Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Çevre

TBMM Müsilaj Sorunu Araştırma Komisyonu İstanbul’da toplandı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Müsilaj Sorunu Araştırma Komisyonu İstanbul İstişare toplantısı gerçekleştirildi. Komisyon Başkanı Mustafa Demir, “Müsilajın oluşmasıyla ilgili 3 etken var. Müsilaj Komisyonu olarak kirletilme konusunu ön planda tutup onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Marmara Denizi’ni etkisi altına alan müsilaj sorunun çözülmesi için oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Müsilaj Sorunu Araştırma Komisyonu İstanbul İstişare Toplantısı Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıya Marmara Bölgesi’ne kıyısı bulunan şehirlerin belediye başkanları, milletvekilleri ve temsilciler katıldı. Müsilaj sorunu ile ilgili yapılması gerekenlerin konuşulduğu toplantıda müsilaja neden olan etkenler, sorunla mücadelede izlenecek yol haritası gibi konular ele alındı. Komisyon Başkanı Mustafa Demir, Marmara Denizi’nde oluşan müsilajın 3 temel etkeni olduğunu, müsilajdan arındırılmasının bu etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacağını ifade etti.

“Müsilajın oluşmasıyla ilgili 3 etken var, komisyon olarak kirletilmeyi ön planda tutuyoruz”
Toplantıda konuşan TBMM Müsilaj Komisyonu Başkanı Mustafa Demir, “TBMM Müsilaj Sorunu Araştırma Komisyonu, TBMM’de grubu bulunan tüm partilerin temsilcilerinin önerileri doğrultusunda oluşturulmuş bir komisyondur. Müsilajın oluşmasıyla ilgili 3 tane temel etken var. Bunlardan bir tanesi küresel ısınma nedeniyle denizlerin ısınmasıdır. Son 40 yılda Marmara Denizi’nde 2 derecelik bir artış söz konusudur. İkincisi Marmara Denizi’nin jeolojik yapısı nedeniyle durgun bir suya sahip olmasıdır. Üçüncüsü ve en önemli etken ise Marmara Denizi’nin kirletilmesidir. Müsilaj Komisyonu olarak kirletilme konusunu ön planda tutup onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kirlenmelerin birçok kaynağı, sebebi var. Bunlardan en önemlileri kentsel kirlilik, evsel atıklar ve bunların yeterince arıtılmadan derin deşarja verilmesidir. Bugün bizim için son derece önemli bir gündür. Müsilaj Araştırma Komisyonunun problemlerin tespiti ve Marmara Denizi’nin kirletilme problemlerinin bertaraf edilmesi, kontrol edilmesi, sürdürülebilir olması açısından en önemli paydaşlarımızdan bir tanesi hiç şüphesiz yerel yönetimlerdir. Onların yaptıkları çalışmalar, şu an yaptıkları çalışmalar, projeler, yapmayı düşündükleri çalışmalar hakkında detaylı bilgi almaya çalışıyoruz.

Son derece verimli bir toplantı oluyor. Buraya davet ettiğimiz belediyelerimiz Marmara Denizi’nin çevresinde bulunan belediyelerimizin temsilcileridir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda son derece hassastır. 22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı çerçevesinde aslında bizim yaptığımız çalışmalarda o 22 maddelik eylem planının içerisinde önemli bir çalışma olarak kabul edilebilir. Marmara Denizi’nin tamamen müsilajdan arındırılabilmesi meselesi bu etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla doğru orantılıdır. Dolayısıyla bugünden yarına Marmara’nın müsilaj sorununun çözülmesinin çok mümkün olduğu düşünülemez. Demin bahsettiğimiz etkenlerden en önemlisi kirletilmesi ve insan kaynaklı kirliliğin oluşmasıdır. Sonuç itibarıyla bu üç unsurdan biri ve en önemlisi, Marmara’nın biyo çeşitliliğini bozan bu kirliliğin, özellikle azot ve fosfor oranının yükselmesinin önüne geçebilirsek eğer ben süreç içerisinde Marmara’nın kurtulacağını düşünüyorum” dedi.

