Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Milli Savunma Bakanı Güler: 40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz

Milli Savuma Bakanı Yaşar Güler, “Eurofighter’larla ilgili çalışmamız var. İngiltere ve İspanya’yla görüşüyoruz. Hem İngiltere hem İspanya evet diyor, Almanya’yı ikna etmeye çalışıyorlar. Onlar çalışıyor biz çalışmıyoruz. Olursa oradan da 40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz” dedi.

Doğukan Gürel
ANKARA-
Milli Savuma Bakanı Yaşar Güler, TBMM’de katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekilleri tarafından yönlendirilen soruları cevapladı. Bakan Güler, 6 Şubat tarihinden meydana gelen depremlerde TSK’nın icra ettiği faaliyetleri saat saat aktardı.

“S400’e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye basarız”

Bakan Güler, S400 hava savunma sisteminin faal durumda olup olmadığına ilişkin soru üzerine, “Bizler 7 gün 24 saat, 365 gün bu memleketin güvenliği için çalışıyoruz. S400’ü alıp bir fabrikanın köşesine teslim edemeyiz. Böyle bir şey yok. S400’e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye basarız” diye konuştu.

Bakan Güler’den CHP’li Ağbaba’ya “Bu çamaşır makinesi mi?” cevabını
CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın “Niye kullanmıyorsunuz?” sorusuna ise Bakan Güler, “Bu çamaşır makinesi mi?” cevabını verdi.

“40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz”

“Elimizdeki muharip uçakların şu anda yükümlü olduğumuz görevleri karşılayıp karşılamayacağına dair bir soru vardı. Elimizdeki uçaklarımız F-16’larımız ve F-4’lerimiz bizim yapacağımız görevler için yeterlidir” diyen Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz tabii ki ileriye bakıyoruz, başlangıçta F-35’e müracaat etmiştik. Bakın F-35’te birtakım problemler çıktı. Onun da alternatiflerini çalışıyoruz. Block-70 denen Viper uçaklarıyla 40 taneyi hazır alacağız, 79 taneyi de kendi TUSAŞ fabrikamızda biz yapacağız. Eurofighter’larla ilgili çalışmamız var. İngiltere ve İspanya’yla görüşüyoruz. Hem İngiltere hem İspanya evet diyor, Almanya’yı ikna etmeye çalışıyorlar. Onlar çalışıyor biz çalışmıyoruz. Olursa oradan da 40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz. Ama bizim için asıl olan 2 tane uçağımız var. Hürjet’imiz var; eğitim uçağımız olacak aynı zamanda bir muharip uçak olacak. Asıl hedefimiz KAAN, milli muharip uçağımız; bu yılın sonunda ilk uçuşunu yapacak. Bu beşinci nesil bir uçak bugün başladık yarın da bunu bitireceğiz öbür gün de piste çekeceğiz diye bir kaide yok. 2028’de yerli motoru vereceğiz. En geç 2031-2032 kendi motorumuzla uçuyor olacak.”

“Sınırlarımızda 60 bin personelimiz 24 saat çalışıyor”

Sınır güvenliği konusuna ilişkin açıklamalarda Güler, “Açık yüreklilikle söylüyorum sınırlarımız bugüne kadar olmadığı kadar güvenilir. Bugün sınırlarımızda 60 bin personelimiz 24 saat çalışıyor. Arzu eden her vekilimizi istediği sınıra götürebiliriz. 15-20 tane ülke bizim sınırlarımızı, görüp örnek alıp kendi sınırlarında uygulamak için ülkemize geliyorlar” diye konuştu.

Ayrıca Bakan Güler, F-35 uçaklarının Amerika’da bile uçuşlarının kesildiğini belirterek, “F-35 konusunu oturup düşünmemiz gerek. Avrupa’daki bir çok ülkede aksaklık var. Ben şahsen alma taraftarı değilim” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Siyaset

Kılıçdaroğlu: Demirtaş dışarıda olsaydı, eminim terör olayları da biterdi

Edirne’de eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ı cezaevinde ziyaret eden eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum” dedi.

