Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Bakan Kirişci: Bu yılki ihracat beklentimiz 30 milyar dolar

Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği’nin Antalya’da düzenlediği, ‘Tarımda Türkiye Yüzyılı’ toplantısında konuşan Tarım Bakanı Kirişci, tarımın bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini belirterek, bu yılki ihracat beklentisinin ise 30 milyar dolar olduğunu söyledi.

Ahmet Serdar Eser-Fırat Demir
ANTALYA-
Granada Luxury Belek’te düzenlenen toplantıda Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ortaya konulan iradenin temelinde, birlikte yapma, birlikte çalışma ve birlikte üretim yattığını söyleyen Bakan Kirişci “Artık yeni bir yüzyıla adım atmak üzereyiz. Bu yüzyılın adı “Türkiye yüzyılı”. Burada tarımsız ve ormansız bir yüzyılı düşünmek mümkün değil. Bundan dolayı da tarım ve ormanın ağırlıkta olacağı bir yüzyılı inşallah gelecek yıldan itibaren idrak ediyor olacağız. Tarım Türkiye yüzyılının en güçlü ayaklarından birisi olmak zorunda ise o zaman bizim buna ilişkin ana hatları belirtmemiz gerekmektedir. Bizim kendi kültürümü, kendi tarihimiz ve oradan süregelen bir takım değerlerimiz var. Bu değerlerimizin yeni yüzyılda nasıl şekillenmesi gerektiği konusunda mutlaka bizim de bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bakanlık olarak göreve geldiğimiz gün bu çalışmayı başlattık. Tıpkı pandemiden sonra yeni normalden nasıl bahsediyorsak Türkiye yüzyılı için de bizim yeni bir şeyler söylememiz gerektiği açıktır” ifadelerini kullandı.

“Tarım milli güvenlik meselesi haline geldi”

Tarımın, pandemiden sonra uzun süre stratejik bir sektör olarak algılanmadığını belirten Kirişci, “Uzun bir dönem ülkemizde ve dünya genelinde sanki tarım sektörü gelir getiren ve insanlar için stratejik olan bir sektör değilmiş gibi algılandı. Bundan dolayı da tarım topraklarımız, suyumuz ve diğer girdilerimiz konusunda hoyratça davrandığımızı söylememiz çok abartı olmaz. Açıkçası tarım adeta bir milli güvenlik meselesi haline gelmiş ve stratejik ürünler vazgeçilmez olarak ifade edilmeye başlanmıştır. İnsanların üç temel ihtiyacı olan beslenme, barınma ve giyinme. Tarım da aslından bunların her üçünü karşılayan bir sektör. Unutmayalım ki biz millet olarak kıl çadırlardan geldik. Bu sebeple tarımı Türkiye yüzyılının kilit taşlarından birisi olarak değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Çıkan kanunlar bize yol gösterici oldu”

Hukuk devletinde mevzuat önemli olduğunu aktaran Bakan Kirişci, “Biz iktidara gelene kadar bizden önce bir hükümet yoktu diyemeyiz elbette. Kim hangi katkıyı sağladıysa buna da müteşekkiriz ama düşünün ki tarım ülkesi olarak bilinen bir ülkenin tarım kanunu yoktu, ıslahçı hakları kanunu yoktu, tohumculuk kanunu yoktu, lisanslı depoculuk kanunu yoktu. Toprak koruma ve arazi kullanım kanunu yoktu. Bunun gibi 10’un üzerinde temel ve vazgeçilmez kanunlar bu dönemde çıktı ve bize yol gösterici oldu. Bugün eğer bir tarım kanunu varsa ve bu kanununda desteklemenin nasıl yapılacağı tanımlanmışsa bu önemlidir. Biz bu kanunla yol yürüyoruz” dedi.