“Meclis komisyonunun da sürece katkı vereceğini düşünüyorum”

Toplantıya katılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise, “Marmara Belediyeler Birliği olarak varlık sebebimiz esasen Marmara Denizi’nin sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bu manada yakın zamanda yaşadığımız en büyük tehdit de müsilaj problemidir. Yapılması gerekenlerin neler olduğu, bunların yeterli olup olmadığı, sürecin takibiyle ilgili mecliste bir komisyonun oluşturulmuş olması, çalışmaların üzerinden geçilerek bir rapora bağlanacak olması bana göre sevindirici bir gelişmedir. Şimdiye kadar Çevre Bakanlığı, ilgili bakanlıkların koordinasyonu ve belediyelerimizle birlikte güzel çalışmalar yapıldı. Şu ana kadar ciddi mesafeler de alındı. Bu manada meclis komisyonunun da sürece katkı vereceğini, özellikle sürecin devam eden kısımlarında ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelere yönelik yol göstereceği, katkılar sunacağına inanıyorum” diye konuştu.

Yunus Emre Şeker

Çevre

AKOM’dan sıcak hava ve nem uyarısı: 5-10 derece yüksek hissedilecek

AKOM’dan İstanbul başta olmak üzere ülkenin tamamına yakın bir bölümünde Afrika ve Basra kökenli sıcak hava dalgasının tehlikeli etkilerine yönelik uyarı yapıldı. İstanbul’da etkili olan sıcak hava dalgası nedeniyle sıcaklıkların 34-37 derece aralığında seyredeceği, yüksek nem oranları sebebiyle özellikle Kartal, Kadıköy, Florya ve Beylikdüzü gibi sahildeki ilçelerde sıcaklıkların 5-10 derece yüksek hissedilebileceği duyuruldu. Sıcak hava sebebiyle yaşlı, çocuk, hamileli ve astım ve kalp rahatsızlıkları bulunan vatandaşların dikkatli olması; özellikle öğle vakitlerinde güneş alan alanlardan uzak durulmasına dair uyarı yapıldı.

 Melihcan ÇALIŞKAN
İSTANBUL-İBB Afet İşleri Dairesi Başkanlığı, AKOM’dan yapılan açıklamada, İstanbul’da etkili olan sıcak hava dalgası nedeni ile sıcaklıkların 34-37 derece aralığında seyredeceği belirtildi. AKOM,yüksek nem oranları yüzde 50-yüzde 95 ile birlikte, özellikle Kartal, Kadıköy, Florya ve Beylikdüzü gibi güney sahillerinde sıcaklıkların ölçülenden 5-10 derece daha yüksek hissedilebileceği uyarısında bulundu.

“5-10 DERECE DAHA YÜKSEK HİSSEDİLEBİLİR”

İstanbul başta olmak üzere ülkenin tamamına yakın bölümünde Afrika ve Basra kökenli sıcak hava dalgaları etkili olmaya devam ediyor. AKOM verilerine göre, pazartesiye kadar İstanbul’da da etkili olması beklenen sıcak hava dalgası nedeniyle, sıcaklıkların 34-37 derece aralığında seyredeceği öngörülürken, yüzde 50 ile yüzde 95 arasında seyreden yüksek nem sebebiyle sıcaklık değerlerinin ölçülenden 5-10 derece daha yüksek hissedilebileceği belirtildi.

“AKOM GÜNEY SAHİLLERİNE DE DİKKAT ÇEKTİ”

AKOM’dan yapılan açıklamada, özellikle Kartal, Kadıköy, Florya ve Beylikdüzü gibi sıcaklık ve nem oranlarının en yüksek ölçüldüğü güney sahillerinde hissedilen sıcaklıkların 40 derece ve üzerindeki tehlikeli değerlere ulaşabileceğine dikkat çekildi. Bu nedenle öğle saatlerinde, yaşlılar, hamileler, çocuklar ve astım ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlığı bulunan vatandaşlara güneşli ortamdan uzak durulması uyarısı yapıldı.

