Genel
Erdoğan:Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk

İSTANBUL- Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 büyükelçinin Osman Kavala’yla ilgili açıklamaları ve ardından geri adım atmalarına ilişkin, “Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit” dedi. Erdoğan, ABD Başkanı Biden’la yapacağı görüşmeye ilişkin ise, “Büyük ihtimalle Roma’da değil ama Glasgow’da görüşmemiz olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sonunda uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetine icabetle, Azerbaycan’a gerçekleştirdiği günübirlik çalışma ziyaretini verimli bir şekilde tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, “Kardeş Azerbaycan’ı son olarak haziran ayında ziyaret etmiştim. İlham kardeşimle, Şuşa’nın ardından bu defa da işgalden kurtarılan Füzuli ve Zengilan’da bir araya geldik. Ziyaretimizde, Azerbaycan’ın, işgalden kurtarılan topraklarında hayata geçirdiği yeniden imar ve kalkınma çalışmalarını yakından gördük. Bölgedeki ekonomik kapasitenin canlandırılmasına, ulaştırma hatlarının ihyasına ve yenilerinin inşasına dair faaliyetleri birlikte incelemiş olduk. Azerbaycan’ın başarılarıyla, en az Azerbaycanlı kardeşlerimiz kadar biz de mutlu oluyoruz. Türkiye olarak, bu projelerin parçası olduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi.

“Kilit önemdeki bir hava ulaştırma güzergahı, hayata geçirilmiş oldu”
Ziyarette Füzuli Uluslararası Havalimanı’nın açılışını yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretimiz kapsamında, 8 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan Füzuli Uluslararası Havalimanı’nın açılışını, kardeşim Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte gerçekleştirdik. Böylelikle kilit önemdeki bir hava ulaştırma güzergahı, hayata geçirilmiş oldu. Bu havalimanı, sadece Azerbaycan için değil, Kafkasların geneli için de ulaştırma konusunda katma değer sunabilecek potansiyele sahiptir. Azerbaycan’ın, bölgenin kalkınma önceliği yönündeki iradesinin tezahürü olan ve çok kısa sürede tamamlanan bu önemli ulaştırma merkezinin faaliyete geçirilmesinde emeği bulunan herkesi tebrik ediyorum. Ziyaretim vesilesiyle, yine bölgedeki ulaştırma için önemli bir yere sahip olan karayolları inşasıyla ilgili çalışmaları da yerinde inceledik; bunların temel atma törenine iştirak ettik. Şirketlerimiz tarafından bölgede sürdürülen karayolu inşaatı çalışmaları hakkında yetkililerimiz ve çalışanlarımızdan bilgi aldık. Türkiye olarak, bölgesel barış ve istikrarın tesisinde ulaştırma hatlarının önemini her zaman vurguladık” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle devam etti:
“Ziyaretim sırasında, bölgenin yeniden kalkındırılması amacıyla başlatılan akıllı tarım projeleri kapsamında, Zengilan’ı da ziyaret ettik ve buradaki Akıllı Tarım Kampüsünün temelini, kardeşim Sayın Aliyev’le birlikte attık. İşgalden kurtarılan bölgelerde, tarım üretiminin modern ve sürdürülebilir yöntemlerle yeniden başlamasını, 30 yıla yakın süren işgalin çevreye verdiği tahribatın yaralarının sarılması bakımından önemsiyoruz. Azat edilen Azerbaycan topraklarının, yakın zamanda bölgede örnek birer üretim ve refah merkezi olacağına gönülden inanıyorum. Tüm bu alanlarda ilgili kurumlarımız, kuruluşlarımız ve firmalarımız Azerbaycanlı kardeşleriyle omuz omuza çalışıyor.”

