Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, zirai don nedeniyle fındıkta görülen rekolte kaybının ve yükselen döviz fiyatlarının baz alınarak, fındık fiyatlarının 3,5-4 dolar olması gerektiğini söyledi.
Ordu genelinde şubat ayı içerisinde yaşanan zirai don sonrası bazı kesimlerde fındıkta hasar oluştu, ekipler ise sahada hasar tespit çalışmaları yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sezon öncesinde fındık fiyatlarına yaptığı müdahale, serbest piyasada da belirli bir fiyat oluşmasını sağladı. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alımları durdurmasının ardından serbest piyasada fındık 20 TL civarında alıcı buluyor. OTSO Başkanı Servet Şahin, fındık fiyatlarının en az 3 buçuk-4 dolar olması gerektiğini belirtiyor.
“Fındık en az 3 buçuk dolar olursa, üretici de memnun olur”
Geçtiğimiz sezon erken açıklanan fındık fiyatlarının üreticiyi memnun ettiğini ancak geçen yılki dolar fiyatları ile şuan döviz fiyatları arasında fark olduğunu, fındık fiyatlarının ise açıklanandan daha düşük olduğunu ifade eden OTSO Başkanı Servet Şahin, fındık fiyatlarının en az 3 buçuk dolar olması gerektiğini ifade ederek, “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a geçen yıl açıklanan fındık fiyatları konusunda teşekkür ediyoruz. Ancak geçen yıl dolar 6 buçuk lira iken fındık fiyatı 21 buçuk liraydı. Şimdi dolar 8 buçuk lira, fındık fiyatlarının da altın, dolar yahut Türkiye piyasasına göre olması gerekiyor. Aldığımız destekler ve fındık fiyatları geçen yıla göre göre bu sene arasında epey bir fark var. Dolar bazında bakılırsa şuanda fındık fiyatlarının 26-27 lira olması lazım. Yani enflasyona göre revize edilmesi gerekirdi. İnşallah bu seneki 2021 yılının fındık fiyatları artık buna göre değerlendirilirse, 3 buçuk dolar civarında olursa, üretici de tüketici de memnun olur” dedi.
“Dış alıcının dengesinde kalmadan fındık fiyatlarının dengelenmesini istiyoruz”
Fındık üretmeyen ülkelerde, Ukrayna’da, Kanada’da kavrulmuş fındığın 300 TL’ye, natürelin de 80 TL’ye satıldığını ifade eden Başkan Şahin, şuan tüccarın üreticiden daha çok kazandığını kaydederek, “Biz, üreticinin, tüccarın ve sanayicinin kazanmasını istiyoruz. Dengeli bir fındık fiyatı olması için yıllık enflasyona, döviz fiyatlarına göre dengeli bir fiyat, inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız 3 buçuk-4 dolar civarında bir fiyat verirse, hem üretici memnun olur, hem tüccar hem de sanayicimiz memnun olur. Çünkü tek bir dış alıcı parayı kazanıyor. Dış alıcı piyasayı dengeliyor. Biz, dış alıcının dengesinde kalmadan fındık fiyatlarının dengelenmesini istiyoruz. Zaten Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)fındık fiyatlarını dengelemek, piyasayı dengelemek için alım fiyatlarını açıklaması lazım. Yılbaşından sonra da fiyatları revize etmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Şuanda elde stok fındığın az miktarda olduğunu da kaydeden Başkan Servet Şahin, “Yani 2020 yılının fındığı üreticide çok az kaldı, stok da yok. Bu sene fındık fiyatları normal enflasyon oranında bile olsa, 21 buçuk değil, 27 buçuk gibi bir fiyat bekliyoruz” ifadelerine yer verdi. (Selim Kuşcu/iha)
Ticaret Bakanlığı, asgari ücret zammını fırsat bilerek henüz zam yapılmadan fiyat artışına giden işletmelere karşı denetimlerini artırdı. Kasım ayında yapılan denetimlerde 19 milyon 616 bin 776 lira idari para cezası uygulandı. Yılın 11 ayında yapılan denetimlerde 197 bin 883 firmaya toplamda 4 milyar 758 milyon lira idari para cezası uygulandı.
Gizem ÇORLU ANKARA-Ticaret Bakanlığıasgari ücret zammını fırsat bilerek fiyat artışlarına giden kurum, kuruluş ve işletmelere yönelik denetimlerini sıklaştırdı. Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, 81 ilde henüz Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmadan fiyatlama yapan işletmeleri denetleyerek, fiyat listelerini kontrol ediyor. Bu kapsamda sadece kasım ayında reklam ve haksız ticari uygulama denetimleri kapsamında 19 milyar 616 milyon 776 lira idari para cezası kesildi. Yılın 11 ayında ise toplam 224 milyon lira para cezası uygulandı.
İç piyasadaki istikrarın sağlanması, tüketicilerin arz ve talep dengesizliğinden etkilenmemesi amacıyla Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından yılın 11 ayında gerçekleştirilen denetimlerde 197 bin 883 firmaya toplamda 4 milyar 758 milyon lira idari para cezası uygulandı. Otomotiv sektöründe stokçuluk faaliyetleri dahil 205 gerçek ve tüzel kişi denetlenerek, aykırı fiillerde bulunan 71 gerçek ve tüzel kişiye 76,8 milyon lira idari para cezası uygulandı. Emlak ve kuyum sektöründe 1008 gerçek ve tüzel kişi denetlenirken, 663 gerçek ve tüzel kişiye 69 milyon lira ceza uygulandı. Otomotiv, stokçuluk, emlak, kuyum ve fahiş fiyatla ilgili toplamda 65 bin 957 gerçek ve tüzel kişi denetlendi ve bin 519 gerçek ve tüzel kişiye 362,1 milyon lira idari para cezası kesildi.
