Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Kılıç kesti attı: Tek alternatif Yeniden Refah

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski bakan Suat Kılıç, AK Parti’nin de CHP’nin de tek alternatifinin Yeniden Refah Partisi olduğunu söyledi.

AYHAN GONCA
SAMSUN – Bir zamanlar AK Parti’nin gözbebeği olan ve mecliste CHP’ye karşı milleti ve devleti savunan, Samsun’a çok sayıda sağlık ve spor yatırımlarının onun milletvekilliği ve bakanlığı döneminde geldiği bilinen, gençlerle kurduğu köprü sayesinde AK Parti’nin genç oylarını arttıran ve sonunda Yeniden Refah Partisi’nde Genel Başkan Yardımcısı olarak görev alan eski bakan Suat Kılıç kesti attı: AK Parti’nin de CHP’nin de tek alternatifi Yeniden Refah Partisi’dir. Millet partimizin iktidarını özlemle bekliyor. Yerel seçimlerde büyük başarı elde edip iktidara yürüyeceğiz.

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı İbrahim Yaşar ve haber sitemizin imtiyaz sahibi Mustafa Yunus Gonca’nın da katıldığı basın toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, AK Parti’den ayrılmasına değinirken, “AK Parti’de söylenecek sözümüz bitti. Buna karşın milletimize olan hizmet aşkımızdan hiçbirşey eksilmedi.” dedi. AK Parti çatısı altında 20 yıl süren hizmet yolculuğunu 10 Haziran 2023’te bitiren ve Yeniden Refah Partisi çatısı altında Türkiye’ye ve aziz millete hizmetlerini sürdüreceğini vurgulayan Kılıç, bu yeni yolda, adalet, merhamet için, sorunlarına çözüm bekleyen insanlar için çalışmaya gayret edeceğini ifade etti.

“AK PARTİ İLE ALACAK-VERECEK MESELEM YOKTUR”
Suat Kılıç, AK Parti’de artık kendisine yer bulamadığı için ayrıldığı yönündeki eleştirilere ise şu cevabı verdi:
“Sığ, bilimden, mantıktan yoksun bir bakış açısıdır. 21, 22 ve 23’üncü dönemlerde AK Parti’den milletvekilliği yaptım. 22’nci dönem Türkiye’nin en genç milletvekiliydim. 23’üncü dönemde Türkiye’nin en genç grup başkanvekiliydim. 24’üncü dönemde 61’inci hükümette Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı kuran kabinenin en genç Bakanıydım. Anayasa, adalet, milli savunma, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi gibi komisyonlarda görev yapmışım. Sayın Cumhurbaşkanı bana daha ne görev versin?” diye sordu.

Kılıç, AK Parti’de alabileceği tüm görevleri aldığını, hepsinin hakkını verdiğini ki bu sayede her defasında daha üst bir göreve getirildiğini dile getirerek, şunları söyledi: “AK Parti ile alacak verecek meselemiz yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı insan olarak seviyorum. İyi ki bu geçmişi birlikte inşa ettik, iyi ki bu hizmetleri birlikte yaptık diyorum.”

‘CHP DE KAZANSA FARK ETMEYECEKTİ’
Türkiye’nin bugün geldiği noktada alternatif bir siyasi partiye ihtiyacı olduğunu gördüğünü belirten Suat Kılıç, Tek gerçek alternatifin de Yeniden Refah Partisi olduğuna tüm kalbiyle inandığını vurguladı. Kılıç, “Partimiz hem iktidarın gerçek alternatifi, hem de CHP dahil olmak üzere muhalefetin tek gerçek alternatifidir. AK Parti ile CHP’nin temel ekonomik ve sosyal politikalarında farklılık olmadığını Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası başlayan zam ve vergi politikaları ile gördük. Kazanan CHP de olsaydı bu zamlar yine yapılacaktı. Farklı olan Yeniden Refah Partisi ve milli kaynak paketleri, söylemleri ve geçmişteki uygulamalarıdır. Merhum Erbakan hocanın politikalarına baktığımızda 2 değerin var olduğunu görürüz. Biri ekonomide denk bütçe, diğeri kamuda tek hesaptır. Milli kaynak paketlerine yöneldiğiniz zaman, milli enerji politikanızı milli kaynaklarla destekleğinizde Türkiye’nin borçlanmaya ihtiyacı kalmayacaktır. Vakit Yeniden Refah vaktidir.” diye konuştu.