Gelişmeler bölgeyi, Türkiye’yi, diğer ülkelerle ilişkileri nasıl etkileyecek?
Gazeteci Işınsu Tüz’ün, “Siz de ifade ettiniz, bölgede büyük bir değişim var. Türkiye’nin de desteğiyle büyük bir kalkınma hamlesi yapılıyor, Füzuli Havalimanı açıldı. Zengezur Koridorunun da hayata geçirilmesi planlanıyor. Bütün gelişmeler bölgeyi, Türkiye’yi, diğer ülkelerle ilişkilerimizi nasıl etkileyecek?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
“Şu an itibarıyla altyapı ve üst yapıda Türk firmalarının Azerbaycan’da çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Şu an itibarıyla altyapı inşaatlarında Türk firmaları çok ciddi işler almış durumdalar. İndiğimiz Füzuli Havalimanında 12 Türk firması Azerbaycanlı kardeşleriyle birlikte çalıştılar ve 8 ay gibi kısa bir zamanda burayı yetiştirdiler. Şimdi iki tane daha havalimanının inşası devam ediyor. Onların da süratle, 1 yıl içinde bitirileceği planlanmış vaziyette. Akıllı tarım dediğimiz olayda da şu anda yoğun bir şekilde Türkiye-Azerbaycan birlikteliğiyle akıllı tarım yapılıyor ve bununla ilgili çalışmalar da yine kararlı bir şekilde devam ediyor. Bunun yanında hayvancılıkta da şu anda başarılı bir çalışmanın olduğunu bizzat gördük. Bu başarılı çalışmayla birlikte bir taraftan mayın temizliği de sürüyor. Mayından arındırılmış olan arazilerde şu an itibarıyla gerek Azerbaycan’a gerekse Türkiye’ye yönelik kazan-kazan esasına göre, tarım ve hayvancılık başlamış vaziyette. En az 5-10 bin kadar angus türü hayvan buraya getirilmek suretiyle burada besi hayvancılığı cinsinden bir çalışmanın yapılacağını, bununla da özellikle Azerbaycan’ın et ithalatını minimize edeceklerini bizlere söylediler. Bu da gösteriyor ki şu anda tarımda ve hayvancılıkta bu noktada çok ciddi sıçrama olacak. Aynı şekilde altyapı ve üstyapıda yine Türkiye-Azerbaycan iş birliğiyle çok ciddi kararlı bir adım atılmış vaziyette.”

“Ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarını etkilememeli”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazeteci Yücel Koç’un, “Gerek şahsınız gerek Sayın Aliyev Ermenistan’a kalıcı barış için masaya gelmesi çağrısında bulunmuştunuz, hatta 6’lı bir komisyon önermiştiniz; İran ve Gürcistan’ın da içinde olacağı. Bugün Ermenistan’a yönelik bu çağrıyı da tekrarladınız. Ama İran son dönemde ‘İsrail’i buraya getirdiniz’ bahanesiyle Azerbaycan’ı ciddi şekilde tehdit ediyor; diğer taraftan da Ermenistan’la yeni iş birliği arayışlarına girerek sanki sizin ve Sayın Aliyev’in çabalarını baltalamaya çalışıyor gibi bir görüntü var. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz” sorusu üzerine ise şöyle konuştu.
“İlham Bey’le bu konunun da müzakeresini yaptık. İlham Bey kararlı bir duruş içerisinde ve o kararlı duruşundan da herhangi bir taviz vermiyor. Dedi ki ‘Bizim İsrail’e yönelik verilmiş bir tavizimiz yok. Biz İsrail’le her türlü mal mübadelesi içerisinde adım atabiliriz. Farklı ülkelerle nasıl adım atıyorsak, burada da aynı şekilde İsrail’le bu tür ilişkilerimiz vardır ve bundan sonra da olacaktır.’ Bu konularda da ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarını etkilememeli, etkileyemez. Temennimiz odur ki İran da burada aklıselim ile hareket ederse İran ve Azerbaycan arasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamış olsun.”

