Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Ekonomi

Çilek değil ‘altın’ yetiştiriyorlar

Aydın’ın Köşk ilçesinde çilek yetiştiriciliği yapan 22 yaşındaki genç çiftçi Büşra Ertem, çileğin diğer ürünlere göre adeta altın değerinde olduğunu belirterek, kilosunun 25 TL’den alıcı bulduğunu ifade etti


Murat Uçka-İbrahim Kılınç
AYDIN
-Türkiye’nin çilek üretiminde söz sahibi olan Aydın’da, yaz ve kış mevsiminde seralarda çilek üretimi yapılıyor. Tadı ve kendine has kokusu ile herkesi cezbeden çilek, fiyatıyla da üreticisinin yüzünü güldürüyor. Birçok ülkeye ihraç edilen ve iç pazarda rahatça alıcı bulan çileğin her geçen gün değeri daha da artıyor. 4 yıllık üniversite mezunu 22 yaşındaki Büşra Ertem de kendi mesleğini yapmak yerine ailesi ile birlikte çilek üretiyor.

Köşk ilçesinde ailesine ait 7 dönümlük arazideki sera içerisinde çilek üreten Ertem, “Muğla Üniversitesi Fethiye Fakültesi İşletme Bölümü mezunuyum. Mezun olur olmaz da bu işe başladım. Özel sektörde iş bulmak çok zor. Pandemi döneminde zaten her yer kapalıydı, iş bulunmadı. Bütün bunlar bir kenara, işe gireceksin maaş ortalaması belli. Ne sabahın olacak ne akşamın, tatilin de doğru dürüst olmayacak. Bankacı olma imkanım var ama gitmem. Elimden binler, milyonlar geçecek ama 3 bin, 3 bin 500 TL maaş ile çalışacağım. Ücretler tatmin etmiyor. Tatmin etse burada yağmurda, sıcakta, kışta çalışmam. Yazın burası kavrulacak, kışın da soğuktan üşüyoruz. Ben de isterim şıkır şıkır giyinip bir devlet dairesinde çalışmayı ama bu şartlar altında çok zor. Hiç değilse bu iş kendi işim. Paran olmuyor ama sonunda paranın olacağını biliyorsun. Bir hafta boş geçiyor, parasız oluyorsun ama sonrasında bir geliyor ki koyacak yer bulamıyorsun. Çilek toprakta yetişen bir altın. 2 sene boyunca uygun koşullar sağlandığı sürece muhafaza edilebiliyor. Sürekli ihracatının olmasından dolayı asla değer kaybetmiyor. Kilosunu 25 TL’den satıyoruz” diye konuştu.

“Tek başıma yapabileceğim bir iş değil”

Tarladan hasat dönemi sonunda 35 ton civarında bir ürün elde etmeyi hedeflediklerini ifade eden Büşra Ertem, “Bu mevsimde gübrenin de desteği ile bu mevsimde çileğimizin üzerinin kapalı olmasından kaynaklı ürün elde edebiliyoruz. Şu anda benim ilk yılım olduğu için verimim iyi. Ama çilek 2’nci yıla girdiğinde tonaj düşüyor, verim azalıyor, hastalık çoğalıyor. Çok şükür şu anda bir sıkıntım yok. Arazimiz ortalama 7 dönüm büyüklüğünde. Dönümünde 5 ton olarak hesaplarsak buradan hasat bitiminde 35 ton kadar bir ürün elde etmeyi planlıyoruz. Ailemin gücü olmasa böyle bir şeye kalkışamazdım. Her şeyin ucu maddiyata dayanıyor. Tek başıma yapabileceğim bir iş değil. Onların sayesinde başladım ve sürdürüyorum. Sabah çok erken kalkıyorum. Ama mutluyum. En azından kendi işimi yapıyorum. ‘Ben bugün hastayım çalışmayacağım’ deyip gelmeme özgürlüğüm var” ifadelerini kullandı.