SU AKAR MECRASINI BULUR”
AK Parti ile rekabet için ve AK Parti’nin oyunu bölmek için kurulan bir parti olmadıklarını, AK Parti dahil tüm partilerin tabanına ve seçmenine hitap ettiklerini, bu bakımdan tüm Türkiye’nin partisi olacaklarını ve ayrılıkçılık yapmadan hizmet edeceklerini vurgulayan Suat Kılıç, “Türkiye’nin yerel ve genel yönetiminde ihtiyacı olan Milli Görüş anlayışı ve Yeniden Refan Partisi’nin söylem ve politikalarıdır. Bizler kapı kapı, cadde cadde, sokak sokak dolaşır halkımıza mesajımızı veririz. Sonra seçmen AK Parti’den de gelir, her yerden gelir. Su akar mecrasını bulur” ifadelerini kullandı.

“MÜKELLEF UN ÇUVALI DEĞİLDİR”
Seçimlerde Cumhur İttifakı’na dahil olduklarında ‘doğruya doğru, yanlışa yanlış’ politikası izlediklerini ve halen izlemeye devam ettiklerini de hatırlatan Kılıç, “İttifaka dahil olduğumuz gün, ‘hayra motor, şerre fren olacağız’ dedik. O gün bugündür iktidarın doğrusuna doğru, yanlışına yanlış demeyi sürdürüyoruz. ‘Zamlar yanlıştır’ diyoruz, ‘zamlar ile bütçe açığı kapatılamaz’ diyoruz. ‘Vergiler 2 kere alınamaz’ diyoruz. ‘Ek vergiler koyarak bütçe açığını kapatamazsınız’ diyoruz. ‘Mükellef, vurdukça tozan bir un çuvalı değildir’ diyoruz. ‘Vergi, zam, faiz, enflasyon sarmalından bu ekonomiyi çıkarmak gerekir’ diyoruz. Bu, Türkiye’nin susadığı bir muhalefet anlıyışıdır” vurgusunu yaptı.

SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Suat Kılıç, son olarak Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı konusunda bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Bugün bunların konuşalacağı zaman değildir. Şahsımla ilgili değerlendirme yapmak istemiyorum. Yalnız şunu çok net olarak söyleyebiliriz. Belediye başkan adaylarımız, meclis üyesi, il genel meclisi üyesi adaylarımız Türkiye’nin en iyi, en genç, halkın tandığı, sevdiği sempatik isimlerden oluşacaktır.”

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, “Bırakın katliamı durdurmayı elinde 150 bin Gazzeli’nin kanı olan bir kasabı, kongresinde ağırlayan bu caniye kürsü veren, bununla yetinmeyip hezeyanlarla dolu konuşmasını büyük bir şevkle 57 kez ayakta alkışlayan bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız” dedi.

 Mikail BIYIKLI-Ömer HASAR
İSTANBUL-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Valisi Davut Gül ve teknoloji alanında faaliyet gösteren firma yetkilileri katıldı.