Büyükelçi gerilimi
Nilgün Balkaç’ın, “10 büyükelçiden gerilimi düşüren bir açıklama geldi. Aslında sizin yaptığınız bu çıkış Davos’taki ‘one minute’ çıkışına benzeyen bir çıkış olarak nitelendirildi. Ne yaşandı bu süreçte? Biden ile görüşme öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nden geri adım mantığındaki adım, süreci nasıl etkileyecek bundan sonrası için, nasıl olmalı süreç” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç işlerine müdahil olmaması anlamındadır. Herhangi bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip değildir. Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözleşmeleri adım adım uygulaması lazım, adım adım takip etmesi lazım. Kaldı ki sen Türkiye’de görev yapıyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçinin, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçinin neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit. Tabii Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu.” Dedi.

“Ben taarruzdayım, benim kitabımda geri adım atmak yok”
Cansın Helvacı’nın, “Amerika Birleşik Devletleri ve büyükelçiler krizini konuşurken, bir yandan Amerika gazetelerinde bazı manşetler gördük bugün. Sizinle ilgiliydi o manşetler; ‘Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı’ gibi Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine Erdoğan, “Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok” dedi.
Deniz Kilislioğlu’nun “10 büyükelçiyle ilgili kriz bitti ama bir taraftan da Avrupa Konseyi’ndeki süreç devam ediyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kasımın sonunda Türkiye’nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabilir. Bununla ilgili olarak değerlendirmeniz nedir? Çünkü eğer bu tarihe kadar Osman Kavala serbest bırakılmazsa, AİHM’nin vereceği bir görüş bu anlamda belirleyici olacak herhalde. Ne söylersiniz acaba? Beklentiniz nedir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ifade etti:
“Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM’ninkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. ‘Acaba şu ne der, bu ne der’; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim.”

CHP’nin ’büyükelçi gerilimi’ tutumu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Yıldız’ın, “10 büyükelçi hadisesi yaşanırken sizin duruşunuz, tepkiniz, tavrınız ortadaydı ancak örneğin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı çevrelerden de ‘Nazikçe uyarıyorlar, bunlara neden tepki gösteriyorsunuz’ gibi buna benzer açıklamalar geldi. Bazıları da ‘Non grata ilan etmek bizi yalnızlaştırır’ dedikten sonra, onlar geri adım attıktan sonra da bunun bir diplomatik başarı olduğunu söylemeye başladılar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi.
“Bunlardan biri de geçmişte Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP’de güya siyaset yapıyor. İlham Bey’le konuşurken o bile ‘Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam’ dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım. Bunlar büyükelçilik yapmış, siyasetçilik değil. Siyasetçilik başka bir şey, büyükelçilik başka bir şey.”

“Bunu Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır”
Erdinç Çelikkan’ın “Roma ve Glasgow’da dünya liderleriyle görüşeceksiniz, hem G20 hem BM İklim Zirvesi kapsamında. Özellikle ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmenizde hangi başlıklar masada olacak? Daha önce ABD F-16 ile ilgili talebini iletmişti. Bu konuda teknik görüşmeler sürüyor. Bu görüşmeler ne aşamada? Biden’dan ne gibi taleplerimiz olacak” sorusu üzerine Erdoğan, “Roma’nın gündemi ile Glasgow’un gündemi şu anda değişmiş gibi gözüküyor. Büyük ihtimalle Roma’da değil ama Glasgow’da görüşmemiz olacak. Bu görüşmede de tabii ki en önemli maddemiz; malum bizim F-35 konumuz var. F-35’le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabii ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Bu konuda mükâleme ne getirecek ne götürecek; onu kendileriyle görüşerek öğreneceğiz. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabii benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız” diye konuştu.

