Connect with us

Çevre

Çardak’ın yerleşik flamingolarından görsel şölen

Çardak’ın yerleşik flamingolarından görsel şölen
Yavrularını Acıgöle çıkartan flamingolar kırmızı kanatları ve uzun bacaklarıyla görsel şölen sunuyor
Denizli’nin Çardak ilçesi sınırları içinde bulunan Acıgöl’ün simgesi flamingoların bir bölümü bu yıl göç etmedi. Yavrularını Acıgöle çıkartan flamingolar kırmızı kanatları ve uzun bacaklarıyla görsel şölen sunuyor.

Türkiye’de Tuz Gölü’nden sonra sodyum sülfat oranıyla ikinci sırada yer alan Afyonkarahisar-Denizli sınırlarındaki Acıgöl, birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Acıgöl’deki flamingolar halk arasındaki adıyla allı turnalar havalar soğumaya başlayınca Kuzey Afrika Nil Havzasındaki tuz göllerine göç ediyor, Temmuz ayında da tekrar Acıgöl’e geliyordu. Ancak havaların sıcak gitmesi nedeniyle flamingoların bir bölümü göç etmedi. Acıgöl’deki kırmızı larvalarla beslenen flamingolar, göl çevresinde yumurtlayarak yavrularını çıkarttı. Göç etmeyen allı turnalar halk arasında ‘Flamingolar Çardaklı oldu’ diye konuşulmaya başlandı.

Her yıl göçmen flamingoları takip ettiğini anlatan Engin Tekeli, “Acıgöl’de her yıl misafirlerimiz buraya konuk oluyor. Bunlar bir rivayete göre, Acıgöl’deki kırmızı larvalardan renklerini aldığını söylüyorlar. Bunlar pek sığ suları sevmiyorlar. Genellikle alçak sularda ikametgah ediyorlar. Ayak uzunluklarının 80 ile 85 santimetre aralığında olduğu söyleniyor. Yavrularını her yıl burada çıkarıyorlar ve yaz da olsa kışta olsa flamingolar burada” dedi.

Öte yandan, yerli ve yabancı pek çok kuş gözlemcisi tarafından ziyaret edilen Acıgöl’de, yaklaşık 20 familyadan 160’ın üzerinde kuş çeşidi olduğu tahmin ediliyor.
Bölgede allı turna olarak da bilinen flamingoların en önemli üreme alanlarından olan Acıgöl, doğal güzelliğiyle de fotoğraf tutkunlarının gözde mekanları arasında yer alıyor.
Eren Elyesa Polat – Hasan Durna

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Çevre

10 yılda topladıkları 200 bin böceği müzede sergilemek istiyorlar

Samsun’da öğretim üyeleri ve öğrenciler 10 yılda topladıkları 200 bin böcekle “Böcek Koleksiyonu” yaptı. Akademisyen ve öğrenciler böcekleri müzede sergilemek istiyor.

Furkan Abrek Ünal
SAMSUN-
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından, Türkiye’nin bütün bölgelerinden uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda 200 bin adet böcek toplandı. Arıdan çekirgeye, akrepten çıyana kadar çevreden toplanan böcekler ve akrabaları Bitki Koruma Bölümü’nde bulunan özel bir odada kutular içinde muhafaza ediliyor. Böcekleri görmek için veya araştırma yapmak için çok sayıda öğrencinin geldiğini belirten Doç. Dr. İslam Saruhan, böcekleri bir müze ortamında sergilemek istediklerini söyledi.

