Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

LPG ile benzin arasındaki makas daraldı

Otogazlı (LPG) araçların yakıt avantajı her geçen gün azaldı. Makasın daralması milyonlarca kullanıcıyı benzine yönlendirirken, LPG üzerinde oluşan sektör de olumsuz etkilendi. Samsun sanayisinde otogaz dönüşüm işleri yapan esnaf, işlerinin durduğunu, durumun dükkan kapatmalarla sonuçlanabileceğini belirtti.

Sektördeki durumu ‘darboğaz’ olarak nitelendiren esnaf yeni montajların yok denecek kadar azaldığını gelenin tamir ve bakım için tercih ettiğini söyledi. ‘İnsanların söküm aşamasına’ geldiğini dike getiren esnaf vatandaşın söktürme maliyeti nedeniyle de boynunun bükük olduğunu belirtti. “Artık herkes benzin kullanıyor” diyen esnaflar otogazın sağladığı fiyat avantajının ortadan kalktığını, pazar payının da bu doğrultuda düştüğünü ifade etti. İnsanların otogazı artık sadece uzun yola çıktıklarında tercih ettiklerini dile getirdiler.

.

“Makas eskiden 3’te 1’di”

Otogaz dönüşüm işi yapan Mustafa Yıldız, “LPG fiyatlarındaki artış ister istemez sektör olarak bizleri etkiledi. İnsanlar LPG’yi söküm aşamasına geldi. Ama tabi yine 2 TL fiyat farkı var. Yine cazibesi var ama insanlar yeni montaj yaptırmakta kararsız kalıyor. Olanlarda ise ister istemez tadilattı bakımdı o tür işlerimiz oluyor. Bu olay şöyle. İlk başladığı zaman 2000’li yıllarda 3’te 1 fiyatınaydı. Bu fiyat benzin diyelim 5 TL’yse LPG 1,5 TL civarındaydı. Sonradan bu yarı yarıya fiyatlara geldi. Sonra yüzde 40, 30 derken şu an yüzde 15 yüzde 20 bandında bir tasarruf olayımız var. Montajla ilgili önceden günde 5 -10 araba arası yapıyorduk. Sonra fiyatlar yükselmeye başladı. Dolar paritesinden dolayı ister istemez her şey yükseldi. LPG fiyatları da yükseldi. Günde 2-3 montaj geliyordu şu anda 1 montaj zor geliyor diyebiliriz. Yani bizim sektörü bayağı bir zorladı” dedi.

“Yoğunluğun binde biri yok”

Otogaz Ustası Rauf Arslan, “Halen otogaz düşünen çok fazla müşteri potansiyeli var ama fiyat aralığından dolayı kararsızlar. Fiyatların çok yükselmesi otogazın ve benzinin fiyat aralığının çok az olmasından dolayı şu an maalesef tercih sebebi değil. Halihazırda takılı olan araçlar var. Onlarda mecburen bakıma geliyorlar sadece. Onun dışında tank değişimi bakım dışında montaj çok az. Yok denecek kadar az maalesef. Çok ciddi bir sektör ama maalesef fiyattan dolayı sektör bayağı darboğaz içine girmiş durumda. Ama ne kadar sürer ne kadar ayakta kalınabilir bunu zaman gösterecek. Tabii ki tedirginiz. Yani beklentimizin çok altında kaldı sektör. Bu da tabii ki zamanla daralmayı gösterecek. Zamanla kaybolan kapatan arkadalar gözükecek haliyle. Ama 1 yıl ama 3 ay onu zaman gösterecek. Bazen o kadar yoğunluk olurdu ki müşteri gelip fiş alınacak mı diye içeri gelip soru sorarlardı. O yoğunluğun şu an binde biri yok. Pazar payı yüzde 80’lerden yüzde 5’lere düşmüş durumda maalesef” diye konuştu.

