Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

Türkiye ile Tataristan Cumhuriyeti arasında yatırım ve iş birliği alanında üç anlaşma imzalandı

Türkiye ile Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti arasında Tatneft’in Türkiye’de kuracağı üretim tesisi, Tatneft ile Gebze Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi arasında kimya-sanayi alanı ve Bilişim Vadisi ile Tataristan’ın Innapolis Özel Ekonomik Bölgesi arasında bilim ve teknoloji alanında üç anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği gibi ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız” dedi.

Türkiye ile Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti arasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde üç anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov’un eşliğinde ilk olarak Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ve Tatneft Genel Müdürü Nail Maganov tarafından, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Tatneft A.Ş arasında kimya-sanayi alanında işbirliği mutabakat zaptı imzalandı. Ardından, GEBKİM OSB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aracı ve Tatneft Genel Müdür Nail Maganov tarafından, Kocaeli-Gebze İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile Rusya Federasyonu Tatneft A.Ş. arasında GEBKİM sahasında maleik anhidrit projesi uygulama olanaklarının incelenmesine ilişkin niyet mektubu imzalandı. Son olarak ise Bilişim Vadisi ile Tataristan’ın Innapolis özel ekonomik bölgesi arasında bilim ve teknoloji alanındaki karşılıklı iş birliği anlaşmasına imza atıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay imzaların ardından yaptığı konuşmasında, salgın döneminde Türkiye’nin kapsamlı tedbirleri ve kapsayıcı destekleri sayesinde dünyadan pozitif şekilde ayrışmayı başardığını ifade ederek, “Özellikle sanayi alanında ve üretim alanında. Bu dönemde ekonomimiz çok başarılı bir büyüme performansı sergilerken, kamu ve özel sektör yatırımlarımız hamdolsun hız kesmeden devam etmekte. Böylece hem OECD ülkeleri içerisinde hem de dünya genelinde büyümeyi başaran nadir ülkelerden olduk. Kuşkusuz bu başarı sanayi altyapısını her geçen gün güçlendiren, üreterek büyüyen Türkiye’nin başarısıdır. Bu başarı, sanayileşmesini; kent, insan ve çevre temelinde kuran düzenli ve sürdürülebilir bir şekilde yapılandıran Türkiye’nin başarısıdır. Açık yüreklilikle belirtmek isterim ki rekabetçi üretim yapısı, kalifiye iş gücü, stratejik konumu, modern lojistik altyapısı ve kapsayıcı destek ve teşvik programları ile Türkiye uluslararası yatırımcılar için güvenli bir limandır. Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği gibi ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız. Bugün de aslında bunun bazı örneklerini gördük” dedi.

Oktay, kendileri için yabancı yatırımcı olmadığı, müteşebbislerin olduğunu belirterek, “Bu anlayışla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız olarak tüm destek ve teşvik politikalarını çözüm odaklı ve esnek bir şekilde kurgulamaktadır. Ekosistemimizin temellerini oluşturan organize sanayi, endüstri ve teknoloji geliştirme bölgelerini yine bu yatırımların güçlü birer zemin olarak görüyoruz. Bugün imzaladığımız anlaşmalarda bu başarıyla kurgulanmış ekosistemin birer meyvesi niteliğinde” diye konuştu.

Bugün yatırım ve işbirliği olmak üzere iki önemli konuda üç anlaşma imzalandığını dile getiren Oktay, şunları söyledi:
“Bu anlaşmalardan ilki Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Rusya Federasyonu’nun en büyük petrol ve doğal gaz üreticilerinden olan Tatneft arasında firmanın ülkemizde kurmayı planladığı üretim tesisine yönelik destek ve teşviklere ilişkin imzalanan mutabakat zaptıdır. Türkiye’de kurulacak olan Tatneft’in tesisi diğer tüm yatırımlar gibi yine ilgili tüm bakanlıklarımızın destek ve teşviklerinden yararlanacaktır. İkinci anlaşma ise yine aynı yatırıma ilişkin Tatneft ile Gebze Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi arasında imzalanan kimya-sanayi alanındaki ön protokoldür.

Türkiye’nin ilk ve tek kimya ihtisas organize sanayi bölgesi olan GEBKİM OSB, lojistik kolaylığı, nitelikli iş gücü ve planlı altyapısı ile bu yatırım için biçilmez bir kaftan. Bu yatırım projesi farklı alanlardaki yeni yatırımlara da ön ayak olacak. Petrokimya yatırımının yanı sıra diğer anlaşma da yine teknoloji alanında. Teknoloji ekosistemimizin en önemli merkezlerinden olan Bilişim Vadisi ile Tataristan’ın Innapolis özel ekonomik bölgesi arasında bilim ve teknoloji alanındaki karşılıklı iş birliği anlaşmasını da yine imzaladık. Bu anlaşmaya göre Tataristan Innapolis ile mobilite, bilgi teknolojileri ve oyun geliştirme alanlarındaki genç girişimcilere altyapı, eğitim, danışmanlık ve network hizmeti verecek bir kuluçka merkezi kurulacaktır. Teknoloji transferini kolaylaştırmak ve nitelikli insan kaynağına erişimi sağlamak konusunda Bilişim Vadisi ve Innapolis Özel Ekonomik Bölgesinde teknoloji ve ticaret merkezi kuruyor olacağız. İnanıyorum ki kurulacak bu iki merkez arasındaki teknoloji transferi imkanını güçlendirecek hem de nitelikli insan kaynağı oluşturmada bir kaldıraç görevi görecek.”


