Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Kılıç kesti attı: Tek alternatif Yeniden Refah

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski bakan Suat Kılıç, AK Parti’nin de CHP’nin de tek alternatifinin Yeniden Refah Partisi olduğunu söyledi.

AYHAN GONCA
SAMSUN – Bir zamanlar AK Parti’nin gözbebeği olan ve mecliste CHP’ye karşı milleti ve devleti savunan, Samsun’a çok sayıda sağlık ve spor yatırımlarının onun milletvekilliği ve bakanlığı döneminde geldiği bilinen, gençlerle kurduğu köprü sayesinde AK Parti’nin genç oylarını arttıran ve sonunda Yeniden Refah Partisi’nde Genel Başkan Yardımcısı olarak görev alan eski bakan Suat Kılıç kesti attı: AK Parti’nin de CHP’nin de tek alternatifi Yeniden Refah Partisi’dir. Millet partimizin iktidarını özlemle bekliyor. Yerel seçimlerde büyük başarı elde edip iktidara yürüyeceğiz.

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı İbrahim Yaşar ve haber sitemizin imtiyaz sahibi Mustafa Yunus Gonca’nın da katıldığı basın toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, AK Parti’den ayrılmasına değinirken, “AK Parti’de söylenecek sözümüz bitti. Buna karşın milletimize olan hizmet aşkımızdan hiçbirşey eksilmedi.” dedi. AK Parti çatısı altında 20 yıl süren hizmet yolculuğunu 10 Haziran 2023’te bitiren ve Yeniden Refah Partisi çatısı altında Türkiye’ye ve aziz millete hizmetlerini sürdüreceğini vurgulayan Kılıç, bu yeni yolda, adalet, merhamet için, sorunlarına çözüm bekleyen insanlar için çalışmaya gayret edeceğini ifade etti.

“AK PARTİ İLE ALACAK-VERECEK MESELEM YOKTUR”
Suat Kılıç, AK Parti’de artık kendisine yer bulamadığı için ayrıldığı yönündeki eleştirilere ise şu cevabı verdi:
“Sığ, bilimden, mantıktan yoksun bir bakış açısıdır. 21, 22 ve 23’üncü dönemlerde AK Parti’den milletvekilliği yaptım. 22’nci dönem Türkiye’nin en genç milletvekiliydim. 23’üncü dönemde Türkiye’nin en genç grup başkanvekiliydim. 24’üncü dönemde 61’inci hükümette Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı kuran kabinenin en genç Bakanıydım. Anayasa, adalet, milli savunma, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi gibi komisyonlarda görev yapmışım. Sayın Cumhurbaşkanı bana daha ne görev versin?” diye sordu.

Kılıç, AK Parti’de alabileceği tüm görevleri aldığını, hepsinin hakkını verdiğini ki bu sayede her defasında daha üst bir göreve getirildiğini dile getirerek, şunları söyledi: “AK Parti ile alacak verecek meselemiz yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı insan olarak seviyorum. İyi ki bu geçmişi birlikte inşa ettik, iyi ki bu hizmetleri birlikte yaptık diyorum.”

‘CHP DE KAZANSA FARK ETMEYECEKTİ’
Türkiye’nin bugün geldiği noktada alternatif bir siyasi partiye ihtiyacı olduğunu gördüğünü belirten Suat Kılıç, Tek gerçek alternatifin de Yeniden Refah Partisi olduğuna tüm kalbiyle inandığını vurguladı. Kılıç, “Partimiz hem iktidarın gerçek alternatifi, hem de CHP dahil olmak üzere muhalefetin tek gerçek alternatifidir. AK Parti ile CHP’nin temel ekonomik ve sosyal politikalarında farklılık olmadığını Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası başlayan zam ve vergi politikaları ile gördük. Kazanan CHP de olsaydı bu zamlar yine yapılacaktı. Farklı olan Yeniden Refah Partisi ve milli kaynak paketleri, söylemleri ve geçmişteki uygulamalarıdır. Merhum Erbakan hocanın politikalarına baktığımızda 2 değerin var olduğunu görürüz. Biri ekonomide denk bütçe, diğeri kamuda tek hesaptır. Milli kaynak paketlerine yöneldiğiniz zaman, milli enerji politikanızı milli kaynaklarla destekleğinizde Türkiye’nin borçlanmaya ihtiyacı kalmayacaktır. Vakit Yeniden Refah vaktidir.” diye konuştu.