“Uzun yola giderlerse kullanıyorlar”

Sedat Aladağ, “İnsanlar cihaz söktürmeye geliyorlar ama söktüremeden geri gidiyorlar. Çünkü söktürmenin maliyeti evrak üzerinde daha fazla. Boyunlarını büküp geri dönüyorlar. LPG’yi kullanmamaya çalışıyorlar. Artık herkes benzin kullanmaya çalışıyor. Çok uzun yola giderse LPG kullanıyorlar. İşler 2020’den bu yana yüzde 70 düştü. Çok ihtiyacı olursa insanlar geliyor. Çok araca ihtiyacı olursa geliyorlar. Avantajı eskiden yüzde 45’ti LPG’nin yapısından ötürü. Fiyat yarı yarıyaydı. Tabii, yarı yarıya kalmadı şimdi avantajı düştü. Dükkan şu anda kalabalık olurdu daha öncesinde ama şu anda 1 araç var, o da bizim aracımız” şeklinde konuştu.

“Yaptırma şansım yok”

LPG’li aracı için sanayiye gelen İmdat Öztürk, “LPG fiyatları, mazot fiyatları, benzin fiyatları haddini aştı gidiyor. Biz bu kamyonetlerimizi taksilerimizi satmak mecburiyetinde kalacağız. Aşırı mağdur olduk. Bu kadar zam yaşım 55 ben böyle bir zam ömrümde görmedim. Eskiden avantajlıydı LPG ama şu an avantajı kalmadı. Aştı fiyatını gidiyor. Bugün arabanın LPG’si için gelmiştim. Tank tüpü değişecek. Muayene günü geldi. Ama bir fiyat aldık ki yaptırma şansım yok. Alıp aracımı geri döneceğim” ifadelerini kullandı.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

TCMB: Enflasyonda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatları öne çıkmıştır

Merkez Bankası PPK özetinde Şubat ayı tüketici enflasyonu artışında ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği hizmet fiyatlarının yanı sıra Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi. Bu dönemde özellikle kırmızı et ve bağlantılı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt referans fiyat artışının yansımalarının izlendiği süt ve süt ürünleri fiyatlarında artış oranının belirgin olduğuna işaret edildi.

İSTANBUL-
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette, Şubat ayı enflasyonunda ücret ve geriye doğru endeksleme davranışının devam eden yansımalarının hissedildiği belirtildi. Raporda Ramazan ayına özgü unsurların etkisinin belirgin olduğu gıda fiyatlarının öne çıktığı ifade edildi.
Metinde şu ifadeler yer aldı:

“Küresel büyüme görünümü yatay seyretmekte, işgücü piyasalarındaki sıkılık ise devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2023 yılı dördüncü çeyrek yıllık büyümesi yüzde 1,76 olarak gerçekleşerek bir önceki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yatay bir seyir izlemiştir. 2024 yılı ilk çeyreğine ilişkin tahminler ise yüzde 1,85 düzeyindedir. Bu çerçevede, küresel ekonomide geçen yılın üçüncü çeyreğinde yaşanan yavaşlamanın son çeyrekte de devam ettiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse ocak ve şubat ayı PMI verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi ve jeopolitik risklerin varlığı 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, merkez bankalarının son dönem iletişimleri ve ABD ocak ve şubat enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi sonucunda piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir. GOÜ’lere yönelen portföy akımları, ocak ayı başından itibaren görülen yavaşlamanın ardından, risk iştahındaki olumlu seyre bağlı olarak son haftalarda yeniden artış göstermiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar

Bir önceki PPK döneminden bu yana toplam kredi büyümesinde ivmelenme gözlenmiştir. Bireysel kredilerin 4 haftalık ortalama büyüme oranları önceki PPK toplantısı haftasından bu yana artarak, yüzde 4,12 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhtiyaç kredilerinde ve bireysel kredi kartlarında bu oran sırasıyla yüzde 4,59 ve yüzde 5,34 seviyesindedir. Taşıt kredileri ise yüzde 0,59 azalarak yılbaşından bu yana sergilediği zayıf seyrine devam etmiştir. Diğer taraftan, Türk lirası ve kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerin aynı dönemde 4 haftalık ortalama artış oranları sırasıyla yüzde 3,34 ve 1,28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Mart ayı içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Bu kapsamda, Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredileri için aylık büyüme kısıtları yüzde 2’ye düşürülmüş, uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla büyüme kısıtlarının aşılması durumunda menkul kıymet tesisine ek olarak zorunlu karşılık tesisi getirilmiştir. Kredi kartı nakit çekim ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami faiz oranları ihtiyaç kredi faizleri ile uyumlu olarak yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseltilmiştir. Öte yandan, Türk lirası mevduatın desteklenmesi amacıyla, tüzel kişiler için Türk lirası pay artış hedefi getirilmiş, gerçek kişi Türk lirası pay artış hedefleri mevcut eğilimler çerçevesinde kalibre edilmiş ve hedeflere ulaşılamaması durumundaki komisyon oranları artırılmış, yenileme ve Türk lirasına geçiş hedefini sağlayan bankalar için zorunlu karşılık tesisi üzerinden faiz ödemesi (katılım bankaları için indirim uygulaması) vadesiz ve 1 aya kadar vadeli mevduatı kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Türk lirası cinsinden yükümlülükler için 14 günlük dönemde ortalama olarak tesis edilen zorunlu karşılık tutarının bir kısmının bloke olarak tutulmasına karar verilmiştir.