Umut IŞIK
EDİRNE-Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ı ziyaret etti. Yaklaşık 3 saat cezaevinde kalan Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunup, sorularını yanıtladı. Selahattin Demirtaş ile Selçuk Kozağaçlı’yı ziyaret ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Önce şunu ifade edeyim; kendilerini sağlıklı görmek açısından son derece güzel. Hem sağlıklı olmaları hem Türkiye’nin sorunlarını yakından takip etmeleri beni çok mutlu etti. Sayın Demirtaş sivil siyasetin öncüsü. Türkiye’de herkesin huzur içinde yaşamasını, mutlu yaşamasını arzu ediyor. Türkiye’yi yakından izliyor, dünya siyasetini yakından izliyor. Sayın Kozağaçlı da aynı şekilde. Dolayısıyla bizim görevimiz yeni bir siyaset dilini Türkiye’yi egemen kılmak, Türkiye’de bütün arkadaşları, bütün yurttaşları, bütün dostların huzur içinde yaşamasını, sağlıklı yaşamasını, barış içinde yaşamalarını, düşüncelerini özgürce dile getirmelerini arzu ediyoruz. Ben Sayın Demirtaş’ı uzun süredir izliyorum. Kendisini yakından görmem, uzun bir sohbet gerçekleştirmemiz de benim açımdan son derece yararlı oldu” dedi.

‘TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSENİN DÜŞÜNCELERİNDEN ÖTÜRÜ HAPSE ATILMASINI İSTEMEM’

Demirtaş ile Türkiye siyasetini konuştuklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Komşularımızdaki gelişmeleri konuştuk. Dünya siyasetini konuştuk. Az önce de ifade ettim; yeni bir siyaset diline ihtiyaç olduğumuzu da her iki değerli siyasetçi arkadaşımız dile getirdi. Gerçekten barıştan yana, huzurdan yana, beraber yaşamaktan yana sivil siyasetin ne kadar önemli olduğu vurgulandı zaten. Dolayısıyla bu çerçevede bir görüşme, bir değerlendirme yaptık. Ben tabii Türkiye’de hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını istemem. Düşünceyi saygıyla karşılarız. Kendilerinin düşüncelerine katılırız veya katılmayız, o ayrı bir şey ama bir kişinin düşüncelerini ifade etmesi son derece değerlidir ve demokrasilerde bu kaçınılmazdır, böyle olması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKEMİZDE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ’

Kılıçdaroğlu, ziyaret ettiği Demirtaş ve Kozağaçlı’nın kendisinin siyaset ve Türkiye’deki sorunların çözümü konusunda ne samimi olduğunu bildiklerini belirterek, “Dolayısıyla bu çerçevede ben olaylara yaklaşıyorum. O dönem iktidar bir anayasa değişikliğini, terör olayı üzerinden referanduma sunmak istiyordu. Bu çok daha büyük sorunlar yaratacaktı, Türkiye açısından. Biz buna engel olduk. Dolayısıyla bizim bakış açımız, Türkiye’de huzurun olması, Türkiye’de yeni bir siyaset dilinin, sivil siyaset dilinin gelişmiş olması, Türkiye’de terörün sona ermesi, Orta Doğu coğrafyasında barışın olması, huzurun olması, Türkiye’de insanların huzur içinde yaşamaları, herkesin kendi kimliğine başkalarının saygı duyması, saygı göstermesi. Bu çerçevede zaten aramızda herhangi bir ayrım da yoktur. Dolayısıyla düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE, DEMOKRATİKLEŞMEDİĞİ SÜRECE NORMALLEŞME OLMAZ’