“Müze haline getirilip halka açılmalı”

Böcek koleksiyonu hakkında bilgi veren Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İslam Saruhan, “Bu koleksiyonu oluştururken öğrencilerimizden destek alıyoruz. Biz kendi çalışmalarımız sonucunda elde ettiğimiz böcekleri bu koleksiyonumuza dahil edip burada depoluyoruz. Bu koleksiyonda yaklaşık 200 bin adet böcek vardır. Ama tür, familya bazında kaç tür olduğunun çalışmasını henüz yapmadık. Koleksiyonun elbette bakımı çok zordur. Böcekleri saklarken en büyük düşmanımız yine böcekler oluyor. Şu anda böceklerimize oldukça zarar veriyorlar ve biz de bunu önlemeye çalışıyoruz. Bir asistan arkadaşımız burada görevli ve ciddi mesai harcıyor. Amacımız buradaki koleksiyonu müze haline getirmek. Buraya çok sayıda ilköğretimlerden ve anaokullarından öğrenci geliyor. Her birini ayrıntılı şekilde buraya almamız mümkün değil. Çünkü bu böcekler en ufak dokunuşta zarar görebiliyor. O yüzden müze haline getirilip halka açılması gerekiyor. Bize gelen öğrencilere kendi hazırladığımız kutularla bu böcekleri gösteriyoruz ve çok memnun ayrılıyorlar. Koleksiyonumuz şu anda daha çok böcek türlerinden oluşuyor. Burada sadece zararlı böceklerin koleksiyonunu yapmıyoruz. Zararlı zararsız, faydalı faydasız bütün böcekleri burada topluyoruz. Böcek olmayıp böceklerle akraba olan akrep, örümcek, kırkayak, çıyan, gibi hayvanları da bir yandan topluyoruz. Ancak koleksiyonumuzun büyük bir kısmını böcekler oluşturuyor. Bunlar da tahminimce 100 civarında familyadan oluşuyorlar. Toplamda ise 200 bin civarında böceğimiz burada bulunuyor” diye konuştu.

Okumaya devam et

Çevre

Samsun Büyükşehir Belediyesi sel bölgesinde

 Samsun Büyükşehir Belediyesi 11 ili etkileyen asrın felaketi sonrası arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerine katılırken, şimdi de sel felaketi yaşayan Şanlıurfa ve Adıyaman’a destek için ek ekipler çıkardı.

SAMSUN-11 ili etkileyen deprem felaketi sonrasında sel afeti yaşayan Şanlıurfa ve Adıyaman’da afetin yaraları sarılmaya çalışılırken, bir yandan da arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Sel felaketi sonrasında Samsun Büyükşehir Belediyesi ekipleri de hızla yola çıkarak bölgede yapılan çalışmalara katıldı. 8 personelden oluşan Büyükşehir Belediyesi ekibi, 6 motopomp, 2 çamur pompa, ala hortumu, ala anahtarı, ala süzgeci, jeneratör, hortum, kazma, kürek, vidanjör ve su tankeri ekipmanlar ile AFAD koordinesinde su baskınlarına müdahale etti.

İtfaiye Dairesi Başkanlığı’ndan giden 4 kişilik ekip Adıyaman’da, sel sularına kapılarak kaybolan 2 aylık hamile Fatma Tekdal ile 1,5 yaşındaki kızı Zeynep Zümra Tekdal’ı arama-kurtarma çalışmalarında yer alıyor. Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (SASKİ) bağlı ekipler ise Şanlıurfa’da sel felaketi sonucu çamurla kaplanan ev, cadde ve sokaklarda su tahliye ve temizlik çalışması yürütüyor. Ayrıca vatandaşlara temiz içme suyu da dağıtılıyor.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, ikinci bir afet yaşayan bölgeye sel felaketi sonrasında hızla ekipleri sevk ettiklerini belirterek “Deprem felaketi sonrasında bir de bölgede sel felaketi yaşandı. Hızla ekiplerimizi hemen selin vurduğu kentlerimize sevk ettik. Ekiplerimiz Adıyaman ve Şanlıurfa’da çalışmalara devam ediyor. Devlet ve milletin el ele verip, deprem afetinde olduğu gibi şimdi de sel bölgelerinde yaraları saracağız. Büyükşehir belediyesi olarak bölgede vatandaşlarımızın yanında olmaya ve ihtiyaçlarını gidermek için çalışmaya devam edeceğiz. Bu zor günleri birlikte geride bırakacağız” dedi.

