Muhabirimiz Kerim Koç, “Gazze’de Anne Olmak” şiiriyle ödül kazandı
SAMSUN – Samsun’da, Birlik Vakfı ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Samsun Şubesi iş birliğiyle anlamlı bir kültür-sanat etkinliğine imza atıldı. Türk edebiyatının büyük ustası Necip Fazıl Kısakürek’in hatırasını yaşatmak amacıyla düzenlenen “Üstadım Necip Fazıl Kısakürek’in İzinde” temalı şiir yarışması, genç kalemleri bir araya getirdi.

Yarışmada, www.ohaberneydi.com internet gazetesi muhabiri Kerim Koç, “Gazze’de Anne Olmak” başlıklı şiiriyle jüri tarafından ödüle layık görüldü. Anlam derinliği ve güçlü anlatımıyla öne çıkan eser, Filistin’de yaşanan trajediyi bir annenin gözünden yansıtarak dikkat çekti.
Törende konuşan Kerim Koç, duygu dolu ifadeleriyle şu açıklamalarda bulundu:

“Burada ele alınan her konu kıymetlidir.
Ancak Gazze, artık sadece Müslümanların değil;
tüm insanlığın vicdanını ilgilendiren bir yaradır. Bu bir sorun değil.
Bir insanlık sınavıdır.
Ben de yazdığım şiirle bu yaraya ses olmaya çalıştım.
Çünkü inanıyorum ki bir gün Gazze yeniden fethedilecektir. Ve bu fethi,
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in Gençliğe Hitabe’sinde belirttiği gibi,
‘Kim var?’ denildiğinde
‘Ben varım!’ diyebilen,
davasına sadık, inançlı gençler gerçekleştirecektir.
Biz buna inanıyoruz.
Ve bu inancı taşımaya, yaşamaya ve savunmaya devam ediyoruz.”

Şiirin dizeleri şöyle;
GAZZE’DE ANNE OLMAK
Kucağında kefenlenmiş bir çığlık,
Ama ses yok;
Çünkü burada ne çığlıklar kaldı,
Ne de sessizlik özgür…
Yavaş yavaş, ağır ağır yürür anne,
Adımlarıyla kırıyor zamanı,
Her bir adımda bir umut eriyor,
Gözlerinde binlerce fırtına,
Ama o, ağlayamaz;
Çünkü sesini susturdular,
Sesini değil, sessizliğini bile…
Bir bebek uyuyor soğuk toprağın altında,
Masumiyetiyle sarsıyor karanlığı,
O minicik beden,
Bombaların, acıların gölgesinde sönmüş bir mum,
Ve anne taşıyor onu,
Taşıyor sessizliğin yüküyle,
Bir yanar yüreğiyle,
Ama bir damla bile dökemez gözyaşını,
Çünkü burada ağlamak bile yasak.
Dünyanın unuttuğu,
Zamanın durduğu,
Acının ezildiği yerde,
Bir anne doğuruyor her gün yeniden kayıplarını,
Sessiz, derin, tarifsiz bir çöküşle…
O bebeğin kokusu hâlâ saçlarında,
Ve o sessiz feryadıyla yankılanıyor,
Kalbinin en karanlık köşesinde,
“Koruyamadım seni,” diye fısıldar,
Ama kimse duymuyor,
Çünkü burada duyulan tek şey,
Susturulmuş bir sessizlik…
Gazze’de anne olmak,
Bir yürek yangınına sarılmak demek,
Bir vatanın umudunu taşırken,
Kendi çocuklarını toprağa vermek demek,
Ve yine de yürümek,
Dimdik, sessiz, kırılmadan,
Korkmadan…
Bir gün, o sessizlik kırılacak,
Ve o fırtına içinde kaybolan sesler,
Yeniden yükselecek gökyüzüne,
O zaman belki,
Annenin ağlayamadığı o gün,
Bir umut olarak doğacak.