Üreticileri tebrik etti

Türkiye’de son dönemde yaşanan nüfus artışına yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Kirişci, “2002 yılından bugüne Türkiye nüfusunun üzerine 20 milyon nüfus ekledi. Bunu kimse konuşmuyor. Türkiye tarımda öncü olarak gösterilen bir ülkenin nüfusunun 1.2 katı neredeyse büyüklükte bir nüfusu son 20 yılda kendi nüfusuna eklemlenmiş durumda. Bu ülkeye gelen misafirlerimizin turistlerin sayısı da 2002’de 15 milyon iken bugün 52 milyonlara dayandı. Elde etmiş olduğumuz turizm gelirleri elbette var ama bu turistlere bu ülkenin üreticilerinin ürettiklerini ikram ettiğimizi de herkesin bilmesi lazım. Yani 85 milyonun yanı sıra bir de bu ülkeye gelen turistleri ve ülkeyi güvenli liman olarak görüp sığınan 5 milyona yakın sığınmacıyı da doyuran bir üretici var. Ben bunlara her daim eli öpülesi üreticiler diyorum” diye konuştu.

“Bu yı ki ihracat beklentimiz 30 milyar dolar”

2002 yılında 3.8 milyar dolarlık bir ihracatın olduğunu belirten Kirişci, “Bu ihracatımız 2021 yılı itibariyle 25 milyar dolara geldi. Bu yıl ki beklentimiz 30 milyar dolar. 2023 Cumhuriyetimizin 100. Yılında inşallah 2002 deki tüm Türkiye ihracatına eşdeğer tarım ürünleri ihracatı gerçekleşmiş olacak. Biz refahtan kaynaklı olarak ihtiyaçlarımızın ve ürün çeşitliliğinin arttığını da bunun üzerine ekleme dediğimizde gerçekten son 20 yılda çıkarılan bu yasaların verilen desteklerin Cumhurbaşkanımızın tarım sektörüne atfetmiş olduğu değerin çok önemli olduğunu ve bunun bir sonucu olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım” şeklinde konuştu.

“Bulunurluk konusunda en ufak bir problem yok”

Türkiye’deki tüketicinin ürün bulma konusunda bir problem yaşamadığını aktaran Kirişci, “Düşünün ülkenin adı Almanya, ülkenin adı Hollanda, ülkenin adı İtalya, ülkenin adı İngiltere raflarda olmayan ürünler var ve bu ürünlerin eksikliklerinden şikâyetçi olan tüketici var. Ama hamdolsun Türkiye’de bu ürünlerle ilgili en ufak bir eksiklik yok. Bulunmayan ürün en pahalı üründür. Evet bir enflasyon, problemimiz var. Evet, bu enflasyonla ilgili bu ayki enflasyon rakamlarından hareketle aşağı doğru düşüş var ama netice itibariyle bu ülkede üretim var. Bu ülkede istihdam var, ihracat var ve bulunurluk konusunda en ufak bir problem yok. Bu konuları yine belirttiğim gibi, bu ülkenin üreticisinin bir başarısı akıl ve alın terinin bir ürünü olarak ifade etmemizde yarar var” dedi.

“Bitkisel üretimde tüm zamanların rekorunu kıracağız”

Bitkisel üretim konusunda rekor seviyeyi ulaşılmasının hedeflendiğini belirten Kirişci, “Tabii ki 98 milyon ton olan üretimimiz 117 milyon tona çıkmıştı. Kuraklığa rağmen 2021 yılında ve bu yıl tüm zamanların inşallah rekorunu kıracağız diyoruz. 127 milyon tonu bitkisel üretimde göreceğiz. Hayvansal üretimde de aynı şekilde büyük başta küçükbaşta ve diğer hayvancılıkla ilgili faaliyetlerimizde de benzer bir şekilde artışların olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Tarımı anlatma konusunda eksiğimiz var”

Tarımı tanıtma ve anlatma konusunda eksiliklerin olduğunu aktaran Kirişci, “Bizim bir tanıtım ve anlatım eksikliğimiz var. Biz kimseye bunlar bizi anlamıyorlar demeyelim.

