Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Genel

Soylu: Ölümden kaçan milyonlarca insana kucak açtık

Ömer Faruk Karataş – Bayram Türüdü

ANKARA – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Ülkemizde ölümden kaçan milyonlarca insana kucak açtık. Kim ne derse desin, zorlukları olsa da maliyetleri olsa da bizim vicdanımız başka türlü davranmaya imkan veriyor değildir” dedi.


İçişleri Bakanı Soylu, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen Strateji Geliştirme Başkanlığı 2021 Açık Kapı Eğitim Toplantısı’na katıldı. Soylu burada yaptığı konuşmada, dünyada yaşamın giderek karmaşık bir hale geldiğini, şehirlerin, devletlerin, ihtiyaçların, beklentilerin, tehditlerin giderek arttığı bir dünyada, gülümseyen bir yüze, anlayışlı zihinlere, basitliğe, iyi niyete ve işi kolay kılan insanlara her zamankinden fazla ihtiyaç bulunduğunu belirtti.

Türkiye’nin mülteci konusunda vicdani olarak üzerine düşeni yaptığını söyleyen Bakan Soylu, “Ülkemizde ölümden kaçan milyonlarca insana kucak açtık. Kim ne derse desin, zorlukları olsa da maliyetleri olsa da bizim vicdanımız başka türlü davranmaya imkan veriyor değildir. Bizler vicdanı taşlaşmış bir millet değiliz. Mazlumu bir yük değil, bereket vesilesi olarak gören bir milletiz. İnfakı kayıp değil, kazanç olarak gören bir milletiz. İşte bugün Avrupa’nın halini görüyoruz. Göç meselesinde büyük bir katılık ortaya koydular. Korktular, güya fakirleşmeyeceklerdi. Oysa bir virüs salgınında nasıl sarsıldıklarını hep birlikte gördük ve şimdi de bunun ekonomik sonuçlarını yaşıyorlar. Marketlerde, akaryakıt istasyonlarında kuyruklar başladı; bazı malların sıkıntısı yaşanıyor ve en önemlisi tedarik zincirinde ciddi problem yaşıyorlar. Elbette biz de etkilendik. Gerek salgın süreci, gerekse yaşanan afetlerin, güvenlik risklerimizin oluşturduğu maliyetlerin gündelik yaşantımıza yansımaları olmadı mı? Elbette ki oldu. Ancak genel olarak salgın sürecini ve sonrasını görece olarak onlardan çok daha iyi yönettik. Ciddi ve akılcı tedbirlerle, üretim ve devlet gücümüzle, milletimizin ferasetiyle, kamu düzenimizi ve tedarik zincirimizi bozmadan atlattık” diye konuştu.

“Milli gelirine oranla dünyada en çok yardım yapan ülkeyiz”

Türkiye’nin son 4 yılda, milli gelirine oranla dünyada en çok yardım yapan ülke olduğunun altını çizen Soylu, “Miktar olarak da sadece 2020 yılında ABD’nin arkasından ikinci olmuştur. Bu sadece mali güçle ilgili değildir. Bu bizim gücümüzün yanı sıra, insani özelliklerimizle ilgilidir” ifadeleri kullandı.

“Açık Kapı, hem bir devlet kapısı hem de bir gönül kapısıdır”

Açık Kapı’nın, sadece bir devlet dairesi olmadığını belirten Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“Açık kapı, devletin vatandaşını dinlediği, taleplerini yerine getirdiği, yardım elini uzattığı ve vatandaşının devletinden razı olmasını amaçlayan bir kapıdır. Bu kapı, bunun için açıktır. Size başvuran herkes sizden bir yardım istemiyor olabilir. Kimisinin bürokratik bir işi vardır, kimisi belki bir ihbar için gelmiştir, kimisi bir başka ihtiyaç sahibinin durumunu anlatmak için gelmiştir, kimisi belki şehirdeki bir aksaklığı ifade etmek için gelmiştir ama siz bu talepleri karşılarken, meseleye ilk anda yüzünüzdeki gülümsemeyle, kalbinizdeki iyi niyetle, zihninizdeki kolaylaştırma ve müjdeleme anlayışıyla bakmalısınız. Bu faaliyeti, bu birimleri çalıştıracak olan temel motivasyon esas itibarıyla budur.”

