Siber suçluların, “oltalama” adı verilen kimlik avı yöntemiyle Instagram başta olmak üzere sosyal medya hesaplarını ele geçirme ve SMS’le ise sosyal yardım dağıtılacağı yönündeki sahte linklerle dolandırma olayları son dönemde artışa geçti. Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, bu gibi siber saldırılardan kurtulmanın en temel yolunun kimden gelirse gelsin kaynağını bilinmeyen linklere tıklamamak ve kişisel bilgilerinizi isteyen mesajlara şüpheyle yaklaşmak olduğunu söyledi.
Son olarak geçtiğimiz hafta Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’nun Instagram hesabı hacklenirken birçok dernek ve sosyal medya fenomeni de siber dolandırıcılıklara karşı paylaşımlarıyla uyarıda bulundu. Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, siber suçluların sanal oltasına takılmamak ve bu tarz saldırılarda kurban olmamak için yapılması gerekenleri anlattı. Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, siber suçluların, kullanıcıları sahte sitelere yönlendirmek veya virüslü dosyaları indirmelerini sağlamak için ya bir ürünü çok ucuza vadettiklerine ya ülke gündemini kullandıklarına ya da korku ve vicdani duygularını hareket geçirmeye çalıştıklarına dikkat çekti.
Gündemdeki konularla kimlik avına çıkıyorlar Ahmet Koltuksuz, “Son dönemde özellikle Instagram hesaplarını ele geçirmek için sahte ‘Telif hakkı ihlali’ bildirimi ya da ‘Hayvan hakları yasası’, ‘Kadına şiddete hayır’ gibi gündemdeki konularla ilgili sahte kampanyalara destek isteyen kimlik avı mesajları yollayıp linklere tıklanınca hesapları ele geçiriyorlar. Instagram ya da Twitter’da ‘Hesabınız askıya alındı bu bağlantıyı tıklayın’ şeklinde gelen mesajlara kesinlikle itibar etmeyin. Herhangi bir kişisel bilgiyi, şifrenizi vb. kesinlikle ama kesinlikle girmeyin. Hem Instagram hem de e-posta hesabınızda iki adımlı doğrulamayı etkinleştirin ve ‘kodmatik’ veya ‘SMS doğrulaması’ yöntemlerini kullanın” diye konuştu. Doç. Dr. Koltuksuz, “Kişisel bilginizi isteyen linklere tıklamayın. Bunun yerine web sitesinin adresini tarayıcıya kendiniz yazın. Sadece güvenli web sitelerine kişisel bilgilerinizi girin. Bir web sitesinin güvenli olduğunu anlamak için adresin ‘https://’ ile başladığından ve adres çubuğunda kilit simgesi olduğundan emin olun. Adresleri bilinmeyen kısaltılmış linklere kuşkuyla yaklaşın. Bilmediğiniz kişilerden gelen bağlantıları kesinlikle açmayın. Eğer e-posta ile gelen web adresi, kuruluşun gerçek web adresinden farklı ise bunun bir oltalama saldırısı olduğundan emin olabilirsiniz” diye konuştu.