Anlatamadığımızı ve bu konuda yeterli olmadığımızı kabul ederek daha iyisini nasıl yapmamız gerektiğini hep birlikte tartışalım. İşe ana sınıfına giden çocuklardan başlayalım. Ana sınıfındaki çocuklardan başlayarak tohum, tohumculuk un ne olduğunu hibritin olduğunu tohumun veya bir kalıntının ne olduğunu bunları bir anlatalım. Bizim maalesef tarımı bilip yazan az sayıda bizim tarım okuryazarımız var. Bundan dolayı bizim sorumluluğumuzun bir miktar daha fazla olduğu. Bu çerçevede de okul çocuklarından başlayarak toplumun bütün kesimlerini bilgilendirmenin gayreti içerisinde olalım. Bakanlık olarak biz kendi bunlara yer vermek adına Tarım Orman Gençlik Konseyi’ni kuracağız inşallah bunun çalışmaları hızla devam ediyor. Buralara başvuru süreçlerini başlattık ve buralara yapılan bu başvuruları değerlendirdikten sonra bu konseyin oluşumu konusu gündeme gelecek ve ben buralardan da çok istifade edeceğimizi düşünüyorum. Türkiye’nin yaş ortalaması 33. Teknofest kuşağının ürettiği ürünlerle iftihar eden bir Türkiye’nin tarım alanında da kendi Teknofest kuşağı gibi Bir kuşağı mutlaka ortaya çıkarması ve bunların alın ve akıl terinden istifade etmesi bizim olmazsa olmazımız olmalıdır” dedi.

Kirişci, “Bildiğiniz gibi Milli Eğitim bakanlığımızla birlikte biz 2 bin köy yaşam merkezinin açılışını gerçekleştirdik. Ama bu yetmez inşallah tüm Türkiye’de o şu veya bu sahibinde kapanmış olan okulların köylerdeki okulların yeniden açılması ve buraların sadece milli eğitimin kendi eğitim faaliyetleriyle ilgili değil, aynı zamanda tarımsal yayım içinde tarımsal faaliyetlerimiz için de birer üs olarak kullanılması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum” diye konuştu.

“Her süreçten sorumluyuz”

Bizler bu tarımsal faaliyetlerle ilgili tohumdan ürünün tüketiciye ulaştığı ana kadar her süreçten sorumluyuz. Bakanlık olarak gerçekten çok geniş yetkililerimiz ama bu yetkililerimizden kaynaklı olarak da sorumluluklarımız var. Biz doğal olarak bu sürecin üreticinin rahatlaması adına bir takım adımlar atmamız gerektiğini gördük. Çiftçi kayıt sistemini e devlete başlangıç içinde olsa taşıyarak bir önemli adımı attığımızı düşünüyorum. Bu adımımız da üreticilerimiz iki haftayı alan uğraşlarla mücadele etmek yerine artık traktörünün üzerinde, ahırda hayvanının yanındayken bile e-devlete girişinin imkânsız olmadığını, bunun mümkün olduğunu gösterdik ve bu yolla da üreticilerimizi iki dakikalık bir sürede e-devlet üzerinden işlem yapma ve buradaki faaliyetleri bu şekilde sürdürme imkânını onlara sağlamış olduk” ifadelerini kullandı.

Ekonomi

Konut fiyatları Şubat’ta yıllık yüzde 58,3 arttı

Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 oranında artarak 1216,0 seviyesinde gerçekleşti.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat ayı konut fiyat endeksini açıkladı. Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,2 oranında artarak 1216,0 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 58,3 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 5,1 oranında azalış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 1,5, 2,0 ve 1,6 oranlarında artış gözlenmiştir. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 45,6, 72,9 ve 57,4 oranlarında artış gösterdi.


Okumaya devam et

Ekonomi

Serbest piyasada döviz fiyatları

 Dolar 32,5830 liradan, euro ise 34,8670 liradan güne başladı.

İSTANBUL-İstanbul Kapalıçarşı’da 32,5810 liradan alınan dolar 32,5830 liradan, 34,8650 liradan alınan euro ise 34,8670 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 32,50 liradan, euro ise 34,56 liradan satılmıştı.


Okumaya devam et

Ekonomi

Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat

Tapu işlemleri için verilen vekaletlerde önemli riskler olduğunu ifade eden Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi. Özelmacıklı günümüzde verilen vekaletlerin birçoğunun hatalı verildiğini belirtti.

İSTANBUL-
Vekalet verme işlemlerinin günümüzde çoğunlukla yanlış yapıldığı ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır. Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” dedi.

Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.” dedi.

Vekâletnamede aranan hususlar

Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiği hatırlatan Özelmacıklı “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır. Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” dedi.

Vekâletnamelerde yetki

Vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini de paylaşan Özelmacıklı “Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar. Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” dedi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.