“Kadınlar bu işlerden korkmasınlar”

‘Sen yapamazsın’ diyenlere inat başardığını kaydeden Ertem, hemcinslerine seslenerek, “Benim imkanım elverseydi topraksız üretim yapardım. Ama imkanım buna elverdi. Kadınlar bu işlerden korkmasınlar. Topraksız yapabilen varsa topraksız yapsın, yapamıyorlarsa da bunu yapsınlar. En azından kendi işleri. Kafaları rahat. İstedikleri zaman istedikleri şekilde paralarını değerlendirebilirler. İlk başta tabii ki zorlanıyorsunuz ama sonradan her şey yolunu buluyor. Ben ilk yılım olduğu için insanlardan çok tepki aldım. Çoğu kişi ‘sen yapamazsın’ diyerek bana inanmadı. Ama sonunda başardım. Başardığım için de çok mutluyum. Onlar çilek çıkartamazken, ben çilek çıkarttım” diye konuştu.

“Değeri sürekli artıyor”

Çileğin değer kaybetmediğini aksine her geçen gün daha da arttığını belirten Ertem, şunları söyledi:
“Çilek şu anda altın değerinde. Toprakta yetişen bir altın olarak tanımlayabiliriz. İhracatının olmasından dolayı sürekli değeri artıyor. 2 sene boyunca uygun koşullar sağlandığı sürece muhafaza edilebiliyor. Sürekli ihracatının olmasından dolayı asla değer kaybetmiyor. Benim elimde çilek kalmıyor. Bizim portakal ve mandalina bahçelerimiz de var. Ama ben portakalın kilosunu 1 lira 80 kuruşa yalvar yakar sattım. Ama çilek öyle değil. Çileğin kasasını bırakıyorum, tartıya çıkıyor, toplam kilosu öğreniliyor ve anında sarıp gidiyorlar. Kilogramı 20-25 TL’den alıcı buluyor. Bu sene hiç 20 TL’nin altına ürün vermedim. Bir toplayışta 10 bin TL para kazandırmıyor. Bu işe ben 2 bin TL ile başladım. İlk 100 kilogram bir ürün elde ettim. 25 TL’den sattım ve 2 bin 500 TL gelir elde ettim. Şimdi topladığımda 8-10 bin TL arası gelir elde ediyorum. Tabii ben bu paranın içerisinden ameleme de veriyorum, gübre masrafım var ve ilaç masrafım var. Bu işte maliyet de çok yüksek. Ama her ne olursa olsun mutluyum.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Ekonomi

Tüketici enflasyonunda en yüksek ağırlık, gıda harcamalarında

Tüketici fiyatlarına etki eden ana harcama grupları içinde Nisan 2024 döneminde en yüksek ağırlığı yüzde 24,98 oranla gıda ve alkolsüz içecekler oluşturdu.

CANER ÜNVER
ANKARA-Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; nisan ayında yıllık tüketici enflasyonu yüzde 69,80 oranla bu yılın en yüksek seviyesine çıktı. Tüketici enflasyonunu oluşturan toplam 12 ana harcama grubunda ağırlığı en yüksek harcamalar, yüzde 24,98 oranla gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 17,35 oranla ulaştırma, yüzde 14,20 oranla konut, yüzde 8,17 oranla lokanta ve oteller, yüzde 8,12 oranla ev eşyası ve yüzde 6,94 oranla giyim ve ayakkabı oldu.

Toplam 37 harcama kalemi içeren gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda en yüksek payı yüzde 2,62 oranla patates ve bazı yumru bitkileri hariç sebze harcamaları aldı. İkinci sırada yer tutan harcama grubu ulaştırmada yüzde 7,07 oranla benzinli otomobil fiyatları tüketici enflasyonuna etki etti. Konut harcamalarının yüzde 5,06 oran ile büyük bir bölümünü kira ödemeleri oluşturdu. Lokanta ve otellerde en yüksek harcama kalemi yüzde 6,01 oranla yiyecek hizmetleri olurken; ev eşyası grubunda yüzde 1,40 oranla temizlik malzemeleri, giyim ve ayakkabı grubunda ise yüzde 2,29 oranla kadın giyimi tüketici enflasyonuna en fazla etki eden harcama kalemi oldu.

