Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları görmezden geliyor veya inkar ediyor değiliz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gayemiz 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirleri gerçek belediyecilik ile tekrar buluşturmaktır” dedi.

ANKARA-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. Erdoğan, son genişletilmiş il başkanları toplantısını 24 Ağustos tarihi Büyük Kongreden önce gerçekleştirdiklerini aradan geçen süre zarfında ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz ve partimiz açısından önemi haiz pek çok kritik gelişmeyi geride bıraktıklarını hatırlattı. Erdoğan, 4. Olağanüstü Büyük Kongresi 7 Ekim’de AK Parti’ye ve temsil ettiği değerlere yakışır bir şekilde icra ettiklerini belirtti. Kongrenin bir AK Parti klasiği olan süreklilik içinde değişim, yönümüzün ne kadar güçlü, halen ne kadar diri olduğunu tekrar gösterdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ak saçlılarımızın tecrübesiyle, gençlerimizin heyecanını birleştirdiğimiz kongremizde partimizin yönetim organlarını da belirledik. Merkez Karar ve Yönetim kurulu üyelerimizden 49 arkadaşımız bayrağı yeni yol arkadaşlarımıza teslim etti. Görevi devreden arkadaşlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Parti kurullarımıza asil ve yedek olarak seçilen tüm arkadaşlarımızı da gönülden tebrik ediyorum. Kongre sürecimizin öncesinde üç kademe il başkanlıklarımızın bazılarında çeşitli değişiklikler yaşandı. Bu arkadaşlarımıza da emekleri için teşekkür ediyorum. Yeni görevleriyle toplantılarımıza ilk defa katılan arkadaşlarımıza Rabb’imden başarılar niyaz ediyorum” diye konuştu.

“Kongremizin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıklarımızı çok daha yoğun bir şekilde başlattık”

Kongrenin ardından 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıkları çok daha yoğun bir şekilde başlattıklarına değinen Erdoğan, Partimizin öncelikleri çerçevesinde seçim takvimimiz ilerliyor temayül yoklamalarımızı Türk siyasetine örnek olacak bir demokrasi ikliminde sizlerin de desteğiyle tamamladık. Yarın kamu görevlilerinin istifa süresi doluyor. Meclis üyeliği için başvuruları 3 Aralık’a kadar alacağız. Süreç kendi mecrasında ilerlerken biz de gündemimizi işletiyoruz. Milletimizin huzuruna en doğru, en isabetli, en gayretli isimlerle çıkmanın çabasındayız. Temayül yoklamalarıyla saha araştırmalarıyla, istişarelerle, görüşmelerle partimize mahsus diğer yöntemlerle adaylarımızı belirleyeceğiz. Kampanya ekibimizle çalışmalarına başladı. Cumhur İttifakı Ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi’yle görüşmelerimiz olumlu bir mecrada karşılıklı anlayış ve saygı ekseninde devam ediyor. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla sürekli temas halinde. Biz de dün Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Külliyemizde ağırladık. Kendisiyle oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Milli irade düşmanlarına karşı 15 Temmuz gecesi Meydanlarda kurulan ittifakımızı daha da güçlendirerek geleceğe taşıma azmindeyiz” şeklinde konuştu.

“Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine ‘Alışmışlar tıpış tıpış bize oy vereceksiniz’ demeye şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar”

