Seçim öncesinde yavaşlayan ikinci el otomobil satışları Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla tekrardan hızlanırken, Eskişehir’de oto galericilik yapan esnaflar yatırım yapmanın tam zamanı olduğunu söyledi.
Emir Erten – Ali Furkan Çetiner ESKİŞEHİR-Vatandaşlar 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi, 28 Mayıs’ta ise Cumhurbaşkanlığı Seçiminin ikinci turu için sandık başına gitti. Bu süreçte çoğu esnafın işlerinde durgunluk yaşanırken, otomobil satışlarında da azalma oldu. Seçimin sonuçlanmasıyla ve Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte işleri tekrar açılan oto galericiler, yatırım yapmanın tam zamanı olduğunu söyledi. Öte yandan son dönemlerde sıfır araç bulmakta zorluk yaşandığı belirtilirken, ikinci el piyasadaki fiyatların sürekli değiştiği aktarıldı. Alış ve satışlarda ise yoğunluk olduğunu ifade eden galericiler, araç almayı düşünen vatandaşların bayrama kadar alışverişini yapmasını tavsiye etti.
“Birinci ve ikinci tur arasında durgunluk olmuştu, şu anda ise işler tekrardan artışa geçti” Eskişehir’de oto galericilik yapan Murat Doğru, seçim döneminde yavaşlayan işlerin sonuçların belli olmasıyla birlikte tekrardan hızlandığını söyledi. Kurban Bayramı’nın da yaklaşmasıyla yoğunluğun başladığını ifade eden Doğru, “Seçimleri atlattık, seçimden önce piyasanın önü açıktı. Satışlar bir hayli hızlıydı. Ancak seçim arası biraz durgunluk oldu, ikinci el piyasası yavaşladı. Seçimler geçtiği için ikinci el piyasasında tekrardan bir yükseliş olmasını bekliyoruz. Önümüz bayram, yavaş yavaş hareketlilik başladı. Bunun daha da yükselmesini bekliyoruz. Bayram öncesi için şu anlık çok yoğun olduğunu söyleyemem ama yavaş yavaş başlıyor. Ancak piyasanın seçim arasındaki durumundan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Birinci ve ikinci tur arasında yaşanan durgunluk esnasında insanlar ne yapacağını bilemedi. Artık işler tekrardan yükseliş evresine geçiş yaptı. Yani telefonlarımız çalmaya, müşterilerimiz gelip araçlara bakmaya başladı. Burada pazar günleri kurulan pazarımızda da biraz daha yoğunluk artmaya başladı. Şu anda sıfır araç bulmak ise çok sıkıntı. Böyle bir sıkıntı yaşandığı için ikinci eldeki fiyatlara yansıyor. Euro ve Dolar çıktığı gibi ikinci el piyasasındaki araçların fiyatı da durmuyor maalesef” dedi.
“Seçimden sonra işler hızlandı, alış ve satışlarda yoğunluk var” Eskişehir’de otomobil alım satımıyla uğraşan Ali Çaygeçen, son dönemlerde otomobil fiyatlarının döviz kurları sebebiyle fazla değişken olduğunu belirtti. Otomobillerin değerini bulduğunu dile getiren ve artık daha fazla artış yaşanmayacağını düşünen Çaygeçen, “Şu an döviz kurlarından dolayı araç fiyatlarında bir artış var, bunun da önüne geçemiyorlar. Şu anda talep var, müşteri yoğun. Zaten görüldüğü üzere dükkânın önünde de araba yok, 3-4 tane aracımız kaldı. Seçimden sonra işler hızlandı. Alış ve satışlarda yoğunluk var ve bayram yakınlaştığı için biraz ondan dolayı da artış var. Yani piyasa hızlı. Fiyatlarla ilgili şahsi düşüncem, artacağı kadar arttı, şişeceği kadar şişti. Bundan sonra fiyatların daha fazla artacağını düşünmüyorum. Arabalar gerçek değerini buldu. Rakamların daha yukarılara çıkacağını sanmıyorum. Şu an yatırım zamanı, araç almak isteyenler bence bayrama kadar almalılar” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü. İSTANBUL-Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.
“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar” Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.
“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Dolar 27,1380 liradan, euro ise 28,9080 liradan güne başladı. İSTANBUL-İstanbul Kapalıçarşı’da 27,1360 liradan alınan dolar 27,1380 liradan, 28,9060 liradan alınan euro ise 28,9080 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 27,03 liradan, euro ise 28,99 liradan satılmıştı.
Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi. BURSA-Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.
Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.
Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.
Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.