GÜVENSİZLİK ORANI YÜZDE 1,7’YE DÜŞTÜ
Tekstil, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye, çocuk bakım ve kullanım ürünleri ve deterjan gibi tüketici ürünlerinin güvenli bir şekilde piyasaya arz edilmesi amacıyla ise 11 ayda 7 bin 725 gerçek ve tüzel kişi denetlendi, 355 gerçek ve tüzel kişiye 35 milyon lira idari para cezası uygulandı. ‘Güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans’ ilkesiyle yapılan bu denetimler sonucunda bu ürün gruplarında 2011 yılında yüzde 32 olan güvensizlik oranı, bu yıl yüzde 1,7’ye düşürüldü.
MESAFELİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİNE 257,4 MİLYON LİRA CEZA
Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından da ön ödemeli konut satışları, abonelik sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, taksitli satış ödemeleri, paket tur ve devre tatil satış sözleşmelerindeki aykırılıklara ilişkin denetimlerde de 3 milyar 954 milyon lira para cezası uygulandı. Sadece mesafeli satış sözleşmelerindeki aykırılıklar nedeniyle 257,4 milyon lira ceza uygulandı. (DHA)
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ‘Esnafa konum vergisi geliyor’ iddiasının doğru olmadığını duyurdu.
ANKARA-Bakanlıktan yapılan açıklamada, bugün bazı medya organlarında ‘Esnafa konum vergisi‘ başlığıyla yer alan haberlere ilişkin açıklama yapma zorunluluğu doğduğu belirtilerek, “Söz konusu kanun Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisinde yer alan coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerini kapsamaktadır, sosyal medya hesapları üzerinden konum paylaşımı yapan esnafı ilgilendirmemektedir. Dolayısıyla konum paylaşımı yapan esnaftan vergi alınacağı bilgisi kesinlikle doğru değildir” denildi.
DMM’DEN AÇIKLAMA
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden (DMM) yapılan açıklamada da “Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan, ‘Esnafa konum vergisi geliyor’ iddiası doğru değildir. Sosyal medya hesapları üzerinden konum paylaşımı yapan esnafa herhangi bir vergi getirilmesi söz konusu değildir. ‘7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’ esnafı değil, Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisinde yer alan coğrafi verileri üreterek gelir elde eden gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri kapsamaktadır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz” ifadeleri kullanıldı. (DHA)
Bakanlıktan faiz/kar payı destekli kredilere ilişkin açıklama
Hazine ve Maliye Bakanlığı, hazine faiz/kar payıdestekli kredi uygulamasından 1,1 milyon çiftçi ile 804 bin esnaf ve sanatkarın faydalandığını, uygulama kapsamında kamu bankalarının herhangi bir zarara uğratılmasının söz konusu olmadığını açıkladı.
ANKARA-Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Çiftçiler ile esnaf ve sanatkarlara sağlanan hazine faiz/kar payıdestekli krediler kaynaklı kamu bankalarının zarara uğratıldığına yönelik kamuoyunda yer alan iddialara karşı doğru bilgilendirme yapılması zaruri görülmüştür. Çiftçilerimiz ile esnaf ve sanatkarlarımız kamu bankalarımız aracılığıyla hazine faiz/kar payı destekli kredilerden yararlanmaktadır. Söz konusu kredilerin faiz/kar payı yükünün belirli bir kısmı bakanlığımızca karşılanmaktadır. Bakanlığımızca karşılanan tutarlar bu amaçla önceden bütçede ayrılan ödenekten ilgili kamu bankasına ödenmektedir. 2001 krizinden sonra bütçe disiplininin sağlanması ve kamu bankalarında görev zararlarının tekrar yaşanmaması amacıyla alınan tedbirler kapsamında; 25 Kasım 2000 tarihinde yayımlanan 4603 sayılı Kanun ile bütçede ödenek bulunmaksızın kamu bankalarımıza bir görev verilmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, bakanlığımızın mevcut uygulaması kapsamında kamu bankalarının herhangi bir zarara uğraması söz konusu değildir” denildi.
‘ESNAF VE ÇİFTÇİLERE DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEKTİR’
Görevlendirmelere ilişkin yapılan ödemelerin bakanlık tarafından şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşıldığı kaydedilen açıklamada, “2001 yılı öncesindeki uygulamalardan 233 sayılı KHK’nin 35 inci maddesinde yer alan ‘görev zararı’ ifadesi, 2 Temmuz 2018 tarihli ve 703 sayılı KHK ile ‘görevlendirme’ olarak değiştirilmiştir. Kamuoyuna açıklanan resmi raporlarda da bütçeden yapılan söz konusu ödemeler ‘görevlendirme gideri’ olarak yer almaktadır. Görevlendirmelere ilişkin yapılan ödemeler bakanlığımız tarafından yayımlanan raporlarda şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Hazine faiz/kar payı destekli kredi uygulaması çiftçiler için 2004 yılında, esnaf ve sanatkarlar için 2002 yılında başlamıştır. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 1,1 milyon çiftçi ve 804 bin esnaf ve sanatkar bu imkandan faydalanmıştır. Çiftçilerin kullandığı kredilerin faiz/kar payı yükünün yaklaşık yüzde 70’i, esnaf ve sanatkarlar için ise yüzde 50’si bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. 2024 yılında sağlanacak faiz/kar payı desteğinin çiftçilerimiz için 87,1 milyar TL’ye, esnaf ve sanatkarlar için ise 37,7 milyar TL’ye ulaşması öngörülmektedir. Çiftçilerimiz ile esnaf ve sanatkarlarımızın uygun koşullu finansmana ulaşması için desteğimiz devam edecektir” ifadelerine yer verildi. (DHA)