Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Sağlık

Aile hekimleri, hastalarına hastane randevusu oluşturabilecek

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile aile hekimleri artık hastalara hastane randevusu oluşturabiliyor.

Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK
ANKARA-SGK Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, önceki hafta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğ ile aile hekimleri tarafından reçete edilebilen ve geri ödeme listesinde yer alan ilaçların sayısı arttı. Aile hekimliği ve iç hastalıkları uzmanlarınca düzenlenebilen ilaç raporlarının da kapsamının genişletildiği düzenleme doğrultusunda bazı tansiyon ilaçları, suni gözyaşı ve göz damlaları, cilt hastalıklarında kullanılan şampuan ve kremler belirlenen sürelerde aile hekimlerince raporsuz reçete edilebilecek. Bazı kan sulandırıcıların, çölyak hastalığında kullanılan mama ve gıdaların, mevsimsel veya yıl boyu devam eden alerjik rinit tedavisinde kullanılan bazı ilaçların, lipid düşürücü ilaçlar, ilgili uzman hekimlerce koyulan ilk tanı sonrasında rapor yenilemeleri aile hekimliği uzmanlarınca yapılabilecek.

‘EN KOLAYLAŞTIRICI ŞEY RANDEVU OLDU’

Sincan Peçenek Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli aile hekimi Şah Hüseyin Söğüt, “Yönetmelik kapsamında yapılan değişiklikle bizim için asıl önemli olan şey hastalara istediğimiz zaman, istediğimiz anda hastane randevuları oluşturabiliyoruz. Daha önceden kapalı polikliniklerimiz vardı. Hasta orayı 1 ay, 1,5 ay bekliyordu randevu için. Ama artık hastaya 1 gün sonraya, aynı güne bile randevu oluşturabiliyoruz. Hastalarımız açısından en kolaylaştırıcı şey bu nedenle randevu oldu. Rutin olarak gelmeyen gitmeyen hastalar için yeni sistemde Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) dediğimiz bir genel kontrolümüz var. Tüm hastaları çağırıp, şeker kontrollerini hem tiroid kontrollerini hem de aynı zamanda kolesterol takiplere başladık. Ekstra olarak şimdi bu son yönetmelik ile eklenen özellikle yaşlı hastalarımızın veya kalp hastalarının kullandığı damar açıcı, daha doğrusu kan sulandırıcı ilaçlarımız vardı. Bunları almak için kardiyoloji raporu gerekiyordu. Kardiyoloji raporuna istinaden yine kardiyoloji doktoru yazabiliyordu; ama artık onları biz de yazabiliyoruz. Harici olarak cildiyenin yine kullandığı özellikle akne tedavisinde kullanılan kremler vardı. Bunları da artık yazabileceğiz. Yine cildiyede kullandığımız özellikle vücut mantarında kullandığımız şampuanlarımız vardı. Onların da ödemesi şu an için artık biz yazınca kabul oluyor” ifadelerini kullandı.

‘ARTIK HERKES AİLE HEKİMİNİ TANIYOR’

Yönetmenliğin avantajlarını anlatan Söğüt, “Artık hastalar sürekli bir polikliniğe, sonra diğer polikliniğe, diğer yere gidip gelmek yerine kendilerine en yakın aile hekimliklerine gidip, oradan tüm ilaçlarını yazdırıp alacaklar. Önceden bunun için randevu almaları gerekiyordu, gitmeleri gerekiyordu. Doktora, hastanedeki hekim arkadaşa yazdırıp sonra tekrar gelip bizden yazdırabiliyorlardı. Ama şimdi direkt hasta bunu biz yazınca alabiliyor ve mağduriyet ortadan kalkıyor. Yani hasta yılda bir defa veya 6 ayda bir gerekli uzman kontrolüne istinaden süreklilik arz ederek bize gelirse hem daha rahat, hem daha konforlu bir hayat sürmüş olacak. Çünkü birçok kişi aile hekimlerini tanımıyordu, bilmiyordu. Artık herkes aile hekimini biliyor. Aile hekimine gitmek zorunda olduklarını biliyor. Gittikleri zaman da tüm işlerin görüldüğünü, yani kan tahlilleri olsun gerek ilaçların temini olsun sorun yaşamıyorlar. Ek olarak şu an kronik hastalarımızda, suni gözyaşı dediğimiz özellikle 40 yaş üstü göz kuruluğu çok yoğun görülüyor, yeni neslin de ekrana çok maruz kalmasından dolayı göz kuruluğu başlıyor. Randevu bulamamak böyle durumlarda biraz sıkıntılıydı, şimdi direkt gelip aile hekimi ile konuşup, gerekli tedaviyi yapabilecekler. Kronik hastalık olarak tansiyon hastalarımıza ARB grubu dediğimiz tansiyon ilaçları da yazılabilecek artık. Hastaların tansiyon takibinin kontrol altına alınacağını düşünüyoruz. Bizim açımızdan, aile hekimlikleri açısından, hastalığın takibi ve hastalığın tedavisi daha kolay olacak” diye konuştu. (DHA)

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Doktor, doktor değilmiş, HERKESİ HİPNOZ ETMİŞ!

Kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz erişim sağlayarak, menfaat temin eden şüphelilere yönelik düzenlenen operasyonda 58 şüpheli yakalandı. Operasyonla çok ünlü bir doktorun doktor olmadığı anlaşıldı.

AYHAN GONCA
HABER MERKEZİ
– E-imza operasyonu ile yakalanan şüphelilerden 20’si tutuklanırken soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. Tutuklanan şüpheliler arasında Doktor Volkan Uçak’ın da olduğu öğrenildi. Uçak’ın Ege Üniversitesi Psikoloji bölümü lisans diploması ile Klinik Psikoloji Yüksek Lisans diplomasının sahte olduğu görüldü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin elektronik imzalarını taklit ederek, kurumlara ait sistemlere yetkisiz erişim sağlayıp, sahte üniversite mezuniyet belgesi ve sürücü belgesi düzenleyenlere yönelik 23 Mayıs’ta operasyon düzenlendi.

Kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz erişim sağlayarak, menfaat temin eden şüphelilere yönelik 16 ilde gerçekleşen operasyonda 58 şüpheli yakalandı. e-imza oluşturarak kamu kurumlarına ait sistemlere yetkisiz erişim sağlayan sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyenlere yönelik ikinci dalga operasyonda, gözaltına alınan şüpheli isimlerden 39’u tutuklama, 11’i adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. 20 şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

SAHTE DİPLOMALI DOKTOR DA TUTUKLANDI

Tutuklanan isimler arasında kamuoyunda ‘Doktor’ olarak bilinen Volkan Uçak da bulunuyor. Hipnoz seansları düzenleyen ve seans ücretlerinin yüksek olduğu bilinen Uçak’ın, Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Lisans Diploması ile Klinik Psikoloji Yüksek Lisans diplomasının sahte olduğu tespit edildi. Uçak, ifadesinde, Türkiye’den lisans ve yüksek lisans diplomasının olmadığını itiraf ederken, Dublin Üniversitesi’nden mezun olduğunu iddia etti. YÖK’ten alınan bilgiler kapsamında, Uçak’ın sınav kaydının ve diploma kaydının olmadığı, para karşılığı Ege Üniversitesi’nden diploma aldığı yapılan tespitler arasında yer aldı.

KURUMLARIN SİSTEMİNE YETKİSİZ GİRİŞ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada soruşturma ile ilgili şu ifadeler yer aldı: “”Resmi Belgede Sahtecilik”, “Nitelikli Dolandırıcılık” ve “ÖSYM Kanununa Muhalefet” suçlarından yürütülmekte olan 2025/104060 sayılı soruşturma dosyası kapsamında; BTK tarafından yetkilendirilmiş bayi/ofisler üzerinden 33 Kamu Görevlisi adına ikiz e-imza çıkartmak suretiyle kurumların sistemine yetkisiz erişim sağlayan ve bu yolla menfaat sağlayan şüphelilere yönelik Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde Ankara merkezli 16 ilde 60 mevcutlu, 11 ikmalen olmak üzere toplam 71 şüpheliye yönelik 23 Mayıs 2025 günü gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 2 şüpheli şahsın yurt dışında olduğu tespit edilmiş 58 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır. Siber Suçlarla Mücadele Şubesindeki işlemlerinin ardından gözaltına alınan şüpheli şahısların 39’u tutuklama, 11’i adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, 25 şüpheli şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, 20 şüpheli ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.”

Okumaya devam et

Genel

ÇAĞIN SESSİZ ÇIĞLIĞI: “UYKUSUZLUK”

Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın: HER ÜÇ YETİŞKİNDEN BİRİ UYKUSUZLUK YAŞIYOR!

Psikiyatri Uzm. Dr. Pelin Taş: “UYKU SORUNU OLAN HASTALARIN YAKLAŞIK %50’Sİ PSİKİYATRİK TANI ALABİLİYOR”

Uyku Bozuklukları, Psikiyatrik Hastalıkların Hem Sebebi Hem De Sonucu Olabiliyor…

Son yılların yükselen trendi “İyi yaş alma” veya “Sağlıklı yaşlanma” konuları denilince akla sağlıklı beslenme ve egzersiz gelse de kaliteli uyku tam da bu ikilinin ortasında yer alıyor. Öyle ki, uyku problemleri tek başına hem ruh sağlığı etkiliyor hem de günlük hayatta akla gelebilecek pek çok hastalığın habercisi olabiliyor. Eskilerin ‘uyusun da büyüsün’ sözü bir dönem unutulmuş olsa da günümüzde hem çocuklar hem yetişkinler hem de ileri yaş bireyler için yaşam kalitesi adına uykunun önemini tekrar gün yüzüne çıkarıyor.