Ele geçirdikleri hesaplarla başkalarını da dolandırıyorlar Siber suçluların, kurbanlarının ele geçirdikleri hesabını başka kişileri dolandırmak için kullandıklarını da belirten Ahmet Koltuksuz, “Kurbanın arkadaş listesine sanki o gibi ağzından mesaj atan siber dolandırıcılar, hediye çeki dağıttıkları ya da çekilişe dahil edecekleri yalanlarıyla yeni kurban arıyorlar. Son dönemde ise ele geçirdikleri hesaplar üzerinden bahis siteleriyle ilgili paylaşım yaparak insanları kısa sürede para kazanabileceklerine ikna etmeye çalışıyorlar. Bu gibi mesajlar en yakınınızdan bile gelse gönderdikleri linke asla tıklamayın ve durumu hem mağdur kişiye hem de gerekli mercilere bildirin” dedi. Saldırganların bir diğer yönteminin yine gündemdeki konularla ilgili cep telefonlarına gönderdikleri sahte SMS’ler olduğunu ifade eden Doç. Dr. Koltuksuz, “Örneğin, son dönemde, aşı ile ilgili ya da sosyal yardım dağıtılacağı yönünde devlet kurumlarının ismini kullanarak gönderilen sahte mesajlardaki linklerle dolandırmaya çalışıyorlar. Bu linklere tıklandığında telefonunuza inen zararlı yazılım e-postanızdan bankacılık uygulamalarına kadar tüm uygulamalarınızı ele geçirebiliyor. Bu nedenle, kaynağı ve adresleri bilinmeyen SMS’lere ve içeriğindeki kısaltılmış linklere de kuşkuyla yaklaşılması gerekiyor” sözlerine yer verdi.
Dünyaca ünlü astronotlardan yıllar sonra gelen itiraflar
Dünyaca ünlü astronot ve kozmonotlar yıllar sonra itirafta bulunup uzayda başlarından geçen en ilginç, en komik ve en zor anları anlattılar. Uzayda yer çekimi olmadığı için uzay istasyonunun içerisine su döküp küre haline dönen su topu ile oynamayı sevdiklerini anlatan astronotlar, en çok ise tuvaletlerini yaparken korktuklarını söylediler.
Samet Doğru – Uğur Uslubaş BURSA-Uzay ve havacılık alanında dünyanın ilk beş merkezi arasında yer alan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), birbirinden ünlü dört astronotu ağırladı. Astronotlar uzayda yaşadıkları zorlu ve komik hatıraları çocuklarla paylaştı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde; Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK iş birliğinde hayata geçen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers – ASE) iki yılda bir düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek kongrenin hazırlıkları için Bursa’ya gelen Kozmonot Aleksandr Aleksandrov, Astronot André Kuipers, Astronot Pedro Duque ve Astronot Reinhold Ewald önce GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu eşliğinde merkezdeki düzenekleri deneyimledi. Astronotlar uzayda yaşadıkları komik ve zorlu anları çocuklarla paylaştı.
“Uzaylı olduğumu o anda hissettim” Astronot Andre Kuipers “Uluslararası uzay istasyonunda, mikro yerçekimi içinde havada uçuyoruz ve bir yerden bir yere hareket etmek istediğimizde, istasyondaki tutamaçlar sayesinde hareketimizi gerçekleştiriyoruz. Uzay istasyonunda duvarları daha geniş olan bir yer mevcut. Kendimi hareket ettirmek için ne sağ taraftan tutuna biliyordum ne sol taraftan. O sırada arkadaşlarım da bana çok güldüler. Uzaylı olduğumu o anda hissettim” dedi.
“Suyun uzayda aldığı hale çok eğlenirdik” Astronot Pedro Duque ise “Suyu dünyada yere bıraktığınız zaman yerçekimine dayanamaz ve düşer, fakat uzayda, bir top halini alarak kendini toparlar. Bu top halini alan su adeta bir fotoğraf makinesi lensini andırırdı. Biz kendi aramızda suyun uzayda aldığı bu hali kullanarak çok eğlenirdik. Astronotlardan biri, bir tarafta dururdu ve ortaya suyu boşaltırdık. Daha sonra arkadaşlarımızın değişen yüz şeklini belgelemek için fotoğraflarını çekerdik. Uzaya sadece yukardan bakmak için çıkmıyoruz. Yukarı çıktığımızda pek çok deney gerçekleştiriyoruz. Bu deneyler, insanların nasıl uyum sağladığı, kemiklerimizin ve kanımızın nasıl değiştiği ve materyallerde nasıl bir kristalleşme olduğu konusunda çalışmalar yapma fırsatımız oldu” şeklinde konuştu.