“Devlet yapısı geliştikçe, ihtiyaçlar ve hizmet başlıkları çoğaldıkça, hizmet almayı kolaylaştıran çözümlere de ihtiyaç duyuyoruz”

Her geçen farklı ihtiyaçların gün yüzüne çıktığını ve bu ihtiyaçların giderilmesi için de yeni çözüm yöntemleri geliştirildiğini söyleyen Soylu, “Açık kapı, esas itibarıyla devletin millete hizmet fonksiyonunun gereği olarak ortaya çıkmış bir yapıdır. Çünkü devlet yapısı geliştikçe, ihtiyaçlar ve hizmet başlıkları çoğaldıkça, hizmet almayı kolaylaştıran çözümlere de ihtiyaç duyuyoruz. Vatandaşa bir rehberlik hizmeti vermek, bu sayede hem onun hizmet almasını kolaylaştırmak hem de kurum üzerindeki iş süreçlerini takip etmeyi, hızlandırmayı hedefliyoruz” dedi.

“5 milyon 763 bin 195 başvuru alınmıştır”

2017 yılında başlatılan Açık Kapı Projesi’nin, İçişleri Bakanlığı’nın temel bir hizmet birimi haline geldiğini ifade eden Soylu, “Şu an için 81 il valiliğinde açık kapı şube müdürlükleri, 221 ilçe kaymakamlığında ise açık kapı şeflikleri kurulmuştur. Bin 55 arkadaşımız bu birimlerde görev yapmaktadır ve kurulduğu günden bugüne kadar 5 milyon 763 bin 195 başvuru alınmıştır. Bunlardan sadece 14 bin 503’ünün işlemi devam etmektedir, kalanı sonuçlandırılmıştır. Sonuçlandırma oranımız yüzde 99,75’tir. Bu büyük barışıdır Bu meseleyi sahiplenmenin özüdür” açıklamasında bulundu.

Strateji Geliştirme Başkanlığı personeline, vatandaşlara karşı anlayışlı olmaları çağrısında bulunan Soylu şöyle devam etti:
“Kapı kavramı bizim kültürümüzde önemlidir. Tövbe kapısı deriz, devlet kapısı deriz, gönül kapısı deriz. Kapıyı sert kapatmayı bile ayıp sayan, bundan gönlü kırılan bir medeniyetin evlatlarıyız. Temsil ettiğiniz birimin manasına bu pencereden bakmak lazım. Biz size hem milleti, hem de devletin yüzünü emanet ettik. Bu çok ağır bir sorumluluktur. Allah sizlerden razı olsun. Arkadaşlarımız bugüne kadar bu emaneti hakkıyla taşıdılar, inşallah yeni arkadaşlarımızla birlikte bu başarıyı daha da yukarıya taşıyacağımıza inanıyorum. İşinizi yapmak için ihtiyacınız olan güler yüz, merhamet ve dikkattir. Lütfen insanları dikkatle dinleyin.”

Genel

Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme işlemi uygulandı

Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da 2019-2024 yılları arasında 1 milyondan fazla dövme silme tedavilerini kapsayan araştırmanın verileri paylaşıldı. Dövme sildirmenin en yaygın nedenleri arasında, ‘İş ve işyeri gereksinimlerini karşılama, yaşam değişiklikleri, dövmenin anlamını yitirmesi, dövme kalitesi ilgili hayal kırıklığı ve yeni bir dövme için yer açmak’ olarak belirtildi.

İSTANBUL-Recovery tarafından dövme sildirme verileri yayınlandı. Veriler; Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada’da sadece son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme sildirme tedavisi sonucu elde edildi. 88,5 milyon Amerikalının dövmesi olduğunun belirtildiği araştırmada, her yıl 11 milyon yeni dövme yaptırıldığı ifade ediliyor. 28 milyon Amerikalının ise memnun olmadıkları veya sevmedikleri en az bir dövmesi var. ABD’de bir kişinin sahip olduğu dövme sayısı 3,3 olarak görülüyor.

