Vizyon Kuyumcu
Connect with us

Teknoloji

Türkiye’nin insanlı ilk uzay projesi başlıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Milli Uzay Programı çerçevesinde ‘Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’ görevini başlattıklarını açıkladı. Türk uzay yolcusunda aranacak kriterler ise 45 yaşından küçük olmak, Mühendislik, Fen Bilimleri, Temel Bilimler, Fen Bilimleri ve Temel Bilimler alanındaki Eğitim ve Tıp Fakültelerinden birini bitirmek olacak.

ANKARA-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ‘Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’ görevinin detaylarını paylaştı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi başlıyor. Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu projesi start aldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te uzayda bir Türk olacak. Türk uzay yolcusu Uluslararası Uzay İstasyonu’na bilimsel araştırmalar için gönderilecek. Seçilecek 2 adaydan biri 10 gün süreyle istasyonda kalacak. Türk uzay yolcusu için 45 yaşından küçük, Mühendislik, Fen Bilimleri, Temel Bilimler, Fen Bilimleri ve Temel Bilimler alanındaki Eğitim ve Tıp Fakültelerinden lisans derecesine sahip ve çok iyi derecede İngilizce bilenler başvuru yapabilecek. Adayların 149.5-190.5 santimetre boya ve 43-110 kilogramağırlığa sahip olması gerekecek. Her iki gözde de doğal olarak veya gözlük, kontakt lens ile düzeltme sonrası yüzde 100 (Snellen20/20) görme keskinliği aranacak adaylara yapılacak muayenelerde tansiyon problemi olup olmadığına bakılacak. Başvurular, uzaya.gov.tr adresi üzerinden 23 Haziran 2022 saat 20.23’e kadar alınacak. İlk başvuru aşamasını geçen adaylardan ek bilgi, belge, doğrulama gibi talepler istenilecek. Adaylar, test, tetkik ve muayeneden geçirilecek, İngilizce dil yetenekleri için mülakata alınacak. Tüm bu süreçlerin sonunda aday sayısı 2’ye düşürülecek. Bu iki adaydan biri Uluslararası Uzay İstasyonu’na çıkacak ilk Türk olacak” denildi.

“Tua ve Milli Uzay Pprogramı”

Açıklamada, “Bu çalışmalar çerçevesinde 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili kuruluşu olarak Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Daha sonra Milli Uzay Programı’nı oluşturmak amacıyla çalıştaylar düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Şubat 2021’de Milli Uzay Programı’nı görkemli bir törenle tüm dünyaya tanıttı. Türkiye’nin uzay politikaları alanındaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin ortaya konulduğu Milli Uzay Programı ile şu 10 stratejik hedef belirlendi.

Ay Görevi: Cumhuriyet’in 100’ncü yılında uluslararası iş birliği ile yakın Dünya yörüngesinde ateşlenecek milli ve özgün hibrit roketle Ay’a sert iniş gerçekleştirilecek. İkinci aşamada, ilk fırlatma bu kez milli roketle yapılacak ve Ay’a yumuşak iniş gerçekleştirilecek.
Yerli Uydu: Yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkartılacak. Türkiye’nin uydu üretim kabiliyeti, Türkiye Uzay Ajansı’nın koordinasyonunda kurulacak olan tek bir milli şirket bünyesinde birleştirilecek.

Bölgesel Konumlama: Türkiye’ye ait bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirilecek. Bu konuda kritik teknolojilere güdümlü projeler yoluyla yatırım yapılacak.

Uzay Limanı: Uzaya erişimi sağlamak amacıyla bir uzay limanı işletmesi kurulacak. Türkiye için en uygun fırlatma alanı ve teknolojisi belirlenecek. Fırlatma tesis altyapısı oluşturulacak.
Uzay Havası: Uzay havası veya meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yapılarak uzaydaki yetkinlik arttırılacak. Özellikle iyonosfer araştırmaları desteklenecek. Uzay gözlemlerini toplayan bir birim oluşturulacak.

Uzay Nesneleri: Türkiye, astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha yetkin bir konuma getirilecek. Radyo teleskoplarıyla bilim insanları, uzaydan gelen radyo dalgaları üzerinde çalışabilecek. Aktif uydular ve uzay çöpleri yerden ve uzaydan izlenecek.
Uzay Sanayisi: Uzay alanında sanayi kümelenmesi ile entegre çalışmalar yürütülecek. Uzay teknolojisi ürünleri ve hizmetleri ihraç edilecek. Yüksek nitelikli insan kaynağı için istihdam oluşturulacak.

Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi: ODTÜ ile birlikte yerli ve yabancı yatırımcılarla ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurulacak. Uygun teşvik mekanizmalarıyla uzay alanına devşirilebilecek yeteneklere sahip KOBİ’lerin bu bölgede yer alması sağlanacak.

Uzay Farkındalığı: Uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağını geliştirmek amacıyla uzay farkındalığı oluşturulacak. Net olarak tanımlanmış alanlarda yüksek lisans ve doktora bursları verilecek. Ulusal, uluslararası yaz okulları, kurslar ve çalıştaylar organize edilecek.

Türk Uzay Yolcusu: Bir Türk vatandaşı, bilim misyonuyla uzaya gönderilecek. Böylece Türkiye, uluslararası uzay istasyonunun altyapısından yararlanarak bilimsel deney yapma imkanına kavuşacak. Türkiye’nin uzay alanında görünürlüğü artacak.

Milli Uzay Programı’nda yer alan Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonunun gerçekleştirilmesiyle Türkiye, uluslararası uzay istasyonunun altyapısından yararlanarak bilimsel deney yapma imkanına kavuşacak. Bu prestijli misyon ile Türkiye, uzaya vatandaşını gönderen ülkeler arasında yer alacak. Aynı zamanda genç neslin uzay çalışmalarına ilgisi artacak” denildi.
Bakanlık yaptığı yazılı açıklamada adaylarda aranacak genel şartları da şu şekilde sıraladı:

– Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
– 23 Mayıs 1977’den sonra doğmuş olmak.
– Kamu haklarından yasaklanmamış bulunmak.
– Yükseköğretim kurumlarının en az 4 yıllık lisans eğitimi veren Mühendislik, Fen Bilimleri/Temel Bilimler, Fen Bilimleri alanındaki Eğitim ve Tıp fakültelerinden birini bitirmiş olmak.

– Çok iyi derecede İngilizce bilgisine sahip olmak.
– Boy uzunluğu: 149,5-190,5 santimetre, Kilo: 43-110 kilogram.
Aday seçiminde bakılacak genel sağlık kriterlerinden bazıları şu şekilde:
– Her iki gözde doğal olarak veya gözlük/kontakt lens ile düzeltme sonrası yüzde 100 görme keskinliğine sahip olmak.
– Renkli görme bozukluklarından herhangi birine sahip olmamak,
– Protez kullanmıyor olmak ve vücudunda platin/vida bulunmamak,
– Tüm eklemler için normal hareket açıklığına ve işlevselliğine sahip olmak.
– Kan basıncı/tansiyonu 155/95 altında olmak, kronik kalp ve damar sistemi rahatsızlığı olmamak.
– Panik bozukluk, anksiyete bozuklukları, psikotik bozukluk, bipolar bozukluk, intihar düşüncesi, uyuyamamazlık (insomnia) veya diğer ağır kişilik bozukluklarından birini yaşamamış olmak.
– Alkol, uyuşturucu/uyarıcı madde veya ilaç bağımlılığı yaşamamış olmak.
– Karanlık, yükseklik, hız, kaza, kalabalık, boğulma/nefessiz kalma, dağınıklık, yalnızlık/izolasyon, kapalı/dar alan korkusu olmamak.
– Epilepsi, titreme (tremor), MS (multiple skleroz), inme (felç) gibi sinir sistemi rahatsızlıkları yaşamamış olmak.

Başvuru süreci nasıl işleyecek?”

Adaylar, ilana başvuruda bulunmak için uzaya.gov.tr adresinden başvuru sistemine kayıt olacak. Sistem yoluyla yapılan başvurular haricinde başvuru kabul edilmeyecek. Başvurular en geç 23 Haziran 2022 tarihi saat 20.23’a kadar yapılabilecek. Adaylar başvuruları esnasında Başvuru Sistemi’ne girmiş oldukları beyan ve belgelere göre değerlendirilecek. Girilen bilgi ve belgelerin herhangi birinde eksik veya yanıltıcı bilgi olması durumunda başvuru geçersiz sayılacak.

Değerlendirme sonrası mülakat

İlk aşamayı geçen başvuru sahiplerinin sonraki değerlendirme aşamalarına geçebilmeleri için ek bilgi, belge, doğrulama, test, tetkik ve muayeneler talep edilecek. Mülakata çağrılacak adaylar, detaylı değerlendirme süreci sonrasında belirlenecek. Mülakat öncesinde veya sonrasında uygulanacak kapsamlı değerlendirme süreçlerinde elenen adaylar herhangi bir hak iddiasında bulunamayacak.

Tüm bu aşamaların sonucunda seçilen 2 aday TUA veya TÜBİTAK 10 yıl bünyesinde istihdam edilecek. Süreçle ilgili tüm gelişme ve duyurular uzaya.gov.tr. adresinden yapılacak.

