Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Asayiş

Selde kaybolanlar bulunamamıştı: Arama çalışmaları Gürcistan’a kadar genişletildi

Vedat Yunus İkizoğlu – Muhammed Kömeçoğlu

KASTAMONU – Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde kaybolan vatandaşların bulunabilmesi için arama çalışmaları Gürcistan’a kadar genişletildi. Yaklaşık 200 arama ve kurtarma personeli, hem karadan hem de denizden arama çalışmalarını sürdürüyor.


Batı Karadeniz’de 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketinde onlarca vatandaş hayatını kaybetti, çok sayıda iş yeri ve ev zarar gördü. Selde kaybolan Kastamonu’dan 9, Sinop’tan da 6 vatandaştan ise aylardır haber alınamıyor. 15 kişinin arama çalışmaları, bölgeye sevk edilen Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı, İzmir Jandarma Sualtı Arama Kurtarma Timi (SAK) ile Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı toplam 204 personelin katılımı ile hem karadan ve hem de denizden sürdürülüyor. Bu kapsamda ekipler, selin geldiği Ezine Çayı’nın denize döküldüğü yer ile sahil şeridi ve su altında arama çalışmaları yapıyor.

Arama ve tarama ağı Gürcistan’a kadar genişletildi
Kayıp vatandaşların bulunabilmesi için Samsun’a kadar olan arama ve tarama ağındaki çalışmalar, Gürcistan sınırına kadar genişletildi. Karadeniz sahil şeridi boyunca ekipler, tüm imkanlarını seferber ederek, kayıp vatandaşları bulmak için aralıksız çalışmalarını devam ettiriyor. Arama çalışmalarına kadavra köpekleriyle de destek veriliyor.

Denizde yapılan aramada su altı görüntüleme cihazı kullanılıyor

Karadan sondalama yöntemiyle süren çalışmalarda her nokta dikkatli şekilde aranırken, denizde de su altı görüntüleme cihazı kullanılıyor. Su altı görüntüleme cihazı aracılığıyla deniz içerisinde şüpheli noktalar tespit edilerek dalgıçlarla taranıyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan çalışmalar, hava ve deniz şartları dikkate alınarak akşam saatlerine kadar devam ediyor.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Asayiş

Bingöl’de işçileri taşıyan minibüs, şarampole devrildi; 9 yaralı

Bingöl‘ün Genç ilçesinde işçileri taşıyan minibüsün şarampole devrildiği kazada 2’si ağır 9 kişi yaralandı.

Aziz ÖNAL-Özcan ARGİN
BİNGÖL-Kaza, sabah saatlerinde Genç ilçesi Diyarbakır kara yolu Şehitköy mevkisinde meydana geldi. Özel bir firmada çalışan işçileri taşıyan ve sürücüsünün ismi öğrenilmeyen minibüs, kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada araçtaki 9 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Genç Devlet Hastanesi ve Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğu belirtilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)

Okumaya devam et

Asayiş

Dişi çekildikten sonra kanaması durdurulamayan Toprak, öldü

Diyarbakır’da, dişi çekildikten sonra götürüldüğü hastanelerde kanaması durdurulamayan Toprak Önkol (10), hayatını kaybetti. Babası Adem Önkol, uyarısına rağmen doktorun röntgen çekmeden dişi çektiğini ifade ederek, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü de konu ile ilgili idari soruşturma başlattı.

Özcan ARGİN-Gıyasettin TETİK
DİYARBAKIR-Evde dişi kanayan Toprak Önkol, ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Dağkapı’daki Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kanaması durdurulan Önkol, doktorun yönlendirmesi ve mutlaka röntgen çekilerek müdahale edilmesi gerektiği uyarısının ardından Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği’ne götürüldü.

İddiaya göre, çocuk diş hekimi H.A., baba Adem Önkol’un uyarısına rağmen diş röntgeni çekmeden Toprak Önkol’un dişini çekti. Önkol’un yeniden başlayan kanaması durdurulamayınca, ambulansla önce özel bir hastaneye, buradan da Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Toprak Önkol burada doktorların tüm çabasına karşın hayatını kaybetti. Toprak Önkol’un cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Yayla köyünde toprağa verildi.

‘KIZIMIN VEFATINDA KUSURLU BULUNAN HERKESTEN DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM’ 

Baba Adem Önkol, ifadesinde kızının hayatını kaybetmesinde kusurlu bulunan herkesten şikayetçi olduğunu belirterek, “19 Mart günü sabah 05.00 sıralarında kızım Toprak Önkol’un dişinde bir kanama meydana geldi. Kanama durmayınca ambulans çağırıp, 05.30 sıralarında Dağkapı’da bulunan hastaneye götürdük. Orada kızıma serum verildi ve kanama durdu. Buradaki doktor, bana konunun kendi alanı dışı olduğunu, çocuk diş doktorunun görmesi gerektiğini söyledi. Özellikle çocuğun diş röntgeninin çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı. 