Gayelerinin İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 5 yıldır hizmetsizlik girdabında boğulan şehirleri gerçek belediyecilik ile tekrar buluşturmak olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Grup toplantımızda ilan ettiğimiz ‘Yeniden İstanbul’ bu mücadelenin parolalarından biri olacaktır. İşte sizler de görüyorsunuz dünyanın göz bebeği olan İstanbul CHP zihniyetinin elinde eski günlerini mumla arar hale geldi. Ortaya bir eser koyamadıkları gibi bizim başlattığımız ve belli bir aşamaya getirdiğimiz projeleri bile devam ettiremediler. Eskiden reklam panolarını yenilemekten başka bir icraatları yok. AK Parti döneminde sakinlerinin yaşamaktan huzur duyduğu aziz İstanbul ne yazık ki CHP’li iş bilmezlerin yönetimi İstanbulluları yoran bir şehir haline dönüştü. Hepimizin bildiği kara tren türküsünü şimdi İstanbul halkı her gün söylüyor. Ne diyordu o meşhur türküde? ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez. Dağlarda salınır da derdimi bilmez. Dumanın sağırırda, halimi görmez. Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez.’ Bugün de İstanbullu kardeşlerimiz gözü yolda otobüs bekliyor, metrobüs bekliyor, metro bekliyor. Ama bunların hiçbir vaktinde gelmiyor. Hadi geç de olsa geldi diyelim. Bu sefer bakımsızlıktan dolayı yolda kalıyor. Aynı vahim tablo diğer tüm CHP’li belediyeler için de geçerlidir. Büyükşehir, işçisi ve beldesiyle CHP’li belediyelerin alametifarikası vatandaşa nasıl hizmet edilir bilmiyorlar. Niye? Çünkü umurlarında değil. Bunların gündeminde emanetini taşıdıkları insanlara hizmet etmek, eser kazandırmak, milletin sıkıntılarına çözüm üretmek gibi bir dertleri yok. Çok daha kötüsü bunu öğrenmek gibi bir niyetleri de yok. Alışmışlar, istismar ve korku siyasetine ‘Alışmışlar tıpış tıpış bize oy vereceksiniz’ demeye şehirlerine hizmet etme gereği bile duymuyorlar. Bir de bunu utanmadan, sıkılmadan kameralar önünde söylüyorlar. CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerlerde vatandaşımız öyle bir hale gelmiş ki en küçük bir hizmet görse halay çekiyor, davul zurna çaldırıyor. Ne hale düştük. Yani vatandaş neredeyse asfalt döküldü, çöpü toplandı, parkı yapıldı, yoldaki çukur kapatıldı diye kurban kesecek. Hale bak, hatta kimi yerlerde oy verip seçtikleri belediye başkanlarının şehirlerine geldiğini duyunca 40 yıldır görmediği dostunu görmüş kadar seviniyor. Milletimizi inşallah bu cendereden mart ayının sonunda hep birlikte kurtaracağız. Şehirlerimizin bir 5 sene daha kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı yönetiminde olan tüm belediyelerimizi korumakla kalmayacak, Allah’ın izniyle çok daha yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız” ifadelerini kullandı.

“Kazanmak hem de ezici oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz”

‘Kazanmak hem de ezici oranla kazanmak dışında hiçbir seçeneğimizin olmadığı bir seçime daha hazırlanıyoruz’ sözlerini kullanan Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti:

“ Genel merkezimiz ve meclis grubumuzla önümüzdeki 4 aylık zamanın hazırlıklarını tüm boyutlarıyla en ince ayrıntılarıyla yürütüyoruz. Kabinemiz eser ve hizmet siyasetimizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyor. AK Partili belediyeler birçok yerde çeyrek asrı aşan tecrübeleriyle yerel yönetimler alanında adeta bir destan yazıyor. Her bir belediyemizin burada saymaya kalksak saatler sürecek eserleri doğrudan vatandaşın hayatına dokunan hizmetleri var. Çevrenin korunmasından dezavantajlı grupların desteklenmesine kadar Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerini titizlikle gerçekleştiren yerel yönetimler bizim belediyelerimizdir. AK Partili belediyeler iyi uygulama örnekleriyle uluslararası alanda diğer yerel yönetimlere de emsal teşkil ediyor.”

Erdoğan, deprem bölgesinden ellerini çekmediklerini, kardeş belediyeler uygulamasının başarılı bir şekilde yürüdüğünü ifade etti. Erdoğan, afetin yıktığı şehirleri ayağa kaldırana kadar durmayacaklarını kurumların tamamıyla olduğu gibi belediyelerimizle de deprem bölgesindeki vatandaşların yanında olmayı sürdüreceklerini aktardı. Erdoğan, Aralık ayı boyunca bölge genelinde 46 bin konutun ve köy ev hak sahiplerine teslimini yapacaklarını ahde vefamızı verdiğimiz sözlerin arkasında olduğumuzu bir kez daha göstereceklerini vurguladı.