En pahalı yapı

Uluslararası Uzay İstasyonu, 1998 yılında Dünya yörüngesine yerleştirildi. Aradan geçen 24 yılda istasyona 150 milyar dolarlık yatırım yapıldı. İstasyonda insan araştırmaları, biyoloji ve biyoteknoloji, fizik ve malzeme bilimleri, teknoloji geliştirme, dünya ve uzay bilimleri alanlarında 3 binden fazla deney gerçekleştirildi. Bugüne kadar Uluslararası Uzay İstasyonu’nu 20 farklı ülkeden çoğu bilim insanı 258 kişi ziyaret etti.

Yorum yapmak için tıklayın

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Teknoloji

Bakan Kacır: Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye, ‘Ay Projesi’ sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış ilk ülke olacağız” dedi.

Erdi Demir
SAMSUN-
Bakan Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde öğrenciler ile bir araya geldi. Bakan Kacır, Türkiye’nin teknolojide geldiği noktayı ve hedeflerini öğrencilerle paylaştı.

“Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok”

Türkiye’nin ve Türk gençlerinin teknolojide geldiği noktanın dünyada takdirle karşılandığına değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türk genci, TEKNOFEST kuşağı aslında kendini ispat etti. Savunma sanayinde, havacılıkta dünyaya parmak ısırtan başarı hikayelerinin sahibi Türk gençliği oldu. Türkiye’nin topyekun sanayileşme tarihi akamete uğratılmış hikayeler tarihi gibiydi. Ta ki 2000’li yıllarda bir sağlam irade gelip, ‘bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ diyene kadar. O sağlam irade Türk gençliğinin önündeki engelleri bir bir kaldırana kadar. Engeller kaldırıldığında, imkansızlıklar ortadan kalktığında kendi yetkinlikleri ile alın teriyle, akıl teriyle Türk gençleri Bayraktar’larla, Anka’larla, Akıncı’larla, Aksungur’larla, Hürküş’larla, Hürjet’lerle, Atak’larla, Gökbey’lerle, Kızılelma’larla, Kaan’larla gökyüzüne imzasını attı. Demek ki bizim evlatlarımızın başka milletlerin evlatlarından geri kalır hiçbir şeyi yokmuş. Yeter ki önlerindeki takozları kaldıralım. Bu anlayışla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en önemli ödevimizi sizlerin önlerindeki engelleri kaldırmak olarak görüyoruz. TEKNOFEST’leri de bu anlayışla düzenliyoruz. 2024 TEKNOFEST yarışmalarına bu ana kadar 788 bin takımdan 1,6 milyon Türk genci başvurdu. Böyle bir seferberlik ruhu dünyanın hiçbir yerinde yok. Böyle bir teknoloji geliştirme kabiliyeti de dünyanın hiçbir yerinde yok. Türk gençleri dünyaya parmak ısırtıyor. İnşallah çok daha büyük işleri hep birlikte yapacağız. Hedefimiz; nasıl savunma sanayinde başarılı olmuşsak, havacılıkta destan yazmışsak, yeni projelerde bu başarıları perçinleyeceğiz. Ayrıca bu başarıyı sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştıracağız” diye konuşu.

“Hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaran ilk ülke olacağız”

1 trilyon doları bulacak uzay ekonomisinden Türkiye’nin de pay alması için uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını üretme projesinin önemine değinen Bakan Kacır, “Önümüzde yeni hedefler var, durmuyoruz. 8 Temmuz 2024 haftası, Türkiye geliştirdiği ilk ‘haberleşme uydusu Türksat 6A’yı uzaya gönderecek ve dünyada bunu başarabilen 11 ülkeden biri olacağız. Tüm bu projeler sizler gibi genç insanların sayesinde oluyor. İnşallah daha ileri projelere de Türkiye’yi uzay alanında taşıyacağız. İMECE dediğimiz yaklaşık 600 kiloluk ve yaklaşık 600 km’de görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yer sabit yörüngede 36 bin km’de görev yapan ve 4 bin 250 kiloluk bir uydudan bahsediyoruz. Daha ileri ve sofistike bir sistemden bahsediyoruz. İnşallah sizlerin sayesinde ‘Ay Projesi’ni de gerçekleştireceğiz. Hibrit roket motoru teknolojisinde şu anda dünyada en ileri düzeyde çalışmalar yapan 4 ülkeden bir olan Türkiye inşallah Ay Projesi sayesinde kendi geliştirdiği hibrit roket motorunu uzayda ateşlemeyi başaracak ve böylelikle bu teknolojiye uzayda tecrübe kazandırmış, tarihçe kazandırmış dünyadaki ilk ülke olacağız. Bütün bu alanlar Türkiye için çok kıymetli. Uzay ekonomisi hızla büyüyor. Yıllık 600 milyar dolara yakın uzay ekonomisinin büyüklüğü var ve devam ediyor. 1 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. Teknolojide yaşanan paradigma değişiklikleri uzaya erişimi daha mümkün hale getirdi. 10 yıl evvel yılda 100 uydu uzaya gönderilirken şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Biz, hibrit roket motoru teknolojisinde başarılı olabilirsek hedefimiz, uyduların yörüngeler arası transferleri yapacak uzay araçlarını Türkiye olarak üretmek, geliştirmek ve uzay ekonomisinden pay almayı başarmaktır” ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

