Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Iğdır’da sınır duvarı örülüyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tarihinde ilk kez Tendürek bölgesinde geçici üs bölgesi yaptıklarını belirterek, “Allah nasip ederse Tendürek’in zirvesinde kalıcı üs bölgesini gerçekleştireceğiz” dedi.
Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Van’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ferit Melen Havalimanında Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez, Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yüksel Yiğit, AK Parti İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Helikopterle Çaldıran-İran sınırında inşa edilen güvenlik duvarı ve güvenlik yolunu inceleyen Soylu, Tendürek bölgesinde yeni kurulan Soğanlı Üs Bölgesine geçerek Tuğgeneral Yüksel Yiğit’ten bilgi aldı. Daha sonra Hangedik Karakolu’na giderek yapımı devam eden güvenlik duvarı çalışmalarını inceleyen Bakan Soylu, firma yetkililerinden bilgi aldı, askerlerle yemek yedi.

“Bir sınır güvenlik fiziki sistemi oluşturuldu”

Bakan Soylu, yaptığı açıklamada, Van’ın İran sınırında, 178 nolu sınır taşının hemen yanında olduklarını söyledi. Suriye’deki sınır duvarlarından sonra şimdi de doğu sınırlarıyla ilgili öncelikle Iğdır’da yaklaşık 54 kilometre sınır duvarının tamamlandığını belirten Soylu, şöyle konuştu:
“Güvenlik açısından da bize çok büyük katkısı söz konusu oldu. Sadece sınır duvarları yapılmadı bir sistem olarak hem ışıklandırılması ayı zamanda sensör ve gece görüşleri, kuleleriyle birlikte bir sınır güvenlik fiziki sistemi oluşturuldu. Ardından 84.5 kilometre de Ağrı sınırı tamamlandı. Bunların hepsi de İran’la ittifak içinde gerçekleştirildi ve orada da çok zor şartlarda çalışma yürütüldü. Bir taraftan hudut birliklerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri, diğer taraftan da fiziki ve fiili orada Mehmetçiklerimizin koruduğu sınır güvenliği, bunlar yapıldı. Bizim yaklaşık doğu sınırımız 1182 kilometredir. Bunun önemli bir bölümü elbette sınır duvarlarıyla geçilecek değildir. Ama özellikle Van’da 295 kilometrenin yaklaşık 64 kilometresi planlandı. 63.1 kilometresi de projelendirildi. 63 kilometresi 3 etap halinde yapılacak. Aynı zamanda sınırda mayınlar da var. Şu ada bir mayın temizleme çalışması yapılıyor. TOKİ aynen Iğdır ve Ağrı’da olduğu gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde gerçekleştiriyor bu duvarları.”

Bölgede yoğun bir çalışmanın yürütüldüğünü, yüklenicilerin 2. etapta 7,5 kilometrelik beton blokları ürettiğini aktaran Bakan Soylu, kar bastırmadan çalışmaları tamamlayabilme kabiliyetine sahip olacaklarını ifade etti. Hakkari’de de yaklaşık 45 kilometrelik alanın 20 kilometresinin yolu, aynı zamanda beton blokların konulmasının tamamlandığı bilgisini paylaşan Soylu, şunları kaydetti:
“İnşallah o da bu yılın sonuna kadar seri bir şekilde tamamlanacak. Bu alanlar bir taraftan sınır birliklerimiz Türk Silahlı Kuvvetleriyle, bir taraftan Valiliğimiz, İller İdaremiz hep birlikte stratejik olarak belirlediğimiz alanlardır. Öncelikli alanlardır. Sınır güveliğimizi sadece bunlarla mı sağlayacağız? Hayır. Şu ana kadar toplam 245 kilometre planlamamız var bu alan içerisinde. Bunların da yaklaşık 155 kilometresi tamamlanmış durumda. Diğer kalanları da tamamlayacağız. İlk önce Van’dan Hakkari’ye giden Çaldıran hattını yapıyoruz. Daha sonra Hakkari’den başlayıp Van’a doğru gelen hatta inşallah başlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek kabine de gerekse Milli Güvenlik Kurulunda verdiği talimatlar çerçevesinde bu işleyiş devam ediyor.”