Araştırmada en popüler dövme trendleri dönem olarak ise şu şekilde paylaşıldı:

“1950-1980 yılları arasında en popüler dövme trendleri askeri dövmeler ve Sailor Jerry Designs dahil olmak üzere eski dövme tasarımları, 1980’lerde en popüler dövme trendleri alevler, ejderhalar, kaleler, büyücüler, kirazlar, güller ve çizgi film karakterleri, 1990’larda en popüler dövmeler Çin sembolleri, göbek deliklerinin etrafındaki güneşler, deniz sembolleri ve alt sırt kabile tasarımları, 2000’li yıllarda en popüler dövme trendleri, tüyler, leopar baskı, kırlangıçlar ve sonsuzluk sembolleri. 2010’larda en popüler dövme trendleri, bulutlar, güvercinler, dua eden eller, neo-geleneksel ve noktalı virgül tasarımlar. 2020’lerde en popüler dövme trendleri ise mikro dövmeler”

“DÖVMEDE KULLANILAN MÜREKKEP TÜRÜ ÇIKARMAYI ETKİLEYEBİLİR”

Yayınlanan verileri değerlendiren ve dövme silme işlemi hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Yıldırım, dövmede kullanılan mürekkep türünün bile önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Dövmede kullanılan mürekkep türü çıkarmayı etkileyebilir. Profesyonel mürekkepleri, genellikle daha çeşitli pigmentler içerdikleri için amatör mürekkeplere göre çıkarılması genellikle daha zordur. Eski dövmeler, çıkarılmaya yenilerinden daha iyi yanıt verme eğilimindedir. Bunun nedeni, zamanla mürekkep parçacıklarının parçalanması ve vücut tarafından ortadan kaldırılması için daha kolay silinebilir hale gelmesidir. Amatör dövmelerde genellikle daha az mürekkep kullanılır bu da daha derin mürekkep penetrasyonuna sahip profesyonelce yapılmış dövmelere kıyasla onları çıkarmayı biraz daha kolaylaştırır” dedi.

“GEÇİCİ YAN ETKİLERE NEDEN OLABİLİR”

Uzman olmayan doktor veya dövme lazeri olmayan lazerler ile gerçekleştirilen işlemlerde ten renginde değişiklik olabileceğini belirten Yıldırım, “Bir dövme silme seansı dövmenin boyutuna göre değişir, ancak tedaviler genellikle çok hızlıdır, küçük bir dövme için 5 dakikadan az veya bir dövmenin büyük bir bölümü için genellikle 15 dakikadan azdır. Ortalama tedavi değişen faktörlere göre 8-12 seans sürebilir. Lazer dövme silme herkes için farklı hissettirebilir. Çoğu danışan lazer dövme silme hissini “biraz dikenli” olarak ifade eder. Kızarıklık, şişme, kabarma ve hatta yara izi gibi geçici yan etkilere neden olabilir” diye konuştu.

“48 SAAT BOYUNCA SICAK SUDAN KAÇININ”

Dövme silme tedavisinden sonra bölgenin temiz ve kuru tutulması gerektiği söyleyen Yıldırım, “48 saat boyunca sıcak ve sıcak sudan kaçının. 24 saat boyunca yoğun egzersizi azaltın. Elinizle oynamayın. Güneşe maruz kalmaktan kaçının ve güneş kremi kullanın” ifadelerini kullandı.(DHA)

Okumaya devam et

Genel

Eşini, en yakın arkadaşı ve dayısının eşiyle aldatan kocaya 1 milyon lira tazminat cezası

SAMSUN’da Ayşe A. (42), kendisini hem yakın arkadaşı hem de dayısının eşi A.S. (50) ile aldattığını öne sürerek eşi Ahmet A.’ya (48) boşanma davası açtı. Çifti boşayan mahkeme, A.S. ile 326 günde 828 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edilen Ahmet A.’nın 500 bin lira maddi, 500 bin lira da manevi tazminat ödemesine hükmetti.

