Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

CANiK şampiyonluklar hanesine yenilerini ekliyor

Savunma sanayinin ihracat şampiyonu CANiK, sportif atıcılıkta da şampiyonluklara koşuyor.

SAMSUN-
Ateşli silahların sportif kullanımına yönelik eğitim faaliyetleriyle Türkiye’de sportif atıcılığın gelişimini destekleyen şirket, bu yönde attığı adımlarla yeni şampiyonluklara yelken açıyor. Savunma sanayide IDPA sportif atıcılık takımını kuran ilk ve tek şirket olan CANiK, Uluslararası Dinamik ve Pratik Atış Sporları Kulübü (UDPAS) tarafından düzenlenen IDPA Tier 2 Turkish National Championship Turnuvası’nda mücadele etti. Şirketin turnuvadaki temsilcisi CANiK Team, 5 ülkeden sporcuların katılımıyla uluslararası kapsamını genişleten turnuvadan 6 kupayla döndü. Turnuvada CANiK Team sporcularından Alperen Kıvılcım genel klasmanda birincilik, Canan Türkoğlu ise kadınlar kategorisinde birincilik ve turnuvanın en prestijli ödülü olan En İsabetli Atıcı Ödülü’nün de sahibi oldu.

Ar-Ge ve inovasyonda sınırları aşan yaklaşımıyla savunma sanayinin gelişimine yön veren CANiK, Türkiye’de ilk kez uluslararası düzeyde düzenlenen sportif atıcılığın en kapsamlı etkinliği IDPA Tier 2 Turkish National Championship Turnuvası’nda yarıştı. Uluslararası Dinamik ve Pratik Atış Sporları Kulübü (UDPAS) tarafından 2 etap halinde düzenlenen turnuvada savunma sanayinin ilk ve tek IDPA sportif atıcılık takımı CANiK Team olarak yerini alan şirket, organizasyona tanıtım desteği de verdi. İlk etabı 23-24 Aralık tarihlerinde İstanbul Poligonist atış poligonunda, ikinci etabı 26 Aralık tarihinde Mecidiyeköy Poligon Club atış poligonunda gerçekleşen turnuvada 6 kupa kazandı. Takımın sporcularının kendi klasmanlarında elde ettikleri başarıları, şirketin şampiyonluklar hanesine yenilerini getirdi. 5 ülkeden 60 sporcunun katılımıyla 8 zorlu etapta düzenlenen turnuvada kazanmak için kıyasıya mücadele eden CANiK Team, aynı zamanda organizasyonun tanıtım faaliyetlerinde de aktif görev aldı.

“Sportif atıcılığın gelişimine yönelik öncü adımlar atıyoruz”

İnovasyon ve Ar-Ge faaliyetleriyle geliştirdikleri ateşli silahlarla Türkiye’nin bayrağını dünyada dalgalandırdıklarını belirten CANiK İş Geliştirme ve Kurumsal İletişim Müdürü Gençay Gençer, “Savunma sanayide IDPA sportif atıcılık takımını kuran ilk ve tek şirket olarak sportif atıcılığın gelişimini destekliyoruz. Ülkemizde ateşli silahların doğru ve bilinçli kullanımına yönelik düzenlediğimiz eğitimler ve organizasyonlarla bu yönde öncü adımlar atıyoruz. Ateşli silahların sadece savunma ve güvenlik amacıyla değil sportif kullanımına yönelik bilgilendirme faaliyetlerimizle de farkındalık ve bilinç düzeyini artırıyoruz. Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmaların karşılığını, CANiK Team takımımızın elde ettiği uluslararası başarılarla almanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

“Sporcuların dostluk bağlarını güçlendiriyor”