“1 milyar 100 milyon liralık çalışma”

İçişleri Bakanı Soylu, 1182 kilometrelik doğu sınırında yeni bir işlem daha gerçekleştirdiklerini bildirerek, “İçişleri Bakanlığımızın Avrupa Birliğiyle koordinasyon içinde yürüttüğü daha sonra da Milli Savunma Bakanlığına esas itibariyle devredeceğimiz bir işlemimiz daha var. Yaklaşık şu gördüğünüz kule gibi bunların yüzde 95’i tamamlandı. 141 kule. Iğdır, Ağrı, Van, Hakkari aynı zamanda Kırklareli ve Edirne sınırında toplam 141 gözetleyici optik kule, 109 bundan bir kademe daha düşük yine aynı hat üzerine haberleşme kulesi. Bunların 101’i Van bölgesine ait. En ağırlıklı yatırım. Bu optik kulelerin ve teknik çalışmanın toplam bedeli 108 milyon Avro. Yani yaklaşık 1 milyar 100 milyon liraya geliyor. Aynı zamanda operasyon kuleleri. Onlar da yaklaşık 89 tane. 330 civarında da hassas sensör teknik çalışmaları söz konusu. Sınıra serilen ve aldığı sensörlerle ana kumanda merkezlerine elde ettiği haberi ileten bir çalışma ortaya koyacak. Bir taraftan sınırın öteki tarafından taciz, terörist hareketlere karşı tedbiri hem insan kaynağımızla, Mehmetçiklerimizle sınır birliklerimizle bunu sağlayacağız hem de onları bu optik kulelerle, haberleşme kuleleriyle ve biraz önce söylediğim koordinasyon merkezleriyle ve sensörlerle birlikte sağlayabileceğimiz bir adımı gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda koordinasyonumuzda Türk Silahlı Kuvvetlerine verdiğimiz gözetleme araçlarımız da söz konusu” dedi.
Bu yılın sonuna kadar gerçekleşecek 63.1 kilometrelik toplam sınır duvarlarının toplam ihale bedelinin 260 milyon lira olduğunu ve TOKİ tarafından yapıldığını vurgulayan Soylu, Van sınırına optik kulelerle, yaptıkları diğer harcamalarla birlikte yaklaşık 750 milyon civarında bir maliyet ortaya koyacaklarının altını çizdi.

“Tendürek’in zirvesine kalıcı üs bölgesini gerçekleştireceğiz”

“Biraz önce Tendürek’e çıktık. Tarihinde ilk Tendürek’te geçici üs bölgesi yaptık. Allah nasip ederse Tendürek’in zirvesinde kalıcı üs bölgesini gerçekleştireceğiz” diyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“Bu şu demektir. Bütün coğrafya oradaki üs bölgesinin kontrolü altında olacaktır. Yine önemli bir şey daha gerçekleşti. Volkanik alanlarda temizleme yapılıyor. Bu bölge açısından hem de güvenlik açısından büyük bir rahatlık oluşturacak. Arkadaşlarımızla bir karar daha aldık. Buradaki sınır birliklerimizin hem de sınır köylerimizin kullanması açısından hep beraber bir karar verdik. 500 korucu daha tahsis edeceğiz. Onlar da hudut birliklerimize katkı sağlayacağı kanaatini taşıyorum. Sebebi şu, bir taraftan kaçakçılık var, sınır ötesi terörün oluşturduğu bir tehdit var, aynı zamanda insan kaçakçılığı, kaçak göç var. Bütün bunlara biraz önce bahsettiğim optik kulelerle, sınır duvarlarıyla üs bölgeleriyle gerek artıracağımız korucu kapasitemizle hep beraber bu yıl içinde inşallah ciddi tedbir alacağımızı düşünüyoruz. İnanıyorum bu tedbirlerle güvelik daha bir noktaya erişmiş olacak.”