Okumaya devam et

Çevre

Saathane Meydanı aslına dönüyor

Osmanlı döneminde “Samsun’un kalbi” konumunda olan tarihi Saathane Meydanı, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin “Saathane Dönüşüm Projesi” ile eski hüviyetine kavuşuyor.

Erdi Demir
SAMSUN-
Tarihçiler, Samsun merkezdeki en eski yerleşim yerini ‘Amisos’ denilen Cedit, Liman ve Baruthane mevkisi olarak belirtiyor. M.Ö. 700’lü yıllara denk gelen tarihi, Akalan kazıları da bunu doğruluyor. Gaşkalar, Filikler, Hititler, Yunanlar, İyonlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Amisos, Cenevizliler ve Türklerin yaşadığı Samsun’da gayrimüslimler Samsun’un merkezini Baruthane, Karasamsun ve Cedit olarak belirleyip burayı liman olarak kullandılar. Müslüman Türkler ise Samsun’da ikamet etmeye başlamasıyla merkez olarak Saathane Meydanı’nı seçtiler.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde Samsun’un merkezi ve meydanı olarak kullanılan Saathane Meydanı, sonraki yıllarda eski önemini kaybetti. Çarpık yapılaşma ve şehirleşmenin etkisiyle eski önemini kaybeden tarihi bölge, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Saathane Dönüşüm Projesi ile tekrar eski hüviyetine kavuşturuluyor. Meydanda bulunan çarpık yapılar kamulaştırılıp yıkılırken, yıkılan yerlere Osmanlı dönemindeki mimariye uygun yapılar inşa ediliyor. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) yaptığı açıklamalar ile Saathane Projesi’nin son durumunu değerlendirdi.

“Eski hüviyetine kavuşuyor”

Projenin sona yaklaştığına değinen Başkan Mustafa Demir, “Saathane Projesi çok iyi gidiyor. Çok kapsamlı bir proje yürütüyoruz. Proje alanındaki adalarda büyük bir çözüme doğru ulaştık. En son yeni bir adamız var. O adanın yıkımını da bu ay gerçekleştireceğiz. İhalesini yaptık. 4 ay içerisinde bitireceğiz. Diğer büyük adamızın yıkımını da 2023 yılında tamamlayıp, Saathane Dönüşüm Projemizi tarihi meydanımızı yeniden ihya eden Samsun’a çok önemli hizmet olacak. Şehrin önemli bir arterini eski hüviyetine kavuşturacak projemizi tamamlamış olacağız. Halkımız da bu projeyi sevdi. Esnaf da oldukça memnun. Yeni yapılar göze çok hoş geliyor. Samsun’un belli yerlerini buradakine benzer dönüşümle beraber yeniden oluşturuyoruz” dedi.

“Osmanlı’da Samsun’un kalbiydi”

Meydanın Osmanlı döneminde Samsun’un kalbi olduğuna değinen Başkan Demir, “Eski Samsun’un hayat bulduğu bu Saathane Meydanı’nda İslamiyet’in yayıldığı o günün mimarisini ve o günlerde oluşmuş hüviyetini kazandırmaya çalışıyoruz. Samsun’da o zaman Rumlar ve Ermeniler yaşıyorlardı. Osmanlı döneminde bu milletler Samsun’daydı. Osmanlı zamanı Samsun’un en önemli meydanıydı. Samsun çok tarihi ve köklü bir şehir. Bölgenin merkezi konumunda. Eski hüviyetine yakışır, onu yeniden ihya eden, fonksiyonlandıran projelerimizin en önemlisi olan Saathene Projesi bitmek üzere. Şu haliyle bile Samsun’a büyük bir prestij kattı. Samsun için diğer bölgelerde de büyük heyecan oluşturdu. Böyle bir projeyi hayata geçirdiğimiz için mutluyuz” diye konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.