Ekonomi

Bakan Kacır: Togg, otomotiv sektörünün dönüşümüne öncülük ediyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Togg‘un Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ettiğini belirterek, “Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” dedi.

ANKARA-Bakan Kacır, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Tech.EU Zirvesi’nin açılışına katıldı. Bakan Kacır, yaptığı konuşmada, sosyal kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek ve daha adil bir dünya için teknolojiye erişimin kritik önemde olduğunu dile getirdi. Güçlü bir startup ve inovasyon ekosistemine sahip olmanın Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin merkezinde yer aldığını söyleyen Kacır, Türkiye ekonomisini daha yüksek teknolojili ve inovasyon odaklı bir yola sokmayı hedeflediklerini attıklarını anlattı.

‘ETKİLEYİCİ GELİŞME TÜRKİYE’NİN DESTEK VE TEŞVİKLERİYLE OLDU’

Kacır, son 22 yılda Türkiye’de teknoparkların sayısının 2’den 102’ye çıktığını kaydederek, Türkiye’nin teknoparklarında 10 binin üzerinde şirketin Ar-Ge ve inovasyona odaklandığını kaydetti. Türk özel sektörünün 1600’den fazla Ar-Gei ve tasarım merkezine ev sahipliği yaptığını, 2000’li yıllarda 29 bin olan Ar-Ge personeli sayısının 272 bine ulaştığını söyleyen Kacır, “Bu etkileyici gelişme Türkiye’nin sağladığı destekler ve teşviklerle oldu” dedi.

Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojilerindeki liderliğinin bu alandaki yaklaşımının en iyi örneklerinden olduğunu vurgulayarak, “Savunma teknolojisindeki başarımız bize cesur vizyonları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi ve kayda değer atılımları nasıl başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi odak noktamız bu başarı öyküsünü diğer sektörlerde de tekrarlamak” ifadesini kullandı.

Togg‘un, elektrikli ve akıllı bir otomobilden çok daha fazlası olduğunu belirten Kacır, “Togg, bir Türk markası tarafından Türkiye’de üretildi ve Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor. Bu dönüşüm mobilite girişimleri için de bir destek olacak. Togg, halihazırda 30’dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemli bir parçası” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Teknoloji

Elektrikli araçlarda güneş enerjisiyle bedava yolculuk

Agrotech Grup şirketi Joyce Teknoloji tarafından geliştirilen Joyce One araçlar, enerji depolama sistemi (EDS) sayesinde elektrik ihtiyacını tamamen güneşten karşılayacak.

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-Joyce Teknoloji Batarya Sorumlusu Lütfullah Özdoğan, enerji bağımlılığına son vermek amacıyla geliştirdikleri yerli üretim EDS sisteminin Joyce One araçlar için kullanılacağını söyledi

Özdoğan, “Joyce Teknoloji olarak EDS sistemlerini üretiyoruz. EDS, güneşten elde edilen enerjinin bir batarya içinde biriktirilip gece gündüz kullanılmasını sağlayan bir depolama sistemi. Bu sistemi güneş panelleriyle entegre olarak kullanıyoruz. EDS’nin elektrikli motosiklet, elektrikli araç ve tarım için özel tasarlanmış ZIKA’larda (İnsansız Zirai Araç) kullanılması mümkün. Bataryanın en önemli parçası pildir. EDS’yi yine yerli üretim olan Aspilsan’ın lityum iyon pillerini kullanarak hayata geçirdik. Burada yüzde 90’ın üstünde yerli bir üretim söz konusu. Bunun yerli üretim olması enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından ülkemiz için stratejik önem taşıyor” diye konuştu.

İSTER EVDE İSTE TARLADA ŞARJ İMKANI

EDS’nin ev, villa, otel ve tarım alanları gibi farklı yerlerde kullanılmasının mümkün olduğunu kaydeden Lütfullah Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemi kullanmak için uygun bir alana sahip olmak gerekiyor. Ayrıca projelendirilip kurulması gereken bir sistem. Müşteri, bu sistemi kullanmak isterse güneş enerjisi sistemini ve depolama ünitesini kuracak bir alana ihtiyacı var. Eğer bu alanlara sahipse aracı aldıktan sonra tamamen güneş enerjisinden faydalanabiliyor. Yatırım maliyeti haricinde aracı bedava kullanabiliyor. Elektrik olmayan tarım alanlarında ise yine benzer bir sistemi kurmak mümkün. Yine firmamızın geliştirdiği İnsansız Zirai Araçları’ndan (ZİKA) bu sistemle güneş enerjisi sayesinde gece gündüz tarımda faydalanmak da mümkün”

GÜCÜNÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ALIYOR

EDS sistemi hakkında bilgi veren Özdoğan şöyle devam etti: “Garajın çatısına güneş panelleri kuruyoruz. Altında bir invertör ve EDS sistemi var. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik invertör yardımıyla EDS içine depolanıyor. Daha sonra aracı şarj etmek istediğiniz zaman araç şarj aleti invertör yardımıyla EDS’den enerjiyi çeker, uygun voltaja getirir ve araç şarj edilebilir. EDS, Joyce One için bir buçuk depoluk bir enerji kapasitesine sahip bir sistem. Joyce One için ayrıca geliştirdiğimiz mobil batarya sisteminde ise bataryayı evinize getirerek prizden şarj etmeniz de mümkün”

Okumaya devam et

Teknoloji

Bakan Kacır: Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye, ‘Ay Projesi’ sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış ilk ülke olacağız” dedi.

Erdi Demir
SAMSUN-
Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde öğrenciler ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Türkiye’nin teknolojide geldiği noktayı ve hedeflerini öğrencilerle paylaştı.

“Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok”

Türkiye’nin ve Türk gençlerinin teknolojide geldiği noktanın dünyada takdirle karşılandığına değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk genci, TEKNOFEST kuşağı aslında kendini ispat etti. Savunma sanayinde, havacılıkta dünyaya parmak ısırtan başarı hikayelerinin sahibi Türk gençliği oldu. Türkiye’nin topyekun sanayileşme tarihi akamete uğratılmış hikayeler tarihi gibiydi. Ta ki 2000’li yıllarda bir sağlam irade gelip, ‘bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ diyene kadar. O sağlam irade Türk gençliğinin önündeki engelleri bir bir kaldırana kadar. Engeller kaldırıldığında, imkansızlıklar ortadan kalktığında kendi yetkinlikleri ile alın teriyle, akıl teriyle Türk gençleri Bayraktar’larla, Anka’larla, Akıncı’larla, Aksungur’larla, Hürküş’larla, Hürjet’lerle, Atak’larla, Gökbey’lerle, Kızılelma’larla, Kaan’larla gökyüzüne imzasını attı. Demek ki bizim evlatlarımızın başka milletlerin evlatlarından geri kalır hiçbir şeyi yokmuş. Yeter ki önlerindeki takozları kaldıralım. Bu anlayışla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en önemli ödevimizi sizlerin önlerindeki engelleri kaldırmak olarak görüyoruz. TEKNOFEST’leri de bu anlayışla düzenliyoruz. 2024 TEKNOFEST yarışmalarına bu ana kadar 788 bin takımdan 1,6 milyon Türk genci başvurdu. Böyle bir seferberlik ruhu dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok. Türk gençleri dünyaya parmak ısırtıyor. İnşallah çok daha büyük işleri hep birlikte yapacağız. Hedefimiz; nasıl savunma sanayinde başarılı olmuşsak, havacılıkta destan yazmışsak, yeni projelerde bu başarıları perçinleyeceğiz. Ayrıca bu başarıyı sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştıracağız” diye konuşu.

“Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız”

1 trilyon doları bulacak uzay ekonomisinden Türkiye’nin de pay alması için uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını üretme projesinin önemine değinen Bakan Kacır, “Önümüzde yeni hedefler var, durmuyoruz. 8 Temmuz 2024 haftası, Türkiye geliştirdiği ilk ‘haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderecek ve dünyada bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Tüm bu projeler sizler gibi genç insanların sayesinde oluyor. İnşallah daha ileri projelere de Türkiye’yi uzay alanında taşıyacağız. İMECE dediğimiz yaklaşık 600 kiloluk ve yaklaşık 600 km’de görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yer sabit yörüngede 36 bin km’de görev yapan ve 4 bin 250 kiloluk bir uydudan bahsediyoruz. Daha ileri ve sofistike bir sistemden bahsediyoruz. İnşallah sizlerin sayesinde ‘Ay Projesi’ni de gerçekleştireceğiz. Hibrit roket motoru teknolojisinde şu anda dünyada en ileri düzeyde çalışmalar yapan 4 ülkeden bir olan Türkiye inşallah Ay Projesi sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış, tarihçe kazandırmış dünyadaki ilk ülke olacağız. Bütün bu alanlar Türkiye için çok kıymetli. Uzay ekonomisi hızla büyüyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın uzay ekonomisinin büyüklüğü var ve devam ediyor. 1 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Teknolojide yaşanan paradigma değişiklikleri uzaya erişimi daha mümkün hale getirdi. 10 yıl evvel yılda 100 uydu uzaya gönderilirken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Biz, hibrit roket motoru teknolojisinde başarılı olabilirsek hedefimiz, uyduların yörüngeler arası transferleri yapacak uzay araçlarını Türkiye olarak üretmek, geliştirmek ve uzay ekonomisinden pay almayı başarmaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.