Genel

“İsrail katliamını destekleyen Habermas’ın bütün kitaplarını yaktım”

Sosyolog Adem Palabıyık, Filistin-İsrail savaşında dünya entelektüellerinin de taraf olduğunu belirterek, “Soykırımdan kaçan ve başka bir mekanda hayatlarını devam ettiren bazı isimler, geçmişlerini neredeyse unuttu. Mesela Habermas, geçmişini unutan düşünürlerin başında geliyor. Bütün kitaplarını yaktım” dedi.

Vahit Olcay
BİTLİS-
İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine İsrail’in katliamına destek veren sosyal bilimci Jurgen Habermas hakkında açıklama yapan Palabıyık, “Şöyle bir dönüp, sosyoloji derslerinde anlattığım veya belki de bugünleri anlayabilmem adına okuduğum kitaplar ve kütüphanem, bana artık hiçbir şey ifade etmiyor. Ubeyde’nin ortaya koyduğu ahlaki tavır, Kant’tan Bergson’a kadar bütün düşünürleri etkileyebilecek tarzda bir eylem biçimiydi ama bazı nasipsizlere etki etmedi. Mesela İsrail katliamını meşru gören Habermas bu nasipsizlerden biriydi ve Ebu Ubeyde’yi anladıktan sonra Habermas’ın bütün kitaplarını yaktım. Katliamdan kaçan sosyal bilimcinin katliamı tasvip etmesi en güçlü iletişimsiz eylem kuramıdır. Sadece bu değil, Ubeyde, Habermas’a ders verecek felsefi derinliğe de sahiptir. Mesela, ‘savaşı ekranlardan izleyen İslam ülkeleri liderlerine savaşın kalbinden sesleniyorum. Gazze’deki İslam çocuklarını müdafaa için harekete geçmenizi beklemiyoruz. Kutsal mescitlerimiz için de gelmenizi beklemiyoruz. Bunları müdafaanızı da beklemiyoruz. Hepsini kendimiz üstlendik. İşgali bir avuç yetimle biz süpüreceğiz. Dinimizin ve toprağımızın onuru için savaşıyoruz. Sadece şunu soruyoruz, sınır kapısında bekleyen yardımları hareket ettiremeyecek kadar mı acizsiniz’ sözleri aslında İslam tarihindeki kadınların savaş anında neler yaptığına dair yüzyıllık özeti içeriyor ve korkak tavırlılara, ‘kadınlar kadar cesaretli olamadınız’ diyor. Savaş erkeklerin işi olsa da, Hazreti Muhammed ( s.a.v.) döneminde, kadınların savaşlarda görev aldığını biliyoruz, bu konuda önemli makaleler var ama Ubeyde’nin bu tavrı, meşhur Habermas’ı tabiri caizse ezip geçmektedir, çünkü Habermas kadını kamusal alanda dahi görmemektedir, çünkü Habermas burjuvacıdır. Yine yetimlik kavramına yaptığı vurgu Ubeyde’yi bir adım ileriye taşımaktadır, çünkü Duha süresinde Allah, yetimlerin koruyup, gözetilmesi için emriler vermiştir. Hazreti Muhammed de (s.a.v.) yetim kalan ve küçüklüğünden beri himaye edilen bir peygamberdir. Aynı realite Habermas’ın savunduğu modernitenin sürekliliğinde yoktur, çünkü modernite Habermas açısından ahlaklı insanın modern toplumun değerlerini benimsemesi gerektiği tezini neredeyse ispatlar. Hâlbuki günümüzde Filistin meselesinde batı hakları, Habermas’ın tezlerini alt üst etmiştir ve moderni temsil eden İsrail’i katliamın merkezine konumlandırmıştır. Dolayısıyla Habermas’ın vicdandan eksik kalan modernleşme tezleri, bizzat savunduğu sosyolojik düzlem içerisinde halkın pratikleri ile çürütülmüştür” diye konuştu.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Trendler