Bahçeli ile yaptığı görüşme
Gazeteci Fazlı Şahan’ın “MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli ile önceki bir görüşme gerçekleştirdiniz. Bu görüşmede Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Anayasa çalışması gündeme geldi mi? Cumhur İttifakı olarak bu ortak teklifinizi ne zaman kamuoyuyla paylaşacaksınız? Tarih, takvim belli mi?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih, takvimden öte bizim şu anda Cumhur İttifakı ile müşterek attığımız adımı Sayın Genel Başkan ile görüşme imkanımız oldu. MHP’den anayasa çalışmasıyla ilgili hazırlıklar bize gelmişti. Bu bizim çalışmalarımıza da aynı şekilde bir destek oldu. Onu da zaten planlıyoruz, değerlendiriyoruz. Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu’yla ilgili de Feti Bey’in bizim arkadaşlara vermiş olduğu çalışma metni de arkadaşlarımızın elinde. Burada özellikle yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Bu konuda Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler. ‘Bu noktada siz nasıl uygun görüyorsanız bizim için o kabuldür’ dediler. Dolayısıyla bu yüzde 7 meselesini şu anda kanunda bu şekilde bizler de arkadaşlarımıza söyleyeceğiz. Onun üzerinden hareket edeceğiz. Öbür tarafta tabii anayasa ile ilgili çalışmalarımız da aynen devam edecek. Arkadaşlarımız bu çalışmayı tamamen bitirdikten sonra o da Meclis gündemine gelecektir. Ama biz de tabii Meclis’te bir altyapının olmasının gereğine inanıyoruz. Bu konuda gönül arzu ediyor ki Meclis’teki diğer siyasi partiler de buna hazır olsunlar, onlar da bu konuda ‘Tamam biz de yaparız’ desinler ama şu anda onlardan aldığımız ses seda tam aksine, böyle bir şey yok” dedi.

“Allah bunların eline bu milleti düşürmesin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esra Elönü’nün “Son zamanlarda özellikle milli olan bütün kurumlar saldırı altında. Bunlar içerisinde TÜGVA da var; TÜRGEV de Ensar da var. Çok ciddi iftiralar atıldı, çok ciddi saldırılar yapıldı. Bu vakıflar neden saldırı altında?” sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Bay Kemal ve yandaşları bir defa hukuk tanımaz bir güruh. Diyelim ki TÜGVA 10 yıllık bir anlaşmayla adadaki bu yeri kiralamış. Anlaşma 10 yıllık bir süre tanıdığı halde daha üçüncü yıldayken kalkıp bunların kiraladıkları yeri zabıtalarla basıp oradan bütün demirbaş eşyalarına varıncaya kadar hepsini dışarı atma gayretleri, bir defa bunların tıynetini göstermektedir, bunların cibilliyetini göstermektedir. Bu konuyla ilgili de açıklamaları ilgili bütün arkadaşlarım yaptılar, yapıyorlar. Aynı şey TÜRGEV için geçerli, aynı şey Ensar için geçerli. Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler. Bu bir şeyi gösteriyor, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bunlarda hukuka saygı olsa, zaten böyle bir adımı da atmazlar, atamazlar. Bu bir şeyi daha ifade ediyor, Allah bunların eline bu milleti düşürmesin. Bunların eline bu ülke kalacak olursa, bu ülkede nelerin olacağını, olabileceğini artık düşünün. Bunların yapmayacakları iş yok. İnsanların sırtındaki ceketi bile alır bunlar. Başka bir şey söylememe gerek var mı?”