“İSTANBUL’DA SICAKLIKLARIN MEVSİM NORMALLERİNİN ÜZERİNDE SEYRETMESİ BEKLENİYOR”

İstanbul’da hava sıcaklıklarının 22 Temmuz’a kadar mevsim normallerinin 4-7 derece üzerinde, 23 Temmuz – 5 Ağustos tarihleri orasında ise mevsim normalleri civarı ile 1-3 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor. (DHA)

Okumaya devam et

Çevre

Orman yangınlarına karşı yapay zeka destekli erken uyarı sistemi geliştirdiler

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Gürsoy ve öğrencisi İzzet Ersoy tarafından, İngilizce ismi ‘Forest Fire Danger Assessment System’ (FoFİDAS) olan ‘Orman Yangın Tehlikesi Değerlendirme Sistemi’ adlı yapay zeka destekli bir erken uyarı sistemi geliştirildi. FoFİDAS’ın yüzde 95 doğruluk payıyla çalıştığını belirten Doç. Dr. Önder Gürsoy, “Hem harita mühendisliğinin kullandığı coğrafi bilgi, uzaktan algılama teknolojilerini hem de yapay zeka ve derin öğrenme gibi yöntemleri bir araya getirerek bir yangın tehlike risk değerlendirme sistemi oluşturduk” dedi.

Alperen YILDIZ
SİVAS-SCÜ Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Gürsoy ve öğrencisi İzzet Ersoy, orman yangınlarının yol açtığı kayıplardan etkilenerek yangına müdahale süresini en aza indirmeyi amaçlayan FoFİDAS isimli yapay zeka destekli bir erken uyarı sistemi geliştirdi. İzzet Ersoy’un Doç. Dr. Önder Gürsoy danışmanlığında ve Dr. Öğretim Üyesi Emre Ünsal’ın yapay zeka desteğiyle yüksek lisans tezi olarak yayınlanan çalışması, yaklaşık 2,5 yıl süren hazırlık sonrasında hayata geçti. 

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında kurulan sistem, makine öğrenmesi algoritması kullanılarak test edildi ve yüzde 95’lik doğruluk elde edildi. Önceki yıllarda yaşanan ve felaketle sonuçlanan yangınların büyük çoğunluğu, sistem tarafından oluşturulan haritalardaki yüksek ve çok yüksek riskli alanlarda kaldığı görüldü. Yükseklik, eğim, bakı, arazi örtüsü, ağaç kapalılığı, ağaç gelişme çağları, sıcaklık, nem, rüzgar hızı, yağış, yollara uzaklık, yerleşim yerlerine uzaklık ve tarım alanlarına uzaklık gibi 13 farklı parametreye ait bilgilerin işlenmesiyle çalışan sistem, bölgeye ait yangın risk haritasını oluşturuyor.

‘KAYIPLARI FELAKET BOYUTUNA ULAŞMADAN ENGELLEMİŞ OLACAKLAR’ 

Orman yangınlarından kaynaklanan zararları en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Doç. Dr. Önder Gürsoy, “Hem harita mühendisliğinin kullandığı coğrafi bilgi, uzaktan algılama teknolojilerini hem de yapay zeka ve derin öğrenme gibi yöntemleri bir araya getirerek bir yangın tehlike risk değerlendirme sistemi oluşturduk. Yangınla mücadele ekiplerinin basit, hızlı ve etkin şekilde kullanabileceği yaklaşık yüzde 90-95 doğrulukta veri sunan, bunu görsel olarak da bize sağlayan bir sistem oluşturduk. 