“Kaçak göç cazibesini engelleyecek”

İran’daki mevkidaşı İçişleri Bakanı’na ve sınır birliklerine teşekkür eden Bakan Soylu, “Çünkü ne Iğdır’da ne de Ağrı’da hudut duvarlarının yapılması konusuna bize en ufak bir zorluk çıkarmadılar. Doğrusu birlikte istişare edildi, karar verildi. Bundan sonra da öyle olacaktır. Bu İran’a olan kaçak göç cazibesini de yani Türkiye üzerinden batı ülkelerine gidecek kaçak göç cazibesini de engelleyecektir. Çünkü burada tedbiri iyi aldığımızda oraya gelişi de engelleyecektir. Çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Aynı Ağrı’da yaptığımız gibi Polis Özel Harekatımızı da özellikle burada sınır duvarının yapılmasında konuşlandıracağımız kararını da burada aldığımızı ifade etmek istiyorum. Sahayı gördük, mayın temizlemede ne durumda olduğumuzu gördük” şeklinde konuştu.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin değerlendirme

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Faiz kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, yıl sonuna kadar faizin yüzde 40 seviyesine yükseltileceğini öngördü.

İSTANBUL-
Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini yüzde 25’ten 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkarttı. Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Merkez Bankası’nın politika faizi artışını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın 2023’ün kalan üç toplantısında faiz artışlarını sürdürüp, muhtemelen yılı yüzde 40 civarında bir politika faiziyle kapatacak izlenimini verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu “Böylelikle politika faizinin 2024 yılı beklenen enflasyonun üzerine çıkıp, en azından kâğıt üzerinde pozitif bölgeye geçmiş olacağını öngörüyorum. Karar metninde enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredecek. Bu oranın Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda yüzde 62 olarak belirtildi. Yılın ilk 8 ayında tüketici enflasyonu yüzde 43,06 olarak gerçekleşti, Eylül enflasyonunun da yüzde 5 civarında gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2022 Aralık ayına göre tüketici fiyatları yüzde 50 artacak. Yılın son üç ayı için yüzde 8 bir enflasyon payı kalacak ki, yüzde 62 hedefi bu koşullarda gerçekçi görünmüyor. Aylık yüzde 4’lük bir enflasyon yıl sonu tüketici fiyat artışlarını yüzde 69’a taşıyacak” dedi.

“Kredi kartı aylık faizleri yüzde 3’ü aşar”

Faizlerin yükselmesiyle kredi kartı faizlerinin de artacağını vurgulayan Kozanoğlu, “Aylık faiz yüzde 3’ü aşacak. İhtiyaç kredisi faizlerinin de yüzde 60’ı buldu. 28 Mayıs seçimlerinde reel geliri düşse de uygun borçlanma koşulları nedeniyle kredi kartı ve tüketici harcamaları sayesinde hayat pahalılığını o denli şiddetli hissetmeyen kesimler için de hem yaşam zorlaşacak, hem de makro anlamda halkın mal ve hizmetlere talebi gerileyecek. Şöyle ki, 8 Eylül itibarıyla bireysel kredi kartı harcamaları yüzde 182 artışla 925 milyar lirayı bulmuştu. İhtiyaç kredileri de yüzde 60 artışla 903 milyar liraya ulaşmıştı. Demek ki kredi kartlarına takla attırarak, ihtiyaç kredisi-kredi kartı limitlerini zorlayarak çetin geçim koşullarına katlanmak da artık imkânsız hale geliyor” diye konuştu.

“Petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor”

OVP’de 2024 yılı büyümesinin yüzde 4 tahmin edildiğine işaret eden Kozanoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 civarından yüzde 33’e kadar gerilemesi ancak talepte keskin bir zayıflamayla olanaklı. Bu durumda da, yüzde 4 büyüme hedefinin tutturulması iyice zor. 2024 cari açığının da OVP’de 34,7 milyar dolar bekleniyor. 2023’ün ilk 7 ayında tüketim malları ithalatı bir önceki yıla göre 10 milyar dolar artışla 25 milyar doları bulmuştu. Uygun borçlanma koşullarına ve düşük kura bağlı olarak kamçılanan bu eğilim, 2024’te büyük olasılıkla dizginlenir. Ancak petrol fiyatlarının yüksek seyri 2024’te öngörülen 86,7 dolar ortalama fiyatın aşılabileceği kuşkusunu oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Konuta ulaşım giderek zorlaşıyor

Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerlememesi, inşaat maliyetlerinin artması ve uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olmasının konut alımını giderek zorlaştırdığını belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri, çözümün yine krediye ulaşımın kolaylaşmasından geçtiğini söyledi.