EMRE ÖNCEL
SAMSUN-Samsun’da yaşayan 2 çocuk annesi Ayşe A., 2001 yılında evlendiği Ahmet A.’nın, kendisini hem yakın arkadaşı S.Ç. hem de dayısının eşi A.S. ile aldattığını öne sürerek, 23 Şubat 2021 yılında boşanma davası açtı. Samsun 2’nci Aile Mahkemesi’nde görülen davada, Ahmet A.’nın, A.S. ile 326 günde 828 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Ayşe A., kocası hakkındaki iddiaları, şahitleriyle de kanıtladı. Mahkeme heyeti 26 Nisan 2024’te görülen duruşmada, Ayşe A.’yı haklı bularak boşanmalarına karar verdi ve Ahmet A.’nın 500 bin lira maddi, 500 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Öte yandan, 10 yaşındaki U.A.’nın velayetinin anneye verilmesine, Ahmet A.’nın, eşi Ayşe A. ile oğlu B.A.’ya (23) biner lira nafaka ödemesine karar verildi.

‘PSİKOLOJİSİNİ ALTÜST ETTİ’

DHA’ya konuşan Ayşe A.’nın avukatı Arslan Bolat, “Herkes eşinin kendisine olan ilgisini kaybettiğini, ilerleyen aşamada ise kendisini aldattığını hisseder ve bunu anlayabilir. Ancak asıl sorun, mahkeme dosyasına bunun yansıtılıp yansıtılmadığıdır. Mahkemeler somut delillere göre hareket eder ve buna göre karar verirler. Müvekkilimiz dayısının eşi ile aldatılmış ve çok büyük bir mağduriyet yaşamıştır. Bu kadar güvendiği iki insanın kendisini aldatması, uzun süre kendisinden gizli şekilde ilişki yaşaması psikolojisini altüst etmiş, uzun süre psikolojik tedavi görmesine rağmen olayın üzerinden yıllar geçse de hala olayı tam olarak atlatamamıştır. Bu sebep ile biz dosyaya tüm tedavi evraklarını reçeteli olarak kullandığı ilaçları ekledik. Ardından da eşi ve diğer kadın arasında bir yılda 828 defa yapılan telefon görüşmesi, bu görüşmelerin de gecelerce ve saatler boyu sürdüğünü öğrendik. Bu durumun da mahkeme tarafından araştırılarak dosyaya eklenmesini istedik” dedi.

‘YAŞADIĞI ACIYI UNUTMAYACAK’

Durumun mahkeme için de açıklığa kavuştuğu söyleyen Bolat, “Müvekkilimizin mağduriyetinin boyutu da mahkeme dosyasına doğru şekilde yansıtıldığı için mahkeme müvekkilimiz lehine bir milyon lira tazminata hükmetti. Elbette ki müvekkilimizin yaşadığı acı tazminat miktarı ile ölçülemeyecek kadar büyük ve bu tazminat miktarı ne olursa olsun müvekkilimiz yaşadığı acıyı unutmayacak ancak inanıyoruz ki müvekkilimiz kendisine yeni bir hayat kurarken kimseye muhtaç olmayacak” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Genel

Samsun’da renkli 1 Mayıs kutlamaları

Samsun’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü renkli görüntüler ile kutlandı. Etkinlikte “Katil sürüleri Filistin’den defolun” yazılı pankart açıldı.

Erdi Demir
SAMSUN-
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları Samsun’da Atatürk heykeline çelenk sunumu ile başladı. Gar Kavşağı’nda toplanan işçi ve emekçiler, Cumhuriyet Caddesi üzerinden etkinliklerin düzenleneceği meydana kadar sloganlar ve pankartlar eşliğinde yürüdüler. Zaman zaman kıyafetleriyle yürüyen madenciler, fırıncılar ve diğer meslek grupları yürüyüşe katılanların beğenisini toplarken, bazı tepkiler de dikkat çekti.

Filistin halkına ve direnişine destek verdikleri için böyle bir eylem gerçekleştirdiklerini ifade eden grup, Türk halkı olarak her zaman özgür Filistin’in yanında olduklarını ve bölgede barışın sağlanması gerektiğini söylediler.

Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri, 1 Mayıs Tertip Komitesi temsilcilerinin konuşmalarının ardından şarkılar ve marşların söylenmesi ve halaylar çekilmesi ile sona erdi.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.