Türkiye genelinde yaz döneminin gelmesi ile birlikte valilikler tarafından alınan kararlar doğrultusunda, suda boğulma olaylarının meydana geldiği iç sular, göl, gölet, nehir, sulama kanalı ve su birikintisi gibi yerlere girilmesi ve balık avlanılmasının yasaklanmasına dair karara olta balıkçıları itiraz etti.
Avrasya Amatör ve Sportif Olta Balıkçılığı Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bal, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığının bir süre önce 81 il valiliği ile İl Jandarma Komutanlıklarına gönderdiği “valilikler tarafından alınacak kararlar doğrultusunda, suda boğulma olaylarının meydana geldiği iç sular, göl, gölet, nehir, sulama kanalı ve su birikintisi gibi yerlere girilmesi ile balık avlanılması gibi davranışların yasaklandığını” hatırlattı.
Söz konusu emrin ulaştığı illerde, karara uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 11.maddesi gereğince (15 yaş üstündeki kişilere kendilerine, 15 yaş altındaki kişilerin veli veya vasilerine) idari para cezası uygulanmaya başlandığını vurgulayan Bal, “Söz konusu yazıda, yaz sezonunun başlamasıyla birlikte önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarında yaşanacak artış ve eğitim/öğretim döneminin sona erecek olması sebebiyle, serinlemek, balık tutmak ve piknik yapmak suretiyle kontrolsüz olarak iç sular, göl, gölet, nehir, sulama kanalı ve su birikintisi gibi yerlere girilmesine bağlı olarak, suda boğulma olaylarının artacağının değerlendirildiği ifade edilerek, geçmiş yıllarda meydana gelen bu üzücü olaylarda birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiği ya da yaralandığı hatırlatılıyor ve 1 Ocak 2019 ile 21 Mayıs 2021 tarihleri arasında meydana gelen suda boğulma olaylarında 788 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 262 kişinin de yaralandığı, 12 kişinin ise kaybolduğu belirtiliyor.
Meydana gelen bu üzücü olayların önlenmesi maksadıyla, geçmiş yıllarda meydana gelen boğulma olayları analiz edilerek, bu olayların yaşandığı yerlere, DSİ, İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri ile Belediyeler tarafından girişin yasak ve tehlikeli olduğuna dair uyarı, ikaz levhaların konulması talimatları da yer alıyor. Bu yazıda, ticari ya da amatör avcılık gibi bir ayrım yapılmadığından, valiliklerce ticari avcılığa da yasak getirilmesi gibi bir değerlendirme durumu da söz konusu olabileceğinden, yapılacak açıklamalarla konuya bir açıklık getirilmesinin şüpheye mahal bırakmaması adına önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Ayrıca, öncelikle amacı sürdürülebilirlik olan doğa aşığı olta avcılarımıza da bu çerçevede yasaklama getirildiği için söz konusu yazının iptali konusunda TBMM ve Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde görüşmelerimiz devam etmekte olup, kısa sürede olumlu netice alacağımız da değerlendirilmektedir. Federasyon olarak itirazımız sadece balıkçılığa getirilen yasaklamayadır” diye konuştu.
Ege Denizi‘nde 00.30 ile 15.30 saatleri arasındaki 15 saatlik zaman dilimde büyüklükleri 1.7 ile 4.8 arasında değişen 89 deprem oldu.
Seza Nur ALPDÜNDAR İZMİR-Ege Denizi‘nde 28 Ocak itibarıyla yoğunlaşan sismik hareketlilik sonucunda bölgedeki deprem sayısı 400’ü geçti. Yunanistan’ın Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaşan, derinlikleri 5 ile 25 kilometre arasında değişen depremler Türkiye’de hissedilmese de tedirginliğe neden oldu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, bugün 00.30 ile 15.30 saatleri arasındaki 15 saatlik zaman dilimde en küçüğü 1.7 en büyüğü 4.8 olmak üzere toplam 89 deprem meydana geldi. (DHA)
Prof. Dr. Şengör: Depremde Marmara’da 7 metre tsunami dalgası olabilir
Prof. Dr. Celal Şengör, “Eğer bir yer kayması olursa merkezi havzada bu tsunami yaratabilir. Doğu Marmara’da bu hesaplandı büyük bir yer kayması muhtemel bir yer kayması olması neticesinde 7 metreye yakın tsunami dalgası olabilir diye Türk Hava Kuvvetleri’nin isteği üzerine böyle bir araştırma yapıldı. Hava Harp Okulu’nun bulunduğu yerde dalga yüksekliği 7 metreyi buluyor Yeşilköy’de” dedi.
