Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

Türkiye’nin ‘atık ısı’ ile ısıtılan ilk çiçek serası

Katı Atık Düzenli Depolama Sahası’nda çöpten elektrik üreten Samsun Büyükşehir Belediyesi, elektrik üretimi sırasında ortaya çıkan atık ısıyı da kurulumunu sağladığı serada kullanarak çiçek üretti. Yaklaşık 3 milyon kapasiteli serada deneme olarak ilk etapta 120 bin çiçek fidesi yetiştirildi.


Türkiye’nin en modern çöp toplama tesislerinden biri olan Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Depolama Tesisinde birçok farklı alanda atıklar dönüştürülerek yaşama geri kazandırılıyor. Samsun’un farklı ilçelerinde gelen tonlarca çöp, Katı Atık Tesisi’nde depolanıyor. İçerisinde Mekanik Ayrıştırma Tesisi, Biyogaz Tesisi, Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi, Enerji Üretim Santrali ve Çamur Kurutma Tesisi bulunan Katı Atık Depolama Tesisi 5 bölümden oluşuyor.

Atık gaz ile ısıtılıp çiçek yetiştirilen ilk sera


Türkiye’de ilk defa Atık Kurutma Tesisinde atık ısıdan faydalanarak kurutulan çamurların, fabrikalara yakıt olarak geri verildiği ve yaklaşık 2 bin 228 ton petrol kullanımdan tasarruf edilen tesiste yine bir ilke imza atıldı. Saha içerisine 3 bin metrekare üzerine kurulan sera tamamen atık gaz ile ısıtılarak çiçek yetiştirilen Türkiye’nin ilk ve en çevreci serası oldu.

Tüm Karadeniz Bölgesi’ne hitap edecek


Direkt çevreye verilecek bir atığın işlenerek burada çiçeğe dönüştüğünü söyleyen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Enerjinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz ve her aşamada boşa gitmemesi için çalışıyoruz. Atık ısı ile çiçek yetiştirilen Türkiye’deki ilk sera burası. Ayrıca Karadeniz Bölgesi’nde yeşil alanlardaki peyzaj çalışmalarında kullanılan çiçek tedariki Yalova ve Bursa gibi uzak illerden sağlanıyordu. Bu anlamda da bir emisyon azalımına sebep olacak. Artık burası sadece Samsun’a değil tam kapasite ile çalışmaya başladığında tüm Karadeniz Bölgesi illerine hizmet edecek. Tüm bölge için de bir tasarruf ve emisyon azalımı noktasında çevre açısından büyük bir proje olmuş olacak” diye konuştu.

2 milyon 800 bin fide yetiştirme kapasitesine sahip en çevreci sera


Deneme amaçlı yapılan ilk üretimde 6 çeşit fide yetiştirildiğini söyleyen Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ali Tulumen ise, “Bunlar vapurdumanı, horoz ibiği, aslanağzı ve ateş çiçeği. Sera 3 bin metrekare alan üzerine kurulu ve 2 milyon 800 bin adet fide yetiştirme kapasitesine sahip. Çöplerden elektrik elde ediyoruz. Onun sonucu oluşan atığı Samsun’un arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamurlarında kullanıyoruz. Yine onun sonucunda ortaya çıkan daha düşük kalorili ısıyı seracılık faaliyetinde Samsun’u güzelleştirmede kullanacağız. Bütçemiz açısından da büyük tasarruf sağlamış olacağız. Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak çevreci faaliyetlerimize bir yenisini daha eklemiş olduk. Normalde bertaraf olacak bir enerjiyi yöneterek seracılıkta kullanılmasını sağladık. Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak hiçbir depolama sahasında olmayan ikincil olarak adlandırdığımız atık ısıyı tekrar bir aşama daha kullanarak Türkiye’nin en çevreci serasının hayata geçirilmesini sağladık” ifadelerini kullandı.

Çevre

Samsun’da elektrik trafoları şehri renklendirdi

YEDAŞ, Samsun Atakum sahilinde yer alan trafo duvarlarını resimlendirerek toplumsal konularda farkındalık yarattı.

SAMSUN-Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), üstlendiği toplumsal sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yarattı. 2023 yılında başlatılan projede şu ana kadar toplamda 10 tane trafo duvarı, resimlerle renklendirildi. Resimlenen her bir trafo duvarında farklı mesajlar veren YEDAŞ, trafoları gören insanlar tarafından olumlu dönüşler aldı. Sahil boyunca sıralanan trafolar, kent estetiğine değer katarken bunun yanı sıra, toplumsal konularda da farkındalık oluşturdu.

Trafolar üzerine çizilen resimler YEDAŞ tarafından belirlenirken, resimler Samsunlu bir resim öğretmeni vasıtasıyla, trafolarda yerini aldı. Samsun’un önemli değerlerinden biri olan Samsunspor’un konu alınması ile başlayan projede, Cumhuriyet’in 100. yılı, hayvan hakları, kadın hakları, Dünya Engelliler Günü, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, trafik güvenliği, çevre temizliği gibi pek çok temaya yer verilirken Barış Manço, Selda Bağcan gibi değerli sanatçılar da resmedildi.

‘TOPLUMSAL FARKINDALIK YARATMAK İÇİN KAYNAKLARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRYORUZ’

YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, “YEDAŞ olarak, temel sorumluluklarımızın yanı sıra toplumsal konularda da aktif rol almayı önemseyen bir şirketiz. Bu kapsamda her yıl toplumu ilgilendiren konularda sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Daha önceki yıllarda çevre temizliği, otizm farkındalığı, hayvan hakları gibi farklı konularda çalışmalarımız oldu. 2023 yılında başlattığımız “Trafoları Boyuyoruz” projesi ile ise bir adım daha ilerleyerek aynı anda farklı konularda mesajlar vermeye odaklandık. Trafoları resimlendirirken, özellikle sosyal olarak kalabalık olan bölgelerdeki trafoları tercih ettik, bu sayede daha fazla insana ulaşmayı hedefledik” dedi.