SU AKAR MECRASINI BULUR”
AK Parti ile rekabet için ve AK Parti’nin oyunu bölmek için kurulan bir parti olmadıklarını, AK Parti dahil tüm partilerin tabanına ve seçmenine hitap ettiklerini, bu bakımdan tüm Türkiye’nin partisi olacaklarını ve ayrılıkçılık yapmadan hizmet edeceklerini vurgulayan Suat Kılıç, “Türkiye’nin yerel ve genel yönetiminde ihtiyacı olan Milli Görüş anlayışı ve Yeniden Refan Partisi’nin söylem ve politikalarıdır. Bizler kapı kapı, cadde cadde, sokak sokak dolaşır halkımıza mesajımızı veririz. Sonra seçmen AK Parti’den de gelir, her yerden gelir. Su akar mecrasını bulur” ifadelerini kullandı.

“MÜKELLEF UN ÇUVALI DEĞİLDİR”
Seçimlerde Cumhur İttifakı’na dahil olduklarında ‘doğruya doğru, yanlışa yanlış’ politikası izlediklerini ve halen izlemeye devam ettiklerini de hatırlatan Kılıç, “İttifaka dahil olduğumuz gün, ‘hayra motor, şerre fren olacağız’ dedik. O gün bugündür iktidarın doğrusuna doğru, yanlışına yanlış demeyi sürdürüyoruz. ‘Zamlar yanlıştır’ diyoruz, ‘zamlar ile bütçe açığı kapatılamaz’ diyoruz. ‘Vergiler 2 kere alınamaz’ diyoruz. ‘Ek vergiler koyarak bütçe açığını kapatamazsınız’ diyoruz. ‘Mükellef, vurdukça tozan bir un çuvalı değildir’ diyoruz. ‘Vergi, zam, faiz, enflasyon sarmalından bu ekonomiyi çıkarmak gerekir’ diyoruz. Bu, Türkiye’nin susadığı bir muhalefet anlıyışıdır” vurgusunu yaptı.

SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Suat Kılıç, son olarak Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı konusunda bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Bugün bunların konuşalacağı zaman değildir. Şahsımla ilgili değerlendirme yapmak istemiyorum. Yalnız şunu çok net olarak söyleyebiliriz. Belediye başkan adaylarımız, meclis üyesi, il genel meclisi üyesi adaylarımız Türkiye’nin en iyi, en genç, halkın tandığı, sevdiği sempatik isimlerden oluşacaktır.”

Siyaset

Erbakan: 2025 sonu veya 2026 yılı ilkbaharında erken seçim yapılması gerekiyor

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ülke ekonomisinin çok kötü durumda olduğunu bu nedenle de iktidarın değişmesinin gerektiğini belirterek, “Bu şartlarda Türkiye’nin de milletin de 2028’e kadar dayanacak bir hali kalmamıştır. 2025 sonu veya 2026 yılının ilkbaharında bir erken seçimin yapılması ve mutlaka milletin de artık açıkça dile getirdiği, 31 Mart’ta oylarıyla ortaya koyduğu bu değişimin mutlaka gerçekleşmesi gerekiyor” dedi.

Ömer KOÇ
KAHRAMANMARAŞ-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, genel başkan yardımcılarıyla birlikte 31 Mart’ta kendi partilerinden aday olarak seçimi kazanan belediye başkanlarına hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak üzere Kahramanmaraş’a geldi. Erbakan, ilk olarak Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Mehmet Akpınar’ı ziyaret etti. Başarılar dileyen Erbakan, Akpınar sayesinde Dulkadiroğlu’nun milli görüş belediyeciliği tanışacağını söyledi.

‘4 KİŞİDEN BİRİ, KENDİ TEMEL İHTİYACINI KARŞILAYAMIYOR’

Erbakan, milletin 20 senedir kendisini yöneten iktidardan memnun olmadığını bu nedenle de 31 Mart’ta milletin Yeniden Refah Partisi’ne teveccüh gösterdiğini söyledi. Ekonomiye değinen Erbakan, şunları söyledi:

“17 bin lira asgari ücret aldığınızı düşünün. 5 bin lira sadece beslenme çantasının maliyeti. Bir okul çantası 1000 liraya satılıyor. Geçenlerde bir yavrumuz babasının elinden tutmuş pazara gitmişler. ‘Biz 3 kardeşiz. 3 tane çanta 3 bin lira tuttu. Alamadık çantayı geri dönüyoruz’ diyor. ‘Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksulluk yaşıyor’ diye OECD’nin raporu var. 6 milyon çocuk. Avrupa’da küçük veya orta boyutlu bir ülkenin nüfusu kadar çocuk yoksulluk yaşıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ‘5,4 milyon çocuğa sosyal yardım yapıyoruz’ diyor. İstanbul’da anket yapılıyor daha geçen ay. Ankete katılanların yüzde 52’si bir önceki ay en az bir gıda ürününü canım çektiği halde alamadım diyor. İstanbul’u niye örnek veriyorum? İstanbul bir de Türkiye’nin ekonomik açıdan en gelişmiş şehri. İstanbul halkının yarısı 2 kişiden 1’si canı çektiği halde meyveyi, sebzeyi, gıda ürününü alamıyor. 6 milyon çocuk yoksulluk çekiyor, 17 milyon küsür insana geçen sene sosyal yardım yapılıyor. 17 milyon insan, 20 milyon deseniz Türkiye’nin 4’te 1’i yapar. Dört kişiden biri kendi temel ihtiyacını geliriyle karşılayamıyor sosyal yardıma muhtaç halde. Açlık sınırı 21 bin lira, yoksulluk sınırı 64 bin lira. İstanbul’da yoksulluk sınırı 70 bin lira. Bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 45’i aç, yüzde 85’i yoksul.”

‘MUTLAKA İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldikten sonra akaryakıt ve dövizde büyük artışlar yaşandığını ifade eden Fatih Erbakan, Yaşama maliyeti arttı, açlık sınırı arttı, enflasyon arttı. Faizler yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye çıktı. Enflasyon arttı, döviz kurları arttı, akaryakıt fiyatları arttı ve bu artışlar katlanarak arttı. Şimdi diyorlar ‘Efendim biz tek haneliye düşüreceğiz enflasyonu.’ Geldiğinizden beri daha zaten 38’den 75’e çıkarttınız. Tek haneliği bırak sabit bile tutamıyorsunuz daha da artıyor. Şimdi orta vadeli programda yüzde 33 hesap ediyorlardı önümüzdeki yılın enflasyonunu, yüzde 42 revize ettiler. Hep aynı hikaye. Şubat ocaktan iyi olacak, nisan, marttan iyi olacak, mayıs nisandan iyi olacak. Hiçbir şeyin iyi olduğu yok, tam tersine daha da kötüye gidiyor. Ve mevcut ekonomi yönetiminin borç, faiz, zam, vergi ekonomisi, sıcak para ekonomisi anlayışıyla bu gidişatın düzelmesi, bu felaketten kurtulunması mümkün değil. O nedenle mutlaka bir iktidar değişikliği gerekiyor” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Kurtulmuş: 1982 Anayasası’ndan kurtulma vakti gelmiştir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Artık darbelerin izlerini geride bırakarak, darbe dönemlerinden kalan en büyük kalıntılardan biri olan 1982 Anayasası‘ndan kurtulma vakti gelmiştir. Nasıl ki, 12 Eylül’ün toplumsal, siyasi ve ekonomik bedelleri milletimizin kararlılığıyla aşılmışsa, şimdi de darbe anayasasını tarihin çöplüğüne atmak ve milletimizin iradesini tam anlamıyla yansıtan, demokrat, sivil, kapsayıcı ve özgürlükçü bir anayasa yapmak en büyük görevimizdir” dedi.

ANKARA-TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü nedeniyle sosyal medya hesabından bir mesaj yayımladı. Kurtulmuş, “12 Eylül 1980 darbesi, aziz milletimizin hafızasında derin yaralar açarak, demokrasimize karşı en büyük ihanetlerden biri olarak tarihteki yerini almıştır. O kara günlerde, milletimizin iradesi yok sayılmış, vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri gasbedilmiştir. Darbenin ardından yaşanan hukuksuzluklar, haksız yargılamalar, işkenceler ve idamlar toplumsal vicdanımızı derinden etkilemiştir. Bu karanlık dönem, demokrasiden uzaklaşıldığında nelerle karşı karşıya kalınabileceğinin en acı örneklerinden biridir. 12 Eylül darbesi ülkemizin bağımsızlığını da hedef alan bir emperyalist müdahale girişimiydi. Türkiye’yi ekonomik, siyasi ve toplumsal anlamda yıllarca geri götüren bu darbe dönemi, ülkemizin geleceğini karartmak amacıyla gerçekleştirilen iç ve dış müdahalelerin bir sonucuydu. Toplumsal kutuplaşmayı, özgürlüklerin kısıtlanmasını ve askeri vesayetin gölgesini beraberinde getiren bu süreç, hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak milletimizin özgüven duygusunu da zedelemiştir” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bahçeli’nin hayatı kitap oldu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hayatı, ‘Bir ülküye adanmış ömrün anlatılmamış hikayesi’ ismiyle kitaplaştı.