Mehmet YİRUN-Şafak TAŞOYAR TEKİRDAĞ-Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi İlçe Belediyesi ve İstanbul Yaşam Derneği iş birliğinde, ‘Beklenen İstanbul Depremi Marmaraereğlisi’ne Etkileri’ konulu konferans, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Marmaraereğlisi Belediye Başkanı Mustafa Onur Bozkurter ve vatandaşların katıldığı konferansa konuşmacı olarak katılan jeolog Prof. Dr. Celal Şengör, depremle ilgili bilgiler verdi.
Slaytlar eşliğinde görsellerin izletilmesinin ardından konuşan Prof. Dr. Şengör, deprem konusunda gerçekçi olunmak zorunda olunduğunu söyledi. Şengör, “Kuzey Anadolu Fay Hattı, İstanbul’dan başlayıp, Marmaraereğlisi’ne kadar uzanıyor ve bu fayın hareketi, bölgedeki deprem riskini doğrudan etkiliyor. Maramaraereğlisi’nde 7,6 deprem bekleniyor. Dolayısıyla Marmarereğlisi topun ağzında. Bir yer kayması olup olmamasına bağlı. Eğer bir yer kayması olursa ki olabilir, merkezi havzada bu tsunami yaratabilir. Doğu Marmara’da bu hesaplandı büyük bir yer kayması muhtemel bir yer kayması olması neticesinde 7 metreye yakın tsunami dalgası olabilir diye Türk Hava Kuvvetleri’nin isteği üzerine böyle bir araştırma yapıldı. Hava Harp Okulu’nun bulunduğu yerde dalga yüksekliği 7 metreyi buluyor Yeşilköy’de” dedi.
‘GERÇEKÇİ OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ’
Karanlık bir manzara çizdiğini söyleyen Şengör, “Ama gerçekçi olmak mecburiyetindeyiz. Her şey güllük gülistanlık deyip de kendimizi aldatıp yaşayamayız. İstanbul’da olacak felaketin düşünemiyorum. Korkunç olacak ve bunun için tedbir alınmadığından emin olun” dedi. (DHA)
Ocak ayında, dünyanın en sıcak ilk 27 günü yaşandı
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) iklim bilimci Prof. Dr. Barış Önol, 2025’in ilk 27 gününün, dünya genelinde kayıtlara geçen en sıcak ilk 27 gün olduğunu belirterek, “2025’in ilk ayı da küresel ölçekte ölçülmüş ‘en sıcak ocak‘ olma yolunda” dedi.
Mehmet ÇINAR ANTALYA-Dünyada ve Türkiye’de en sıcak yıl olarak kayıtlara geçen 2024’ün ardından 2025’in ilk verileri açıklandı. 2024, Türkiye’de son 53 yılın, dünyadaysa son 75 yıllık ölçüm tarihinin en sıcak yılı oldu. 2025 yılının ilk ayı, 2024’ü de geride bıraktı. İklim Değişikliği Enstitüsü’nün (Climate Change Institute) ölçümlerine göre, 2025 yılı ocak ayının ilk 27 günü, dünya genelinde kayıtlara geçen en sıcak ilk 27 gün olarak açıklandı. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Barış Önol, “2025 yılının ilk 27 günü, dünya genelinde kayıtlara geçen en sıcak ilk 27 gün. 27’sine kadar ortalama, önceki rekor olan 2024’ün başlangıcından 0,11 derece daha sıcak. Artık Ocak 2025’in küresel olarak kayıtlardaki en sıcak ay olacağı kesin. Ancak İngiltere, güneye kayan jet akımı nedeniyle ocak ayı boyunca genel ortalamanın altında sıcaklıkların görüldüğü birkaç yerden biriydi. 2025’in ilk ayı da küresel ölçekte ölçülmüş ‘en sıcak ocak’ olma yolunda” diye konuştu. (DHA)