“57 KEZ AYAKTA ALKIŞLAYAN BİR AKIL VE VİCDAN TUTULMASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye’nin hedefleri açısından çok önemlidir. Burada şu gerçeği öncelikle vurgulamak isterim. İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin; ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan, mevcut küresel sistem artık miadını doldurmaya başlamıştır. Sistemin, sorunlara çözüm üretme kabiliyetini yitirdiğinin işaretlerini uzun zamandır zaten görmekteyiz. Sadece yakın geçmişte yaşanan krizlere bakmak bile sistemin iflas bayrağını çoktan çektiğini göstermeye yeterlidir. Mesela Suriye’deki ihtilaf tam 13 yıldır sürüyor. Ukrayna’daki savaş 2.5 yıldır aralıksız devam ediyor. Yemen istikrara kavuşmadan maalesef Sudan karıştı. Gazze’de 16 bin masum çocuk, 40 bin sivil hayattan koptu. Soykırımın önüne yaklaşık 10 aydır geçilemedi. Amerika’nın kongresinde soykırımcı bir katilin, nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi. Gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün temsilciler meclisi, alkışlıyor. Öbür taraftan temsilciler meclisinin dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuluyor. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor. 7 Ekim’den beri insanlar, sinema filmi izler gibi çocukların, kadınların daha kuvözdeki bebeklerin öldürülmesini uzaktan seyrediyor. Bunların katili olan bir Netanyahu, Amerika’da alkışlanıyor. Bu nasıl bir iştir? Bunu anlamak mümkün mü? Hani demokrasi? Hani özgürlük? Hani insan hakları? Hani insan hakları beyannamesindeki o alt alta yazılmış maddeler? Hepsi bir tarafta, orada bir alkış curcunasıdır gidiyor. Bırakın katliamı durdurmayı elinde 150 bin Gazzeli’nin kanı olan bir kasabı, kongresinde ağırlayan bu caniye kürsü veren bununla yetinmeyip hezeyanlarla dolu konuşmasını büyük bir şevkle 57 kez ayakta alkışlayan bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız” dedi.

“40 BİN İNSANIN KATİLİNİ KAHRAMAN GİBİ AĞIRLARKEN YÜZLERİ KIZARMIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lafa gelince tüm dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi verenler, çağımızın Hitlerini baş tacı ederken zerre miskal utanmıyor. 40 bin insanın katilini kahraman gibi ağırlarken yüzleri kızarmıyor. Adalet yok. Hukuk yok. Kural yok. Merhamet, şefkat, vicdan yok. Barış için sorumluluk almak yok. İnsanlığın umudunu artıracak hiçbir çaba yok. Zalimin, zulmünden dolayı adete itibar gördüğü mazlumun hakkının yok sayıldığı bir cinnet haline hep birlikte şahitlik ediyoruz. Küresel sistemin kökten sarsıldığı bu kaostan ancak güçlü durabilen, ayakta kalabilen, var olanın üstüne koyabilen, kendi göbeğini kendi kesebilen ülkeler başarıyla çıkma şansına sahiptir. Türkiye olarak insanlığın gündeminde yer alan meselelere bu zaviyeden bakıyoruz. Onun için tam bağımsız Türkiye hedefiyle, Türkiye yüzyılını inşa etmek için her alanda yoğun bir çabanın içindeyiz. Yatırım, üretim, istihdam, icat ve ihracat bütün bunlarla birlikte kalkınma yolculuğumuzu hız kesmeden sürdürüyoruz. Ne etrafımızda yaşanan çatışmalar ne de 6 Şubat depremlerinin 400 milyar doları bulan faturası bizi yolumuzdan alıkoymadı. Elbette sarsıldık. Elbette sıkıntılar, zorluklar yaşadık. Elbette fedakarlıklarda bulunmak zorunda kaldık. Ama şartlar ne olursa olsun hedeflerimizden asla ve asla kopmadık, kopmuyoruz. Küresel ekonomik fırtınadan ülkemizin en az şekilde etkilenmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Türk ekonomisiyle ilgili son dönemde açıklanan veriler hamdolsun doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sadece kendi iş çevrelerimizin değil yurt dışındaki piyasa aktörlerinin de Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveni yükseliyor. İnşallah çok daha iyi olacak. İçeride ekonomi yatırım ortamımızın iyileştirilmesi için gereken adımları da atıyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE YÜZYILINI AYNI ZAMANDA YATIRIMIN YÜZYILI YAPMAYI HEDEFLİYORUZ”