Projenin geri dönüşlerinin büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Yunus Emre Bilgi gelecekte de benzer projeler geliştirmeyi planladıklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Çevre

DAUM Müdürü Doç. Dr. Sümer, İzmir Fayı’na dikkat çekti

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fayın olduğunu belirtti. İzmir’in son büyük depremini 1688 yılında yaşadığını ifade eden Doç. Dr. Sümer, “Depremin hangi fayda olduğunu bilmiyoruz. Eğer İzmir Fayı’nın Balçova segmentinde ya da Pınarbaşı segmentiyle beraber meydana geldiyse, o zaman İzmir Fayı özelinde rahatız demektir. Eğer 1688 depremi, Uzunada Fayı’nda olduysa, İzmir Fayı’nın zamanı gelmiş demektir. Çünkü bu fayda tespit edilen son deprem, 1510 yıl önce, 178 yılında. Dolayısıyla İzmir Fayı’na dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

KADİR ÖZEN
İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Ökmen Sümer, İzmir‘i etkileme olasılığı bulunan karada ve denizdeki fayların etkisiyle ilgili bilgi verdi. Son 20 yıllık sürece değinen Doç. Dr. Ökmen Sümer, “Sadece İzmir özelinde değil, Ege yani Türkiye’nin batı kıyılarında 2002 ve 2004’te başlayan bir süreç var. Gökova Körfezi’nde bir deprem fırtınasıyla başlayarak, 2017’de Bodrum’da sürüp 2020’de bildiğiniz gibi İzmir depremi ve 2022’de Buca depremleriyle kuzeye taşınan bir hareketlilik söz konusu. Bu da özellikle kuzeyde deprem beklediğimiz faylar üzerindeki stresin de artmasına neden oluyor. Bu durumdan her fay, eşit miktarda etkilenecek anlamına gelmiyor” diye konuştu.

‘İZMİR’DE 6’NIN ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 25’E YAKIN FAY VAR’

Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, hangi fayların nasıl etkilendiğini yaptıkları çalışmalarla az çok ortaya çıkardıklarını vurgulayan Doç. Dr. Sümer, “Şimdi hangi faylar tehlikeli? Öncellikle ilk önce tehlikesiz olanlardan bahsedelim. İzmir’de 6’nın üzerinde deprem üretebilecek 25’e yakın fay var. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayı’nın güney segmenti gibi faylar deprem üretmişler, tarihsel dönemlerde. Yani 1389, 1040 gibi, MS 47 gibi. En son 1992’de Doğan Bey’de yaşadığımız deprem gibi. 2005’te özellikle Gülbahçe’nin güneyinde yaşadığımız 5.9’luk depremler gibi. Bu faylarda deprem tekrarlama periyoduna baktığımızda rahat faylar olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Ege’nin tamamına baktığımızda, buradaki fayların 1500 ila 2 bin yılda bir, 7’ye yakın bir deprem ürettiğini gösteriyor. Gülbahçe Fayı, Yağcılar Fayı, Tuzla Fayının güney segmentinde deprem olmuş, o nedenle orada çok büyük deprem riski beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÖNCE HAVZADA ÇALIŞMA YAPMAK GEREKİYOR’

Nelere dikkat edilmesi gerektiğini de anlatan Doç. Dr. Ökmen Sümer, “İki şey çok önemli. Deprem ne zaman ve ne büyüklüğünde olacak? Bu sorular önemli. Ama öncelikle deprem olsun olmasın ilk yapmamız gereken şey, deprem bilincini geliştirmek. Bunu ilköğretim seviyesinden itibaren yapmak. Yani sosyal sorumluluk projeleriyle halkımızı deprem konusunda eğitmemiz gerekiyor. Depremde nasıl davranacaklarını bilmeliler ki bu ikincisi ve en önemlisi. Özellikle yerel yönetimlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Mikro bölgeleme çalışmaları önemli. Büyük alanlarda yapılacak yer bilimsel çalışmalar olmadan mikro bölgelemeye gitmek bizi geriletebilir. Yapılması gereken, önce büyük alanlardaki yer bilimsel verileri toparlamak. Havzaya bakacağız. Bilimsel verilerini çıkartacağız. Sonra bizim yönelebileceğimiz yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapacağız. Yeni yer bilimsel verilerini oluşturmalıyız. Dolayısıyla Konak gibi özellikle Kaşıyaka ve Mavişehir gibi alanlarda bizim Bornova Havzası’nda yaptığımız gibi büyük alanlardaki yer bilimsel verilerin mutlaka elde edilmesi gerekiyor” diye konuştu.


Okumaya devam et

Çevre

Antakya ve Defne’de okullara ‘sağanak’ tatili

Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde kuvvetli sağanak yağış nedeniyle tüm okulların 1 gün tatil edildiği açıklandı.

HATAY-Hatay Valiliği, kentte dün etkili olan, bugün de etkisini sürdürmesi beklenen kuvvetli sağanak nedeniyle merkez Antakya ve Defne ilçelerinde tüm okulların 1 gün tatil edildiğini duyurdu. Ayrıca 24 saat esasına uygun olarak tüm ekiplerin 315 araç ve 666 personel ile sahada hazır olunduğu bildirildi.(DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.