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın, yeterli ve kaliteli uyku hakkında ‘sağlıklı yaşam için vazgeçilmez unsurların başında gelir’ yorumunu yapıyor. Uyku sağlığı ve bozuklukları hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Meliha Aydın; “Uyku hem bağışıklık sisteminin düzgün çalışabilmesi hem de başta beyin ve sinir dokuları olmak üzere, vücudun geri kalanında uyumlu ve düzenli bir fizyolojik ortam sağlanabilmesi için hayati bir ihtiyaçtır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) verilerine göre insomnia yani uykusuzluk, toplumda en sık görülen uyku bozukluğudur. Buna göre tüm yetişkinlerin üçte birinde uykusuzluk belirtilerinin izlendiği yapılan bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Bu, yetişkinlerin yüzde 6 ila 10’unda ise ‘uykusuzluk’ tanısı alacak derecede şiddetli belirtiler izlenir. “diyor.

TEDAVİ EDİLMEYEN UYKUSUZLUK CİDDİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR

Tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının günlük hayatı giderek zorlaştırdığına değinen Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın; “Uyku problemleri, sosyal hayatın etkilenmesi, sabah yorgunluğu, sabah baş ağrısı, dikkati toplamada bozukluk, unutkanlık, işte başarısızlık, trafik kazalarında artış, kalp sorunları, hipertansiyon, sinirlilik, mide yanması, bazı reflü çeşitleri de dahil olmak üzere mide ve bağırsak hastalıkları, obezite, depresyon, cinsel isteksizlik, kan hastalıkları ve geceleri idrar sorunları gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen pek çok rahatsızlığa yol açabilir. Günlük yeterli ve kaliteli uyku uyuyamayan kişilerde hayatı tehdit edebilecek düzeyde sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Bu açıdan uykusuzluğun tedavi edilmemesi, yetersiz ve kalitesiz uykuya yol açarak birçok komplikasyonun gelişmesine olanak verir:

  • Obezite ile birlikte kalp-damar sağlığının bozulması
  • Diyabet, yüksek tansiyon gibi kronik rahatsızlıklar
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı sık enfeksiyon hastalığı gelişmesi
  • İnme gibi beyin-damar hastalıkları ile buna bağlı epilepsi gelişmesi
  • Astım gibi bağışıklık sistemi ile alakalı akciğer problemleri
  • Anksiyete, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar
  • Konsantrasyon düşüklüğüne bağlı trafik kazası gibi günlük yaşamda hayatı tehdit edebilecek durumların gelişmesi
  • Okul veya iş performansında ciddi düşüş ve buna bağlı sosyal sorunlar
  • Hafızanın zayıflaması
  • Cinsel fonksiyon bozuklukları

TEŞHİS İÇİN İLK ADIM: UYKU TESTİ (POLİSOMNOGRAFİ)

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın; “Polisomnografi (PSG) yani uyku testi, uyku ile ilgili hastalıkların tanısında sıklıkla başvurulan bir yöntem. Bu içerikte; hastanın gece uykusu sırasında beyin dalgaları, solunum düzeni, kas aktiviteleri, kanındaki oksijen düzeyi, göz hareketleri gibi yaşamsal faaliyetleri kayıt altına alınır. Ayrıca hastanın uyku esnasındaki görüntüsü de kaydedilerek ileriki değerlendirmeler için saklanır. Polisomnografi ile elde edilen tüm bu bilgiler ışığında hastada uyku apnesi tanısı olup olmadığına karar verilir. Uyku apnesi durumunda multidisipliner bir yaklaşım ile onun üzerine eğilmek faydalı olacaktır. Bu süreçte hastaya yaklaşım, sadece tedavi değil aynı zamanda önemli “yaşam tavsiyeleri” vermektir. İnsomnia rahatsızlığında kişiler yakınları tarafından desteklenmesi de son derece önemlidir. Hasta yakınlarının doğru ve yeterli düzeyde bilgilendirilmesi, hastaların günlük yaşam pratiğinde yaşadıkları sorunlar hakkında farkındalıklarının arttırılması da tedavi sürecinde önemli bir destek olacaktır. Hastaların uyku kalitesinin arttırılmasına yönelik tedbirlerde aile bireyleri aktif rol üstlenmeli, hastaların yeterli ve kaliteli uyku alabilmeleri için gerekli hassasiyeti göstermelidirler” diyor.

Okumaya devam et

Sağlık

Sağlık Bakanlığı, kilo kontrolü uygulamasını Bakırköy Meydanı’nda başlattı

EDİTÖR – KERİM KOÇ
SAMSUN
– Sağlık Bakanlığı’nın “İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa” sloganıyla başlattığı kilo kontrol kampanyasının ilk adımı İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda atıldı. Meydana kurulan stantta vatandaşların boy ve kilo ölçümleri yapılarak Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplandı. VKİ değeri 25’in üzerinde olan bireyler, bilgilendirme kartlarıyla sağlık kuruluşlarına yönlendirildi.

Kampanyanın ilk gününde alanda görev yapan Diyetisyen Emel Özalp Şahin, uygulamanın iki ay boyunca süreceğini ve hedeflerinin Türkiye genelinde 10 milyon kişiye ulaşmak olduğunu söyledi. Risk grubundaki bireylerin, kare kod uygulamasıyla bulundukları bölgedeki sağlık merkezlerine kolayca yönlendirilebileceği de belirtildi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.