AĞIRLIKLARIN TESPİTİ

Ağırlıkların tespitinde ve endeks hesaplamasında Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması kullanıldı. Harcamalar 12 ana grup altında toplandı. Endekste toplam 404 madde kapsama alındı. Ağırlıkların kaynağı ise tüm sosyo-ekonomik gruplardan yaklaşık yıllık 15 bin hane halkı ile yapılan hane halkı bütçe anketi, kurumsal nüfus bireysel tüketim harcamaları anketi, yabancı uyrukluların Türkiye’de yapmış oldukları harcamalar için çıkış yapan yabancı ziyaretçiler anketi ve idari kayıtlardan elde edilen harcama ve ciro bilgileri, ulusal hesaplar hane halkı nihai tüketim harcama verilerinin değişim hızları ile genişletilerek hesaplandı.

Okumaya devam et

Asayiş

Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapan işletmelere 61,6 milyon lira ceza uygulandı

Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplam 61 milyon 66 bin 431 lira idari para cezası uygulandığını açıkladı.

ANKARA-Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun 2 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında başta marketlerdeki temel gıda ve ihtiyaç ürünlerindeki fahiş fiyat artışları olmak üzere; otomotiv sektöründeki stokçuluk eylemleri, hazır beton ve çimento sektöründeki fahiş fiyat artışları ve ekmek fiyat tarifelerine aykırı satışlar kurul gündemine alınarak incelendi. Böylece, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplam 61 milyon 66 bin 431 lira idari para cezası uygulandı. Ayrıca; Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından 2023 yılında fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere 355 milyon 804 bin 957 lira idari para cezası uygulandı. (DHA)

Okumaya devam et

Ekonomi

Karadeniz turizminde ‘kayıt dışı’ tehlikesi

Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden gelen yaklaşık 1,5 milyon turistle, 1 milyar doları aşkın döviz geliri elde edilen Trabzon’da, ev ve apart olarak kayıt dışı işletmecilik sayısı 2 bin 800’e yükseldi. Trabzon Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Aksu, kentte kayıtlı 280 otel ve konaklama işletmesine karşılık 2 bin 800 kayıt dışı tesis bulunduğunu belirterek, “Eğer böyle devam ederse hem vergi kaybımız artacak hem de turizm sektörü bölgede batacaktır. Buna sessiz kalırsak çok kötü günler bizi bekliyor” dedi.

Selçuk BAŞAR
TRABZON-Doğa ve kültür turizminde Uzungöl, Sümela Manastırı başta olmak üzere birçok destinasyonu bünyesinde barındıran, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden özellikle yaz mevsiminde gelen yaklaşık 1,5 milyon turistle, 1 milyar doları aşkın döviz geliri elde edilen Trabzon’da, ev, rezidans ve apart, bungalov gibi kayıt dışı işletme sayısında artış dikkati çekiyor.

‘Charter’ uçak seferleriyle yerli-yabancı ziyaretçi sayısı son 2 yılda yüzde 40 artan ve 280 kayıtlı otelin yer aldığı kentte, kayıt dışı işletmecilik sayısı 2 bin 800’e yükseldi.

‘EN ÜST KALİTEDE TURİST AĞIRLAMASINI İSTİYORUZ’ 

Trabzon Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Aksu, Trabzon’da kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin etkili bir denetim mekanizmasıyla tespit edilip cezalandırılması gerektiğini söyledi. Aksu, “Şehrimize gelen misafirlerin yüzde 17’si kendilerine yöneltilen ‘Bir daha Trabzon’a gelir misiniz?’ sorusuna ‘Gelirim’ dedi. Yüzde 83’e yakını ise ‘Gelmem’ dedi.

Bunun sebebi memnuniyetsizlik. Peki bu memnuniyetsizlik nereden yaratılmıştır? Maalesef Trabzon’umuzda resmi otel sayısı 280’leri bulurken kayıt dışı olan otel sayısının evlerle beraber 2 bin 800’e ulaştı. Trabzon turizm açısından bataklığa doğru gidecek. Bunun böyle olmasını istemiyoruz şehrimizin en üst kalitede turist ağırlamasını istiyoruz” diye konuştu. (DHA)

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.