Muhalefet cenahı hizmet yarışında bizimle boy ölçüşemeyeceği için her zamanki gibi yalan ve iftira silahına sarıldığına işaret eden Erdoğan, “Sadece bu kadarla kalsalar hem söylemimizle, hem hukuk önünde ağızlarının payını verin Allah’ın izniyle yerlerine oturturuz. Ancak siyasi ihtirasları uğruna ülkemizin 1970 ve 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntıların sebebi olan sosyal fay hatlarını kaşınmamaktan çekinmemeleri bizi milletimizin geleceği adına endişelendiriyor. İnsanımızın sınıflara bölmeye ve bunların arasında aslık, üstlük ilişkisi kurmaya kalkan zihniyet ancak tek parti faşizmi özentisi olabilir. Çünkü bu ülkenin insanları sadece o dönemde böyle bir zillete maruz kalmıştır. Milletimiz Demokrat Parti’yi ve Menderes’i işte bu faşist zihniyeti yerle yeksan eden devrimi başlattığı için hala kalbinin en mutena köşesinde yaşatıyor. Aynı şekilde Özal’ı da bu yolu takip ettiği için adı her geçtiğinde hayırla yad ediyor” dedi.

‘Bu ülkenin bırakın aynı şehirde yaşayan insanları arasında ayrımcılık yapmayı, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle her karış toprağını aynı standartta eser ve hizmetlerle donatan biziz’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe kadar her alanda yaptığımız tüm eser ve hizmetleri sunduğumuz insanlarımızın hiçbirinin kimliğine bakmadık. Ne vatandaşlarımız, ne bölgelerimiz, ne şehirlerimiz arasında asla ve asla ayrımcılık yapmadık. Her bir insanımızı bu devletin, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak gördük. Aksini söyleyen sadece bize değil bu ülkeye yalan söylüyor demektir. Dikkat ederseniz 20, 30 yıl öncesiyle mukayese ettiğimizde artık Vatandaşlarımızın hükümetten de, belediyelerden de beklenti seviyeleri çok değişti. Sadece iş, sadece aş, sadece eğitim, sadece sağlık, sadece altyapı hizmeti sunmak kimseye yeterli gelmiyor. İstihdamı 32 milyonun üzerine çıkarmış eğitimi ana sınıfından üniversitesine her aşamasına herkes için erişilebilir kılmış sağlıkta dünya çapında bir sistem kurmuş, ulaşım başta olmak üzere altyapısını baştan sona yenilemiş bir ülkede insanların böyle bir hissiyata kapılmasını elbette tabii karşılamamız lazım. Bunlar hükümetin zaten yapması gereken asgari hizmetler olarak görülüyor. Sorduğunuz zaman e göreviniz tabii ki yapacaksınız. Bunu söylüyorlar Peki bundan önce gelenler, bizden önce gelenler bunları niye yapmadı? Gençler başlı olmak üzere vatandaşımızın beklentisi daha yüksek standartlarda bir hayat seviyesini kendisine sağlamasıdır. Türkiye yüzyılı işte bu hedefin adıdır. Aynı durum belediye hizmetleri içinde geçerlidir. Her ne kadar CHP’li belediye Belediyeler henüz klasik belediyecilik hizmetlerini vermeyi beceremese de AK Parti olarak bizim vizyonumuz çok ama çok farklıdır. Hem partimizin genel merkez birimlerinin hem ilgili bakanlıklarımızın bu doğrultuda çok önemli hazırlıkları var. İnşallah 31 Mart seçimleri kampanyası sürecinde bu hazırlıkları milletimizle paylaşarak AK Parti’nin farkını bir kez daha göstereceğiz. “



Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Vali Gül’den okul müdürünün öldürülmesiyle ilgili açıklama

İstanbul Valisi Gül, İstanbul emniyeti verilerinin açıklandığı toplantının ardından soruları yanıtladı. Vali Gül, Eyüpsultan’da özel bir okulda öğrencisinin saldırısıyla hayatını kaybeden okul müdürü ile ilgili, “Dünkü hadisede, okul müdürümüzün hayatını kaybetmesi, böyle bir saldırının olması hepimizi çok derinden üzdü. Ama İstanbullular şunu biliyor; İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor. Her gün içinize sinmeyen, vicdanımıza sinmeyen birçok suçun işlendiğini görebiliyoruz. Önemli olan o suçların azalması ve o suçların faili meçhul kalmaması ve cezalandırılması.” dedi.

