar komple emekli olabiliyor. Özellikle kıdemin önemli olduğu sektörlerde iş sağlığı ve güvenliği riskleri doğabilecek. Biz de ülke olarak çalışma arkadaşlarımızı mağdur etmeden aynı üretimin, ihracatın devamlılığına mani olmadan bir planlama dahilinde emekliliklerini organize ediyor olmamız gerekiyor. Bu konunun yine ülke için önemli olduğunu düşünüyoruz.”

“Asgari ücrette rakam var ama bunu zikretmek sürece de saygısızlık olacaktır”

Asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulunan Akkol, “Asgari ücrette rakam var ama bunu zikretmek sürece de saygısızlık olacaktır. Komisyonun bu rakamları detaylı bir şekilde paylaşacağını öngörüyoruz. Burada benim şahsi görüşüm şu, yeteri kadar rakam zikrediliyor. Sabah 7’de haber programları ile başlıyoruz, gece 12’de, 1’de asgari asgari ücret. Tabii ülke için çok önemli bir konu ama bazen altında çok analiz olmayan, gerçekçi olmayan, yüksek veya alçak rakamlar konuşuluyor” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ekonomik güven endeksi 100 oldu

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı.

İSTANBUL-
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı. Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi yüzde 0,02 oranında artarak 79,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 120,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1 oranında azalarak 113,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,6 oranında azalarak 88,6 değerini aldı.

Okumaya devam et

Ekonomi

Erzurum Faydalı Model’de 2’inci sırada yer aldı

TÜRKPATENT Şubat ayı Faydalı Model başvuru verilerini yayımladı. Erzurum’dan Şubat ayında 1, bu yılın ilk iki ayı toplamında ise 2 faydalı model başvurusu gerçekleştirildi. İl başvuru sayısı düzeyinde Bölge illeri içinde Elazığ’ın ardından 2, ülkede ise 14’üncü sırayı aldı.

ERZURUM-
Veriler üzerinden DOSİAD tarafından yapılan araştırmaya göre Şubat ayında Erzurum’dan 1, KUDAKA İstatistik Bölgesi illerinde 2, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 2, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 16, ülkede ise 210 faydalı model başvurusu yapıldı.

2024 yılının ilk iki ayında Erzurum’dan 2, KUDAKA istatistiki Bölgesi illerinden 3, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 3, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 18, ülkede ise 377 Faydalı model başvurusu kaydedildi. Erzurum’un 2 aylık düzeyde faydalı model başvuru sayısı bölge toplamında yüzde 11.1’lik dilim oluşturdu.

Doğu’dan 4 İl başvuru yaptı

Bu yılın ilk iki ayında Doğu Anadolu Bölgesinden yalnızca 4 ilden faydalı model başvurusu yapıldı. Başvuru kaydedilen iller Elazığ, Erzurum, Erzincan ve Malatya olarak bildirildi. Verilere göre Elazığ’dan 14, Erzurum’dan 2, Erzincan ve Malatya illerinden ise 1 faydalı model başvurusu gerçekleşti.

Erzurum 14’üncü sırada

Erzurum bu yılın ilk iki ayı kaydında faydalı model başvuru sayısı ölçeğinde 14’üncü sırada yer aldı. Ülkede faydalı model başvuru sayısının en yüksek olduğu iller; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Bursa, Elazığ, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Gaziantep, Samsun, Antalya, Balıkesir, Adana, Denizli, Tekirdağ, Eskişehir, Isparta, Aksaray, Çorum, Hatay, Kütahya, Muğla, Tokat, Yalova, Çanakkale, Diyarbakır, Erzurum, Kastamonu, Niğde olarak açıklandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.