Demirtaş ve Kozağaçlı’nın gençlerin yurt dışına gidişleriyle ilgili kaygılarını dile getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Doğrudur, gençlerin yurt dışına gitmeleri, geleceklerini yurt dışında aramaları gerçekten kaygı verici bir olay. Türkiye’nin bu sorunu çözmesi lazım. Gençler, ‘Ev alamayız, araba alamayız, düşüncelerimizi ifade edemiyoruz’ diye başka beklentiler içine giriyorlar ve Türkiye, en değerli varlıklarını maalesef kaçırıyor. Bu konudaki kaygılarını da dile getirdiler. Türkiye, demokratikleşmediği sürece normalleşme olmaz. Normalleşmenin temel koşulu, demokratikleşmedir, düşüncelere saygıdır. Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasıdır. O zaman zaten normalleşme olur. Ama siz hala otoriter yapıyı sürdürür ve bu otoriter yapıyı güçlendirmeye kalkarsanız zaten demokratikleşme olmaz. Yani işin özünde demokrasiyi bütün kurumlarıyla, düşünceleriyle, kurumlarıyla dile getirmek ve bunları yaşatmaktır. Eğer bunlar olmazsa zaten demokrasi dediğimiz şey gelişmez. Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş’ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

Suat Kılıç: Anayasa konusu gündemde ama anayasa metni ortada yok

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Kuvvetler ayrılığını ön plana alan, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı birbirine karşı kontrol mekanizmalarıyla güçlü kılan yeni bir anayasa sürecine Yeniden Refah Partisi olarak biz bize düşen katkıyı sağlayacağız. Önce tekliflerin şekillenmesi ve öne çıkması lazım. Şu an görünen o ki anayasa konusu gündemde ama anayasa metni ortada yok. Üzerinde konuşabilmek için bu metni görmek istiyoruz” dedi.

 Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY
ANKARA-Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Uluslararası Adalet Divanı’nın ‘refah operasyonu durdurulsun’ kararına rağmen İsrail, sivilleri bombalıyor. Canavarca hisse yapılan bu saldırılar soykırımdır. Siyonist İsrail’in refahtaki sivillere yönelik canavarca hisse yapılan saldırımları uluslararası hukuk açısından soykırımdır. İşlenen cinayetler insanlık suçudur. Netanyahu adlı azılı katil soykırım suçlusudur. İsrail’in devlet terörüne gözcülük ve sözcülük yapanlar da aynı şekilde soykırım suçlusudur. İsrail’in sivillere yönelik hava saldırıları sonrası tanklarla kara harekâtı başlattığı bilgileri gelmektedir. Siyonist rejimin hukuk tanımazlığını durdurmak sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın görevidir. İsrail’in bu hukuk tanımazlığı, uluslararası kuruluşları da anlamsızlaştırmaktadır. İsrail’in devlet terörü karşısında bütün etkisizliği ve tepkisizliği nedeniyle Birleşmiş Milletler anlamını ve ağırlığını kaybetmiştir. Aynı nedenle İslam İş birliği Teşkilatı Arap gibi birliktelikler de anlamını kaybetmiştir. Bu şekilde Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi küresel vicdana tercüme olması gereken kurumlar da kısa bir süre içerisinde anlamını kaybedecektir” diye konuştu.

‘İSPANYA’NIN, İRLANDA VE NORVEÇ’İN FİLİSTİN’İ DEVLET OLARAK TANIMA KARARINI DEĞERLİ BULUYORUZ’

