Tokat’ta kısıtlamasız ilk cumartesi günü piknik alanlarında yoğunluk yaşandı.
İçişleri Bakanlığı’nın kademeli normalleşmenin üçüncü etabına ilişkin yayımladığı genelgeyle birlikte piknik alanlarında mangal yasağı uygulaması kaldırıldı. Tokatlılar normalleşmenin ilk cumartesi günü piknik alanlarını doldurdu. Gümenek parkında kimi vatandaşlar mangal yakarak, semaver çayı keyfi yaptı. Kimi vatandaşlar ise hamakta dinlenirken kimi vatandaşlar da ormanlık alanda gezmeyi tercih etti. Çocuklarda park alanlarında gönüllerince eğlendi. Ailesi ile piknik yapan Şükrü Koç, eski günlerin özlemini giderdiklerini ifade ederek, “Pandemi bizi eve kapatınca özgürlüğü özlemiştik. 1 Temmuz itibariyle özgürlüğümüze kavuştuk. O sıkıntıları Gümenek parkında atıyoruz. Açılışı parkında yapalım dedik. Sabah kahvaltına bile yetişemedik. Tüm yerler dolmuş idi. Demek ki herkes bizim gibi düşünüyormuş” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir: İzmir’de 7.2’lik deprem üretme kapasitesine sahip 4 fay var
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir depreminin 4’üncü yıl dönümüne sayılı günler kala, bölgedeki zemin aktivitesinin sürdüğünü belirtip, bugüne kadar yaşanan artçı depremlerin sayısının 30 bini aştığını söyledi. İzmir’de 7.2’lik deprem üretme kapasitesine sahip 4 fay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bunlar arasında Tuzla fayı, özellikle öne çıkıyor. Arkasından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir fayı geliyor. Bu 4 fay, aslında İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturuyor” dedi.
Kadir ÖZEN İZMİR-Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde binalar yıkılıp, hasar görürken, 117 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.
Depremin 4’üncü yıl dönümüne sayılı günler kaldı. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sismolojik istasyonların verdiği bilgilere bakıldığında İzmir depreminden sonra bölgedeki artçı aktivitesinin sürdüğünü belirtip, “Geçen 4 yıldan bugüne artçı depremlerin sayısı 30 bini geçmiş durumda” dedi.
“OLASI BİR DEPREMİN SONUÇLARI ÇOK AĞIR “
İzmir’de karadan ve denizden geçen onlarca fayın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “İzmir’de karada 17 potansiyeli olan diri fay var. Ayrıca 4 tane de gelecekte deprem üretme potansiyeli olabilecek fay mevcut. Denizde de bir o kadar fay bulunuyor. Yani 40 civarında fay, tehlike oluşturuyor. Yaptığımız çalışmalarda bu fayların arasında 7.2’ye kadar deprem üretebilecek faylar mevcut.
Bunlar arasında Tuzla fayı, özellikle öne çıkıyor. Arkasından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir fayı geliyor. Bu 4 fay, aslında İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturuyor. Çünkü il merkezine çok yakın bu faylar. İzmir fayı gibi bir kısmı tamamen il merkezinden geçiyor. Olası bir depremde şu anki şartlar altında ciddi can ve mal kaybına yol açabileceğini düşünüyorum” dedi.
‘2 BİN YILDA BİR DEPREM ÜRETEN TUZLA FAYI SÜREYİ DOLDURMUŞ’
DEÜ olarak fayları incelediklerini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu fayları kesip, inceliyoruz. 3-4 yıldan beri gözlemlediğimiz sonuçlar var. Bunlardan biri Tuzla fayı. Yaklaşık 2 bin yılda bir deprem üretiyor. Yaptığımız incelemede bu aralığı doldurmuş. Son depremi 2 bin yıl önce yapmış. Dolayısıyla deprem yapma aralığını doldurmuş” dedi.
‘DEPREM MASTER PLANLARI HAZIRLANIYOR’
30 Ekim 2020 yılı depreminde acılar yaşandığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, “İzmir olarak doğal afetlere, depreme karşı hazırlıklı değiliz. Biz özellikle faylar üzerinde çalışmalar yaptık. Hangi zemin deprem sırasında nasıl davranacak, bunu depremden önce belgelemeye çalışıyoruz. Çalışmalar sürüyor. Büyükşehir Belediyesinin yaptığı yapı stoku yönünden çalışmalar var. Özellikle Bornova ve Konak taraflarında. Ama bizim 30 ilçemiz var. İlçelerin tümünde yapmak gerekiyor. Bunun yanında DEÜ olarak bizler, deprem master planları yönünde çalışmalar yapıyoruz. İzmir’in deprem bilişim sistemini oluşturmuş durumdayız. Yani İzmir’in faylarıyla, zeminiyle ilgili bilgiler ortaya konmuş durumda. Bunları yapı stokuyla ilgili bilgilerle birleştirdiğimizde, deprem senaryosu kapsamında, İzmir’de hangi fay çalıştığında neler yaşanacağını önceden görmüş olacağız. Buna göre de kentsel dönüşüm yol haritası ortaya çıkmış olacak” diye konuştu.(DHA)