Altan ÇİMEN – Özkan ÖZGER
İSTANBUL-İstanbul emniyet değerlendirme toplantısı İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü binasında, Vali Davut Gül’ün katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantı’nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Vali Gül, Eyüpsultan’da öğrencisi tarafından uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan ile ilgili konuştu.

“OKUL MÜDÜRÜMÜZÜN HAYATINI KAYBETMESİ HEPİMİZİ ÇOK DERİNDEN ÜZDÜ”

Öğrencisinin saldırısının ardından hayatını kaybeden okul müdürü hakkındaki soruyu yanıtlayan Gül, “Aslında biraz önce açıkladığımız 4 aylık veriler bize şunu gösteriyor. Suçla, suçluyla kararlı bir mücadelede bahsettiğimizi ve bunu yaptığınızı gösterin. Dünkü hadisede, okul müdürümüzün hayatını kaybetmesi, böyle bir saldırının olması hepimizi çok derinden üzdü. Ama İstanbullular şunu biliyor; İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor. Her gün içinize sinmeyen, vicdanımıza sinmeyen birçok suçun işlendiğini görebiliyoruz. Önemli olan o suçların azalması ve o suçların faili meçhul kalmaması ve cezalandırılması. Baktığımızda, dört aylık rakamlarda bu kararlılığın olduğunu görüyoruz. İstemediğimiz, hiç kimsenin tasvip etmediği olaylarla bundan sonra da karşılaşabiliriz ama güvenlik kuvvetlerimiz, devlet olarak, millet olarak herkes, hem vicdani anlamda hem hukuki anlamda yapılması gereken neyse onları zaten yapıyor. Burada özellikle trafik ve buna benzer kamusal alanlarda, genelde sosyal medyada arkadaşlarımız bizleri de etiketleyerek ‘Bakın gördünüz mü, şu araç kural ihlali yaptı. Ya da şu silahını gösterdi. Şu suç işledi’ Doğrudur, hepsi yapılıyor. Ama 4 aylık rakamların bize gösterdiği şey, suç işleyenlerle ilgili mutlaka işlem yapıldı. Bu şehirde suç işleyenlerin, işledikleri suçların yanına kar kalmadığını görüyoruz. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.(DHA)

Okumaya devam et

Siyaset

TBMM Genel Kurulu’nda ‘Deniz Gezmiş’ tartışması

TBMM Genel Kurulu’nda, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’ın, Deniz Gezmiş‘in idamını hatırlatarak, “1400 senedir yapıyorsunuz bunu. Durun, düşünün ve vazgeçin bu mezalimden” demesi üzerine CHP’li ve AK Parti’li milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Tartışmalar üzerine oturuma ara verildi.

Aliekber METE
ANKARA-TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmalar bölümünde CHP milletvekilleri ile AK Parti milletvekilleri arasında Deniz Gezmiş tartışması yaşandı. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamından herkesin ders çıkarması gerektiğini belirterek, “Ey zalimler; ister kaymakam olun, ister vali, ister hakim olun, ister savcı, ister vekil olun, ister bakan, boşa çiğniyorsunuz yalan dünyayı. 1400 senedir yapıyorsunuz bunu, Nesimi’nin derisini yüzerken yaptınız bunu, Hallacı Mansur’u asarken yaptınız bunu, Kubilay’ın başını keserken yaptınız bunu, sağcı solcu, kardeşi kardeşe kırdırırken yaptınız bunu, Mustafa Pehlivanoğlu’nu annesi son kez görmeden asarken, Erdal Eren’i asmadan önce yaşını büyütürken yaptınız bunu. Durun, düşünün ve vazgeçin bu mezalimden. Vicdanınızın zindanlarında inim inim inlersiniz de durup bakanınız olmaz” ifadelerini kullandı.