Savunma sanayisinde yakalanan ivmeyi yüksek teknolojili diğer alanlara da taşımanın gayreti içerisinde olduklarını söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin teknoloji geliştirme kabiliyetinin nişanelerinden olan yerli ve milli elektrikli otomobilimiz Togg artık yollarda. Yapamazsınız diyenlere, yapsanız bile satamazsınız diyenlere, gurur duymak yerine Togg’a, çamur atanlara rağmen hedefimize ulaştık. Togg’da gösterdiğimiz irade diğer sektörlere de ilham kaynağı oldu. Ayrıca küresel otomotiv firmaları ve diğer büyük ölçekli araç üreticilerinin elektrikli araç yatırımlarını Türkiye’ye yöneltmesinin önünü açtı. Kısa süre önce dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD ile bir milyar doları aşan bir yatırım sözleşmesi imzaladık. Buna göre ülkemizde üretim tesisi ve AR-GE merkezi kuracak Manisa’da. Başka şirketlerle de görüşmelerimiz sürüyor. Tabii tüm bunlar sadece birer başlangıç. Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda daha güçlü bir canlanma göreceğiz. Türkiye yüzyılını aynı zamanda yatırımın yüzyılı yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hazırladığımız uluslararası doğrudan yatırım stratejisini, yakında uygulamaya geçiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan strateji belgemizle yüksek teknolojiye dayalı ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımları daha fazla ülkemize çekmek istiyoruz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bakan Göktaş: Her hanenin bir aile danışmanı olsun istiyoruz, çalışmamızı başlattık

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Nasıl her ailenin bir aile hekimi varsa, biz de her hanenin bir aile danışmanı olsun istiyoruz. Bununla ilgili çalışmamızı başlattık. Bu sayede mahalle mahalle ülkemizin sosyal risk haritasını çıkaracağız” dedi.

ANKARA-Yaşlı nüfusunun son 5 yılda yüzde 21,4 arttığını kaydetti. Yine TÜİK verilerine göre; Türkiye’de doğurganlık oranının nüfusun kendini yenilemede kritik seviye olan yüzde 2,1’in altında, yüzde 1,51 olduğuna dikkat çeken Bakan Göktaş, “Aslında bu trend tüm dünyada yaşanıyor. Bizim nüfusumuz Avrupa’ya göre daha genç olsa da yine bir alarm durumu söz konusu. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız da bu nedenle konuyu ‘Varoluşsal bir tehdit’ olarak nitelendiriyor. Birçok Avrupa ülkesi bu konuyla ilgili meclislerinde özel oturumlar yapıyor. Durumun ciddiyetini anlatmak için şöyle bir örnek vermek isterim. Eğer bu trend bu şekilde devam ederse bundan 20-25 sene sonra biz yeterince askere gönderecek genç bulamayacağız” diye konuştu.

Genç nüfusun artması ve doğurganlık oranlarının yükselmesi için geniş kapsamlı çalışmalar yaptıklarını ifade eden Bakan Göktaş, “Bunu sadece bizim bakanlığımız üzerinden değil çoklu yönlü olarak, tüm paydaşlarla iş birliği içinde, bir devlet politikası olarak ele almak zorundayız. Bu nedenle Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sağlık, Hazine ve Maliye bakanlıkları ile birlikte bir çalışma grubu oluşturuyoruz” dedi.

Bakan Göktaş, bu konuda akademik anlamda geniş çaplı bir saha çalışması yapacaklarını belirterek, çalışma grubunun da sahadan gelecek verileri, mevcut politikaları, hizmetleri de kullanarak kısa, orta ve uzun vadeli politikaları ortaya koyacağını bildirdi. Aile ve nüfus konularını ele alan Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığı’nı haziran ayında kurduklarını anımsatan Bakan Göktaş, “Diğer yandan biz de önleyici tedbirlerle, mahalle bazlı sosyal hizmet anlayışı ile sağlıklı aileyi korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Nasıl her ailenin bir aile hekimi varsa, biz de her hanenin bir aile danışmanı olsun istiyoruz. İlk defa açıklıyorum, bununla ilgili çalışmamızı başlattık. Bu sayede mahalle mahalle ülkemizin sosyal risk haritasını çıkaracağız. Olası riskleri önceden görüp ona göre hareket edeceğiz. Böylece önleyici tedbirlerimizi de almış olacağız” ifadelerini kullandı.