“Şu an uzaydayım kardeşim ne kozmiği” Bir diğer astronot Reinhold Ewald, “Uzayda, radyo bandından farklı telsizleri yakalayabiliyorlar. Benimde başıma böyle bir şey geldi. Bana ‘Şuan kozmik radyo frekansındasınız’ diye anons geçtiler. Ben de, ‘Şu an uzaydayım kardeşim ne kozmiği’ diyerek cevap vermiştim. Bu benim en komik anım olmuştu” dedi.
Ewald kendisi için en zorlu şeyin hijyen olduğunu anlatarak, “Benim için en zoru hijyen meselesiydi. Çünkü temizlik yaparken ve tuvalete girerken her şey havada uçuyordu. İlk iki gün adapte olurken her yaptığımıza dikkat ettik. Bunun nedeniyse, eğer bir şey bozulursa, bozulan parçalar her yere saçılabilirdi. Buna kaka ve çişleriniz de dahil” ifadelerini kullandı.
İzmir Ekonomi Üniversitesinde (İEÜ) “NASA’nın Uzay Yolculuğu” konferansına katılan NASA Ames Araştırma Merkezi Görev Sistemleri Yöneticisi Jay Trimble, “Artemis projelerinin Apollon projelerinden temel farkı daha kalıcı ve sürdürülebilir bakış açısıyla gerçekleştirilmesidir. Artemis 1, atmosfer dışı bir misyon olarak gerçekleştirildi. Artemis 2 ise önümüzdeki sene insanlı ilk uzay aracını içeriyor. Artemis 3’te de aya ayak basmayı ve orada kalıcı bir insan varlığı oluşturmayı planlıyoruz” dedi.
Ceren Atmaca Özden – Sinan Yeniçeri İZMİR-NASA Ames Araştırma Merkezi Görev Sistemleri Yöneticisi Jay Trimble, İEÜ Konferans Salonu’nda lise düzeyinde yaklaşık 400 öğrenciye “NASA’nın Uzay Yolculuğu” hakkında bilgi verdi. Trimble, “Dünyanın birçok farklı noktasında uzay görevlerine olan ilginin arttığını görüyoruz. 1960’larda aya ilişkin proje Apollon’du ve Apollon’un amacı aya ayak basmaktı. Bu proje çerçevesinde birçok aşama gerçekleştirildi. Benzer bir gelişim süreci Artemis için de geçerli ama çok daha hızlı ilerleyecek. Artemis projelerinin Apollon projelerinden temel farkı daha kalıcı ve sürdürülebilir bakış açısıyla uzay görevlerinin gerçekleştirilmesidir. Artemis 1, atmosfer dışı bir misyon olarak gerçekleştirildi. Artemis 2 ise önümüzdeki sene insanlı ilk uzay aracını içeriyor. Artemis 3’te de aya ayak basmayı ve orada kalıcı bir insan varlığı oluşturmayı planlıyoruz” diye konuştu. Konferansta, İEÜ Rektörü ve TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Destek Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Aşkar ve İEÜ Mühendislik Fakültesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve TUA Başkanı Danışmanı Dr. Fabrizio Pinto da öğrencilere uzay çalışmaları ile ilgili bilgi aktarımında bulundu.