AK PARTİ’Lİ USTA: ÖZÜR DİLEYECEK CHP ZİHNİYETİDİR

AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, Akdoğan’ın sözlerine tepki göstererek, “Sayın Vekil konuşmasında, ‘1400 yıldır yapıyorsunuz’ derken neyi kastettiğini, ne demek istediğini açıklayacak. Bu itham ve iftiralarla artık, Müslümanlar üzerindeki bu yaftayı ve bu iftiraları bitirmek zorundalar. ‘1400 senedir’ demek bu ülkenin Müslümanlarına çok ciddi bir iftira ve hakaret etmek demektir. Deniz Gezmiş, arkadaşları ve onlarca genç idam edildi. Tarihten ve utanmaktan bahsediyoruz. Deniz Gezmiş’in asılması için Meclis’e bir kanun teklifi geliyor. CHP milletvekillerinden 28’i kabul yönünde, 2’si çekimser, 47’si ret yönünde oy kullanmış, 67’si ise oylamaya katılmamışlar. Şimdi soruyorum. O zaman bu idama, ‘Evet’ verenler, CHP’nin 28 milletvekili utanmayacak da kim utanacak. Deniz Gezmiş ve yakınlarından, ailesinden, bu ülkenin gençlerinden özür dileyecek olan CHP ve CHP zihniyetidir” dedi.

CHP’Lİ GÜNAYDIN: RET OYU VERENLERLE GURUR DUYUYORUZ

CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın ise “Deniz’lerin idamına kalkan 48 ret oyu var. Bunlardan 47’si CHP’nin oyudur. Bu oyların içerisinde rahmetli İsmet İnönü’nün, rahmetli Bülent Ecevit’in oyları vardır ve biz o arkadaşlarımızla, o büyüklerimizle gurur duyuyoruz. 273 kabul var. Bu 273 kabulün içerisinde söyledikleri gibi 28 Cumhuriyet Halk Partilinin de oyu var. O 28 CHP’linin 1972’de Deniz’lerin idamına kalkan oylarının doğru olmadığını bugün buradan açıkça ifade ediyoruz. Peki, bu 28 oyun dışında 273 el kalkmış, ‘Evet’ diyen. Kimin müktesebatından, kimin geçmişini takip ediyorlar bunlar? Hani övündüğünüz, ‘Liderimiz’ dediğiniz, alayınızın Deniz’lerin idamına iki eliyle beraber oy kullandırdığını görüyoruz” dedi.

CHP’li Umut Akdoğan tekrar söz alarak, “‘Ey zalimler’ diye başladım. Siz önce bunu üstünüze alındınız. Tekrar söylüyorum, ‘Ey zalimler, tarih önünde yargılanacaksınız” ifadelerini kullandı.

AK PARTİ’Lİ USTA: MÜSLÜMANLARDAN ÖZÜR DİLEMELİ

AK Parti’li Usta ise “1400 seneyle neyi kastettiğini açıklaması için söz aldı; ancak neyi kastettiğini söylemeden geri döndü. 1400 seneden ne kastettiğini buradaki herkes çok iyi anlıyor. Bir özür borçlu, hem Meclis’teki herkesten, hem de bu Türk toplumundan. ‘1400 senedir zalime ve zulme devam ediyorsunuz’ demek bütün Müslümanlara ‘zalimsiniz’ demektir. 1400 sene için, Müslümanlara yapılan bu hakaret için vekil çıkıp özür dilemeli. Bu ülkenin 85 milyon Müslümanına kimse bu ithamı yapıştıramaz. Bu bir Siyonizm ağzıdır, bu bir İsrail ağzıdır” dedi.

Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca, tartışmanın devam etmesi üzerine oturuma ara verdi.(DHA)


Okumaya devam et

Dünya

Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan Refah için uluslararası eylem çağrısı

Katar Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik operasyonunu kınayarak uluslararası eylem çağrısında bulundu.

VAHDET AYAZ
Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Katar Devleti, İsrail işgal güçlerinin Refah kentini hedef alan bombardımanını, karadan işgal etmesini ve vatandaşları barınma ve konut merkezlerinden uzaklaştırma tehdidini en güçlü ifadelerle kınamaktadır. Şehrin işgalini ve soykırım suçunun işlenmesini önlemek ve uluslararası ve yerel hukuka uygun olarak sivillere tam koruma sağlamak için acil uluslararası eylem çağrısında bulunmaktadır. Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş yüz binlerce insan için son bir sığınak haline gelen şehirden sivillerin zorla çıkarılmasının uluslararası hukukun ciddi bir ihlali anlamına geldiği ve kuşatma altındaki Şerit’te kötüleşen insani krizi ikiye katlayacağı uyarısında bulunur” denildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.