Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere ABD‘ye gitti. Erdoğan, “Yapacağımız görüşmelerde başta yakın çevremiz olmak üzere dünyada artan terör tehdidine dikkati çekeceğiz. Terör örgütleriyle kararlı ve bütüncül bir mücadele yürütülmesi noktasında NATO’nun gayretlerinin artırılması gerektiğinin de altını çizeceğiz” dedi.
Gizem ÇORLU-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ ANKARA-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’da düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere ABD‘ye hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, zirvede, NATO’nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, müttefiklerin imkan ve kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla istişarelerde bulunacaklarını belirterek, “NATO’nun kuruluşunun 75’inci yıl dönümüne tekabül etmesi hasebiyle zirvemiz ayrı bir anlam taşıyor. Geçen sene Vilnius’ta aldığımız kararların takibini yapacağız. Bu vesileyle bir oturumda Avrupa Birliği temsilcilerinin de katılımıyla Asya-Pasifik bölgesindeki NATO ortakları olan Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda ile liderler düzeyinde bir araya geleceğiz” dedi.
Zirvenin son oturumunu ise NATO-Ukrayna Konseyi formatında icra edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirveden beklentimiz, müttefiklerin milli güvenlik hassasiyetlerini gözeten, ittifak dayanışmasını ve birlik ruhunu güçlendiren neticelerin elde edilmesidir. Terörle mücadele ve müttefikler arasında savunma sanayi ticareti önündeki engellerin kaldırılması konusunda Vilnius’da aldığımız kararların uygulanması bu bakımdan mühimdir. Yapacağımız görüşmelerde başta yakın çevremiz olmak üzere dünyada artan terör tehdidine dikkati çekeceğiz. Terör örgütleriyle kararlı ve bütüncül bir mücadele yürütülmesi noktasında NATO’nun gayretlerinin artırılması gerektiğinin de altını çizeceğiz. Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına olan bağlılığı ve desteği herkesin malumudur. Ukrayna’yı desteklemek için atılacak adımları tasarlarken NATO’nun savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşumuzu da muhafaza ediyoruz. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını ilk günden beri ifade ettik. Bu uğurda İstanbul süreci başta olmak üzere önce ateşkesi temin, ardından da kalıcı barışa giden yolu açmak için elimizi başından itibaren taşın altına koyduk. Silahların konuştuğu, kan döküldüğü ve can kaybının yaşandığı her gün bizim ne kadar isabetli bir yerde durduğumuzu göstermektedir” diye konuştu.(DHA)
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Anadolu Ajansı ve Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 2’ncisi düzenlenen Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka Sempozyumu’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Altun, “Hakikatin, gerçek haberin korunması kadar, haberciliğin geleceği açısından da bu kanunun bir an önce güncellenmesi, daha doğru bir deyişle modern bir Dijital Telif Yasası‘nın yürürlüğe girmesi elzemdir, olmazsa olmazdır. ” ifadelerini kullandı.
Kübra SONKAYA – Ataberk KURT İSTANBUL-Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Anadolu Ajansı ve Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 2’ncisi düzenlenen Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka Sempozyumu’na katıldı. Sektör profesyonelleri, hukukçular, akademisyenler ve teknoloji uzmanları, medyanın dijitalleşmesiyle ortaya çıkan hukuki, etik ve teknolojik meseleleri tartışmak amacıyla biraraya geldi.
İletişim Başkanı Altun, “Amacımız, açık ve net. Muhabirlerin, gazetecilerin, basın emekçilerinin büyük emek ve özveriyle hazırladıkları özgün içeriklerin, bedeli ödenmeden ticari amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek. Yayıncıların ürettiği içeriklerin bedelsizce kullanılmasıyla oluşan haksız rekabeti ortadan kaldırmak ve bu doğrultuda bir an önce basın haber içeriklerinin telifinin koruması için gerekli yasal alt yapı çalışmalarının hayata geçirilmesi için gerekli ortamın hazırlanmasına katkıda bulunmak” dedi.