‘AİLE GENÇLİK FONU’NA 3 İL EKLENECEK’

Bakan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’na gençlerin yoğun ilgi gösterdiğini, bugüne kadar 11 bin 257 çiftin başvurduğunu söyledi. Gerekli kriterleri sağlayan, eğitim, danışmanlık hizmetlerine katılan ve resmi nikahı gerçekleşen 2 bin 386 çifte de toplam 357 milyon 900 bin lira ödeme gerçekleştirdiklerini dile getiren Göktaş, deprem bölgesinde başlayan projenin uygulamasına doğum oranının en düşük olduğu Zonguldak, Bartın ve Karabük’ün de ekleneceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilen Gönül Elçileri Projesi’nde devlet himayesindeki çocukların huzurlu bir aile ortamında büyümelerini sağlamayı amaçladıklarını belirten Bakan Göktaş, “2002’de 500 koruyucu aile yanında 515 çocuğumuz varken, şu anda 8 bin 588 koruyucu ailemizin yanında 10 bin 268 çocuğumuz bulunuyor. Bu sene koruyucu ailelerin yaşadığı bazı sorunların önüne geçmek üzere Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile çalışmalar yürüttük. İlk defa paylaşmak isterim, artık koruyucu ailelerimiz e-okul, MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) ve e-nabız gibi sistemler üzerinden çocukların takibini ve işlemlerini kolaylıkla yürütebilecek. Böylece koruyucu ailelerimizden bu yönde bize gelen talepleri de karşılamış oluyoruz” dedi.

‘ERİŞİM ENGELİ İSTEDİK’

Bakan Göktaş, çocukların internetin zararlı içeriklerinden korunmasına yönelik yapılan çalışmalarla ilgili, bakanlık bünyesinde sosyal medya çalışma grubu olduğunu, bu grubun geleneksel ve sosyal medya ortamında çocukları ve aileleri tehdit eden içerikleri 7/24 takip ettiğini vurguladı. Bakanlığın internet sitesinden de ulaşılabilen Çocuklar İçin Duy, Duyarlı Ol (DUY) ihbar hattı olduğunu aktaran Bakan Göktaş, “Bakanlık olarak ailelerden ‘wattpad’ hikaye platformu hakkında çok fazla şikayet alıyorduk. Bu platformda 18 yaş altı çocuklarımız her türlü zorbalık, şiddet, cinsel istismar, intihar, madde bağımlılığı gibi son derece olumsuz içeriklere hiçbir filtre ve kontrol mekanizması olmaksızın maruz kalıyordu. Bu platformun Türkiye’de bir temsilcisi yok, içeriklerle ilgili şikayetimizi iletecek muhatap bulamıyorduk. Buna seyirci kalmadık ve harekete geçerek platform ile ilgili erişim engeli istedik. Bu konuda ailelerden teşekkür ve destek mesajları aldığımızı da ifade edeyim” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Bakan Kurum: Ayder’de yıkılan otellerin yerine hiçbir yapı yapılmayacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Ayder‘de yenileme kapsamında başlattığımız çalışmalarda artık son safhaya gelmiş durumdayız. Orada 7-8 otel ile oradaki dönüşümü gerçekleştireceğiz. Yıkılan otellerin yerine de hiçbir yapı yapılmayacak” dedi.