CHP’li Seyit Torun’un iddiaları
Sinan Burhan’ın “Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, ‘Biz belediyeler olarak hükümetten eşit kaynak alamıyoruz, Belediyeler Birliğinden alamıyoruz’ gibi CHP’li belediyelerin ayrımcılığa tabi tutulduğu yönünde bir basın toplantısı yaptı. Hizmet üretemeyişlerinin bir bahanesi mi oluyor bu? Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
“Hepsi yalan. Bir defa yasal olarak belediyelerin hakları neyse bu haklarını İller Bankasına yönelik olanı oradan, Hazine Maliye’den almaları gerekeni oradan hiç istisnasız kesinlikle alıyorlar. Bunlar bu parayı almamış olsalar ayakta duracak mecalleri kalmaz, maaş ödeyemezler, yatırım yapamazlar, o derece ciddi manada sıkıntıya girerler. Bütün bunları aldıkları içindir ki bu kadar rahat sağa sola parayı dağıtıyorlar. Bu dediğiniz isim demek ki ne maliyeyi biliyor ne vergi denilen olayı biliyor ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasıl gelir elde ettiğini biliyor. Bunların hiçbirini bilmiyor. Önce bunu öğrensin. CHP’li belediyelerde hizmetlerin ne kadar aksadığını, ne kadar eksik olduğunu herkes görüyor.”

Sınır ötesi tezkere
Gazeteci Halime Kökçe’nin “TBMM’de TSK’nın terörle mücadele için sınır ötesine operasyon yapmasına izin veren tezkere geçti. Ama CHP grup kararı olarak ‘hayır’ oyu verdi tezkereye. Daha öncesinde de HDP eş başkanlarının tezkereyle ilgili ‘hayır’ oyu verilmesi çağrısı vardı CHP’ye. Bir anlamda HDP’nin çağrısına olumlu yanıt vermiş oldular. ‘CHP yerli, milli değil’ diyoruz ama bu çok sembolik oldu açıkçası. Hakikaten CHP’li seçmeni bile şaşırtacak denli bir durum. Çünkü halihazırda Türkiye sınırın ötesinden terör tehdidiyle muhatap. Sizin değerlendirmenizi merak ediyoruz” şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan farklı bir şey beklenir mi ki CHP ve HDP’nin verecekleri oy zaten belliydi. Bunlar cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Orada sadece İP farklı bir karar ortaya koymuş oldu ama HDP ile CHP orada, zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Biz terörle mücadeleyi onların desteğini alarak değil, onların desteğinin tamamen dışında zaten sürdürüyoruz. Bundan sonra da yine aynı kararlılıkla terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç endişeniz olmasın, terörle mücadelede millet bizimle beraber. Ordumuz, jandarmamız, bu noktada bizlerle beraber. Biz terörle mücadelemizi kararlı bir şekilde de Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler-Dereler’de, sınır ötesinde, sınır berisinde her yerde sürdürüyoruz” diye konuştu.


Beğenebilirsin
-
Samsunspor Başkan Vekili Bilen: TFF, Fenerbahçe’nin saldırısına karşı üç maymunu oynadı
-
Ali Nuhoğlu’nun iş yerinde 1,3 milyon dolar ele geçirildi
-
Eski başkan yeniden aday olamayınca gözyaşı döktü
-
Siyasi partilerden CHP’ye destek ziyaretleri
-
687 şehit yakını, gazi ve gazi yakını kamuya atandı
-
Yoğun başvuru nedeniyle ‘Kazançlı Yatırım Kampanyası’ uzatıldı
Genel
Samsun Şehir Hastanesi için geri sayım süreci başladı

SAMSUN İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, Samsun Şehir Hastanesi’nin açılış süreci için geri sayımın başladığını ve mayıs ayında da hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanmasının hedeflendiğini söyledi.
Gökçen ÖZEN
SAMSUN-Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Mustafa Uras, inşaat firması yetkilileri ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkileriyle birlikte Samsun’da yapımı devam eden Şehir Hastanesi inşaatında incelemelerde bulunarak durum değerlendirmesi toplantısı gerçekleştirdi. 28 Şubat’ta inşaat firmasının Sağlık Bakanlığı’na geçici kabul başvurusunu yaptığını belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Uras, “Hastanemiz binası fiziki olarak yüzde 100’e yakın bir oranda tamamlandı. Geçici kabul için yapılan başvuru sonrası, Sağlık Bakanlığı’ndan ön kabul heyeti gelecek ve ilk incelemelerini yapacak. Eksikliklerin giderilmesiyle geçici kabul süreci tamamlanacak ve hastane Sağlık Bakanlığı’na teslim edilecek” dedi.