Ben de kızımı alarak, Turgut Özal Bulvarı’ndaki Bağlar Semt Polikliniği’ne gittim. İsmini olay sebebiyle öğrendiğim çocuk diş doktoru H.A.’nın yanına gittim ve önceki doktorun diş röntgeni çekilmeden müdahale edilmemesi gerektiği bilgisini 3 kere üst üste söyledim. Doktor bana ‘Bana mesleğimi mi öğretiyorsun’ diyerek hiçbir işlem yapmadan, kızımın dişini çekti. Dişi çeker çekmez kızımın ağzından kan fışkırmaya başladı.

Kanı durdurmak için uğraştılar ancak durmadı. Daha sonra kızımı ambulans ile özel bir hastaneye götürdük. Ambulansta doktor H.A. da vardı. Özel hastanede kızıma müdahale ettiler ancak kan durmadı. Sonra tekrar ambulans ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. Doktor H.A. buraya da geldi, kızıma müdahale ettiler. Kızımın burada bilincini kaybettiğini öğrendim. Sonra ameliyathanede olan kızımın saat 18.00 sıralarında vefat etmiş olduğunu öğrendim. Doktor H.A. başta olmak üzere kızımın vefatında kusurlu bulunan herkesten davacı ve şikayetçiyim” dedi. (DHA)





Okumaya devam et

Asayiş

2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaralayan sanıktan ‘Yapay zekayla aklımı okuyorlardı’ savunması

Tekirdağ’da platonik aşk beslediği Fatma Özdemir (27) ile birlikte çay içtiği arkadaşı Barkın Perçin’i (34) tabancıyla vurarak öldürüp, 1’i polis 3 kişiyi de yaralayan Eren Uzuner (35), “Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.

Abdullah YALÇIN
TEKİRDAĞ-Tekirdağ’da ev eşyaları satış mağazasında şoför olarak çalışan Eren Uzuner, 4 Ekim 2024 günü Süleymanpaşa ilçesi Hükümet Caddesi üzerinde aynı mağazadaki platonik aşk beslediği Fatma Özdemir’i, iş yeri yakınlarındaki çay ocağının önünde arkadaşı Barkın Perçin ile otururken gördü. Eren Uzuner, taburede oturan Özdemir ve Perçin’in yanlarına gidip, üzerinde taşıdığı tabancayla ateş etti. Özdemir ile Perçin, vücutlarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Uzuner, elindeki silahla geri döndüğü mağazada bu kez iş arkadaşları N.Ç.K. adlı kadın ile S.D.’yi vurup yaraladı. Eren Uzuner, daha sonra mağazaya ait sevkiyat aracına binip kaçtı. Uzuner, kaçarken aracını durduran polislerden birini yaraladı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, Fatma Özdemir ile Barkın Perçin hayatlarını kaybetti.

Tutuklanan Eren Uzuner hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından dava açıldı.

Uzuner’in yargılanması bugün Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Eren Uzuner, SEGBİS ile bağlanırken, duruşmada ölenlerin aileleri ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Uzuner, yapay zekayla aklının okunduğunu ve düşüncelerini önceden bilindiğini öne sürdü. Fatma Özdemir’e karşı bir şeyler hissettiğini söyleyen Eren Uzuner, “Daha sonra ona açıldım. Fatma’ya açıldıktan sonra onu çay ocağında görmeye başladım. Sonra sürekli benimle dalga geçmeye başladılar ve bunu neden yaptıklarını sorguladım. Yapay zekayla aklımı okuduklarını öğrendim. İçime attığım sözleri şarkıcılara sattıklarını öğrendim. Ben de artık psikolojik baskılara dayanamayarak bu olayı gerçekleştirdim” dedi.

Sanık Uzuner, kaçarken yaralanan polise kasıtlı olarak ateş etmediği, kaçarken kaza yaptığı sırada silahın ateş aldığını iddia etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru Ö.K., sanığın kendini doğrudan hedef alarak ateş ettiğini ve yüzünden yaralandığını anlattı. Eren Uzuner’in tabanca ile mağazada yaraladığı S.D. iye N.Ç.K. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Fatma Özdemir’in kardeşi Selen Özdemir, Uzuner’in kardeşini daha önce tehdit ettiğini belirterek, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.

Ölen Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin de sanığın beyanlarını kabul etmediğini, ömür boyu ceza alması gerektiğini söyledi. Duruşma ertelendi.

‘EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI İÇİN HUKUKİ MÜCADELEMİZİ VERECEĞİZ’

Ailelerin avukatı Kamil Can Yavaş, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, sanığın olayı tasarlayarak gerçekleştirdiğini söyledi. Yavaş, “Herhangi bir pişmanlık duymadığını beyan etti. Bu sebeple biz avukatlar kadına karşı gerçekleştirilmiş bir cinayette sanığının en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli tüm hukuki mücadelemizi vereceğiz. Umarım böyle bir olay bir daha yaşanmaz, bir kadın veya herhangi bir kişi bu şekilde öldürülmez” dedi. Avukat Fırat Eren Canpolat da sanığın olaydan pişmanlık duymadığını ve gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.