BURSA-
Gayrimenkul sektöründeki gelişmeler hız kesmeden sürüyor. Her geçen gün sektörü etkileyen hadiselere bir yenisi ekleniyor. Bunların başında Türkiye genelinde konut imarlı yeni arsaların üretilememesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının istenen hızda ilerleyememesi, inşaat maliyetlerinin artması, uygun faizli kredilerin yok denecek kadar az olması geliyor.

Son 5 yılın en düşük 8 aylık konut satışlarının yaşandığı bir atmosferde sektör temsilcileriyse çözümü konut kredisine ulaşımda yaşanan zorluğun ortadan kalkmasında buluyor. Elfi Gayrimenkul Kurucusu ve Broker’ı Özkan Aydemir, yeni veya ikinci el konut almak isteyenlerin, uzun vadeli ve uygun faizli krediyi bulmakta zorlandığı için taleplerde ciddi bir düşüşün söz konusu olduğunu dile getirdi.

Sektörün hareketlenmesi için uygun faizli kredi imkanı sunulması gerektiğine işaret eden Özkan Aydemir, KDV oranlarında da düzenlemeye gidilmesi önerisinde bulundu. Piyasadaki arz talep dengesinin yeniden kurulması için kredi konusunun çözülmesinin önemine değinen Aydemir, konut kredilerindeki faizin düşürülmesi ve ev almak isteyenlerin bu kredilere ulaşması şu anki sektörün canlanması için hayati önemde olduğunu yineledi.

Uzun bir süre gayrimenkul sektörü piyasasının belirleyicisinin satıcı olduğunu, artık bu durumun alıcı lehine değiştiğini belirten Aydemir, “İnşaat firmalarının takas yöntemini devreye aldığını biliyoruz. Ya da kendi finansman yöntemlerini oluşturdular. Bu giderek artıyor. Müteahhit firmalar çareyi burada arıyorlar. Hal böyleyken satıcının rolleri dağıttığı bir gayrimenkul piyasasından alıcının karar verici mekanizmanın başına geçtiği bir piyasaya doğru evrildik” diye konuştu.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ordu’da serbest piyasada fındık 100 lirayı aştı

Ordu’da serbest piyasada fındık fiyatları 100 lira seviyesine ulaşırken, üreticiler fındıklarını depolayacaklarını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz, bu yükseliş devam edecektir” dedi.

Selim Kuşcu
ORDU-
Türkiye’de en fazla fındık üretimimin yapıldığı Ordu’da serbest piyasada fiyatlar 100 lira seviyelerine kadar yükseldi. Üreticiler, fiyatların daha da artacağını düşündüklerini, bu yıl rekoltenin açıklananın altında olduğunu belirterek, mahsullerini depolayacaklarını söyledi.

“Yükseliş hızlı bir şekilde devam edecektir”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “TMO fındık alımlarına başladığında serbest piyasa 72 liradan alımlara başlamıştı. Şu anda ise bir aya yakın süredir fındık pazara iniyor, serbest piyasa hızlı bir şekilde yükselişe geçti ve 100 lira seviyelerinde hatta bazı noktalarda üzerinde alım yapan alıcıları görüyoruz. Tabi bu yükseliş devam edecektir. Biz üreticilerimize özellikle hasat bittikten sonra ‘ihtiyacınız kadar fındığı pazara indirin’ şeklinde açıklamalarda bulunduk. Üreticilerimiz de bunları dikkate aldı ve bu üreticilerin ellerinde fındıkları duruyor, ihtiyacı olan üreticiler ise pazara fındıklarını indirdi. Şu anda 100 lira seviyelerinde olan fındık fiyatları hızlı bir şekilde yükselecek” diye konuştu.

“Ciddi bir talep var, fındık yok satıyor”

Bu yıl rekoltenin düştüğünü ve Türk fındığının kalitesinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu aktaran Soydan, “Bahçede görülen fındık ağustos ayında harmana gelmedi. Yani genel bir rekolte düşüşü var. Bu düşüş karşısında gerçekten ülkemizde üretilen fındığa da ciddi bir talep var. Fındık çok önemli bir ihracat ürünü. O açıdan fındık yok satıyor. Üreticinin bu günlerdeki fiyatlar, hasattan hemen sonra bekledikleri fiyatlardı. En azından fındığını elinde bulunduran üreticilerimize yüksek fiyattan sağma fırsatı doğdu” ifadelerine yer verdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.