MAYIS AYINDA HASTANEYE YERLEŞME ÇALIŞMALARINA BAŞLAMAYI HEDEFLİYORUZ
Hastanenin açılış sürecine ilişkin çalışmaların hızla devam ettiğini kaydeden Uras, “Tıbbi malzeme alımları tamamlandı, mefruşat malzeme alımları son safhada, tıbbi cihazların büyük kısmı alındı ve depolara yerleştirildi. Montaj ve taşınma işlemleri için her şey hazır. İnşaat sürecinde ise servisler, acil, yoğun bakım, laboratuvarlar ve ameliyathane gibi önemli tıbbi alanlarda imalatlar tamamlandı. Test ve kontrol işlemleri sürüyor. Trafo, jeneratör, çamaşırhane ve mutfak gibi bölümler ise hizmete hazır vaziyette bekliyor. Mayıs ayında hastaneye yerleşme çalışmalarına başlanması hedefleniyor. Samsun Şehir Hastanemizin şimdiden Samsunlulara ve bölge halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.(DHA)

Genel
Çanakkale şehitleri, Samsun’da anıldı

SAMSUN’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi.
Gökhan İÇKİLLİ – Berkay YILDIZ
SAMSUN-Kentte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ile Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü programı, Kıranköy Şehitliği’nde gerçekleştirildi. Törene Vali Orhan Tavlı, Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, şehit yakınları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Programda Samsun Valisi Orhan Tavlı, Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nihat Soğuk ve Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Samsun Şube Başkanı Necati Yılmaz, şehitlik anıtına çelenk bıraktı. Ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu ve saygı atışı yapıldı. Vali Tavlı, ‘Şehitlik Şeref Defteri’ni imzaladı.

‘ÇANAKKALE ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN’
Törende konuşan Vali Orhan Tavlı, “Çanakkale Zaferi’mizin 110’uncu yılını millet olarak büyük bir onur ve gururla kutluyor, tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destanı kanlarıyla yazan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Aziz Türk Milleti’nin, iman, azim ve vatan sevgisiyle ‘Çanakkale Geçilmez’ diyerek kazandığı bu zafer, Kurtuluş Savaşı’mıza ve nihayetinde de Türkiye Cumhuriyeti’mizin kuruluşuna giden kadim tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olmuştur. Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun müdafaası, aziz milletimizin bekası için ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek gözlerini kırpmadan fedayı can eyleyen aziz şehitlerimizde vücut bulan Çanakkale ruhu da aziz milletimizin bağımsızlığı söz konusu olduğunda birlik ve beraberlik içinde her şartta zafere ulaşacağının müjdecisidir. Bugün bizler de sizlerden aldığımız ilhamla bir yandan Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyarak Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için mücadele verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya, yüceltmeye devam edeceğiz. Kahraman ecdadımızın yadigarı istiklalimizden asla taviz vermeyecek, bu bilinçle hep birlikte istikbale yürüyeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, bu toprakları bizlere vatan kılan aziz şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun. Çanakkale Zaferi’miz kutlu olsun” diye konuştu.
Açıklamanın ardından Kur’an-ı Kerim okunup dualar edildi. Kıranköy ve Asri Mezarlığı’nda şehit mezarlarına karanfil bırakan Vali Tavlı ve beraberindekiler, şehit yakınlarıyla bir araya geldi. (DHA)