Teknoloji

Alper Gezeravcı: Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu hedeflerimizden sadece bir tanesiydi

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Sakarya’da üniversiteli gençlerle buluştu. Gençlere uzay yolculuğu hakkında bilgiler veren Gezeravcı, “Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi” dedi.

Orkun Kaya
SAKARYA-
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

“2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

Okumaya devam et

Teknoloji

TÜBİTAK Başkanı Mandal: Küresel ısınmadan nedeniyle Akdeniz’den Karadeniz’e göç olacak

Hitit Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Bilim ve Teknoloji Festivali’nde konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, küresel ısınmaya dikkat çekerek, “Bulunduğumuz coğrafya bundan çok daha fazla etkilenecek kısımda. Özellikle Akdeniz havzası. Şu anki senaryolar, modellemeler Akdeniz’den Karadeniz’e göçün olacağı yönünde. Eğer herhangi bir çözüm üretilmezse Kuzey’e doğru göç olacak” dedi.

Muhammed Muttalip Yalçın
ÇORUM-
Hitit Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Bilim ve Teknoloji festivali başladı. Bilim ve Teknoloji Festivali bünyesinde, Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi’nin, bu alandaki yetkinliklerini ve yenilikçi hamlelerini dış paydaşlar buluşturduğu etkinlikte 150 proje sergileniyor. Festival, Hitit Üniversitesi’nin de ortağı olduğu ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen “STEM’de Kadınlar, Güçlü Yarınlar” projesi etkinliklerini de kapsarken, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelecek olan öğrenci ve akademisyenlerin katılımları ile gerçekleştirilecek. Kız öğrencilerin ve kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarına katılımını önemseyen ve destekleyen Hitit Üniversitesi, bu etkinlikler çerçevesinde düzenlenecek interaktif atölyeler ve panellerle STEM alanındaki başarılarıyla öne çıkan kadın liderleri, araştırmacıları ve girişimcileri gençlerle bir araya getirmeyi hedefliyor.

Bilim ve Teknoloji Festivalinin açılışında konuşan Prof. Dr. Hasan Mandal, bilim ve teknoloji kimin elindeyse gücün onda olduğunu belirterek, “Yanlış insanın elindeyse yanlış şekilde şekillenir. Bilim ve teknolojiyi sadece bazı üniversitelerin değil her üniversitenin, sadece belli illerin değil tüm illerin her alanda hakim kılmadığımız önemli bir araç olarak görmediğimiz müddetçe sorunların üstesinden gelmemiz mümkün değil” dedi.

“İklim şu an dünyanın en önemli gündemi”

Dünyanın en önemli gündeminin iklim olduğuna dikkat çeken Mandal, “İklim şu an dünyanın en önemli gündemi. Gıda, su, enerji ve bunun yanı sıra beraberinde getirdiği ne yazık ki toplumsal güçlükler. Bunun içinde zorunlu göç var. Yurt dışından gelecek bir göç değil yurt içinde. 6 Şubat’ta asrın felaketinde bunu yaşadık. Bunun beraberinde getirebileceği toplumsal güçlükler, ekonomik güçlük dijitalleşme. Dijitalleşme bir taraftan çözüm gibi gözüküyor. Ala aynı zamanda beraberinde getirebileceği riskler yanlış bilgi, dezenformasyon, yapay zeka teknolojilerinin olumsuz sonuçları, siber güvensizlik noktası gibi başlıklar gündemde. Dünya çözüm arayışında. Bugüne kadar el edilen birikimler bu tür sorunların üstesinden gelebilmek için mümkün değil. Bu yüzden yeni bakışa ihtiyaç var” diye konuştu.

Okumaya devam et

Trendler

KÜNYE
Copyright © 2021 O Haber Neydi - Tüm Hakları Mahfuzdur.