‘BU GİDİŞE BİR DUR DENMESİ GEREKTİĞİ AÇIKTIR’
Altun dijital faşizm kavramına değinerek, “Ne yazık ki Batılı dijital medya şirketleri, sosyal medya platformları, teknoloji devleri bu durumdan haksız kazanç elde etmekte, dahası açık ve net bir şekilde medya sektöründe haksız rekabet ortamı oluşturmaktadır. Bu gidişe bir dur denmesi gerektiği açıktır. Bizler her platformda dilimiz döndüğünce şu gerçeği dile getirmeye çalışıyoruz. Bugün insanlık, küresel düzlemde bir adalet sorunuyla pençeleşmektedir ve bu adalet krizini derinleştiren başlıca dinamiklerinden biri de bütün dünyanın muhatap olduğu medya emperyalizmi ve dijital faşizmdir. Batılı medya şirketleri küresel adaletsizliği yaymakta, kurumsallaştırmaktadır. Tam da bu nedenle toplumlararası iletişim, asimetrik şekilde cereyan etmekte, eşitler arası bir ilişki olarak karşımıza çıkmamaktadır. Sözünü ettiğimiz Batılı medya şirketleri, sosyal medya platformları, orijinal haber içerikleri başta olmak üzere dünya üzerindeki bilgi kaynaklarını sömürmekte, bu içerikleri istedikleri formatlarda dağıtarak büyük gelirler elde etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘KANUNUN BİR AN ÖNCE GÜNCELLENMESİ OLMAZSA OLMAZDIR’
Yeni yasal düzenlemelerin gerekliliğinden de bahseden Altun, “Malumlarınız, Türkiye’de haberciliği de içine alacak şekilde telif hakları, 1952 yılında yürürlüğe giren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır.72 yıl önce yapılmış bir yasadan bahsediyoruz. Hakikatin, gerçek haberin korunması kadar, haberciliğin geleceği açısından da bu kanunun bir an önce güncellenmesi, daha doğru bir deyişle modern bir Dijital Telif Yasası‘nın yürürlüğe girmesi elzemdir olmazsa olmazdır. Ülkemizde halihazırda dijitalleşen medya sektöründe faaliyet gösteren yayıncıların bu faaliyetleri karşılığında gelir elde etmesine imkan tanıyacak, Avrupa Birliği (AB) müktesebatına da uyumlu şekilde telif haklarını düzenleyecek bir yasa yapılması gündemde. Sözkonusu düzenleme için teknik çalışmalar; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Anadolu Ajansı (AA), Rekabet Kurumu ve Basın İlan Kurumu gibi paydaşların katkılarıyla sürdürülüyor. Umudum odur ki; Yüce Meclisimizin gündemine bu çalışmalar çok hızlı bir şekilde girerek ve Dijital Telif Yasası hayata geçer ve sözünü ettiğimiz bu süreçte emek hırsızlığının da önüne geçilir. Haber içeriklerinin telifinin korunması için gereken adımların atılması, herşeyden önce gerçek haberciliğin gelişmesine, kökleşmesine, gazetecilik mesleğinin güçlenmesine hizmet edecektir. Medya kuruluşlarımızın, haber ajanslarımızın Batılı sosyal medya şirketleri tarafından sömürülmesi böylelikle sona erecektir” diye konuştu. (DHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde, ‘Engelsiz Türkiye’ programında konuştu. Yayını izlemek için alttaki YouTube linkimizi tıklayabilirsiniz.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
– Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözümü noktasında, en önemli husus, bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemektir. ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine ‘insan insanın yurdudur’ dedik ve insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla hareket ettik.
– Engelli kardeşlerime bir müjde vermek istiyorum; engelli kardeşimizin dijital temeli olan web siteleri ve mobil uygulaması genelgesini yakın zamanda yayınlayacağız. Hayırlı uğurlu olsun
– Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da engellilere dönük hizmet ve faaliyetler, devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Engellilerin, Osmanlı devletinin farklı kademelerinde mühim vazifeler üstlendiği göz ardı edilen gerçektir.
– Milletimizin tüm fertleri devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. ‘Tek parti’ faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. (DHA)