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şartlar içerisinde İspanya’nın Filistin’i devlet olarak tanıma kararını fevkalade önemli ve değerli buluyoruz. Son dakika bilgisi olarak ulaşan İrlanda ve Norveç’in Filistin’i devlet olarak tanıma kararını da aynı şekilde önemli ve değerli buluyoruz. İspanya, İrlanda ve Norveç hükümetlerini Siyonist İsrail’in bütün diplomatik baskılarına rağmen Filistin’i devlet olarak tanıma özgür ve bağımsız Filistin’i uluslararası camia nezdinde kabul eden devletler olma onurundan dolayı bir kere daha kutluyor ve tebrik ediyoruz. İspanya’nın 1967 sınırlarının korunmasına yönelik vurgusunu da ayrıca önemli ve değerli buluyoruz. Tabii ki biz 1947 öncesi topraklarında büyük ve bağımsız Filistin’in tek ve birleşik bir devlet olarak bağımsızlığının bütün dünya tarafından tanınması gerçeğini ve gereğini savunmaya devam ediyoruz. İsrail’in devlet terörü on binlerce masum insanı refahta sığınmış oldukları çadırlarda yakmaya, öldürmeye devam ettikçe Filistin’in özgürlük meşalesinin daha da yükseleceğine inanıyoruz. Akan kan ve gözyaşı, bağımsız Filistin’in ve Özgür Kudüs’ün tam bağımsızlık yolunu açmaktadır. Öyle ki, Siyonist katil Netanyahu’nun kendi vatandaşları ve dindaşları tarafından da lanetle anılacağı günler yaklaşmaktadır.”

‘TÜRKİYE KUDUZ RİSKİ TAŞIYAN ÜLKELER ARASINDA SÜRATLE YUKARIYA DOĞRU YÜKSELMEKTEDİR’

Suat Kılıç, başıboş sokak köpekleri konusu ile ilgili, “Başı sokak hayvanlarıyla ilgili olarak toplumsal kesimlerde oluşan duyarlılığı takdirle takip ediyoruz. Ülkemizde tam sayısını kimsenin bilemediği, sokak hayvanlarıyla ilgili popülasyon tahmini 4 ila 10 milyon arasında değişmektedir. Bu sayının sokakta kalmasına göz yummak, kayıtsız kalmak mümkün değildir. Sokaktaki başıboş hayvanlar nedeniyle Türkiye kuduz riski taşıyan ülkeler arasında süratle yukarıya doğru yükselmektedir. Kuduz riski taşıyan ve saldırgan köpeklerle ilgili uyutma dahil yapılması gerekenler bellidir. Diğerleriyle ilgili de yapılması gereken neyse devlet ve belediyeler marifetiyle yapılmalıdır, yapılacaktır. Gelişmiş ülkelerin hiçbirinde kent merkezlerinde başıboş sokak köpeği çeteleri görmek mümkün değildir. Bu sorunun çözümüne beş yıl önce engel olanlar beş yıl sonra çözümü tamamen imkânsız bir sorunla karşı karşıya kalmamızı arzulayanlardır. Bu mesele partiler üstü bir meseledir. Başıboş sokak hayvanlarıyla ilgili bugün atılması gereken adımlar atılmazsa beş yıl sonra istesek de adım atma imkânı kalmayacaktır. Nitekim bulundukları koltuklarda beş yıldır sokak hayvanlarıyla ilgili parmağını bile oynatmadan oturanların pişmanlıkları bugün kameralara yansımaktadır” dedi.

‘SÜRESİZ NAFAKA HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR’

Kılıç, süresiz nafaka konusuna ilişkin şunları söyledi:

“Yeniden Refah Partisi olarak süresiz nafaka mevzuatının değiştirilmesine yönelik kanun teklifimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndedir. Bir süre evlilik sonrası sürekli nafaka zorunluluğu adil değildir. Süresiz nafaka, kanuna uygun olabilir ama hukuka uygun değildir. Her zaman kanuna uygun olanla, hukuka uygun olan aynı şey olmayabilir. Süresiz nafaka meselesinde de mevzu tam olarak budur. Süresiz nafaka, mevcut kanuna uygun olabilir ama hukuka uygun değildir. Vicdana uygun değildir. Adaletli değildir. Bu haksızlık Yeniden Refah Partisi’nin kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaştırılarak acilen çözülmelidir. Süresiz nafaka uygulamasının değiştirilmesi korumaya ya da bakıma muhtaç kadınların statülerinde bir haksızlık ya da bir boşluk meydana getirmeyecektir. Bilakis en uzun süreyle beş yıl ödenecek nafaka sonrasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ihdas edeceği bir fon üzerinden devreye girecek ve ayrılan işin yükümlülüğü beş yılla sınırlandırılmış olacak. Bu arada kadının bakımı da beşinci yıldan sonra devlet tarafından üstlenilecektir.”