IDPA Tier 2 Turkish National Championship Turnuvası ile takımlar arası iletişimin sağlanması, bilgi ve tecrübelerin aktarılması noktasında sporculara büyük kazanımlar sağladıklarını söyleyen Gençay Gençer, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Sporcularımız arasında dostluk bağlarının güçlendirilmesine ve mücadele ruhunun artırılmasına olanak sağladık. Fair-play çerçevesinde dünya standartlarında organizasyonlara ana sponsor olarak sportif atıcılığa verdiğimiz desteği farklı bir boyuta taşımayı hedefledik. Organizasyonun tanıtımına verdiğimiz destekle turnuvanın daha geniş kitlelere ve sporculara ulaşmasına yönelik çalışmalar yürüttük. Tanıtım desteğinin yanı sıra CANiK TP9 SUB ELITE model tabanca ürünümüzle de organizasyona ürün desteği sunduk. Tüm sporcular kendi silahları dışında bir parkuru TP9 SUB ELITE model tabanca ile şampiyonluk elde edebilmek için kıyasıya yarıştı. Bununla birlikte tüm yabancı yarışmacılar CANiK’in yeni yarış tabancası olan SFx RIVAL’ı deneyimle imkanı buldular. CANiK Takımı mensubu ve şampiyonanın birincisi Alperen Kıvılcım’da yine CANiK SFx RIVAL tabancası ile ödülleri aldı. Tabancalarımız, aksesuar ve tekstil ürünlerimizle sportif atıcıların performanslarını yükseltmek için çalışmalarımızı sürdürürken aynı zamanda bu spora yönelik farkındalık düzeyinin daha da artmasına hizmet etmeye devam edeceğiz. Savunma sanayimizi ve Türkiye’yi temsilen farklı organizasyonlarda da yerimizi alacağız.”

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Teknoloji

Elektrikli araçlarda güneş enerjisiyle bedava yolculuk

Agrotech Grup şirketi Joyce Teknoloji tarafından geliştirilen Joyce One araçlar, enerji depolama sistemi (EDS) sayesinde elektrik ihtiyacını tamamen güneşten karşılayacak.

RÜMEYSA BULUT
HABER MERKEZİ-Joyce Teknoloji Batarya Sorumlusu Lütfullah Özdoğan, enerji bağımlılığına son vermek amacıyla geliştirdikleri yerli üretim EDS sisteminin Joyce One araçlar için kullanılacağını söyledi

Özdoğan, “Joyce Teknoloji olarak EDS sistemlerini üretiyoruz. EDS, güneşten elde edilen enerjinin bir batarya içinde biriktirilip gece gündüz kullanılmasını sağlayan bir depolama sistemi. Bu sistemi güneş panelleriyle entegre olarak kullanıyoruz. EDS’nin elektrikli motosiklet, elektrikli araç ve tarım için özel tasarlanmış ZIKA’larda (İnsansız Zirai Araç) kullanılması mümkün. Bataryanın en önemli parçası pildir. EDS’yi yine yerli üretim olan Aspilsan’ın lityum iyon pillerini kullanarak hayata geçirdik. Burada yüzde 90’ın üstünde yerli bir üretim söz konusu. Bunun yerli üretim olması enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından ülkemiz için stratejik önem taşıyor” diye konuştu.

İSTER EVDE İSTE TARLADA ŞARJ İMKANI

EDS’nin ev, villa, otel ve tarım alanları gibi farklı yerlerde kullanılmasının mümkün olduğunu kaydeden Lütfullah Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemi kullanmak için uygun bir alana sahip olmak gerekiyor. Ayrıca projelendirilip kurulması gereken bir sistem. Müşteri, bu sistemi kullanmak isterse güneş enerjisi sistemini ve depolama ünitesini kuracak bir alana ihtiyacı var. Eğer bu alanlara sahipse aracı aldıktan sonra tamamen güneş enerjisinden faydalanabiliyor. Yatırım maliyeti haricinde aracı bedava kullanabiliyor. Elektrik olmayan tarım alanlarında ise yine benzer bir sistemi kurmak mümkün. Yine firmamızın geliştirdiği İnsansız Zirai Araçları’ndan (ZİKA) bu sistemle güneş enerjisi sayesinde gece gündüz tarımda faydalanmak da mümkün”

GÜCÜNÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ALIYOR

EDS sistemi hakkında bilgi veren Özdoğan şöyle devam etti: “Garajın çatısına güneş panelleri kuruyoruz. Altında bir invertör ve EDS sistemi var. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik invertör yardımıyla EDS içine depolanıyor. Daha sonra aracı şarj etmek istediğiniz zaman araç şarj aleti invertör yardımıyla EDS’den enerjiyi çeker, uygun voltaja getirir ve araç şarj edilebilir. EDS, Joyce One için bir buçuk depoluk bir enerji kapasitesine sahip bir sistem. Joyce One için ayrıca geliştirdiğimiz mobil batarya sisteminde ise bataryayı evinize getirerek prizden şarj etmeniz de mümkün”

Okumaya devam et

Teknoloji

Bakan Kacır: Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye, ‘Ay Projesi’ sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış ilk ülke olacağız” dedi.