Bir tehlikeyi fark ederseniz buna müdahale edeceğiniz zamanı da ayarlayabilirsiniz. Yangınla mücadele ekiplerinin daha çok odaklanacakları bölgeleri meteorolojik verilerle dinamik bir şekilde yapmaları da bu çalışmayla birlikte daha kolay olacaktır. Yangının çıkma potansiyelinin en fazla olduğu bölgelere ne kadar çok odaklanılırsa, hem yangını önleme hem de bir yangın oluşumunda hızlı bir şekilde müdahale ederek kayıpları felaket boyutuna ulaşmadan engellemiş olacaklar” diye konuştu.(DHA)




Okumaya devam et

Çevre

Çay bahçelerinde ‘pasif drenaj’ heyelanları tetikliyor

RİZE’de dik ve engebeli arazilerdeki çay bahçelerinde drenaj sistemlerinin aktif olmaması, heyelan potansiyelini artırıyor. Ormanların bilinçsizce çay bahçesine dönüştürülmesinin yanı sıra bakımsızlık nedeniyle tahrip olan drenaj sistemleri de heyelana davetiye çıkarıyor. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Yakın dönemde çaylık alana dönüştürülen sahaların birçoğunda bu sistem yok. Heyelan riskine karşı aktif drenaj sistemi, hayati önemdedir” dedi.

Mehmet Can PEÇE
Türkiye’nin en fazla yağış alan ili Rize’de; küresel iklim değişikliği kaynaklı artan lokal ve şiddetli yağışlar, eğimli arazi yapısı, yanlış yapılaşma, dere yatağındaki değişiklikler ve heyelan sahalarının tarım arazilerine dönüştürülmesinin yanı sıra ağaç kesimi de afetlere neden oluyor. Şiddetli yağışlarda, su tahliyesine yardımcı olması için bölgede özellikle çay bahçelerine kurulan drenaj sistemleri, olası heyelanların önüne geçilmesine etkin rol oynuyor. Kentte ilk çay tarımının yapıldığı yıllarda kurulan drenaj sistemlerinin zamanla bakımsızlık nedeniyle tahrip olması, heyelanlara davetiye çıkarıyor. Özellikle yaz aylarında kuraklık sonrası artan yağışlarla toprak tabakasının yumuşayıp, afet riski oluşturabileceğini belirten uzmanlar, su drenaj sistemlerinin aktif hale getirilerek yaygınlaştırılmasını öneriyor.

‘AKTİF DRENAJ SİSTEMİ, HAYATİ ÖNEMDEDİR’

Uyarılarda bulunan RTEÜ Heyelan Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, drenaj sistemlerinin birçok çay bahçesinde bulunmadığını, heyelanların önlenmesine drenaj sisteminin önemli olduğunu belirtti. Kaya, “1930’lu yıllarda başlayan çay tarımında; çay bahçesine dönüştürülen arazilerde, koruma amaçlı su tahliye kanalları uygulandı. Bu kanalların çoğu günümüzde aktif. Ancak yakın dönemde çaylık alana dönüştürülen sahaların birçoğunda bu sistem yok. Heyelan riskine karşı aktif drenaj sistemi, hayati önemdedir” dedi.

‘VATANDAŞLARIMIZ BİLİNÇLİ OLMALIDIR’

Kenar kazıları ve yol yapımının, sel ve heyelanlar konusunda etkin olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Kaya, “Doğu Karadeniz’de dağınık yerleşim yeri hakim olduğu için vatandaşlarımız yol ve kenar kazısı yapmadan önce konusunda uzman kişilere danışmaları gerekmektedir. Heyelan açısından riskli orman arazilerinin bilinçsizce çay bahçesine dönüştürülmesi heyelan oluşumunu tetiklenmesine ciddi manada yol açmaktadır. Sel ve taşkın konusunda vatandaşlarımızın biraz daha bilinçli olmalıdır. Taşkın riski taşıyan derelere sürüklenebilecek malzemelerin dere kenarlarına depolanmaması gerekmektedir” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.