Türkiye’deki çalışmalar hız kazandı İEÜ Rektörü ve TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Destek Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Aşkar, Türkiye’deki çalışmalarla ilgili şunları söyledi: “Şu anda milli teknolojiler geliştirme aşamasında çok önemli bir noktaya geldik. Daha önce Türksat adını verdiğimiz bir dizi uydumuz vardı. Sanıyorum 2024 sonu, 2025 başında Türsat zinciri uydusunu yerli yapım olarak uzaya göndermiş olacağız. Bu uydu teknolojilerini üretebilmek ve işletebilmek ayrı bir güç. Türkiye, bu teknolojilere sahip olduğunu dünyaya göstermiş olacak. Uzay istasyonuna bir Türk astronotun gönderilmesi ile ilgili eğitimler de yakın zamanda tamamlanmış olacak ve yıl sonu ya da önümüzdeki yılın başlarında Türk astronotları Uluslararası Uzay Üssüne giderek orada bazı deneyleri yapar hale gelecek. Türkiye’nin yürüttüğü bir diğer projemiz de aya uydu göndermek. Gezegenler arası seyahatte belirli bir yörüngeye girmek, o yörüngeden çıkmak, cismin yörüngesine girmek ve hesapları yapabilmek güçlü bir birikim istiyor. Türkiye de bu birikime sahip. Ay programı çerçevesinde Türkiye bunu da gösterecek. Önce Türkiye etrafında yörüngeye girecek. Daha sonra yörüngeden çıkacak, ayın etrafında yörüngeye girecek ve daha sonra ayın yüzeyine sert iniş yapacak. Bu yolda giderken de uzayla ilgili detaylı fotoğraflar çekecek.”
Ay programı Konferans hakkında değerlendirmede bulunan Aşkar, “NASA’dan gelen konuğumuz, NASA’nın ay programının başlattığını ifade etti. Ay yüzeyinde gidecek bir aracın tasarımı ile ilgili bizlere bilgi verdi. ‘Son zamanlarda aya gitmekle ilgili programlar niye rafa kaldırıldı?’ soruları vardı. Görünen o ki NASA, ay programını yeniden canlandırmaya karar vermiş” ifadelerini kullandı.
Tapuda online randevu ve web tapu işlemleri yaygınlaşıyor
Karabük Valisi Fuat Gürel, 2023 yılı kurum denetimleri çerçevesinde Karabük Tapu Müdürü Veysel Doğdu’dan 2022 yılında yapılan çalışmalar hakkında brifing aldı.
Ersin Turan KARABÜK-Doğdu, tapuda online randevu işlemlerinin telefonla çözüme kavuştuğunu, Alo 181 hattı ile Tapu ve Kadastro birimlerine yönelik soru, istek, randevu ve şikayetlerin takibi ile hizmetin iyileştirilmesi, işlevlerinin tek bir merkezden etkin, hızlı ve güvenli bir şekilde yürütülmesinin sağlandığını belirtti. Doğdu, “Web-tapu sistemi kimlik doğrulama sistemi kullanılarak yapılmakta ve sistem TKGM-TAKBİS alt yapısı güvencesi altındadır. Tapu maliki kendi taşınmazının bilgilerini görebilmekte ayrıca gerekli belgeleri internetten tapu müdürlüğüne göndererek. Tapu müdürlüğüne gitmeden işlemler başlatılarak, son aşamaya getirilmektedir. Tapu Müdürlüğünde ayrıca e-İpotek, E-Terkin ve e-Haciz işlemleri yürütülmektedir. Bu işlemler sayesinde, vatandaşlara sunulan hizmetler çok daha hızlı, güvenilir ve düşük maliyetle tamamlanabilmektedir. Parsel sorgulama internet adresi üzerinden tüm kullanıcılara açılmıştır. Cep telefonu ve tablet gibi elektronik ortamlara yüklenebilen mobil uygulaması da mevcut bulunan bu işlem ile; taşınmazların yüzölçümü, niteliği, komşu parselleri, coğrafi konumu gibi bilgilere anında ulaşabilmektedir. Yapılan yeni güncelleme ile il, ilçe ve mahalle bazında satış yoğunluğu haritası görüntülenebilmektedir. Tapu Müdürlüğü 2022 yılında 22 bin 924 yevmiyeli işlem gerçekleştirmiştir. Gelen evrak, 6 bin 616, giden evrak 4 bin 687’dir. 2022 yılında toplam 46 milyon 53 bin 630,38 TL Tapu Harcı 3 milyon 622 bin 612 TL döner sermaye tahsilatı yapılmıştır” dedi.