‘BİZLERE ULAŞTIRMALARINI KENDİLERİNDEN RİCA EDİYORUZ’

‘Yeni ve sivil bir anayasa konusunda hiçbir siyasi partinin ‘hayır ben bu oyunda yokum, ben oynamıyorum’ deme şansı yoktur’ diyen Kılıç, şunları kaydetti:

“Sivillerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde yeni bir anayasa, baştan bir anayasa yapma imkânı doğacaksa Yeniden Refah Partisi olarak biz bu oyunda varız. Bu anayasanın yazımında da yapımında da olmak zorundayız. Ama henüz ortaya çıkan bir metin yok. Anayasanın sıfırdan yazılması mı? Mevcut anayasa üzerinde kapsamlı bir değişiklik yapılması mı?’ gündemdedir. Tam olarak bile bu bile netleştirilmiş değildir. Ama yeni anayasa çalışmalarında olacağız. Kimden gelirse gelsin sürece katkı sağlayacağız. Kuvvetler ayrılığını ön plana alan, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı birbirine karşı kontrol mekanizmalarıyla güçlü kılan yeni bir anayasa sürecine Yeniden Refah Partisi olarak biz bize düşen katkıyı sağlayacağız. Önce tekliflerin şekillenmesi ve öne çıkması lazım. İktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında bir uzlaşı olacak mı? Bunu bile tam olarak göremiyoruz. Akıl yürütmek için fikir beyan etmek için bir metin görmek istiyoruz. Ellerinde var da açıklamıyorlarsa bu metni de bir an önce bizlere ulaştırmalarını kendilerinden rica ediyoruz. Referandum zorunlu da olmayabilir. Belki öyle bir anayasa metni ortaya çıkar ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabulü için gerekli çoğunluk sağlanır. Ve referanduma mecburiyet kalmayabilir. Ha denirse ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hangi çoğunlukla kabul edilmiş olursa olsun yeni bir anayasayı baştan yazmak milletin tamamının oyuna sunulmalıdır. Doğrusu buna da varız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kabul sayısı ne olursa olsun irade bu şekilde cereyan edebilir. Biz buna da varız. Kendi anayasasını oylamak milletin sadece temsilcilerinin değil, ‘milletin tümünün görevi olsun, iradesi yansısın’ deniliyorsa biz buna da varız. Ama önce bir metin ortaya çıkması lazım. Ve bu metin üzerinde konuşulması lazım. Şu an görünen o ki anayasa konusu gündemde ama anayasa metni ortada yok. Üzerinde konuşabilmek için bu metni görmek istiyoruz.” (DHA)


Okumaya devam et

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sayıştay‘ın 162’nci kuruluş yıl dönümü programında konuştu. Yayınımızı izlemek için alttaki görsele tıklayabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıklamalarından satır başları;

– İnsanımıza hizmet yerine eziyet edenlere, hukukun gereğini yapmaktan asla çekinmedik.

– Kendimizi sürekli hesaba çekiyor, nerede sıkıntı varsa ortadan kaldırmak için samimiyetle uğraşıyoruz. Halkımızın serzenişlerine kulaklarımızı asla tıkamıyoruz.

– Yeni hükümet sistemi sayesinde yıllarca en büyük sorunumuz olan ‘siyasi belirsizlik’ ortadan kalktı. Yönetimde güven ve istikrar tesis edildi.

– Biz, tecrübelerimizin ışığında, sistemi iyileştirecek her türlü adımı atmaya hazır olduğumuzu söyledik, söylüyoruz.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.