Suriye’de 1999 yılında Şam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirip, Türkiye’ye döneceği sırada pasaport dairesinde gözaltına alınan, muhalif olduğu suçlamasıyla tutuklanan Batmanlı Hasip Özel (50), 10 yıl boyunca kaldığı cezaevinde çeşitli işkencelere maruz kaldı. 2009’da serbest bırakılan ve Türkiye’ye dönen Özel, yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Özel, “Cezaevindeki her insan, işkenceden kurtulmak için ölümü istiyordu” dedi.
Bayram AYHAN
BATMAN-Batman’ın Kozluk ilçesinde yaşayan Hasip Özel, 1993’te gittiği Suriye’de Şam Üniversitesi İlahiyat Fakültesini 1999 yılında bitirdi. Türkiye’ye döneceği sırada, pasaport dairesinde gözaltına alındı. 15 gün sonra tanık ifadesiyle Suriye hükümeti aleyhine söylemleri ve muhalif olduğu iddiasıyla tutuklanan Özel, 10 yıl boyunca kaldığı cezaevinde çeşitli işkencelere maruz kaldı. Türkiye’nin girişimleriyle 2009 yılında serbest bırakılıp, Türkiye’ye dönen Hasip Özel, daha sonra Batman’da bir camide imam olarak görev yapmaya başladı. Özel, Suriye’de yaşadıklarını DHA’ya anlattı.

‘TARİFİ ZOR OLAN İŞKENCELERİ GÖRDÜK’
İdamlara da şahit olduğunu ifade eden Hasip Özel, “Arapçaya çok ilgim vardı, çok seviyordum. Bazı arkadaşlarım da Şam Üniversitesi’nde okuyorlardı. Ben de kalkıp 1993’te Şam’a gittim. Şam Üniversitesi’nde İlahiyat Fakültesi okudum, 1999’da bitirdim. Artık Türkiye’ye dönme kararı aldım. Pasaportumu almak üzere pasaport dairesine gittim. Artık tamamıyla Türkiye’ye dönecektim. Beni gözaltına aldılar. Bütün elbiselerimi soyup, işkence yaptılar. Neden böyle yaptıklarını bana söylemediler. 15 gün sonra bir Suriyeli vatandaş getirdiler. Bu kişi benim üzerime yalancı şahitlik yaptı, Suriye hükümeti hakkında muhalefet ettiğim iddiasında bulundu. Ben bunu reddettim.

Kesinlikle ben bu süre zarfında asla Suriye hakkında olumsuz bir kelime dahi söylemedim. İşkence altında kaldım. Her gün 4-5 sefer işkenceye tabi tutuluyordum. Elektrik şokları, Filistin askıları ve buna benzer bir sürü aygıtları vardı. Defalarca bayıldım. Beni tek kişilik bir hücreye koydular. Bu tek hücreli yerde, o kadar oksijensizlik vardı ki artık oda hava almıyordu. Zaten loş bir yerdi. Rutubetliydi. Bütün derilerim artık dökülüyordu orada. Havanın ısınmasıyla birlikte yaz geldiğini biliyordum. Havanın soğumasıyla kışın geldiğini biliyordum. 2 kat yer altındaydım. Nice idamları gördük. Nice insanlara işkence yaptılar. Bazı insanlara 400-500 kırbaç vuruluyordu. Bazen bize verdikleri yemeklere idrarlarını yapıp, zorla yediriyorlardı. Perşembe ve pazartesi günleri idam günleriydi. Bu günlerde helikopter gelip, cezaevinin ortasına iniyordu. Askerler bir listeyle gelip, ismini okuduklarını idama götürüyorlardı. Bazen kış aylarında elbiselerimizi soyup, sıfırın altında olan havada dışarıda bekletiyorlardı. Bazı insanları zorla diğer arkadaşına tecavüz etmesi için zorluyorlardı. Tarifi çok zor olan işkenceleri gördük” dedi. (DHA)