Erdi Demir
SAMSUN-
Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde öğrenciler ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Türkiye’nin teknolojide geldiği noktayı ve hedeflerini öğrencilerle paylaştı.

“Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok”

Türkiye’nin ve Türk gençlerinin teknolojide geldiği noktanın dünyada takdirle karşılandığına değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk genci, TEKNOFEST kuşağı aslında kendini ispat etti. Savunma sanayinde, havacılıkta dünyaya parmak ısırtan başarı hikayelerinin sahibi Türk gençliği oldu. Türkiye’nin topyekun sanayileşme tarihi akamete uğratılmış hikayeler tarihi gibiydi. Ta ki 2000’li yıllarda bir sağlam irade gelip, ‘bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ diyene kadar. O sağlam irade Türk gençliğinin önündeki engelleri bir bir kaldırana kadar. Engeller kaldırıldığında, imkansızlıklar ortadan kalktığında kendi yetkinlikleri ile alın teriyle, akıl teriyle Türk gençleri Bayraktar’larla, Anka’larla, Akıncı’larla, Aksungur’larla, Hürküş’larla, Hürjet’lerle, Atak’larla, Gökbey’lerle, Kızılelma’larla, Kaan’larla gökyüzüne imzasını attı. Demek ki bizim evlatlarımızın başka milletlerin evlatlarından geri kalır hiçbir şeyi yokmuş. Yeter ki önlerindeki takozları kaldıralım. Bu anlayışla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en önemli ödevimizi sizlerin önlerindeki engelleri kaldırmak olarak görüyoruz. TEKNOFEST’leri de bu anlayışla düzenliyoruz. 2024 TEKNOFEST yarışmalarına bu ana kadar 788 bin takımdan 1,6 milyon Türk genci başvurdu. Böyle bir seferberlik ruhu dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok. Türk gençleri dünyaya parmak ısırtıyor. İnşallah çok daha büyük işleri hep birlikte yapacağız. Hedefimiz; nasıl savunma sanayinde başarılı olmuşsak, havacılıkta destan yazmışsak, yeni projelerde bu başarıları perçinleyeceğiz. Ayrıca bu başarıyı sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştıracağız” diye konuşu.

“Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız”

1 trilyon doları bulacak uzay ekonomisinden Türkiye’nin de pay alması için uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını üretme projesinin önemine değinen Bakan Kacır, “Önümüzde yeni hedefler var, durmuyoruz. 8 Temmuz 2024 haftası, Türkiye geliştirdiği ilk ‘haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderecek ve dünyada bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Tüm bu projeler sizler gibi genç insanların sayesinde oluyor. İnşallah daha ileri projelere de Türkiye’yi uzay alanında taşıyacağız. İMECE dediğimiz yaklaşık 600 kiloluk ve yaklaşık 600 km’de görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yer sabit yörüngede 36 bin km’de görev yapan ve 4 bin 250 kiloluk bir uydudan bahsediyoruz. Daha ileri ve sofistike bir sistemden bahsediyoruz. İnşallah sizlerin sayesinde ‘Ay Projesi’ni de gerçekleştireceğiz. Hibrit roket motoru teknolojisinde şu anda dünyada en ileri düzeyde çalışmalar yapan 4 ülkeden bir olan Türkiye inşallah Ay Projesi sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış, tarihçe kazandırmış dünyadaki ilk ülke olacağız. Bütün bu alanlar Türkiye için çok kıymetli. Uzay ekonomisi hızla büyüyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın uzay ekonomisinin büyüklüğü var ve devam ediyor. 1 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Teknolojide yaşanan paradigma değişiklikleri uzaya erişimi daha mümkün hale getirdi. 10 yıl evvel yılda 100 uydu uzaya gönderilirken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Biz, hibrit roket motoru teknolojisinde başarılı olabilirsek hedefimiz, uyduların yörüngeler arası transferleri yapacak uzay araçlarını Türkiye olarak üretmek, geliştirmek ve uzay ekonomisinden pay almayı başarmaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Teknoloji

Alper Gezeravcı: Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu hedeflerimizden sadece bir tanesiydi

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Sakarya’da üniversiteli gençlerle buluştu. Gençlere uzay yolculuğu hakkında bilgiler veren Gezeravcı, “Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi” dedi.

Orkun Kaya
SAKARYA-
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

“2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.