Mehmet Can PEÇE- Osman Kubilay KÜÇÜKMUSTAFA
RİZE-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, geldiği Rize’de deniz dolgusu üzerinde korozyon nedeniyle riskli duruma geldiği için 25 bin metrekare alanda başlatılan kentsel dönüşümle yıkılan binaların yerine yapılan Belediye Bloklarındaki esnafı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “Daha önce hep kamuoyuna gelip, gündem olmuş ‘belediye blokları’ diye bildiğimiz Rize’nin merkezindeyiz. Burada hem deniz dolgusu üzerine yapılmış hem de korozyona uğramış binaları yeniledik, esnafımızı ziyaret ettik. Yaklaşık 200 dükkanımızın, 400 ofisimizin olduğu muhteşem bir eseri Rize’mize kazandırmış olduk, mutluyuz. Çünkü Rize’miz her şeyin en iyisini hak ediyor. Rize, Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketi ve Rizeli kardeşlerimiz her zaman AK Parti’mizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında dimdik durmuş kardeşlerimiz. Tabii biz, bir taraftan deprem bölgesinde çalışmalarımızı yürütürken, bir taraftan da ülkemizin 81 ilinde yapılması gereken altyapıdan üstyapıya çalışmaları, yürütmeye gayret gösteriyoruz. Yarın inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle de Rize’mizde yaklaşık değeri 2 milyar 700 milyon lirayı bulan çok önemli projelerin açılışlarını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

AYDER‘DE ARTIK SON SAFHAYA GELMİŞ DURUMDAYIZ’

Ayder Yaylası’ndaki kentsel dönüşüme ilişkin bilgiler paylaşan Bakan Kurum, “Bu eserlerin içinde yine bizim çok önemsediğimiz kentsel dönüşüm, doğa koruma projelerimiz var. En önemlisi de benim nezdimde doğa ve koruma projesi olarak değerlendirdiğimiz Ayder’imiz. Ayder’de yenileme kapsamda başlattığımız çalışmalarda artık son safhaya gelmiş durumdayız. Orada kapalı bir otopark yaptık ve Ayder’in o doğal güzelliğine zarar vermeyecek şekli ile tamamen yerin altında ve Ayder’e gelen vatandaşlarımıza, turistlerimize hizmet verecek bin 800 araçlık bir otoparkı yarın inşallah açıyor olacağız. Orada daha önce orada altyapı, üstyapı yenilemeye çalışmaları yapmış, peyzaj düzenlemesi çalışmaları yapmış yine Ayder’in o güzelliğine zarar verdiğini düşündüğümüz görüntü kirliliğine sebebiyet veren salıncakların kaldırılmasını sağlamıştık. Bu kapsamda yenileme çalışmalarımız devam ediyor. Oradaki görüntü kirliliğine, binaların Ayder’imize, gözümüzün nuru yaylamızda zarar vermemesi için çalışmalarımızı özenle yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘RİZE’MİZLE GURUR DUYUYORUZ’

Rize’de yaşanan sel afetlerinde verdikleri sözleri yerine getirdiklerini söyleyen Bakan Murat Kurum, “Sellerde milletimize sözler vermiştik. Daha önceki Elazığ, Malatya, Antalya yangınlarında olduğu gibi milletimize verdiğimiz sözleri tutmuş ve evlerin hızlı bir şekilde teslimlerini gerçekleştirmiştik. Yine AFAD’ımızla, bakanlığımızla yapmış olduğumuz çalışmalar çerçevesinde, selde yaşanan hasarlar sebebiyle vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri yarın inşallah tutuyor olacağız; o konutlarımızın anahtar teslimlerini yapacağız. Diğer taraftan da sahilde millet bahçesi ile Rize’mizin nefes alacağı, Karadeniz rüzgarının tamamen Rize’ye hakim olacağı bir projeyi gerçekleştireceğiz. Rize’mizle ve Rizeli kardeşlerimize gurur duyuyoruz; Rize sadece Rize’den ibaret değil, bugün İstanbul’da da Ankara’da da 81 ilimizde de Rizeli kardeşlerimiz var. Biz de onları mutlu etmek için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bu heyecanı yine ilk günkü aşkla, şevkle devam ettireceğiz” dedi.

Rize’de meydan alanında 2’nci etap kentsel dönüşüm çalışmalarının da başlayacağını aktaran Bakan Kurum, “İkinci etap diye belirlediğimiz alanda inşallah vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda bu projeye dahil edeceğiz ve oraların da dönüşümünü gerçekleştireceğiz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.