Genel
Havaların ısındığı Karadeniz’de ‘eriyen kar’ tehlikesi

Doğu Karadeniz’de son günlerde artışa geçen hava sıcaklıklarıyla özellikle yüksek kesimlere düşen karların ani ve hızlı erimesi, heyelanlara yol açıyor. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Doğu Karadeniz’de heyelanların tetikleyici unsuru aşırı yağışlardır. Dağınık yerleşim şekli hakim olan bölgede bireysel yol ya da temel kazısında mutlaka uzman görüşü alınmalıdır” dedi.
Mehmet Can PEÇE
RİZE-DOĞU Karadeniz’de son günlerde artışa geçen hava sıcaklıklarıyla özellikle yüksek kesimlere düşen karların ani ve hızlı erimesi, heyelanlara yol açıyor. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Heyelan Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, “Doğu Karadeniz’de heyelanların tetikleyici unsuru aşırı yağışlardır. Dağınık yerleşim şekli hakim olan bölgede bireysel yol ya da temel kazısında mutlaka uzman görüşü alınmalıdır” dedi.

Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani lokal ve şiddetli yağışların, can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan sel ve heyelanlara yol açtığı Doğu Karadeniz’de, son 3 ayda etkisini gösteren kar yağışı yerini 25 dereceyi bulan sıcak havalara bıraktı. Bölgede son günlerde artışa geçen hava sıcaklıklarıyla özellikle yüksek kesimlere düşen karların ani ve hızlı erimesi, heyelanların artmasına neden oldu. Heyelanların yanı sıra sarp arazi ve yamaçlardan taş düşme vakalarının arttığına dikkati çeken uzmanlar, ‘çamur akması’ olarak nitelendirdikleri son afetleri toprak ağırlığının artmasına bağlıyor.
‘TOPRAK AĞIRLIĞI ARTTI’
RTEÜ Heyelan Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayberk Kaya, bölgede kar yağışı sonrası hava sıcaklıklarındaki artışlarla karın ani ve hızlı erimesinin heyelanları tetiklediğini belirtti. Prof. Dr. Kaya, “Doğu Karadeniz’de heyelanların tetikleyici unsuru aşırı yağışlardır. Özellikle yüksek kesimlerde yoğun bir kar kütlesi sıcaklıkların artmasıyla hızla eriyip toprağa nüfuz ederek toprağın ağırlığının artmasına neden oldu. Sonrasında ise yüzeysel toprak akışı dediğimiz; çamurlu bir malzemenin yamaç aşağı doğru akması tahribata yol açtı” dedi.

KAPI VE PENCERELERDE KASILMALAR HEYELANIN HABERCİSİ
Heyelanlı bölgedeki yapılarda afet öncesi çeşitli belirtiler gösterdiğini de kaydeden Prof. Dr. Kaya, “Doğu Karadeniz’de dağınık yerleşim şekli hakim olduğu için bireysel yol kazısı ya da temel kazısı yapacakları zaman uzman görüş almaları gerekmektedir. Evlerde, arazilerde çatlaklar, bahçe çitlerinde, ağaç ve elektrik direklerinde yamulma meydana geldiyse, kapı ve pencerelerde kasılmaların yaşanması, olası bir heyelanın habercisidir” diye konuştu. (DHA)


Samsunspor Başkan Vekili Bilen: TFF, Fenerbahçe’nin saldırısına karşı üç maymunu oynadı

Ali Nuhoğlu’nun iş yerinde 1,3 milyon dolar ele geçirildi

Eski başkan yeniden aday olamayınca gözyaşı döktü
Etiketler
Trendler
-
Belediyeler1 sene önce
İlkadım’da doğdu, aday oldu
-
Genel9 ay önce
Gonca, Milli Gençlik Derneği Samsun İl Başkanlığı’na atandı
-
Ekonomi2 sene önce
Gram altın rekor tazeledi
-
Genel2 sene önce
Erkan, MİLAD temsilciliğine atandı
-
Siyaset2 sene önce
Kılıç kesti attı: Tek alternatif Yeniden Refah
-
Genel2 sene önce
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan: Kılıçdaroğlu, 8 saat esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu
-
Belediyeler2 sene önce
“Samsun 2023 yılına damga vuracak”
-
Genel2 sene önce
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, ittifaklara kapıyı kapadı