Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Azerbaycan TEKNOFEST Ödül Töreni ve 28 Mayıs Azerbaycan Bağımsızlık Günü Kutlamalarına katılarak bir düzü temaslarda bulundu.
SAMSUN-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katıldığı programda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Aziz Sancar’ın yanı sıra Türkiye ve Azerbaycan protokolünün önemli isimleri hazır bulundu.
Azerbaycan’da temaslarını sürdüren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, festival alanında bulunan firma stantlarını ziyaret ederek AR-GE çalışmaları, projeler ve iş birliği fırsatları hakkında görüşme gerçekleştirdi. Temasların ardından Yazıcı, protokolle birlikte uçuş gösterilerini izledi.
OMÜ standını ziyaret eden misafirlerle Prof. Dr. Kemal Yıldızlı, Doç. Dr. Mevlüt Gürbüz ve Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer ilgilendi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu‘nun (TÜBİTAK), Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliğinde geliştirdiği ilk yerli ve milli zeka testi ‘Türk Ulusal Zeka Ölçeği’ (TUZÖ) nisan ayından itibaren özel yetenekli ve özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin zihinsel beceri ve yeteneklerini belirlemede kullanılmaya başlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, testin devreye girmesiyle bu alanda dışa bağımlılığın önüne geçilerek, yılda 200 milyon liraya kadar tasarruf sağlanacağını söyledi.
Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK ANKARA-Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen TUZÖ’nun nisan ayında 3 ile 22 yaş arasındaki bireylerde kullanılmaya başlayacağını söyledi. Otrar, TUZÖ ile Türkiye’de özel yetenekliler ve özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin belirleneceğini söyleyerek, “Bu test gerekirse kağıt-kalem testi şeklinde kullanılabilir, gerekirse de bireye uyarlanmış bilgisayar uygulamaları şeklinde kullanılabiliyor. Çok sayıda bilişsel özelliğin ortaya konmasına, ölçülmesine, sayısal değerlerle betimlenmesine fırsat veren bir ölçme aracı şeklinde tasarlandı. Elde ettiğimiz veriler bireylerin birçok özelliğini ortaya koyması açısından özellikle yönlendirme gerektiğinde eğitim türü, seçmeli dersler, eğitimin farklı kategorilerine nereye yönlendirileceği gibi sorularda bize güçlü cevaplar veriyor olacak” dedi.
‘KENDİ KÜLTÜREL KODLARIMIZ ALINDI’
Otrar, zeka testlerinin daha çok 6-7 yaş itibarıyla kullanıldığını ve 22 yaşa kadar ölçüm yapabilen başka bir test olmadığını da söyleyerek, “Dolayısıyla bu testimiz sadece belirli bir yaş için değil, çok geniş bir yaş aralığı için bize kullanma avantajı, kullanışlılığı sağlıyor. Bir test her zaman kendi kültürünün içerisinde gerçek ölçücülüğünü yansıtır. Yani eğer bir testi Amerika’dan geliştirmişseniz, Amerikan çocukları üzerinde geliştirmişseniz, bu testi hazırlamış olduğunuz maddeler yani sorular, o kültürün içerisinden beslenerek hazırlanırlar. Geliştirdiğimiz test tam olarak kendi çocuklarımızdan aldığımız verilerle, kendi kültürel kodlarımızın işin içerisine alınmasıyla geliştirilmiş bir test. Dolayısıyla kültürden kaynaklanabilecek, kültür farklılığından kaynaklanabilecek ve test sonuçlarını etkileyebilecek olası gömülü değişkenler, bu testte bertaraf edilmiş oluyor” diye konuştu.
‘SORULARI YAPAY ZEKA KODLAMASI BELİRLEYECEK’
Otrar, testin bir başka özelliğinin de mahremiyet korunmasına destek verici nitelikte olması olduğunu söyleyerek, “Özellikle özel yeteneklilerle ilgili eğitim kurumlarımıza öğrenci alırken yapılan değerlendirme sürecinde öğrencilerimizin şu veya bu biçimiyle bu testlere çalıştırıldığı gerçeğiyle karşılaştık. Bazen online kurslar şeklinde, bazen doğrudan kurslar şeklinde aslında alenen bir zeka testine hazırlık yapılıyordu. Dolayısıyla uzun zamandır kullandığımız testlerde bir etik problemi oluşmuştu. Çalışıp gelen öğrencilerle karşılaşıyorduk. Ama bu yeni testimizde bunu kırmış oluyoruz. Testimiz yapay zeka destekli bir altyapıya sahip. Ve her ne kadar tek bir test gibi görünüyor olsa da aslında içeride tek bir test yok. Daha karmaşık algoritmaları olan 5 farklı testten oluşan bir test. Burada hangi soruların sorulacağını da yapay zeka kodlaması belirleyecek” dedi. (DHA)
Jandarma Genel Komutanlığı’na 3’üncü GÖKBEY teslim edildi
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından üretilen 3’üncü GÖKBEY helikopteri, Jandarma Genel Komutanlığı envanterine katıldı.
ANKARA-Jandarma Genel Komutanlığı‘nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Ailemiz büyüyor, gururumuz katlanıyor, 3’üncü GÖKBEY‘imiz aramıza katıldı. Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde yerini alacak olan 3’üncü GÖKBEY’imizin teslim alınma süreci tamamlandı. Üreten ülkemizin nişanesi, gururumuz GÖKBEY’lerimiz ile çok daha güçlüyüz. Vatana, millete ve Jandarma Havacılık Komutanlığımıza hayırlı, uğurlu olsun” denildi. (DHA)
Uzayda mahsur kalan astronotların Dünya’ya dönüşü bir kez daha ertelendi
NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) aylardır mahsur kalan iki ABD’li astronotun dönüşünün en erken Mart 2025’e ertelendiğini duyurdu.
ABD-NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) aylardır mahsur kalan iki ABD’li astronotun dönüşünün en erken Mart 2025’e ertelendiğini açıkladı. Bu gecikme, astronotların planlanan tarihte Dünya’ya dönemeyeceği anlamına geliyor. Butch Wilmore ve Suni Williams haziran ayında UUİ’ye ulaştı. Plana göre astronotlar istasyonda 8 gün kalacaktı. Ancak Boeing’in Starliner itki sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle NASA, dönüş planlarını tamamen değiştirmek zorunda kaldı. NASA, neredeyse 9 aydır uzayda olan astronotların en erken Mart 2025’de dönebileceğini ifade etti. (DHA)