Kaan ULU
ANKARA-MHP’de 27 yıldır genel başkanlık görevini sürdüren Devlet Bahçeli‘nin hayatının anlatıldığı kitabın tanıtım videosu, partinin sosyal medya hesabından paylaşıldı. Videoda, “Milliyetçi Hareket Partisi, bir siyasi partiden çok daha fazlasıdır. Davadır, duadır, şehittir, mahpustur, mağdurdur, acıdır, gözyaşıdır. Bitmeyen mücadele, vazgeçilmez yemindir. Anadolu’nun tertemiz çocuklarıyla yokluktan var olan bu davayı şimdi yeniden millete gidip anlatma zamanıdır” ifadeleri yer aldı. Bahçeli’nin, “Dünya başıma yıkılsa, aç kalıp muhtaç düşsem yine namerde el açmam, yine de bu davadan dönmem. Bu emanete leke sürdürmem” sözleri de tanıtım videosunda yer aldı.

Kitap, İNC Araştırma ve İletişim Danışmanlığı tarafından Dr. Neslihan Çelik yönetiminde yaklaşık 1 yıllık çalışma ile hazırlandı. Kitapta ilk defa Bahçeli’nin özel yaşamına ait izlere, kişiliğinin farklı yönlerinin de tanınmasına imkan verilirken, kendisiyle ilgili, özel yaşam bölümleri de oluşturuldu. Kitapla ilgili partiden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

“Sayın Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı, Ülkücü Hareket’in ve Türk Dünyası’nın lideridir. Ülke için geçmişten bugüne önemli ve özverili siyasetin emsalsiz bir örneğidir. Ülkemizde demokrasinin tam anlamıyla oturması ve gelişimine, ülkemize yönelik iç ve dış tehditlerin bertarafına, kaotik dönemlerin hasarsız atlatılmasına kıymetli katkılar sağlamıştır. Hiç bozmadığı tavizsiz dik duruşu ile sadece ülkenin çıkarlarını gözetmeyi ilke edinmiş, ülkenin birliği ve dirliği söz konusu olduğunda diğer tüm ölçüt ve beklentileri yok saymıştır. Sayın Bahçeli, klasik siyasetçi anlayışından uzaktır. Siyaset etme sebebi salt iktidar olmak değildir. Derinlikli bakış açısı ile yaklaşan tehlikelere karşı ülkenin selameti ve milletin bölünmez varlığını muhafaza etmek birincil amacıdır. Özel hayatın, adı üstünde özel olduğuna inandığından bugüne kadar kendisi ile ilgili olarak o konulara pek girmemiş, girilmesini de hoş karşılamamıştır. Bu yüzden de özel hayatı ile ilgili anlatılanlar hep kulaktan dolma söylemler olarak kalmıştır. Geçmiş yıllar içerisinde yaşanmış ve ülke için önem arz eden siyasi konulardaki tutumu ve tavırları, benimsediği strateji de zaman zaman kasıtlı dezenformasyonlarla farklı anlatılmış ve aktarılmıştır. Devlet Bahçeli’nin hayatından kesitler ve seçkiler sunan fotobiyografik bu kitap tarihe not düşmek amacının yanında, biraz da bu çarpıtmaların ve söylemlerin doğrusunun aktarılması amacıyla hazırlanmıştır. Henüz görevinin başındayken, böyle bir eserin oluşmasına ve yayınlanmasına müsaade etmiş olması da yine dünyaya bakışının farklı bir tezahürüdür. Umulur ki; kitap okuyucularına, özellikle de gençlerin düşünce dünyasına ve siyasal gelişimine ve ‘Önce ülkem ve milletim’ kavramının tam olarak anlaşılmasına katkı sağlasın.”(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.