Finansal koşulları sıkılaştırıcı yönde atılan adımların da etkisiyle Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri önceki PPK toplantı haftasından bu yana sırasıyla 6,27 puan ve 15,3 puan artarak, yüzde 59,6 ve yüzde 76,0 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde sınırlı artış gösteren konut kredisi ve taşıt kredisi faizleri 15 Mart 2024 itibarıyla sırasıyla yüzde 42,7 ve yüzde 43,1 olarak gerçekleşmiştir. Mart ayı PPK kararı ve alınan makroihtiyati tedbirler ile kredi büyümesinde dengelenme öngörülmektedir.

Okumaya devam et

Ekonomi

Ekonomik güven endeksi 100 oldu

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı.

İSTANBUL-
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Ekonomik Güven Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99 iken, Mart ayında yüzde 1 oranında artarak 100 değerini aldı. Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi yüzde 0,02 oranında artarak 79,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 120,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1 oranında azalarak 113,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,6 oranında azalarak 88,6 değerini aldı.

Okumaya devam et

Ekonomi

Erzurum Faydalı Model’de 2’inci sırada yer aldı

TÜRKPATENT Şubat ayı Faydalı Model başvuru verilerini yayımladı. Erzurum’dan Şubat ayında 1, bu yılın ilk iki ayı toplamında ise 2 faydalı model başvurusu gerçekleştirildi. İl başvuru sayısı düzeyinde Bölge illeri içinde Elazığ’ın ardından 2, ülkede ise 14’üncü sırayı aldı.

ERZURUM-
Veriler üzerinden DOSİAD tarafından yapılan araştırmaya göre Şubat ayında Erzurum’dan 1, KUDAKA İstatistik Bölgesi illerinde 2, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 2, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 16, ülkede ise 210 faydalı model başvurusu yapıldı.

2024 yılının ilk iki ayında Erzurum’dan 2, KUDAKA istatistiki Bölgesi illerinden 3, Kuzeydoğu Anadolu istatistik Bölgesi illerinden 3, Doğu Anadolu Bölgesi illerinden 18, ülkede ise 377 Faydalı model başvurusu kaydedildi. Erzurum’un 2 aylık düzeyde faydalı model başvuru sayısı bölge toplamında yüzde 11.1’lik dilim oluşturdu.

Doğu’dan 4 İl başvuru yaptı

Bu yılın ilk iki ayında Doğu Anadolu Bölgesinden yalnızca 4 ilden faydalı model başvurusu yapıldı. Başvuru kaydedilen iller Elazığ, Erzurum, Erzincan ve Malatya olarak bildirildi. Verilere göre Elazığ’dan 14, Erzurum’dan 2, Erzincan ve Malatya illerinden ise 1 faydalı model başvurusu gerçekleşti.

Erzurum 14’üncü sırada

Erzurum bu yılın ilk iki ayı kaydında faydalı model başvuru sayısı ölçeğinde 14’üncü sırada yer aldı. Ülkede faydalı model başvuru sayısının en yüksek olduğu iller; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Bursa, Elazığ, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Gaziantep, Samsun, Antalya, Balıkesir, Adana, Denizli, Tekirdağ, Eskişehir, Isparta, Aksaray, Çorum, Hatay, Kütahya, Muğla, Tokat, Yalova, Çanakkale, Diyarbakır, Erzurum, Kastamonu, Niğde olarak açıklandı.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.